Geç kalınmadı mı?

Avrupalı Hürriyet`in NRW ekinde çıkan bir haberden öğreniyoruz: “Hürriyet`le dev buluşma.” Köln kentinde, Türkler bir araya gelerek sorunlarını ve beklentilerini anlattılar.”Toplantıya katılanların ortak paydası da şu olmuş:
“Takım olamadık”
Aradan 48 yıl geçti, nihayet takım olamadığımızı anladık! Takım olmadık, ama
“Dağıldık!”
Bakın bu dev toplantıya katılanlar neler söylemişler: Hem onların söylediklerini okuyalım hem de yorum yapalım:
Avrupalı Türkler sahipsiz:
Hürriyet Avrupa Yayın yönetmeni Kerem Çalışkan “Almanya`da bulunduğum süre içerisinde Köln, Frankfurt Berlin gibi kentlerde yaşayan Türk`lerin sorunlarını yeterince bir araya gelip konuşamadıklarına tanık oldum. NRW`de bir milyon Türk yaşamasına rağmen, eyalet parlamentosununa gir miş hala bir Türk kökenli poltikacı yok. Bu önce Türk`lerin, sonra da Almanların ayıbıdır.”
“Neden Türkler bir araya gelemediler? Gelemediler, çünkü sayısız dernek ve kuruluşların hepsi ayrı havadan çaldılar. Kurulmak için kuruldular! Kendilerini aydın olarak tanımlayanlar, üstlerine düşen görevi yine getirmediler. Olaylara ve topluma, türbünün ters yönünden baktılar. NRW eyalet parlamentosunda bir Türk milletvekili olsa kaç yazar. Berlin`de Alman parlamentosu`unda var. Türk toplumu için herhangi bir yasanın çıkmasında rol oynadılar mı? Maalesef, cevap “hayır” dır. Neden NRW`de bir Türk milletvekilinin olmayışı bizim açımızdan ayıp olsun ki? Topluma yararlı olmak için mutlaka milletvekili mi olmak gerek? Hele hele Almanya`nın hiç suçu olamaz. Ülke onların parlamento onların... Milletvekili olmak isteyenleri geri çevirmedi ki Alman yetkilileri. Böyle bir şey olsaydı, Türk kökenli milletvekilleri Alman Parlamentounda yer almazlardı.”

Dilimizden korkuyoruz:
Mimar Hasan Cengiz: ...bu kafayla önümüzdeki 50 yılda da hiçbir şey yapamayız. Cami adı altında bazı yerlerin bodrum katlarında çocuklarımıza Arapça öğretiliyor. İbademizi bile kendi dilimizde yapmaktan korkan bir milletiz.
“Çok doğru bir tespit!. Nasıl Türkiye`de bodrum katlarında mescitler kurup, çocuklara Arapça öğretiliyorsa, Almanya`da da durum aynen böyle. İşte bunun içindir ki, 48 yıldır bir takım olamadık. İşte bunun içindri ki, çocuklarımızı çağa uygun yetiştiremedik. Ve işte bunun içindir ki, hakkımızı arayacak milletvekilini NRW eyalet parlamentosuna milletvekili yollayamadık.
Takım olamadık
Göztepe Teknik Direktörü Dr. Hıdır Akbaş: Eğitimde, ekonomide, siyasette kısacası hiç bir konuda takım olamamışız ve hala kendimizi sorgulamayı beceremiyoruz... Her alanda zenginiz, ama fakir gibi yaşıyoruz.
“Neden takım olmadık? Olamadık, çünkü 69 yılden bu yana çağdaş eğitimden uzaklaştırıldık. Mustafa Kemal`in çizmiş olduğu yoldan saptık, saptırıldık. Nasıl Türkiye`de takım olamadıksa, ne yazık ki, Avrupa`da da olamadık. Nedenini de aydınlara soralım!”
Güven azaldı:
Almanya Türk toplumu NRW Başkan Yardımcısı Erdal Tekin: Toplumumuz çok yalnız ve sorunları konusunda muhatap bulmakta güçlük çekiyor. Çalışmalarımızda insanlarımızın çözümler hususunda artık sivil toplum örgütlerine ve devletimizin temsilcilerine güvenin azaldığını gözlemliyoruz.
“En azından Sayın Tekin itiraf ediyor. 48 yıldır, eğitim düzeyi düşük olan toplum bir muhatap bulamadı.” Sürüden ayrılanı kurt kapar” deyiminde belirtilidiği gibi, bir çoğunu kurtlar kaptı. Neden güven azaldı? Derneklerin adı ne olursa olsun, bu topluma gerçekçi duygularla yaklaşmadılar. Kendş çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerinden, bunlara güven kalmadı. Ve kendileri, dini alet edenlere teslim ettiler. Sonuçlarını basında çıkan haberlerde okuyoruz.”
Bekleyiş içersindeyiz:
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer: Biz burada da Türkiye`de de sahipsiziz. Nereye gidiyoruz ben de bilmiyorum. Büyük bir endişe ve bekleyiş içindeyiz. Benzer durum Almanya`daki Türk`ler için de geçerlidir.
“İyi güzel de neden, toplumu bilgilendirmek harekket edilmiyor da durmadan gerek Türkiye`de gerekse Almanya`da pembe tablo çiziliyor? Tablo bu kadar karanlıksa, bu tabloyu aydınlatacak aydınlar değiller mi? Sayın Bayer bir gazeteci olarak, nereye gidildiğini bilmezse, eğitim düzeyi düşük olan toplum nederen bilsin?”
Çocuklarımız bie cevher
Global Akademi Dershanesi`nin sahibi Mahmut Şahin: ...Çocuklar elimzde koca bir servet. Ancak yeterince değerlendiremiyoruz. Gençlerimizi Türkiye`deki üniversitelere gönderebilmek için yıllardır mücadele veriyorum. Türkiye`de üniversite kapılarını açacak sınavlar var...
“Mademki çocuklar cevherdi, bu cevheri cevher gittikten sonra anladık? Almanya`da Türk çocuklarının durumu belli. Ne sivil toplum örgütleri tarafından ne de hükümetin yurtdışı uzantı olan kurumlar bu konuya ciddi bir şekilde eğilmektedirler. Fakirleşen Türk toplumu, nasıl bu dershane ücretini karşılayabilecek? Sınavı kazanan Türk gençi parasız pulsuz nasıl Türkiye`de üniversiyeti başaracak? Bu başarı mutlaka dershaneden geçecek diye bir kural yok! Topluma, çocuklarına doğru yolu gösterirsen, problem kendiliğinden çözülmüş olur.”
Yunus emre ruhu ile yaklaşmalıyız:
Yunus Emre Kültür Enstitüsü Başkanı ve Türkçe öğretmeni Mustafa Can: Almanya`da Türkler sistemin içine alınıyor... Sivil toplum örgütleri sık sık bir araya gelerek sohbet etmeliler. Sivil toplum örgütlerimiz ayrıca eğitim, siyaset, sağlık gibi alanlarda teorik çalışmalar yapmalı.
“Mademki Türkler sistem içine alınmıyor o zaman bu konuda ciddi çalışmalar yapılması gerekmez mi? Böyle bir çalışma var mı? Yok! 48 yıldır Tğrkler bu sistemin içindeler, ama bizi birbirimizden ayıran sistem değil, bizzat kendimiz kendimizi sistem dışı bırakmak için uğraşı veriyoruz. Bir sürü dernekler var. Bunlar ne işe yarar ki? Yaramıyorlar ki, devamlı “Bir araya gelinsin” deniliyor!”
Gençlere şans verelim:
Duisburg Marxloh Camii Basın Sorumlusu Mustafa Küçük: Buradaki Türkler olarak, topluma değil temsil gücü olmayan kişilere endeksli çalışıyoruz. Burada büyük olarak 25`e yakın isivil toplum örgütümüz var. Başarılı gençlerimize şans verelim. Ancak hiçbirinde bugüne kadar örnek bir çalışlma yok.”
“Gençlere nasıl bir şans verilecek, anlayamadım. Okuldan diploma almadan çıkan, meslek sahibi olmayan gençlere nasıl bir imkan tanınabilecek? Eğer iddia edildiği gibi, Alman yetkilleri bu yolu tıkıyorlarsa, o zaman Türk yetkilileri harekete geçmelidirler. Kendisi de itiraf ediyor zaten Sayın Küçük: “Örgütlerde örnek çalışma yok.” “
Veliler mutlaka örgütlenmeli
Eğitim Ataşesi Uğur Acar: Eğitimde çeşitli sıkıntılarımız var. Bunların çözümünde veli derneklerimize önemli görev düşüyor. Anck baktığımızda bu derneklerde tüm iş birkaç velinin üzerine kalıyor... Üniversiteye gitme oranı geçlerimiz arasında sadece % 6 civarında. Bu oranı arttırmak için öok öaba sarf etmeliyiz.
“İyi güzel de nasıl? Dernekler doğru dürüst çalışmıyor. Aileler doğru dürüst bilgilendirilmiyor. Peki, çocukları kim eğitecek o zaman? Yoksa Almanlar mı?”
İşte bu konuda bir anlaşabilsek!

Dr. Yüksel Cavlak