Bu nasıl Dışişleri Bakanı?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu nasıl Dışişleri Bakanı?
Bu nasıl Dışişleri Bakanı?
Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten hükümet; aslında parti gömleğini az çok
değiştirmiş görüntüsü vermelidir. Bu yüzden de bakanlar; partinin değil
de milletin temsilcisi gibi davranmalılar; devletin temel kimliğini
temsil etmeliler.
Şimdi gelin de bu ölçüyü Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a uygulayın.
O yumuşak görüntünün altında katı bir partici yüz var...
Mırıl
mırıl konuşur; sesini hiç yükseltmez. Halim selim birisi gibi görünür.
Lakin söyledikleri yenilir yutulur değildir. Türkiye Cumnhuriyeti'ne
tarihsel düşmanlığı bulunan Avrupalılarla konuşurken; onlara hak verir.
'Biz de bu devletten şikayetçiyiz!' der.
Avrupa'nın Türkiye'ye yaptığı haksızlıkları asla dile getirmez; onların önünde süklüm püklüm durur...
İş Türkiye'ye gelince saldırganlaşır.
Halbuki
onu; kolundan tutup hiç beklemediği bu makama yükselten; o beğenmediği;
yabancılara şikayet ettiği bu devletin demokratik kuralları, kanalları,
kapılarıdır.
Babacan'a bakınca; içinizden; 'Demekki bu ülkede
demokrasinin kapıları fazla açık!' diye geçirmiyor musunuz?
Demokrasinin kötüye kullanılmasına Babacan örnek değil midir?
APTAL KRETSCHMER
Bakan
Babacan, AKP hakkında açılan kapatma davasını etkilemek için önce
Avrupa çapında bir sefer başlattı. AB yöneticileri sırayla ve birkaç
defa; 'AKP'nin kapatılmaması gerekir! Kapatılırsa Türkiye'yi fena
yaparız!' anlamına gelen açıklamalar yaptılar. Gerek Yargıtay, gerekse
Anayasa Mahkemesi açık açık baskı altına alındı.
Bu ülkenin
yöneticisi olan Başbakan Erdoğan da Dışişleri Bakanı Babacan da çıkıp,
'Biz sömürge parçası mıyız? Nasıl böyle içişlerimize karışırsınız?'
diyemediler. Tam aksine bıyıkaltından güldüler.
AB'nin Türkiye
temsilcisi küstah Kretschmer; Dışişleri Bakanı Babacan'ın Türkiye'yi
Avrupa'ya şikayet etmesini eleştiren benim gibi cumhuriyet
vatandaşlarına 'Aptallar!' demek gafletinde bile bulundu.
Buradan;
kendisini bir şey sanan ve ruhunun derinliklerinde Türklere karşı
taşıdığı aşağılık kompleksinden kurtulmadığı anlaşılan Bay Kretschmer'e
o sözünü iade ediyorum: Bay Kretschmer; bu tavrınla asıl aptal sensin...
ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ KORKUTUYOR
Bay
Babacan, Avrupa'yı bıraktı; şimdi de Amerika'da AKP'yi kurtaracak
yardım arıyor. Kendisini beyaz sanan ABD'nin zenci Dışişleri Bakanı
Rice; 'Bu hükümetle ilişkilerimiz mükemmel!' diye açıklama yapıyor.
Belli ki deliğe süpürmekten vazgeçmişler...
Babacan Efendi bu
açıklamayı yeterli görmemiş olacak ki ferman buyuruyor oradan: 'ABD,
AKP hakkında açılmış olan kapatma davasını çok yakından takip ediyor!'
Ne demek bu?
Anayasa
Mahkemesi üyelerini örtülü biçimde tehdit ediyor: 'Bakın; Amerika bu
işin peşindedir. Bizim ilişkilerimiz çok mükemmel. Onlar davamızı çok
yakından izliyorlar. Ona göre karar verin ha!'
Dışişleri Bakanlığı
koltuğundaki bir kişinin yapacağı iş bu mudur? Dışişleri Bakanlığı
yapmak; Türkiye'de var olan devlet düzenini çökertmek için Avrupa
Birliği ile el ele vermek; Amerika ne derse onu temenna eylemek midir?
Ben
1960'tan beri hiçbir dışişleri bakanının Türkiye'yi bu kadar şikayet
ettiğini; bu kadar dış güçlerin emrine girip kendi devletini
kötülediğini görmedim...
HUKUKA UYUN YETER
Bay
Babacan; Avrupa'da Amerika'da kapı kapı dolaşıp yardım dileneceğine;
partisini; Anayasa çizgisinde çalışmaya yönlendirsin; sorun kalmaz.
'Biz şu kadar oy aldık' diyerek anayasayı ve cumhuriyet düzenini
değiştirmeye kalkışmanın sonucu hüsrandır. Oy ile devlet yapısı
değiştirilemez... Sayın Babacan bilmelidir ki bu ülke Fethullah Gülen
zihniyetindekilere asla teslim olmayacaktır.
AKP yöneticileri;
Ahmet-Mehmet Altanlar, Hasan Cemalller, Eser Karakaşlar vb... gibi
yanardöner tiplerin kışkırtmasına kapılmak yerine anayasaya uysalardı
bugünkü kargaşa ortaya çıkmayacaktı.
Hep söylerim: İnsanoğlu
şükretmesini bilmelidir. AKP'liler, ellerine geçene şükretselerdi;
bugün partileri kapanma noktasına gelmeyecekti. Herkes bilmelidir ki;
AKP olmazsa kıyamet kopmaz. Bu ülke AKP gibi pek çok parti gördü ama
başka Türkiye Cumhuriyeti yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten hükümet; aslında parti gömleğini az çok
değiştirmiş görüntüsü vermelidir. Bu yüzden de bakanlar; partinin değil
de milletin temsilcisi gibi davranmalılar; devletin temel kimliğini
temsil etmeliler.
Şimdi gelin de bu ölçüyü Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a uygulayın.
O yumuşak görüntünün altında katı bir partici yüz var...
Mırıl
mırıl konuşur; sesini hiç yükseltmez. Halim selim birisi gibi görünür.
Lakin söyledikleri yenilir yutulur değildir. Türkiye Cumnhuriyeti'ne
tarihsel düşmanlığı bulunan Avrupalılarla konuşurken; onlara hak verir.
'Biz de bu devletten şikayetçiyiz!' der.
Avrupa'nın Türkiye'ye yaptığı haksızlıkları asla dile getirmez; onların önünde süklüm püklüm durur...
İş Türkiye'ye gelince saldırganlaşır.
Halbuki
onu; kolundan tutup hiç beklemediği bu makama yükselten; o beğenmediği;
yabancılara şikayet ettiği bu devletin demokratik kuralları, kanalları,
kapılarıdır.
Babacan'a bakınca; içinizden; 'Demekki bu ülkede
demokrasinin kapıları fazla açık!' diye geçirmiyor musunuz?
Demokrasinin kötüye kullanılmasına Babacan örnek değil midir?
APTAL KRETSCHMER
Bakan
Babacan, AKP hakkında açılan kapatma davasını etkilemek için önce
Avrupa çapında bir sefer başlattı. AB yöneticileri sırayla ve birkaç
defa; 'AKP'nin kapatılmaması gerekir! Kapatılırsa Türkiye'yi fena
yaparız!' anlamına gelen açıklamalar yaptılar. Gerek Yargıtay, gerekse
Anayasa Mahkemesi açık açık baskı altına alındı.
Bu ülkenin
yöneticisi olan Başbakan Erdoğan da Dışişleri Bakanı Babacan da çıkıp,
'Biz sömürge parçası mıyız? Nasıl böyle içişlerimize karışırsınız?'
diyemediler. Tam aksine bıyıkaltından güldüler.
AB'nin Türkiye
temsilcisi küstah Kretschmer; Dışişleri Bakanı Babacan'ın Türkiye'yi
Avrupa'ya şikayet etmesini eleştiren benim gibi cumhuriyet
vatandaşlarına 'Aptallar!' demek gafletinde bile bulundu.
Buradan;
kendisini bir şey sanan ve ruhunun derinliklerinde Türklere karşı
taşıdığı aşağılık kompleksinden kurtulmadığı anlaşılan Bay Kretschmer'e
o sözünü iade ediyorum: Bay Kretschmer; bu tavrınla asıl aptal sensin...
ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ KORKUTUYOR
Bay
Babacan, Avrupa'yı bıraktı; şimdi de Amerika'da AKP'yi kurtaracak
yardım arıyor. Kendisini beyaz sanan ABD'nin zenci Dışişleri Bakanı
Rice; 'Bu hükümetle ilişkilerimiz mükemmel!' diye açıklama yapıyor.
Belli ki deliğe süpürmekten vazgeçmişler...
Babacan Efendi bu
açıklamayı yeterli görmemiş olacak ki ferman buyuruyor oradan: 'ABD,
AKP hakkında açılmış olan kapatma davasını çok yakından takip ediyor!'
Ne demek bu?
Anayasa
Mahkemesi üyelerini örtülü biçimde tehdit ediyor: 'Bakın; Amerika bu
işin peşindedir. Bizim ilişkilerimiz çok mükemmel. Onlar davamızı çok
yakından izliyorlar. Ona göre karar verin ha!'
Dışişleri Bakanlığı
koltuğundaki bir kişinin yapacağı iş bu mudur? Dışişleri Bakanlığı
yapmak; Türkiye'de var olan devlet düzenini çökertmek için Avrupa
Birliği ile el ele vermek; Amerika ne derse onu temenna eylemek midir?
Ben
1960'tan beri hiçbir dışişleri bakanının Türkiye'yi bu kadar şikayet
ettiğini; bu kadar dış güçlerin emrine girip kendi devletini
kötülediğini görmedim...
HUKUKA UYUN YETER
Bay
Babacan; Avrupa'da Amerika'da kapı kapı dolaşıp yardım dileneceğine;
partisini; Anayasa çizgisinde çalışmaya yönlendirsin; sorun kalmaz.
'Biz şu kadar oy aldık' diyerek anayasayı ve cumhuriyet düzenini
değiştirmeye kalkışmanın sonucu hüsrandır. Oy ile devlet yapısı
değiştirilemez... Sayın Babacan bilmelidir ki bu ülke Fethullah Gülen
zihniyetindekilere asla teslim olmayacaktır.
AKP yöneticileri;
Ahmet-Mehmet Altanlar, Hasan Cemalller, Eser Karakaşlar vb... gibi
yanardöner tiplerin kışkırtmasına kapılmak yerine anayasaya uysalardı
bugünkü kargaşa ortaya çıkmayacaktı.
Hep söylerim: İnsanoğlu
şükretmesini bilmelidir. AKP'liler, ellerine geçene şükretselerdi;
bugün partileri kapanma noktasına gelmeyecekti. Herkes bilmelidir ki;
AKP olmazsa kıyamet kopmaz. Bu ülke AKP gibi pek çok parti gördü ama
başka Türkiye Cumhuriyeti yoktur.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz