DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kastelli "Benden alacağı olan bir kişi çıksın intihar ederim" derdi

Aşağa gitmek

Kastelli "Benden alacağı olan bir kişi çıksın intihar ederim" derdi Empty Kastelli "Benden alacağı olan bir kişi çıksın intihar ederim" derdi

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2008-06-05, 02:07

Kastelli’nin intihar etmesi gerçekten çok üzücü. Ne olursa olsun, Allah kimseye böyle bir son yazmasın.

Abidin Cevher Özden ortaya durup dururken çıkmamıştı. O sistemin bir ürünüydü. 12 Eylül darbesinden sonra daha sistemli biçimde uygulanmaya başlayan 24 Ocak kararlarının yarattığı bir isimdi Kastelli.

Fazla üretemeyen bir ülkede paradan para kazandıran bir yöntemin en uç noktasıydı. Birileri paradan para kazanırken, ortaya çıkacak artı değerle yatırım yapılması amaçlanmıştı. Yastık altındaki paralar ortaya çıkacak, evlerde saklanan dövizler bozdurulacak, hatta kollardaki, parmaklardaki altınlar satılarak ekonomiye kazandırılacaktı.

Başarısız da olmadı aslında. Askeri yönetimin otoriter yönetimiyle 3 yıl boyunca enflasyon tarihin en düşük noktasında tutulurken bir sermaye birikimi de yaratıldı bu arada.

Ama bu sermaye birikiminin ortaya çıkmasını sağlayan saadet zincirinin de fazla uzun sürmeyeceği biliniyordu. Bilmeyen ise halktı. Zannetti ki bu tatlı para hiç bitmeyecek. Bitti tabii.

Abidin Cevher Özden’i zirveye çıkıp, batıp, kaçıp sonra tekrar döndükten yıllar sonra tanıdım. Hiperaktif bir yapısı vardı. Nerede olduğuna hiç bakmadan olağanüstü yüksek bir sesle konuşur, söylediklerinin herkes tarafından duyulmasından adeta zevk alırdı.

Hangi dönemde olursa olsun iktidarlara yönelik eleştirilerini, kelimelerine hiç sansür koymadan açıklamayı severdi.

Hemen her karşılaşmamızda mutlaka söylediği bir söz vardı: “Ben kimseyi dolandırmadım. Benden alacağı olduğunu söyleyen bir kişi çıksın, kendimi vururum. O an intihar ederim.”

Gerçekten de Kastelli’den kazanan çok kişiyi gördüm, ama belki de bana denk gelmedi, kimsenin “Kastelli’de param kaldı” dediğini de duymadım. Bu elbette her şeyin düzgün olduğu anlamına gelmez, ancak en azından Özden’i rahatlatırdı böyle içini dökmek herhalde.

Son zamanlarda çok sıkıntıda olduğunu duyuyordum. Örneğin bir zamanların ünlü bankacısına verdiği yüklüce bir parayı geri alamadığı konuşuluyordu. Verdiği de kendi parası değildi elbette, yatırım için ona koşanların parasıydı. Kimbilir belki de “Benden alacağı olan bir kişi çıksa kendimi vururum” sözünü tuttu Kastelli.

Ekonomi dünyasında bir fırtına gibi esti geçti Kastelli.

*****

Hiç yakışıyor mu?

Hayrünnisa Gül bir açıklama yaparak, “Biz Emine Erdoğan’la küs değiliz, bunun böyle olduğunu yazanlara karşı dava açıyorum” demiş. AKP ile başlayan, “aklına gelen her şeye dava açma modasının” son örneği bu olsa gerek.

Hayrünnisa Gül ile Emine Erdoğan, 10 gün kadar önce verdikleri “zoraki poz” dışında 22 Temmuz seçimlerinin akşamı birlikte el ele görünmüşlerdi. Ondan sonra ikili pek bir araya gelmedi. Hele Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasından sonra Hayrünnisa Gül-Emine Erdoğan ikilisini kimse birlikte göremedi.

“Bu yollarda beraber yürüyen” Erdoğan-Gül ikilisinin eşleri eğer en kritik günlerde bile bir araya gelmiyorsa bu elbette medyanın ilgisini ve dikkatini çekecektir. Ve elbette birtakım dedikodular da çıkacaktır. Ama bu dedikoduların çıkmasının sorumlusu medya değil ki, bizzat bu iki hanımefendi.

Aylarca bir araya gelmeyip sonra da “Bizim için küs diyen medyaya dava açıyorum” demek Türkiye’nin 1 numaralı kadınına hiç yakışıyor mu?

*****

Ege Üniversitesi’nde bir gün

Biraz geciktim ama yazmadan da edemeyeceğim. Birkaç hafta önce gittiğim Ege Üniversitesi’nden moralim çok yüksek döndüm. Üniversite kampüsüne ilk kez girdim. Çok beğendim. Her yer pırıl pırıl, yeşillik, insanın içini açıyor.

Bir grup öğrenci Uluslararası İlişkiler Topluluğu adı altında bir oluşuma gitmiş. Bir de öğrenci konseyi kurmuşlar. Bu oluşum 4 yıldır nisan ayında bir kongre topluyormuş. Kongrenin en önemli özelliği hepsi çeşitli üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümlerinde okuyan örencilerin dış politika ile ilgili bildiri hazırlayıp sunmaları. Bunun dışında konularında uzman konuklar da davet ediliyor ve konferanslar veriliyor.

*****


Basın, milletin müşterek sesidir.

M. Kemal ATATÜRK

*****

Komşunun köpeği

Fıkra Yıldırım Tuna’dan: Perişan görünen adam doktorun muayenehanesine gitmiş, “Komşunun köpeği beni mahvediyor doktor” demiş, “Sabaha kadar havlıyor, bırakın uyumayı gözümü bile kırpamıyorum!” Doktor, çekmecesine uzanmış, numune ilaçlardan birinin kutusunu adama uzatmış, “Şu uyku hapını bir deneyin” demiş, “Çözüm bu... Sorununuz ortadan kalkacak.” Ertesi gün adam daha bitkin, daha perişan gelmiş muayenehaneye, “Doktor hay senin çözümünün içine edeyim” diye, “O it oğlu it ilacı katiyen içmiyor, üstelik elimi de ısırdı!”

*****

“Suçun yoksa dinlenmekten korkma”

Dinleme, izleme skandallarını bir kenara bırakalım, benim aklıma AKP’nin “nevi şahsına münhasır” ismi Dengir Mir Mehmet Fırat’ın sözleri fena takıldı. Fırat diyor ki: “Korktuğun bir şey yoksa dinlenmekten niye bu kadar rahatsız oluyorsun?”

Böyle bir mantık olabilir mi? Dinlenmekten, izlenmekten rahatsız olan mutlaka bir suç mu işlemiştir? Hiçbir açığımız yoksa, bir suça karışmamışsak isteyen bizi izleyip dinleyebilir mi?

Bu, kişi haklarına, insan onuruna, özel hayatın gizliliğine hiç önem vermeyen bir anlayışın ürünüdür. Dengir Mir Mehmet Fırat “devlet benim” zihniyetini temsil ediyor adeta.

Şöyle bir öneriyi kabul eder mi acaba? Teknoloji çok gelişti, evine bir kamera koysa, her tarafa da değil, sadece salona. Ve bu kameradan internet üzerinden yayın yapsa. Nasıl olsa Dengir Mir Mehmet Fırat’ın bir açığı yok, suçu da yok, o halde korkacak bir şeyi de yok. İnsanlar da “hiçbir korkusu olmayan” bu siyasetçiyi sürekli izlese, dinlese.

Şakası bile insanı ürkütüyor değil mi Sayın Fırat?

Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz