Bu dava Tayyip Erdoğan'ı kapatma davasıdır ve dönüşüne izin verilmeyecek!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu dava Tayyip Erdoğan'ı kapatma davasıdır ve dönüşüne izin verilmeyecek!
Artık herkes bekliyor ki AKP kapatılacak.
Dahası,Tayyip Erdoğan dahil davada adı geçenlerin tamamına da yasak gelecek.
Peki ya ondan sonrası mı?
Erdoğan ve partisi şimdi onu inşaya çalışıyor.
B, hatta C planları bile var.
İlk hedefleri hemen ara seçime gitmek ve Tayyip Bey’i bağımsız olarak Meclis’e sokmak.
Erdoğan ara seçimde aday olamaz ihtimali ağırlık kazanırsa aday olabileceği söylenen erken genel seçim gündeme gelecek.
AKP’de bütün hesaplar Tayyip Bey’in aday olmasına endeksli.
Gelelim Erdoğan’ın aday olup olamayacağı ya da yeniden siyasete dönüp dönemeyeceğine?
Önce açılan kapatma davasını irdeleyelim:
Hep yazdık bu dava hukuki değil,siyasidir.
Sonuçları da öyle olacaktır.
Peki hedeflenen sonuç ne midir?
Kurumlaşmaya yelken açan siyasal İslamın tasfiyesidir.
Doğru ya da yanlış devlette böyle bir algı var.
Bu tasfiyenin olmazsa olmazı da Tayyip Erdoğan’ın oyun dışına çıkarılmasıdır.
Herkes biliyor ki AKP’nin yarısından fazlası Tayyip Erdoğan’dır.
Dolayısı ile o siyaseten var oldukça hedefe ulaşılamayacaktır.
Açık açık yazalım, açılan kapatılma davası aslında AKP için değil, Tayyip Erdoğan’dan kurtulma adınadır.
Hal bu iken sorarım size Tayyip Erdoğan’ın dönüşüne nasıl izin verilir?
Efendim ara seçimde aday olacakmış.
Olamaz ve olamayacak.
O zaman hemen yapılacak olan genel seçimde olur.
Şuraya not düşüyorum ona da aday olamayacak.
Tayyip Erdoğan’a 5 yıl yasak gelecekse bu süreden bir gün önce aday olamaz.
Anayasa Mahkemesi vereceği kararın gerekçesinde yasaklananlarla ilgili olarak bu kaydı düşecektir.
Büyük Mahkeme, kararına hile yapılmasının önüne geçecektir.
Geçmez ve hile yolu açık tutulursa o zaman ortaya çıkar ki bu kapatma davası aslında ekonomik buhranla zor günler geçiren Tayyip Erdoğan’ı kurtarmaya matuftur.
Yani başka bir anlatımla; Anayasa Mahkemesi eğer 5 yıllık sürenin aşılmasına bir biçimde izin verirse, sonuç tıpkı askerin geçen yıl verdiği muhtıra gibi olacak ve yönetim beceriksizliği sebebiyle zor günler geçiren Tayyip Erdoğan ile partisine yeniden hayat öpücüğü sunulacaktır.
Bir başka boyut, verilecek hüküm finalin oynanması şeklindedir.
Muhtıra sonrasında ikinci bir fiyasko Cumhuriyet değerleri açısından mağlubiyet olacağından hiç kimsenin esnek davranma lüksü yoktur.
Tayyip Erdoğan’ın bağımsız adaylık metoduyla geri dönmesi böyle bir fiyaskonun en önemli sonucu olacaktır.
İşte bunun içindir ki tekrar tekrar yazıyorum Tayyip Erdoğan’a tamı tamına 5 yıl siyaset yasağı getirilecektir.
Diyeceksiniz ki 5 yıl sonunda da Mandela olur döner?
İşte o hiç belli olmaz.
Bakarsınız o 5 yılın sonunda Markos’un durumuna düşer.
Dokunulmazlığı kalktıktan sonra siz seyredin gümbürtüyü.
Tayyip Bey’in paniği ve illa mebus olup dokunulmazlık zırhını talep etmesi zaten bunun içindir!
SİYASET YOK...
Sezer’li yemekte ne konuşuldu?
Ankara, ASAM Başkanı Faruk Loğoğlu’nun evinde yenen yemek ve katılımcılarını konuşuyor. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’na kadar pek çok önemli ismin katıldığı yemeğin gündemi ve yapılan konuşmalara gelince? Dün yemekte bulunan rektörlerden biri ile konuştum. Dinlediklerimin özeti şudur: “Yemek siyasi bir organizasyon değildi. Kuşkusuz siyaset de konuşuldu ama yemeğin düzenleniş gayesi yeni bir oluşum şu bu değildi. Dolayısı ile yemeğe siyasi bir amaç izafe edilmesi gerçeği yansıtmaz. Yemekte Avrupa Futbol Şampiyonası dahil pek çok şey konuşuldu. Dış gelişmelere değinildi. K.Irak’dan Kıbrıs’a pek çok konu konuşuldu. ABD seçimlerinde Obama faktörü ve İran’a müdahale konusu gündeme geldi. Ama belirttiğim gibi yemek bir organizasyonun ürünü değil, dost meclisi hüviyetindeydi. Siz sormadan söyleyeyim AKP için kapatılma davasını emin olun
konuşmadık.”
TREN KAYGISI...
AKP’de kopmalar olur endişesi...
AKP’de sıkıyönetim var. İlk tedbir kapatılma davası sonuçlanmadan TBMM’yi tatile sokmamak. Kuşkusuz bu kararın ardında Mahkemeyi erken karar vermeye zorlamak gibi bir amaç da var, ancak AKP zirveleri partiden kopma olur diye de endişe duyuyor. AKP tatille beraber Anadolu’ya çıkacak milletvekillerinin ekonomik buhrandan etkilenen ahalinin baskısına gireceğini ve bu sebeple kapatılma davasını da bahane edip partiden kopabileceğini düşünüyor. Buna ilave olarak milli görüş geleneğinden gelmeyen isimlerin de partiyi terk edebileceğini düşünüyor. Keza Abdüllatif Şener’in mini de olsa bir grubu koparabileceğini değerlendiriyor. İşte bütün bunlar içindir ki AKP adeta sıkıyönetim ilan ederek grubunu bir ve bütün tutmaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan’ın önceki gün grup toplantısının kapalı bölümünde söylediği “Trenden inen bir daha binemez” beyanı, sadece bir korkutmaca değil aynı zamanda ciddi bir kaygının ürünüdür.
YAZ HAREKETİ...
Toptan, Şener ve Hisarcıklıoğlu’nu bir araya getirmek!
ANAP ve DYP’de politika yapan Turizm eski Bakanı İlhan Aküzüm kızını evlendirdi. Tören Bilkent’de İhsan Doğramacı’nın köşkünün bahçesinde yapıldı. Davetliler arasında Mesut Yılmaz dahil ANAP ve DYP’nin ağır topları vardı. Gece boyunca konuşulan konu ise yeni siyasi oluşumdu. Törene katılanlardan birine dün telefonla ulaştım ve şunları dinledim: “Mesut Bey hiç boş durmuyor ve her gün birileri ile konuşuyor. AKP içinde bulunan eski ANAP’lı milletvekili arkadaşlarımızla da teması var. Sayın Yılmaz’ın amacı kendi önderliğinde bir oluşuma gitmek yerine merkezde herkese sıcak gelecek bir oluşumun gerçekleşmesidir. Bunun için Sayın Şener’den Sayın Hisarcıklıoğlu’na ve hatta Sayın Köksal Toptan’a kadar herkesle direkt ya da endirekt teması var. Amacı bütün bu isimleri bir araya getirmektir. Kendisi için bir çabanın içinde değil, ülkeyi krizden çıkarmanın hesabındadır. Yaz sonuna doğru geniş katılımlı ve cepheli bir oluşum ilan edilebilir.”
Dahası,Tayyip Erdoğan dahil davada adı geçenlerin tamamına da yasak gelecek.
Peki ya ondan sonrası mı?
Erdoğan ve partisi şimdi onu inşaya çalışıyor.
B, hatta C planları bile var.
İlk hedefleri hemen ara seçime gitmek ve Tayyip Bey’i bağımsız olarak Meclis’e sokmak.
Erdoğan ara seçimde aday olamaz ihtimali ağırlık kazanırsa aday olabileceği söylenen erken genel seçim gündeme gelecek.
AKP’de bütün hesaplar Tayyip Bey’in aday olmasına endeksli.
Gelelim Erdoğan’ın aday olup olamayacağı ya da yeniden siyasete dönüp dönemeyeceğine?
Önce açılan kapatma davasını irdeleyelim:
Hep yazdık bu dava hukuki değil,siyasidir.
Sonuçları da öyle olacaktır.
Peki hedeflenen sonuç ne midir?
Kurumlaşmaya yelken açan siyasal İslamın tasfiyesidir.
Doğru ya da yanlış devlette böyle bir algı var.
Bu tasfiyenin olmazsa olmazı da Tayyip Erdoğan’ın oyun dışına çıkarılmasıdır.
Herkes biliyor ki AKP’nin yarısından fazlası Tayyip Erdoğan’dır.
Dolayısı ile o siyaseten var oldukça hedefe ulaşılamayacaktır.
Açık açık yazalım, açılan kapatılma davası aslında AKP için değil, Tayyip Erdoğan’dan kurtulma adınadır.
Hal bu iken sorarım size Tayyip Erdoğan’ın dönüşüne nasıl izin verilir?
Efendim ara seçimde aday olacakmış.
Olamaz ve olamayacak.
O zaman hemen yapılacak olan genel seçimde olur.
Şuraya not düşüyorum ona da aday olamayacak.
Tayyip Erdoğan’a 5 yıl yasak gelecekse bu süreden bir gün önce aday olamaz.
Anayasa Mahkemesi vereceği kararın gerekçesinde yasaklananlarla ilgili olarak bu kaydı düşecektir.
Büyük Mahkeme, kararına hile yapılmasının önüne geçecektir.
Geçmez ve hile yolu açık tutulursa o zaman ortaya çıkar ki bu kapatma davası aslında ekonomik buhranla zor günler geçiren Tayyip Erdoğan’ı kurtarmaya matuftur.
Yani başka bir anlatımla; Anayasa Mahkemesi eğer 5 yıllık sürenin aşılmasına bir biçimde izin verirse, sonuç tıpkı askerin geçen yıl verdiği muhtıra gibi olacak ve yönetim beceriksizliği sebebiyle zor günler geçiren Tayyip Erdoğan ile partisine yeniden hayat öpücüğü sunulacaktır.
Bir başka boyut, verilecek hüküm finalin oynanması şeklindedir.
Muhtıra sonrasında ikinci bir fiyasko Cumhuriyet değerleri açısından mağlubiyet olacağından hiç kimsenin esnek davranma lüksü yoktur.
Tayyip Erdoğan’ın bağımsız adaylık metoduyla geri dönmesi böyle bir fiyaskonun en önemli sonucu olacaktır.
İşte bunun içindir ki tekrar tekrar yazıyorum Tayyip Erdoğan’a tamı tamına 5 yıl siyaset yasağı getirilecektir.
Diyeceksiniz ki 5 yıl sonunda da Mandela olur döner?
İşte o hiç belli olmaz.
Bakarsınız o 5 yılın sonunda Markos’un durumuna düşer.
Dokunulmazlığı kalktıktan sonra siz seyredin gümbürtüyü.
Tayyip Bey’in paniği ve illa mebus olup dokunulmazlık zırhını talep etmesi zaten bunun içindir!
SİYASET YOK...
Sezer’li yemekte ne konuşuldu?
Ankara, ASAM Başkanı Faruk Loğoğlu’nun evinde yenen yemek ve katılımcılarını konuşuyor. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’na kadar pek çok önemli ismin katıldığı yemeğin gündemi ve yapılan konuşmalara gelince? Dün yemekte bulunan rektörlerden biri ile konuştum. Dinlediklerimin özeti şudur: “Yemek siyasi bir organizasyon değildi. Kuşkusuz siyaset de konuşuldu ama yemeğin düzenleniş gayesi yeni bir oluşum şu bu değildi. Dolayısı ile yemeğe siyasi bir amaç izafe edilmesi gerçeği yansıtmaz. Yemekte Avrupa Futbol Şampiyonası dahil pek çok şey konuşuldu. Dış gelişmelere değinildi. K.Irak’dan Kıbrıs’a pek çok konu konuşuldu. ABD seçimlerinde Obama faktörü ve İran’a müdahale konusu gündeme geldi. Ama belirttiğim gibi yemek bir organizasyonun ürünü değil, dost meclisi hüviyetindeydi. Siz sormadan söyleyeyim AKP için kapatılma davasını emin olun
konuşmadık.”
TREN KAYGISI...
AKP’de kopmalar olur endişesi...
AKP’de sıkıyönetim var. İlk tedbir kapatılma davası sonuçlanmadan TBMM’yi tatile sokmamak. Kuşkusuz bu kararın ardında Mahkemeyi erken karar vermeye zorlamak gibi bir amaç da var, ancak AKP zirveleri partiden kopma olur diye de endişe duyuyor. AKP tatille beraber Anadolu’ya çıkacak milletvekillerinin ekonomik buhrandan etkilenen ahalinin baskısına gireceğini ve bu sebeple kapatılma davasını da bahane edip partiden kopabileceğini düşünüyor. Buna ilave olarak milli görüş geleneğinden gelmeyen isimlerin de partiyi terk edebileceğini düşünüyor. Keza Abdüllatif Şener’in mini de olsa bir grubu koparabileceğini değerlendiriyor. İşte bütün bunlar içindir ki AKP adeta sıkıyönetim ilan ederek grubunu bir ve bütün tutmaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan’ın önceki gün grup toplantısının kapalı bölümünde söylediği “Trenden inen bir daha binemez” beyanı, sadece bir korkutmaca değil aynı zamanda ciddi bir kaygının ürünüdür.
YAZ HAREKETİ...
Toptan, Şener ve Hisarcıklıoğlu’nu bir araya getirmek!
ANAP ve DYP’de politika yapan Turizm eski Bakanı İlhan Aküzüm kızını evlendirdi. Tören Bilkent’de İhsan Doğramacı’nın köşkünün bahçesinde yapıldı. Davetliler arasında Mesut Yılmaz dahil ANAP ve DYP’nin ağır topları vardı. Gece boyunca konuşulan konu ise yeni siyasi oluşumdu. Törene katılanlardan birine dün telefonla ulaştım ve şunları dinledim: “Mesut Bey hiç boş durmuyor ve her gün birileri ile konuşuyor. AKP içinde bulunan eski ANAP’lı milletvekili arkadaşlarımızla da teması var. Sayın Yılmaz’ın amacı kendi önderliğinde bir oluşuma gitmek yerine merkezde herkese sıcak gelecek bir oluşumun gerçekleşmesidir. Bunun için Sayın Şener’den Sayın Hisarcıklıoğlu’na ve hatta Sayın Köksal Toptan’a kadar herkesle direkt ya da endirekt teması var. Amacı bütün bu isimleri bir araya getirmektir. Kendisi için bir çabanın içinde değil, ülkeyi krizden çıkarmanın hesabındadır. Yaz sonuna doğru geniş katılımlı ve cepheli bir oluşum ilan edilebilir.”
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz