Temel Ağa'nın matematik öfkesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Temel Ağa'nın matematik öfkesi
Geçen haftalarda “Ege şivesiyle” yazılmış bir mektup yayınlamıştım. Bu hafta ise “Karadeniz şivesiyle” yazılan bir mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum. Konu Trabzonlu Temel Ağa’nın sevgili torunu Eda’ya verilen ödevidir. Torun çözülmesi istenen problemde sıkıntı çekince iş Temel Ağa’ya kalır. O da olanları Eskişehir’e taşınan arkadaşına yazdığı mektupta anlatır;
Niyazicuğum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da ağlay. Zaten dertlerini hep bağa açar. Dedi ki; “Ha bunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek.”
Dedum ki; “Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Şimdi oni çözeruk.” Ne mümkün Niyazi kardaşum: Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmişlar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy. Otobos iki yerde onbeşer dakka istirahat vermiş. Tiren da bi yerde durmiş, 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometro gidiymiş. Tiren 5 saat sonra gidecegi yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmiş. Uğraştum yapamadum. Uşak ağlay.
Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyrum oğa ki, “Damat, senun taniduğun tahsilli bi otobos şofori var ise oğa soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşaği şoforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yariş etmis bi şofor vardur da bize nasihat verur.”
Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk. Tiren görmemiş ki... Ne anasi görmiş, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum’dan Sivas’a gittiydum. Neysa kardaşum, o gece çok kizdum. Diyeceksun ki niye? Uşak daha incir ağacindan duti ayiramay; mezgiti gösteriyrum, hamsi diyi efendum, yumurtanun fabrikada yapilduğuni sanay. Biz gelduk araba yariştiriyruk. Yani efendi, otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun? Eğer varacagi saat önemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler sağa otobosun inecegi zamani. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Uşakcuklarda şarki yok, türki yok, oyun yok; dayamiş matamatiğu. Ayuptur da.
*****
Gülümseten olaylara teşekkürler
* Misafir odasında baca deliği olmadığı halde “Anne sobayı bu sene misafir odasına kuralım mı?” diyen abime, “Olur, boruyu da k.çına sokarız, kafanı camdan çıkarırsın, sorun olmaz” diyen anneye,
* Kaza mahalinde elinde cep telefonuyla koşturup “112’nin numarası neydi?” diye bağıran sarışına,
* Birbirlerine ana avrat küfür eden iki kişinin arasına girip ikisine de birer tokat atan ve “Analar kutsaldır, analara küfür etmeyin, o.. çocukları!!’ diyen Karadenizli ağır abiye,
* Annesine kızıp, buharlı ütünün içine işemeyi akıl eden, annesini buram buram çiş kokularıyla işyerine yollayan, annesi; ancak arkadaşları “acayip kokuyorsun” dediginde işi çözen anneye ve çocuğuna,
* Banyonun lambası yanmayınca elektrikler kesik zannedip yarım saat gelmesini bekleyen, beklerken de canım sıkılmasın diye televizyon seyreden kişiye,
* Ailecek televizyon izlerken üst komşu küçük oğlunu göndermiş. Çocuk anneme
“Teyze, annem dedi ki, bari haberleri açsınlar da, biz de dinleyelim” deyince biz de kırmadık, açtık. Ailece çok iyi niyetli olduğumuzdan, televizyonlarını bozuk sandık. Oysa yüksek sesten dolayı bize laf soktuklarını anlamamız çocuğun ikinci gelişinden sonra oldu. Bu olayı yaşayan aileye,
* AIDS’in açılımını (A)llaha (İ)syaneden (D)eyyusların (S)onu olarak yapan lisedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ögretmenimize kocaman bir alkış istiyorum!
*****
İçinden hayvan geçen fıkralar
Bu hafta hayvanlarla ilgili ya da kahramanı hayvan olan birkaç fıkrayı paylaşmak istiyorum bizden. Hepsini bir demet yapıp Yıldırım Tuna göndermiş;
İstiridye aşkı
Genç Bayan İstiridye hayatında ilk defa bir cumartesi gecesi Bay İstakozla çıkmış, eve döndüğünde yaşadıklarını heyecanla İstiridye kız arkadaşına anlatıyormuş: “Tek kelimeyle müthiş biri” demiş, “Önce derin derin gözlerime baktı, kollarını önce etrafıma doladı, sonra elini içime soktu.”
Birden yüzünü korku ve endişe kaplamış, elini göğsüne atmış ve bağırmış: “Aman Tanrım... İncim!”
Sendikasız
Öğretmen ilkokulda fen bilgisi dersinde karıncaları anlatıyormuş: “Çalışırlarken kendi ağırlıklarından 5 misli fazla yiyecek taşırlar” demiş, “Bundan nasıl bir ders çıkartıyorsunuz?” “Bence”, demiş öğrencilerden biri, “Anlaşılan bunlarda sendika mendika falan yok!”
Filin kuyruğu
Sirk, gösteri için bir kasabadan diğerine giderken yolda fillerden biri kafesinden kaçıp köylünün tarlasına girmiş. Köylü hemen jandarmayı arayıp hayatında hiç görmediği dev gibi canavarı telefonda komutana tarif etmeye başlamış: “Büyük.. Ç..Çok, çok büyük.. Her iki ucunda K.. Kuyrukları var..”
“Şu anda ne yapıyor?” diye sormuş komutan. “Kuyruğu ile lahanalarımı kopartıyor efendim” demiş köylü, “Daha sonra onları ne yaptığını size anlatsam t..Tövbe inanmazsınız..”
Biyoloji dersi
Kurbağanın biri gelecekte nelerle karşılaşacağını öğrenmek için telefonla falcısını aramış: “Senin hakkında her şeyi bilmek isteyecek nefis bir kızla tanışacaksın!” demiş falcısı. “Harika” demiş kurbağa, “Nerede ve nasıl tanışacağım? Diskoda mı, gece kulübünde mi?”
“Hayır!” demiş falcı, “Önümüzdeki sömestr onun biyoloji dersinde!”
*****
Gölün sahibi
Bir akşam üzeri çiftlik sahibi kuzeydeki küçük göleti kontrole gitmiş. Gölete yaklaşırken yüksek sesle atılan kahkahalar, şakalaşma sesleri, su şıkırtıları duymuş, tam yanına da gelince gölette çırılçıplak yüzen onlarca genç kızı görmüş. Adamı fark eden kızlar boyunlarının hizasına kadar suya sinmişler. Aralarından biri “Gidin buradan” diye bağırmış, “Siz gitmeden gölden çıkmayacağız.” Adam: “Sizi gölette yüzerken, oynaşırken görmeğe, çırılçıplak dışarı çıkışınızı izlemeğe gelmedim genç bayanlar” demiş ve eklemiş “Ben, sadece göldeki timsahı beslemek için buradayım!”
*****
Sardalya
- Bence hayatta gördüğüm en aptal hayvan “Sardalya”
- Neden öyle düşünüyorsun?
- Yahu başka kim kendini daracık bir teneke kutuya kilitleyip anahtarını da
dışarıda bırakır?
*****
Beni kaybetmeyi seçeni ben kazanmaya uğraşmam
Can ATAKLI- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz