Sayın Kerem Çalışkan yanlış düşünüyor
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Sayın Kerem Çalışkan yanlış düşünüyor
Sayın Kerem Çalışkan yanlış düşünüyor
Avrupalı Hürriyet Gazetesi’nin Avrupa Yayın Yönetmeni, alışagelmiş köşesinde, ‘Türk Obama’ başlıklı bir yazıyı kaleme almış. Ben gazeteci değilim, ama Türk vatandaşı olarak, vasat düşüncemle bu yazının başlığının ve içeriğinin yanlış olduğunu ifade etmek isterim. Neden mi? Vasat düşüncemle AP milletvekili Cem Özdemir’ in Barak Obama ile ne uzaktan ne de yakından bir benzerliği olduğunu izah etmeye çalışayım:
Birincisi, Barak Obama kökleri Afrika ya uzanan bir ABD vatandaşıdır. İkincisi, Obama başkan olduğu takdirde, sadece ve sadece Amerika’nın ve Amerika halkının çıkarları için görev yapacaktır. Üçüncüsü, ABD başkanı olarak herhalde bir ırk ayrımı yapmayacaktır. Yeşiller Partinin AP milletvekili olan Cem Özdemir, daha önceleri Alman parlamentosu milletvekili idi ve 2002 yılında Lufthansanın resmi bonus millerini kişisel çıkarlarına kullandığı için, eleştiri görmüş ve bütün görevlerinden istifa ettirilmiştir. Almanya da etik, Türkiye’den farklı olarak böyle çalışıyor.
Lafı uzatmayalım, 2004’ te de Yeşillerden AP milletvekili oldu. Şimdi de tabandan gelen yoğun istek üzerine partiye başkan olmak için adaylığını koymuş olduğunu basından öğreniyoruz. Cem Özdemir, Barak Obama gibi olamaz, çünkü kendisi de, yazarın ifade ettiği gibi, Anadolu’nun hoşgörü coğrafyasından gelmiş olsa bile, ikisi arasında büyük farklar vardır. Birincisi, kök itibariyle bir benzerlik olsa da, icraat bakımından ortaya bir farklılık çıkmaktadır. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, Obama başkan oldu zaman, ABD ve Amerikan halkı için uğraşacaktır. Hâlbuki Cem Özdemir’ in böyle şansı olamaz. Çünkü geçmiş yıllarda da ne Almanya! da yaşayan Türk toplumu için ne de Türkiye Cumhuriyeti için önemli, kayda değer adımlar atmamıştır. Parti başkanı olunca da bu yolda yürüymeyeceği de doğaldır. Çünkü o Türklerin değil Almanların milletvekilidir, adı Türk adı olsa bile..Yeşiller Parti Eşbakanı Claudia Roth’un Türk hayranı olduğunu biliyoruz. Bu sevgiden dolayı Bodrum! da bir ev aldığını ve birkaç yıl önce durmadan doğu Anadolu’ ya gittiğini biliyoruz. Bu sevgiye rağmen, gerek Almanya’ da yaşayan gerekse Türkiye’deki Türkler için ciddi adımlar attığını duydunuz mu? Demek ki, ne sevginin ne de ismin pozitif anlamda bir etkili olma garantisi yoktur. Demek istiyorum ki, Sayım Çalışkan’ın yazısında belirttiği gibi, Cem Özdemir başkan olsa kaç yazar!
Sayın Çalışkan, yazısında bence, bizler için uygun olmayan bir deyim kullanmıştı
‘Türkler Almanya’nın siyahları sayılabilir’
‘Almanya Türkleri bugün ABD’li siyahlardan daha geri durumda.’
‘İşte böyle bir ortamda Cem Özdemir’in parti aday adaylığına yükselmesi Türkleri ‘başarı öyküsü’ sayılabilir.’
Yoruma sondan başlayalım:
Eğer Cem Özdemir, parti başkanı olursa, bu sadece ve sadece kendisinin ‘başarı öyküsü’ olabilir.
Almanya Türkleri ile ABD siyahları ile kıyaslamak çok yanlıştır. Onlar yıllar önce köle olarak zorla getirildiler, her işkenceye maruz bırakılarak, parasız pulsuz kullanıldılar ve kadınlar tecavüze uğradılar. Türkler öyle mi? 1960 yıllarında kendi istekleriyle geldiler Çalışarak emeklerinin karşılığını aldılar ve hiçbir Türk ne şiddete maruz kaldı ne de kadınlara tecavüz edildi.
Eğer Almanya’ şimdi Türkler sıkıntı çekiyorlarsa, bu sıkıntıları ne Almanlara ne de Türk ailelerinin tutuma yüklemek doğru olur. Burada suçlu arayacak olursak, ilk uğrayacağımız kapı, aydınları, Türk kökenli Alman milletvekillerinin ve hükümetin kapısı olacaktır.
Eğer Sayın Çalışkan, şöyle yazmış olsaydı; “Cem Özdemir, kültürlü, bilgi bir insandır. Alman toplumu, özellikle ait olduğu Yeşiller Partisi için, biçilmiş kaftandır.”
Hiç tereddüt etmeden bu yazının altına bir değil, birkaç imza atardım.
Son olarak, şunu ifade edilim: ‘Mustafa Kemalin Türkleri hiçbir zaman Almanya’nın siyahları olmadı, olamaz da’
Dr. Yüksel Cavlak
Avrupalı Hürriyet Gazetesi’nin Avrupa Yayın Yönetmeni, alışagelmiş köşesinde, ‘Türk Obama’ başlıklı bir yazıyı kaleme almış. Ben gazeteci değilim, ama Türk vatandaşı olarak, vasat düşüncemle bu yazının başlığının ve içeriğinin yanlış olduğunu ifade etmek isterim. Neden mi? Vasat düşüncemle AP milletvekili Cem Özdemir’ in Barak Obama ile ne uzaktan ne de yakından bir benzerliği olduğunu izah etmeye çalışayım:
Birincisi, Barak Obama kökleri Afrika ya uzanan bir ABD vatandaşıdır. İkincisi, Obama başkan olduğu takdirde, sadece ve sadece Amerika’nın ve Amerika halkının çıkarları için görev yapacaktır. Üçüncüsü, ABD başkanı olarak herhalde bir ırk ayrımı yapmayacaktır. Yeşiller Partinin AP milletvekili olan Cem Özdemir, daha önceleri Alman parlamentosu milletvekili idi ve 2002 yılında Lufthansanın resmi bonus millerini kişisel çıkarlarına kullandığı için, eleştiri görmüş ve bütün görevlerinden istifa ettirilmiştir. Almanya da etik, Türkiye’den farklı olarak böyle çalışıyor.
Lafı uzatmayalım, 2004’ te de Yeşillerden AP milletvekili oldu. Şimdi de tabandan gelen yoğun istek üzerine partiye başkan olmak için adaylığını koymuş olduğunu basından öğreniyoruz. Cem Özdemir, Barak Obama gibi olamaz, çünkü kendisi de, yazarın ifade ettiği gibi, Anadolu’nun hoşgörü coğrafyasından gelmiş olsa bile, ikisi arasında büyük farklar vardır. Birincisi, kök itibariyle bir benzerlik olsa da, icraat bakımından ortaya bir farklılık çıkmaktadır. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, Obama başkan oldu zaman, ABD ve Amerikan halkı için uğraşacaktır. Hâlbuki Cem Özdemir’ in böyle şansı olamaz. Çünkü geçmiş yıllarda da ne Almanya! da yaşayan Türk toplumu için ne de Türkiye Cumhuriyeti için önemli, kayda değer adımlar atmamıştır. Parti başkanı olunca da bu yolda yürüymeyeceği de doğaldır. Çünkü o Türklerin değil Almanların milletvekilidir, adı Türk adı olsa bile..Yeşiller Parti Eşbakanı Claudia Roth’un Türk hayranı olduğunu biliyoruz. Bu sevgiden dolayı Bodrum! da bir ev aldığını ve birkaç yıl önce durmadan doğu Anadolu’ ya gittiğini biliyoruz. Bu sevgiye rağmen, gerek Almanya’ da yaşayan gerekse Türkiye’deki Türkler için ciddi adımlar attığını duydunuz mu? Demek ki, ne sevginin ne de ismin pozitif anlamda bir etkili olma garantisi yoktur. Demek istiyorum ki, Sayım Çalışkan’ın yazısında belirttiği gibi, Cem Özdemir başkan olsa kaç yazar!
Sayın Çalışkan, yazısında bence, bizler için uygun olmayan bir deyim kullanmıştı
‘Türkler Almanya’nın siyahları sayılabilir’
‘Almanya Türkleri bugün ABD’li siyahlardan daha geri durumda.’
‘İşte böyle bir ortamda Cem Özdemir’in parti aday adaylığına yükselmesi Türkleri ‘başarı öyküsü’ sayılabilir.’
Yoruma sondan başlayalım:
Eğer Cem Özdemir, parti başkanı olursa, bu sadece ve sadece kendisinin ‘başarı öyküsü’ olabilir.
Almanya Türkleri ile ABD siyahları ile kıyaslamak çok yanlıştır. Onlar yıllar önce köle olarak zorla getirildiler, her işkenceye maruz bırakılarak, parasız pulsuz kullanıldılar ve kadınlar tecavüze uğradılar. Türkler öyle mi? 1960 yıllarında kendi istekleriyle geldiler Çalışarak emeklerinin karşılığını aldılar ve hiçbir Türk ne şiddete maruz kaldı ne de kadınlara tecavüz edildi.
Eğer Almanya’ şimdi Türkler sıkıntı çekiyorlarsa, bu sıkıntıları ne Almanlara ne de Türk ailelerinin tutuma yüklemek doğru olur. Burada suçlu arayacak olursak, ilk uğrayacağımız kapı, aydınları, Türk kökenli Alman milletvekillerinin ve hükümetin kapısı olacaktır.
Eğer Sayın Çalışkan, şöyle yazmış olsaydı; “Cem Özdemir, kültürlü, bilgi bir insandır. Alman toplumu, özellikle ait olduğu Yeşiller Partisi için, biçilmiş kaftandır.”
Hiç tereddüt etmeden bu yazının altına bir değil, birkaç imza atardım.
Son olarak, şunu ifade edilim: ‘Mustafa Kemalin Türkleri hiçbir zaman Almanya’nın siyahları olmadı, olamaz da’
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Sayın Kerem Çalışkan yanlış düşünüyor
Yüksel beyin yazisina aynen katiliyorum.Malesef Almanyada ki spd yada
yesiller partisindeki Türk milletvekilleri, Türklerin cikarlarini
korudugunu görmedim.Bütüm dünyada var olan cifte vatandasligi dahi
savunmuyorlar bunun icin caba glstermiyorlar.Türklerin oylari ile Ab
parlementosuna gittikleri halde, Türkler den yana ne yaptiklarini merak
ediyorum.Obama nede baska ülke liderleri ile vekilleri ile hicbir
alakalari olamaz.Abd de kim gecerse gecsin ya da ab de de basa kendi
ülke cikarlarini korur bizimkiler baskalarinin cikarlarini koruyor.
yesiller partisindeki Türk milletvekilleri, Türklerin cikarlarini
korudugunu görmedim.Bütüm dünyada var olan cifte vatandasligi dahi
savunmuyorlar bunun icin caba glstermiyorlar.Türklerin oylari ile Ab
parlementosuna gittikleri halde, Türkler den yana ne yaptiklarini merak
ediyorum.Obama nede baska ülke liderleri ile vekilleri ile hicbir
alakalari olamaz.Abd de kim gecerse gecsin ya da ab de de basa kendi
ülke cikarlarini korur bizimkiler baskalarinin cikarlarini koruyor.
Ayse- DEMİR ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 29
Yaş : 56
ŞEHİR : Yurtdisi
Meslek : Cocuk egitimi anaokulu ögretmeni
Öğrenim Durumu : Yüksekokul
Ruh Halim :
Aldığı Teşekkür : 15
Kayıt tarihi : 03/03/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz