Kekeç ... İddianı ispat edemezsen namertsin!
1 sayfadaki 1 sayfası
Kekeç ... İddianı ispat edemezsen namertsin!
Kekeç ... İddianı ispat edemezsen namertsin!
Star’ın
iktidar dostu ya zarı Ahmet Kekeç, Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis’e
hedef gösterip, “Tutuklayın bunları” demişti de; ben de onu
“provokatörlük yapmakla” suçlamıştım ya...
Dün bir “çamurname ” yazmış benimle ilgili!
Aklınca
gazetedeki fotoğrafımla “Güzel ve acıklı baka n Mustafa’m” diyerek
dalgasını geçip , bana demokrasi ve “güçler ayrılığı” konusunda ders
vermeye soyunmuş...
Özetle diyor ki:
“Neden
darbecilere, Ergenekonculara , bombacılara, yargı yetkisini kötüye
kullanan muhtıracılara ses çıkarmıyorsun? (...) Ben iktidarın
kalemşörüysem , sen de darbecilerin kalemşörüsün ...”
***
Tüm “sahte ve kifayetsiz demokrat” ların taktiğidir bu...
Yedikleri haltı örtmek için hemen karşı saldırıya geçerler...
Ey kendini ve beni bilmez ama “her şeyi bilir” yazar kılıklı “dava” adamı...
Ey sahte şövalye:
Yazdığım gazetelerin arşivine gir de biraz karıştır... 12 Eylül darbecilerine açık açık kim tavır almış bugüne kadar?
Bugün
seninle aynı trene binenlerin postal yaladıkları günlerde, kim;
onbinlerce aydının işkenceden geçirilmesine, öldürülmesine, yargısız
tutuklanmasına, sürgün edilmesine isyan etmiş!
Merak etme; bugün darbe olsun, hepiniz yine sıraya girersiniz “haki renkli iktidar”a yaranmak için...
Kavga, mücadele, muhalefet yine benim gibilere kalır!
***
Ergenekon meselesine gelince...
Eğer öyle bir çete varsa ve birileri gerçekten kendi çıkarları için pis işlere girdiyse; hepsi darbecidir benim gözümde.
Ama bunu söylemek için, önce yılan hikâyesine dönüşen o soruşturma sonuçlanmalı, dava açılmalı, sanıklar suçlu bulunmalıdır!
Ve sen...
Eğer o derin çeteyle herhangi bir ilişkimi bulamazsan...
Onları övdüğümü, desteklediğimi ya da en azından anlayışla karşıladığımı belgeleyen tek bir yazımı gösteremezsen...
Sen de alçak bir iftiracı olursun benim için!
***
Haydi Kekeç...
Ben senin iktidar yağcılığının belgesi niteliğinde olan yüzlerce yazını sunarım istediğin makama...
Laiklikten
yana tavır alan herkesi sindirmek, susturmak, korkutmak için
“darbeci-Ergenekoncu” ilan ettiğin yüzlerce yazıyla birlikte!
Madem benim “darbeci-Ergenekoncu” olduğumu söylüyorsun; kanıtla bu iddialarını...
Bunu yapamazsan alçaksın, kalleşsin, iftiracısın, namertsin!
Hodri meydan, bay iktidar yağcısı!
Bu hakaretlerini, aşağıladığın ve darbeci ilan ettiğin mahkemelerin huzurunda sana yalatmazsam şerefsizim!
*****
GÜNÜN SORUSU
Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’le görüşerek, “türban ve AKP’nin
kapatılması davası”na müdahale ettiği ima edilen Kara Kuvvetleri
Komutanı İlker Başbuğ’un, Ağustos’taki Yüksek Askeri Şûra’da Genel
Kurmay Başkanı olması bekleniyor...
Başbuğ’u yıpratmak isteyenlerin amacı bu atamayı önlemek olabilir mi?
*****
‘Anayasa değişikliği türban için yapılmadı’ yalanı!
AKP, hakkındaki kapatma davasında esas savunmasını pazartesi günü Anayasa Mahkemesi’ne sunmaya hazırlanıyormuş...
Bu savunmada, iptal edilen anayasa değişikliğinin “türban için yapılmadığı” görüşü ön plana çıkarılacakmış!
AKP’nin
savunmasını böyle bir “kuyruklu yalan” üzerine oturtacağının ilk
işareti, Cemil Çiçek’in son Bakanlar Kurulu’ndan sonra yaptığı
açıklamada gelmişti. Çiçek, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği anayasa
değişikliğinden, “türbana üniversite kapılarını açan anayasa
değişikliği” diye söz eden gazeteciye, “Böyle bir şey yok. O tanımı siz
yapıyorsunuz” diye çıkışmıştı...
Elinizi vicdanınıza koyun ve gerçeği söyleyin AKP’liler ...
Bu yasayı türbanı üniversiteye sokmak için çıkarmadınız da, mayoyla girilmesi için mi çıkardınız?
Bu
değişiklik, Başbakan’ın İspanya’da söylediği “Velev ki başörtüsü siyasi
simge... Ne olmuş yani” sözlerinden sonra gündeme gelmedi mi?
Tamam köprüyü geçmek için her şeyi yapıyorsunuz da...
Bari 70 milyonun gözünün içine baka baka yalan söylemeyin, ayıp oluyor![/size][/font]
Star’ın
iktidar dostu ya zarı Ahmet Kekeç, Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis’e
hedef gösterip, “Tutuklayın bunları” demişti de; ben de onu
“provokatörlük yapmakla” suçlamıştım ya...
Dün bir “çamurname ” yazmış benimle ilgili!
Aklınca
gazetedeki fotoğrafımla “Güzel ve acıklı baka n Mustafa’m” diyerek
dalgasını geçip , bana demokrasi ve “güçler ayrılığı” konusunda ders
vermeye soyunmuş...
Özetle diyor ki:
“Neden
darbecilere, Ergenekonculara , bombacılara, yargı yetkisini kötüye
kullanan muhtıracılara ses çıkarmıyorsun? (...) Ben iktidarın
kalemşörüysem , sen de darbecilerin kalemşörüsün ...”
***
Tüm “sahte ve kifayetsiz demokrat” ların taktiğidir bu...
Yedikleri haltı örtmek için hemen karşı saldırıya geçerler...
Ey kendini ve beni bilmez ama “her şeyi bilir” yazar kılıklı “dava” adamı...
Ey sahte şövalye:
Yazdığım gazetelerin arşivine gir de biraz karıştır... 12 Eylül darbecilerine açık açık kim tavır almış bugüne kadar?
Bugün
seninle aynı trene binenlerin postal yaladıkları günlerde, kim;
onbinlerce aydının işkenceden geçirilmesine, öldürülmesine, yargısız
tutuklanmasına, sürgün edilmesine isyan etmiş!
Merak etme; bugün darbe olsun, hepiniz yine sıraya girersiniz “haki renkli iktidar”a yaranmak için...
Kavga, mücadele, muhalefet yine benim gibilere kalır!
***
Ergenekon meselesine gelince...
Eğer öyle bir çete varsa ve birileri gerçekten kendi çıkarları için pis işlere girdiyse; hepsi darbecidir benim gözümde.
Ama bunu söylemek için, önce yılan hikâyesine dönüşen o soruşturma sonuçlanmalı, dava açılmalı, sanıklar suçlu bulunmalıdır!
Ve sen...
Eğer o derin çeteyle herhangi bir ilişkimi bulamazsan...
Onları övdüğümü, desteklediğimi ya da en azından anlayışla karşıladığımı belgeleyen tek bir yazımı gösteremezsen...
Sen de alçak bir iftiracı olursun benim için!
***
Haydi Kekeç...
Ben senin iktidar yağcılığının belgesi niteliğinde olan yüzlerce yazını sunarım istediğin makama...
Laiklikten
yana tavır alan herkesi sindirmek, susturmak, korkutmak için
“darbeci-Ergenekoncu” ilan ettiğin yüzlerce yazıyla birlikte!
Madem benim “darbeci-Ergenekoncu” olduğumu söylüyorsun; kanıtla bu iddialarını...
Bunu yapamazsan alçaksın, kalleşsin, iftiracısın, namertsin!
Hodri meydan, bay iktidar yağcısı!
Bu hakaretlerini, aşağıladığın ve darbeci ilan ettiğin mahkemelerin huzurunda sana yalatmazsam şerefsizim!
*****
GÜNÜN SORUSU
Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’le görüşerek, “türban ve AKP’nin
kapatılması davası”na müdahale ettiği ima edilen Kara Kuvvetleri
Komutanı İlker Başbuğ’un, Ağustos’taki Yüksek Askeri Şûra’da Genel
Kurmay Başkanı olması bekleniyor...
Başbuğ’u yıpratmak isteyenlerin amacı bu atamayı önlemek olabilir mi?
*****
‘Anayasa değişikliği türban için yapılmadı’ yalanı!
AKP, hakkındaki kapatma davasında esas savunmasını pazartesi günü Anayasa Mahkemesi’ne sunmaya hazırlanıyormuş...
Bu savunmada, iptal edilen anayasa değişikliğinin “türban için yapılmadığı” görüşü ön plana çıkarılacakmış!
AKP’nin
savunmasını böyle bir “kuyruklu yalan” üzerine oturtacağının ilk
işareti, Cemil Çiçek’in son Bakanlar Kurulu’ndan sonra yaptığı
açıklamada gelmişti. Çiçek, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği anayasa
değişikliğinden, “türbana üniversite kapılarını açan anayasa
değişikliği” diye söz eden gazeteciye, “Böyle bir şey yok. O tanımı siz
yapıyorsunuz” diye çıkışmıştı...
Elinizi vicdanınıza koyun ve gerçeği söyleyin AKP’liler ...
Bu yasayı türbanı üniversiteye sokmak için çıkarmadınız da, mayoyla girilmesi için mi çıkardınız?
Bu
değişiklik, Başbakan’ın İspanya’da söylediği “Velev ki başörtüsü siyasi
simge... Ne olmuş yani” sözlerinden sonra gündeme gelmedi mi?
Tamam köprüyü geçmek için her şeyi yapıyorsunuz da...
Bari 70 milyonun gözünün içine baka baka yalan söylemeyin, ayıp oluyor![/size][/font]
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz