Yol arkadaşım, Bazı gerçekler eskimez, Örneğin : (Şöyle bir gerçek eskiyebilir mi?) Sözünün ardına eylemini koy ! Her zaman, tek yumruk - tek yürek olmak isteyenlerizBiz Öyle değil mi? O halde: Sözünün ardına eylemini koy !.. Örneğin Öteki istemedi diye .. Örneğin, öteki seninle bir olmak istemedi diye… Her zaman, tek yumruk - tek yürek olmak isteyenlerdensenizSiz Bunu MIŞ gibi istemeyeceksin (Öyle değil mi?) Ta başa, en başa kadar gidip bir olmanın yollarına tekrar bakacaksın, Öteki seni neden istemedi, istemiyor, diye anlamaya çalışacaksın. Egosuz, rekabetsiz, düşmanlıksız, ha ? Sonra ne yapabilirdim, yapabilirim sorusuna gerçekçi yanıtlar arayacaksın. Önce kendini istenir yapacaksın, mesela. Ne söylediğin de önemli, ama esas nasıl olduğunla.. (biliyorsun değil mi?) Doğru ve dürüst. İnanılır ve içten. Söylediğini yapan ve verdiği sözleri tutan. Belden aşağıya vurmayan, gafil avlamaya çalışmayan. Kimsenin kendisini kötü hissetmesini sağlamayan, sağ gösterip sol vurmayan. Çünkü insanlar aslında sana-gizlice-her zaman şu 3 soruyu sorarlar (Öyle değil mi?) : 1-Sana güvenebilir miyim ? 2-Sen bu yaptığına inanıyor musun? 3-Bir insan olarak ben umurunda mıyım ? Tutum ve davranışlarına bakacaksın,sonra mesela… (İstediğinin gerçekleşmesi için neyi değiştirmen , ne yapman gerekiyor sorusuna yanıt arayacaksın) Kendini geliştirmen gerekiyorsa geliştireceksin, yeni davranışlar tutumlar öğrenmen gerekiyorsa öğreneceksin. yeni bilgiler ve beceriler edinmen gerekiyorsa edineceksin. Öğrenmeye her daim açık, iyi öğrenci olacaksın. Bir tek ben bilirim, ben severim , ben korurum, ben sahip çıkarım,ben..ben..ben.. olmazsa olmaz demeyeceksin, başkalarının da bilişlerine saygılı olacak, başkalarının da yoğurt yeme biçimleri olabileceğine saygı duyacaksın, iletişimin monolog değil, diyalog olduğunu unutmayacaksın ve.. kendini dayatmayacaksın, asla! Hele de yerleşik bir kültüre girmek istiyorsan, fil edasıyla züccaciye dükkanına girmeyeceksin. Hele hele..işleri oldurma biçimleri oluşmuş yapılarla bir olacaksan, "yaptıkların öyle bağırıyor ki ne dediğini duyamaz olduk" dedirtmeyeceksin. Önce o yapıları tanıyacaksın. Sonra o yapılarla bağ kuracaksın. "Hadi millet toparlanın , bu arada da benden hoşlanın" demeyeceksin. O yapılarla bağ kurduktan sonra çalışmayı öngöreceksin. Neden sonra bağ kurabilmişsen eğer, etkileyebilecek… Etkileyebiliyorsan da o ölçüde değişime önayak olacaksın.. değilse.. bu gerçek asla eskimez..ve her yapı seni kusar,öyle değil mi? Yani bir olmayı-içtenlikle, istediysen önce sen değişeceksin. Değişimle önce sen aşk yaşayacaksın. Ve aslında- ödeyeceğin bedel değişmek, yeni tutum ve davranışlar edinmek, bilgi ve beceriler elde etmek, her daim öğrenmeye açık olman olacak. "Ben değişmem, kendimi dayatırım ammaaa.. daha çok çalışırım" demek de sonuç getirmez,asla. (ama sen bunu zaten biliyorsun) Çünkü başarıya giden kestirme bir yol yok, değil mi? Yol arkadaşım., "Her zaman, tek yumruk - tek yürek olmak isteyenlerizBiz" Öteki istemedi diye bölmeden önce… Örneğin, öteki seninle bir olmak istemedi diye, mağdurmuş gibi hissetmeden önce… O mağdurluktan bir bölen arkadaşlığı, bir kızgın-öfkeli-tepkili hayranlar klubü oluşturmadan önce.. İstediğinin -gerçekten- NE olduğunu bilecek, İstediğini gerçekleştirmen için gereken neyse onu yapacak, İstemekle kalmayacak, İstediğin her ne ise ONU olduracaksın. (Öyle değil mi?) Dostlukla…

Demet Günoğlu