Hem dinci, hem Bilderbergçi!

tarafından **Sebahattin ÖNKİBAR** 2008-06-10, 09:14

Hem dinci, hem Bilderbergçi!

Önce Bilderberg Toplantıları organizasyonunun amacı ne ona bakalım:
-23 Mayıs 2003 tarihli Vakit Gazetesi Bilderberg Toplantılarını şöyle sunuyor:
- “Siyonist örgüt... ABD’deki ünlü Yahudi örgütü CFR’nin Avrupa ayağı.”
Bilderberg ile alakalı olarak aleyhte 34 yazı kaleme alan Fehmi Koru’nun yazdıklarından birkaç satır aktaralım:
- Dünya egemenlerinin örgütü.
- Türkiye’yi teslim alma planları var.
- Kendine yakın olan iktidarı işbaşına getirir.
Fehmi
Koru Bilderberg’i bir ara o kadar tehlikeli bulur ki, yazılarına
Bilderberg muhalifi olan yazar Shelman Skolnick’dan alıntı yapar.
Evet,Bilderberg sadece bize göre değil bir zamanlar Vakit Gazetesi ve Fehmi
Koru’ya göre de böylesine tehlikeli ve karanlık bir örgüttür.
Bilderberg Toplantılarına bütün dünyadan her yıl davetler yapılır.
Türkiye’den bu yıl davet edilen isimlerden biri de Dışişleri Bakanı Ali Babacan’dır.
Babacan Türkiye’de türbanı ilk kez üniversite kapısına götüren ailenin çocuğu, yani Milli Görüş Camiasından geliyor.
Dahası, bu Babacan çok değil bir hafta önce Brüksel’de “Türkiye’de Müslümanlara baskı yapılıyor” mealinde sözü eden isimdir.
Şimdi bu iki olguyu yan yana getirip sorgulayalım:
Söyler misiniz biz hangi Babacan fotoğrafına inanacağız!
Neredeyse
her yıl Dünya Siyonist Örgütlenmesinin zirve kurumu olan Bilderberg’e
çağrılan Ali Babacan’a mı yoksa Brüksel’de “Müslümanlara Türkiye’de
baskı yapılıyor” diye tarihte benzeri olmayacak tarzda ülkesini şikayet
eden Dışişleri Bakanına mı?
Evet, öncelikle bütün hayatları boyunca Siyonizm yaygarası yapanlar bu soruyu cevaplamalıdır.
Tamam;
“Beni davet etseler de asla öyle bir toplantıya gitmem” diye yazı
yazıp, davet edildiğinde koşa koşa giden Fehmi Koru bu soruyu
cevaplayamaz da, okur çizgisi belli olan Vakit Gazetesinin en azından
bir açıklama borcu yok mudur?
Alenen yazamasalar da diyecekler ki, canım onları idare ediyor, takiyye yapıyorlar!.
Yani Babacan ya da AKP kadroları ABD’sinden İsrail’ine dünya egemenlerini idare ederek onları kullanıyor öyle mi?
Sahi, kimdir kullanan ya da kullanılan?
Bizimkiler mi onlar mı?
Sakın, sakın ha AKP, AB, ABD ve Siyonistleri peşine takıp kullanıyor gibi bir laf etmeyesiniz.
Kimin kimi kullandığını bilmeyen mi var?
Ilımlı İslam hikâyesi nereden çıktı?
İbrahimi dinler safsatası neyin nesi?
Peki, ya dinlerarası diyalog?
Bütün bu projelerin arkasında Bilberberg zihniyeti ya da emperyalizmin olduğu malum değil mi?
Hal böyle iken kendine samimi Müslüman ya da İslamcı diyenlere sorarım niçin susarlar?
Ayinesi işse kişinin her şey ortada değil mi?
AKP bütün bu mahfillerde neden destekleniyor hiç merak edilmiyor mu?
AKP’yi din gibi gören seçmenleri bir kez olsun düşünmeli ve neye hizmet ettiklerini sorgulamalıdır.

KAFAYA BAKIN!..
Takımımıza bile tahammülleri yok!
Adı: Heinz Christian Strache.
Avusturya’da FPO Partisi’nin Genel Başkanı.
İki gün önce bir mülakatında aynen şu sözleri ediyor:
-
“Türkiye Avrupalı değil ki!.. Futbol Takımının Avrupa şampiyonasında ne
işi var!..Türkiye Mısır gibi bir ülke. Mısır Avrupa’da değilse Türkiye
de değil. Dolayısı ile takımı da Avrupa’da olmamalı.”
Bu sözler
bir AB ülkesinde ediliyor ve eden de siyasi bir partinin başkanıdır...
Söyler misiniz 50 yıldır Avrupa klasmanında olan Türkiye Milli Takımına
bile tahammül edemeyen Avrupalı bu kafalar Türkiye’nin AB üyeliğine
nasıl onay verir?.. Kendimizi avutmayalım, vermeyecekler zaten...
Veririz deyip eşikte bekletmeleri taviz almak içindir... Bırakın
Sarkozy ya da Merkel’i bu Avusturyalının ettiği bu söz bile hakikatın
ilanıdır.
AKP %35’İ GEÇEMEZ
Şevket Kazan’ın söylediklerine dikkat!
Adalet
eski Bakanı Şevket Kazan Milli Görüş Camiasının ağabeylerinden
biridir. Öyle ki, Tayyip Bey’in 1977 seçimlerinde Kazan’ın İstanbul
Belediye Başkanlığı adaylığında hazırlanan “Büyük şehre büyük adam,
Şevket Kazan” sloganlı afişlerini duvara yapıştırdığını bir mülakatta
okumuştum... İşte bu Kazan Barem dergisine verdiği mülakatta ilginç
şeyler söylüyor. Mesela AKP’nin Gülcüler ve Tayyipçiler diye
bölüneceğini yazıyor ve Gülcüleri TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun
temsil edeceğini ifade ediyor. Keza Şevket Bey kapatılan partinin
büyümeyeceğini de özellikle belirtirken, Tayyip Erdoğan’ın kapatılma
davası bağlamında ettiği B Planım var sözünü de eleştiriyor... Şevket
Kazan gerçekten deneyimli bir siyaset adamı, camiasını da iyi biliyor.
Bize göre de kapatılma davası ile öyle uçurulduğu gibi değil yüzde
50’ler AKP yüzde 35’leri bile geçemez. Dahası, bölünme olursa, ki
muhtemeldir, o yüzde 35’in yüzde 7-8’i de öyle gider. AKP tek başına
iktidar olamadı mı da dağılır.

Gökçek’in mesajları
Gökçek ne demek istedi?
Türkiye’de
siyaseti en iyi bilen isimlerden biri olan Melih Gökçek’in dün Vatan
Gazetesi’ne verdiği mesajların yorumu ya da analizi özetle şöyledir:
- Melih Gökçek Tayyip Erdo ğan’a bağlılığını bildirmiş ve onunla yürüyeceğini deklare etmiştir.
-
Tayyip Erdoğan’a rağmen herhangi bir oluşuma girmeyeceğini ortaya
koymuş ve yapılacak muhtemel spekülasyonların bu şekilde önünü kesmek
istemiştir.
- Verdiği bu mesajlarla Erdoğancı kanat da sempati toplamayı hedeflemiştir.
- Gündemde kalmıştır.
- Belediye başkanlığına talip olduğunu açıklamış ve oğlu Osman Gökçek’in Çankaya bağlamında adını yine gündemde tutmuştur.
- Siyasetin geleceğinde var olacağını ortaya koymuştur.[/b]

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Hem dinci, hem Bilderbergçi!

Hem dinci, hem Bilderbergçi!