DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Önder Sav'ın CHP'ye maliyeti...

Aşağa gitmek

Önder Sav'ın CHP'ye maliyeti... Empty Önder Sav'ın CHP'ye maliyeti...

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2008-06-05, 01:11

Önder Sav'ın CHP'ye maliyeti...

CHP’de Genel Sekreterlik diğer partilerin aksine önemli bir makamdır. Genel Sekreterler adeta liderin gölgesi konumundadırlar.
Örgütlerden onlar sorumludur.
Parti stratejilerini Genel Başkanla beraber belirlerler.
Buradan bakınca Önder Sav’ın konumu asgariden teorik olarak önemlidir.
Velev
ki Sav her ne kadar geçmişteki bir merhum Mustafa Üstündağ pırıltısında
değilse de Barolar Birliği Başkanlığını yapması gibi özellikleri ve
lidere yakınlığı sebebiyle yine de kayda değer bir isimdir.
Şimdi bu önemli ismin art arda yaptığı iki büyük hatayı hatırlayalım:
Birincisi malum, Hacca gidip paranı Araplara kaptırma beyanı ve ardından sarf ettiği onaylanamayacak sözleridir.
CHP Genel Sekreterliği yapan biri, toplumun inançları ile ilgili olarak şaka bile olsa da o sözleri edemez.
Ederse bunun sonuçları ve de maliyeti olur!
Bize göre Sav’ın dinlenme hikayesi fiyaskosundan çok bu konu CHP’yi vuracaktır.
Dinin
yükselişte olduğu ve merkez sağa bile AKP tandansında şapkalar arandığı
bir iklimde, CHP Genel Sekreteri daha dikkatli olmalıydı.
Tamam inanıyorum ki kastı ve sözlerinde bir paralellik yok ama sonuç ortada.
Şuraya not düşüyorum, AKP ve diğer muhafazakar partiler bu olayı seçim meydanlarında kullanacaktır.
Sorarım size, muhalefete böyle bir argüman vermek bir Genel Sekreterin yapacağı şey midir?
CHP’nin üzerinde zaten onlarca yıldır dinle mesafeli bir imaj varken daha dikkatli olmak gerekmiyor muydu?
Önder
Sav o sözleri ile Deniz Baykal’ın inanca saygılı laiklik anlayışı
projesine de darbe vurmuş oldu. Başka bir anlatımla Deniz Bey’in uzun
süredir dişiyle tırnağıyla oluşturduğu yeni imaj bu şekilde zarar
görmüş oldu.
Keza dinleme olayındaki sonuç da dramatiktir.
Önder Bey gibi hukuk nosyonu olan biri böylesine hassas bir hadisede nasıl bu kadar acemi olabilir?
Tamam
bu acelecilikte yaptığı söz gafını hemen örtme arzusu rol oynamıştır da
CHP’nin iki numarasının dinlenmesi sıradan bir olay değil, devlet
skandalıdır. Dolayısı ile yapılması gereken öncelikle bu dinlemeye
bütün boyutları ile nüfuz edilmesi olmalıydı.
Önder Bey bunu yapmak
bir yana liderini de yanlış yönlendirerek partisine ciddi bir hasar
vermiş, yani CHP’nin sözüne güvenilirliğini tartışmaya açmıştır.
Bu şekilde de bir süredir tırmanan ve kitlelere güven vermeye başlayan CHP ve lideri Baykal’ın imajında gedikler açmıştır.
Zerre abartmıyorum, aldığım tepkilerden hareketle Önder Sav’ın şu günkü maliyeti asgari 5 puandır.
Peki Sav ne mi yapmalıdır?
Hayır şu gün için istifa edemez.
Böyle bir davranış sadece kendisi için değil, partisi için de yanlış olur.
İstifa beyaz bayrak anlamına gelir ki, CHP Genel Sekreteri bunu yapamaz.
Hadise
sonuçta kişisel gaflarla beceriksizliğin bilançosudur. Yani ortada
Önder Bey adına yüz kızartıcı bir şey yoktur. Tersine Önder Bey dinleme
olayında aslında mağdur iken iyi yönetemediği için adeta sanık
yapılmıştır.
Sonuç olarak söyleyeceğimiz Önder Bey’in yakın vadede değil ama orta ya da uzun vadede o makamda artık duramayacağıdır.

YORUM SİZİN
Fehmi Koru’yu çıldırtan soru...

Geçtiğimiz
Pazar akşamı Habertürk’te Erdoğan Akdaş’ın programında ilginç bir
enstantane yaşandı. İzleyemeyenlere bu programda yaşananları
hatırlatalım. Program konuklarından biri olan Yenişafak yazarı Fehmi
Koru’ya Vatan Yazarı Mehmet Tezkan soruyor: “Fehmi Bey, siz bir yılı
aşkın bir süre TMSF’nin denetimindeki ATV’de program yapıyorsunuz.
Program, reytingi olmadığı, yani izlenmediği için olsa gerek ki sabaha
karşı yayınlanıyor. Soruyorum böylesine sıradan bir program için TMSF,
yani devletten, yani milletin kasasından ayda 40 milyar aldığınız doğru
mu?” Fehmi Koru kızarıyor ve kem küm ediyor ve sadece “Hayır o kadar
almıyorum” diyebiliyor. Mehmet Tezkan bastırıyor. “Bakın ben size Kanal
7 ya da Yenişafak’ı sormuyorum. Onlar özel sektör. İstediklerini
verirler ama TMSF millete ait, sormaya hakkım var açıklar mısınız
aldığınız rakamı?...” Fehmi sıkışıyor ve kekelemeye başlıyor ve
ardından ağzından şu sözler dökülüyor; “Canım olayı niye
kişiselleştirdiniz Ben de Vatan’ın yaptıklarını mı söyleyeyim.” Mehmet
Tezkan’dan anında cevap: “Söyleyin hiç durmayın söyleyin. Benim böyle
bir soruyu sorma hakkım TMSF olduğu için var. Söyler misiniz TMSF
olmasa sana öyle bir programı ve o paraları verirler miydi?..” Bu
ilginç diyaloga yorumu size bırakıyoruz efendim.

İLGİNÇ AYRINTI
]Mayınlı arazide petrol mü var?
Dünkü
yazım üzerine çok sayıda mesaj aldım. Okuyucularımın tamamına yakını
verdiğimiz mesajı paylaşırken iki mesajda ise ilginç bir ayrıntı vardı.
Bu mesajlara göre bu büyük alanda petrolün olmasıydı. İddiaya göre
sınır boylarındaki bu alanlara mayının döşenmesi bile kaçakçılığı
önleme kılıfı ile Türklerin petrole erişememesi gibi yönlendirmelerin
eseri imiş... Bunlar ne kadar doğru bilmiyorum ama bildiğim şey bu
coğrafyanın gerçekten de petrol bölgesi olmasıdır. Öyle ya sınırın
hemen öte yakasında Suriye’nin petrol kuyuları varken aynı arazi
yapısında Türkiye’de neden yoktur? Bu soru gerçekten de araştırılmaya
muhtaçtır. Şimdi böylesine iddialar varken bu arazilerde petrol araması
yapmak yerine, hemen kiraya üstelik de yabancılara verilmek istenmesi
kuşkuya değer değil midir?

KİM TUTAR...

Enflasyon dolu dizgin!
Mayıs
ayı rakamları göstermiştir ki enflasyon artık iki haneli orana demir
atmıştır. AKP tam dört yıldır yüzde 8-9 oranlarında seyreden
enflasyonu, hedeflediği gibi yüzde 4’e indireceğine iki haneli oranlara
taşımıştır. Peki bu niye mi oldu? Hayır hayır uluslararası dalgadan
ötürü değil, programsızlıktan oldu. Aslına bakarsanız enflasyonun
2003’den itibaren yüzde 30’lardan yüzde 8-9’lara inmesi, Kemal Derviş
yani IMF’nin politikasının eseri idi. Bakın tablolara Türkiye yüzde 8’i
2005’de yakalamış iken, 3 yılda bir puan bile aşağı inememiş tersine
her yıl az da olsa yükselmiştir. Patlama ise bu aralar yaşanmış ve iki
haneli orana geçilmiştir. Peki bundan sonra ne mi olur? Aşağı ineceği
yönünde iyimser değiliz. Tersine sıcak para ve büyük faiz haraçlarıyla
tutulan döviz eğer patlarsa, enflasyon abartmıyorum yüzde 30’lara bile
tırmanabilir. Ha bu aralar yani kapatılma davası sonuçlanmadan cari
açık katlansa da AKP durumu idare edecek ama kapatılma ile her şey
alt-üst olabilir. Dileriz yanılırız.
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz