DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Abdullah Gül'den arabulucu olur mu?

Aşağa gitmek

Abdullah Gül'den arabulucu olur mu? Empty Abdullah Gül'den arabulucu olur mu?

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2008-05-27, 06:37

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “Gerginliğin aşılması için Cumhurbaşkanı devreye girmeli” sözlerini işitince bu beyanın amacı ile ilgili olarak iki ihtimali akla getirdim.
Birinci olasılık Bahçeli’nin yeni bir oyun
kurmasıydı.
Buna göre MHP lideri Cumhurbaşkanına konumunu ve görevini hatırlatıp göreve çağırıyor ama aslında onu AKP ve de Tayyip Erdoğan ile karşı karşıya getirmek istiyordu.
İkinci ihtimal ise Bahçeli’nin Köşk’e çıkmasına vesile olduğu Abdullah Gül’den Anayasada var olan devlette ahengi sağlaması görevini samimi olarak talep etmesiydi.
Devlet Bey’in gerçek amacı nedir bilmiyoruz ama Yargıtay bildirisi sonrasında ortaya çıkan kriz ya da gerginliğin aşılmasında Sayın Gül’ün arabulucuğunun zerre bir katkı yapacağı inancında değiliz.
Nitekim Cumhurbaşkanının dün yaptığı açıklamaların her iki kesim üzerinde bir etki yaratmadığı da ortadadır.
Neden böyle sorusunun cevabına gelince:
Sayın Gül’ün etkisi olmaz, zira Cumhurbaşkanı bu konuda taraf konumundadır.
AKP için açılan kapatılma davasında siyasi yasağı istenen, yani hedef alınan isimlerden biri de Abdullah Bey’dir.
Dolayısı ile bu konumu sebebiyle Sayın Gül’ün hakem olabilmesi eşyanın tabiatı gereği mümkün değildir.
Buradan bakınca Devlet Bahçeli’nin yaptığı arabuluculuk teklifinin yeni bir siyasi oyun kurma olduğu yaklaşımlarını daha bir güçlendiriyor.
Öyle ya, MHP liderliği konumunda oturan biri elbette açılan davada taraf olan birinden hakem olamayacağını kestirecek ufuktadır.
Gelelim Bahçeli’nin oyununun ne olabileceğine?
Bunun tek cevabı Gül ile Erdoğan’ı karşı karşıya getirmektir...
Diyeceksiniz ki iki isim zaten birbirine kırgın ve hatta kızgın.
Hele hele Erdoğan, Abdullah Bey için kapalı kapılar ardında olmadık sitemler ediyormuş.
Tablo, sütre gerisinde öyle olsa da kamuoyu önünde farklıdır.
İki lider perde önünde hâlâ bir ve bütünüz resimlerini çektiriyorlar.
Öyle ki, eşler bile bu resim tamamlansın diye emrivaki ile bir araya getirildi.
Hem Gül hem de Tayyip Bey hâlâ beraber görünmenin yararlarına inanıyor.
İddiaya göre Bahçeli işte bunu ters-yüz etmek için harekete geçmişmiş!
MHP liderine göre bu ikili koparsa AKP ortasından çatlayacak ve seçmen nezdindeki ağırlığı da bitecektir.
Peki, bu mümkün olur mu?
Biz bu ikilinin kapatılma davası sonuçlanıncaya kadar kamuoyu önünde birbirine vaziyet alacakları kanaatinde değiliz.
Eğer Abdullah Gül iddianame kapsamının dışında kalsaydı ya da yargı sonunda kalacağına dair o yönde derin bir izlenim edinseydi böyle bir ihtimal olabilirdi ama mevcut halde kader ortaklıkları zorunlu olarak sürecektir.
Fiili kırılma ya da kopuş karar sonrasında tutunulacak tavırlarla netleşecektir.
Bugünün tablosunda Sayın Gül seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı olsa da açılan davada yer alması sebebiyle kolu kanadı kırık bir konumdadır. Dolayısı ile böyle birinin devletin başı olarak ahengi temin eden bilge bir kişilik misyonunu üstlenmesi mümkün olamaz.
Keza Anayasa Mahkemesi şayet Sayın Gül’ü de siyasi yasaklı hale getirirse bu durumda da görevini sürdürmesi fevkalade güç olacaktır.
Öyle çünkü laiklikten mahkum olmuş birinin laik devletin tepesinde 6.5 yıl daha oturması ateşten gömlek giymenin bile ötesinde güçlükleri taşıyacaktır.
Görüldüğü gibi Sayın Gül Çankaya’ya aday olmakla sadece ülkenin ve AKP’nin önüne duvarlar örmedi aynı zamanda kendi geleceğini de ipotek altına soktu..


Bİr şey olacağı yok
5 yıl sonra GAP’ı hatırladı!
Tayyip Erdoğan GAP’da 12 milyar dolarlık paket açacakmış. Günaydın demek lazım.. Yahu, GAP dediğimiz şey Türkiye’nin neredeyse yarım asırlık rüyası bir büyük proje. Buraya bugüne kadar milyarlarca dolar harcandı ama ne hikmetse AKP geldi ve bu proje adeta askıya alındı. 2002’den bugüne GAP için inanır mısınız bir kuruş bile harcanmadı. Oysa buraya yatırılacak para Türkiye’yi hem ürün yani tarım bağlamında rahatlatacak hem de bölgeye iş ve aş getirecek ve terörün kaynağını kurutacaktı. Evet, GAP güneydoğunun makus talihini yenmek adına geliştirilen bir büyük projeydi, lakin dış dinamiklerin karşı çıktığı bu proje AKP ile beraber adeta ıskartaya çıkarıldı. Ancak aradan geçen zaman içinde görüldü ki GAP Güneydoğu ve hatta Türkiye için olmazsa olmaz bir proje ve bunun için de AKP 5.5 sene sonra harekete geçti... Lakin üzülerek söylemeliyiz ki, AKP’nin harekete geçmesini samimi bulmuyoruz. AKP bize göre ses bombası patlatmak, yani imaj yapmak için GAP’a sahip çıkıyormuş gibi yapacak ve eşikteki erken seçim için kullanmaya çalışacak... Hele hele 12 milyar dolarlık kaynak hikayesi tamamen palavradır. Cari açığı 40 milyar doları aşan IMF’den daha bir ay önce 3.5 milyar dolar kredi alan bir ülke böyle bir kaynağı nereden bulacak.


Bu ısrar niye?
Hayrünnisa ve Hürrem Sultan!
Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin dün yazdı. Cumhurbaşkanımızın eşleri Hayrünnisa Hanım Dolmabahçe Sarayı’nı gezerken Osmanlı’dan kalma olan tarihi 35 objeyi beğeniyor ve bunları Çankaya Köşkü’ne istiyor. Ancak bu istem ilgililerce mevzuat gereği yerinde görülmüyor ve dahası bu hüküm Hayrünnisa Hanıma da bildiriliyor. Hayrünnisa Hanım buna rağmen Dolmabahçe Sarayı’nın bağlı olduğu TBMM Başkanlığı’na başvurarak bu 35 eseri talep ediyor... Bu haberi okuduktan sonra birden Hürrem Sultan’ı hatırladım... İki ismi kıyas pek çok bakımdan elbette mümkün değil ama yukarıdaki olayı okuyunca bendeki çağrışım bu oldu... Hayrünnisa Hanımın zarafetine ve dekorasyon merakına hiçbir sözümüz yok, lakin hırsını gemlemesinin eşleri Sayın Cumhurbaşkanı için de iyi olacağı kanaatindeyiz... Ne demek Dolmabahçe möblesini artık ben kullanacağım.Yahu, sen padişah hanımı değil, her şeyin kurallara bağlandığı Cumhuriyetin başı olan Cumhurbaşkanının eşisin...

İşaretlere dikkat!
Beyaz Saray’da ilginç bir görüşme!
Paxamericana bir dünya imparatorluğudur ve bu imparatorluğun başkanları laf olsun diye sıradan bir ülkenin lideri ile görüşmez. Görüşüyorsa biliniz ki o buluşma bir projenin ürünüdür. Beyaz Saray’da iki gün önce yine böylesine ilginç bir görüşme vardı. Başkan Bush’un misafiri Neçirvan Barzani’ydi... Peki, kim midir bu Neçirvan?Irak’ın değil, onun bir bölgesinin kıytırık bir Başbakanıdır. ABD gibi bir ülkenin lideri bu ismi muhatap alıyor ve Sarayında ağırlıyorsa bunun anlamı bir projenin yürümekte olduğudur. Bu proje de Kürdistan’ın bağımsızlığıdır. Neçirvan bu randevudan sonra Türkiye terör ile masaya oturmalı mealinde ilginç bir de söz etti ki, bu işarettir... Evet, Kuzey doğu sınırımızda tablo böylesine dramatik iken ve Güneydoğudaki bir ilimizde yapılan DTP kongresinde istiklal marşı yerine kürt marşı okunurken bizim hükümetimiz Yargıtay’a laf yetiştirmekle meşgul... Ne günlere ve kimlerin yönetimine kaldık Ya Rab...
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz