Boşa harcanan enerji

Berlin`de Radio Multikulti kapatılması kararı üzerine, herkes ayağa kalktı. “Radyomu kapatma” imza kampanyası başlatıldı.Radyo kapanmasın diye, Türk kökenli milletvekillerinden (Cem Özdemir, Özcan Mutlu, Bilkay Öney, Dilek Kolat, ülker Radziwill) destek geldi. Cem Özdemir, “radyonun kaptılması çok anlamsız. Eğer Sertap`ı Tarkan`ı dinlemek istiyorsak, Multikulti kalmalı” diyor. Bir araştırma yapılsa; acaba kaç kişi bu radyoyu dinliyor ve faydalı bilgiler alıyor? Eğer bu radyo türkçe için çok önemliyse, neden o zaman Türkçe Gönüllüleri`ortaya çıktı? Aç radyoyu, öğren Türkçeni!
3 milyou bulmuş Türk vatandaşları, o kadar çok ciddi sorunlarla boğuşuyorken, kalkıyorlar “radyonu isterim” diye slogan atıyorlar. Radyodan önce, okullardan kaldırılan Türkçe dersi var ki, çok önemli bir konu. Hem “Türkler işsiz” diyorlar, hem de bu konuda ciddi bir çalışma yapmayıp, onlara destek vermeyip, “Radyonu istiyorum” diyorlar. İnanılır gibi değil. Yıllar önce olsaydı, bu feryadı anlar ben de iştirak ederdim. Fakat şimdi her evde televizyon var ve her evin damında bir uydu çanağı var. Vatandaş durmadan, tabiri caizse, 24 saat Türk kanallarına bakıyor. İsterse, buradan da Türkçe öğrenebilir.
Demek ki, koparılan fırtına, bir bardak koparılan fırtınadan pek farklı değildir. Bir küçük kentte Türkçe yayın yapan bir radyo kanalı var. Yapılan araştırmada, dinleyenlerin sayıları oldukça az olduğu anlaşıldı. Şimdi bu radyo da kapansa, ne fark eder?
Burada, okuldaki Türkçe mi yoksa Radyo Multikulti mi çok önemli diye sorulsa, elbette ki, Türkçe en önde gelir. Bunun için kimse destek vermiyor, sadece konuşmayla yetiniliyor.
Her zaman olduğu gibi, 48 yıldır Türk toplumu ve ona destek verenler akıntıya kürek çekmektedirler.

Dr. Yüksel Cavlak