Askeri kimler, niçin hedef alıyor?
1 sayfadaki 1 sayfası
Askeri kimler, niçin hedef alıyor?
Askeri kimler, niçin hedef alıyor?
Orgeneral
İlker Başbuğ'un Ağlama Duvarı’nda çektirdiği fotoğrafların servise
konması bir projedir ve genel amacı da TSK’yı sabote etmedir.
Kıvrıkoğlu
ve Yaşar Büyükanıt paşaların Genelkurmay Başkanlığı’na atanma
süreçlerinde de görülen bu psikolojik harekatta hedeflenense askerin
kurumsal olarak zaafa uğratılmasıdır.
Peki bu işin arkasında kimler mi vardır?
Komplo teorilerini bırakalım ve realitelere bakalım:
Bu rezilliğin arkasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kimler rahatsız ise onlar vardır.
AKP
şaklabanı bazı geri zekalıların söylediği gibi bu sızdırmalar
tayin-terfi mücadelesinin sonucu olarak TSK’nın içinden değil, başka
merkezlerden olmuştur.
Peki o merkezler yine hedef saptırma
bağlamında gündeme getirilen askeri ihaleyle ilgilenen çevreler ya da
uluslararası istihbarat örgütleri midir?
Asla değildir, çünkü ihale
almak isteyenlerin rutin bir biçimde her Genelkurmay başkanının göreve
gelme arifesinde böyle bir manasızlığı yapmasının anlamı yoktur!
Dış istihbarat örgütlerine gelince?
Teorik
olarak bunların olabilmesi TSK’yı zayıflatmak bağlamında belki
muhtemeldir, ama son dönemde art arda yaşananları sadece onlarla izah
etmek gerçekçi olmaz.
Sorunun cevabı yukarıda söylediğimiz gibi nettir:
TSK’dan kim rahatsız ise, kim askeri kendine ve projelerine engel görüyorsa bu dezenformasyonun faili de onlardır.
Soruyorum kimdir Türkiye’de TSK’dan ürkenler?
Kim ya da kimlerdir onlara karşı meşruiyet için AB’ye ve okyanus ötesine koşanlar?
Kimlerdir sızamadıkları TSK’ya karşı devletin ikinci silahlı gücü Emniyet’te örgütlenenler?
Kim ya da kimlerdir YouTube’da o malum dinlemeleri servise koyanlar?
Bu sorunun cevabı kimler ise bu işin failleri de onlardır.
Bazıları da diyor ki efendim bu işi yapanlar Tayyip Erdoğan’ı tasfiye edip Gül’le yoluna devam etmek isteyenlerdir!
Ben
onu bunu bilmem, bu psikolojik harekat TSK’yı imaj olarak vuruyorsa
onun amiri konumunda olan Sayın Başbakan’ın öncelikle ortaya çıkıp bu
rezilliği yapanları kınayıp hedef alması gerekmiyor muydu?
Sahi
Tayyip Bey AKP’li kedilere bile söz ettirmezken kendine bağlı olan
TSK’ya yapılan bu imaj operasyonuna neden sessiz kalıyor?
Hikayeyi bırakın, bütün bunlar devletle devletin içine sızmış çetelerin örtülü savaşıdır.
Ve ne hazindir ki hükümet bütün bunlar karşısında kayıtsız, yani seyirci
konumundadır.
Ancak
devleti temsil eden kurumlar yasalara saygısından ötürü kural dışına
çıkmazken, devlet içine sızan güruh sürekli belden aşağı vuruyor.
Uzun vadede amaçları halkın yüzde 90’lar seviyesinde sevip kucakladığı TSK’yı gözden düşürmek ve komutanlarını yaralamaktır.
Kısa
vadedeki amaçları ise kapatılma davası bağlamında bir imaj
oluşturmaktır... Kapatılma davasında askerin dışarıda görülmesi bunları
memnun etmemiş ve seçim meydanlarında istismar için de askeri işin
içindeymiş gibi gösterme çabasına girmişlerdir.
Neymiş efendim İlker Paşa Ağlama Duvarı’nda resim çektirmişmiş!
Neymiş efendim İlker Paşa Osman Paksüt’le konuşmuşmuş.
Bre
utanmazlar, İlker Paşa Mescid-i Aksa’ya da gitti, onun fotoğrafını niye
saklıyorsunuz! Ağlama Duvarı önünde 40 kişilik kafileyle fotoğraf
çektirmeden anlam aramak, Bursa’da başını örtüp camiye giden ve Kur’an
dinleyen İngiltere kraliçesinin Müslüman olduğunu iddia etmek gibi
değil midir?.. Keza kapatılma davası açılmadan Irak’ta görev yapan
bölgeyi bilen eski bir diplomat olan Osman Paksüt’le bölgeyi ve konuyu
konuşmak nasıl yanlış olabilir?
Farkında mısınız bilmiyorum ama
Türkiye’de birileri adeta iç savaş kışkırtıcılığı yapıyor... Bunları
durdurmak Türkiye için artık beka sorunudur.
NE ZAMAN!
Gül, Erbakan’ı affedecek mi?
Malum
cumhurbaşkanlarının özel af yetkileri var. Bu yetkileri Sezer dahil
bütün cumhurbaşkanları kullandılar. Bu yetkiden hareketle Erbakan
Hoca’nın yakınları Cumhurbaşkanı’na müracaat ederek af talebinde
bulundular... Aslına bakarsanız eski ve yaşı 80’i geçmiş, yürüyemeyecek
düzeyde rahatsız olan bir Başbakan’ın affedilmesi beklenen bir
davranıştır. Erbakan Hoca’nın mahkûmiyet gerekçesi de bizim siyaset
geleneğimiz ve kültürümüzde sık görülen bir husustur ve şahsi çıkarı
kapsamamaktadır. Bana sorulsa ben şahsen Sayın Erbakan derhal
affedilmeli cevabını verirdim... Peki Sayın Gül affedecek mi sorusuna
gelince? Doğrusu bu soruya peşinen, ’evet edecek’karşılığını
veremiyoruz, zira aynı davadan, yani kayıp trilyon hikayesinden Gül de
yargılanmıştı. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nın af kararını bu olgu
sebebiyle kamuoyu tepkisini dikkate alıp önünü görmek için en azından
birkaç ay bekleyeceği kanaatindeyiz.
SIRAYLA
Önce DTP davası sonuçlanmalıdır...
AKP
güruhu bastırıyor... Kapatılma davamız hemen sonuçlansın... Durun bir
dakika... Mahkemeler istek ve arzulara göre değil, hukuk ve kurallara
göre çalışır... Kurallar da önce DTP davası görülür diyor.. Öyle, çünkü
DTP için açılan kapatılma davası çok daha önceden açıldı... Efendim DTP
önemsiz bir parti diyemezsiniz, DTP Parlamento’da grubu olan bir parti,
bu itibarla hukuk ve kurumları ayrımcılık yapıp hiç kimseye öncelik
veremez... Dolayısıyla da önce DTP davası bitmeli, ardından da AKP
dosyası işleme konulmalıdır... Peki AKP’nin bu aceleciliği niye mi? 1)
Kapatılma Sonbahar’a sarkarsa ara ve erken seçim planları bozulacak. 2)
Her an beklenen ekonomik kriz kapatılma davası kararından sonra olsun
isteniyor. 3) ABD İran’ı vurduğunda Tayyip Erdoğan Başbakanlık
koltuğunda olmak
istemiyor.
İLGİNÇ TESPİTLER
Pentagon’un AKP raporu!
Pentagon
AKP için ilginç bir rapor hazırladı. Raporda AKP enine boyuna
sorgulanırken AB ile ilişkileri de masaya yatırıldı. Pentagon’un
hükmünde AKP’nin AB ilkeleri ve normlarına bağlılığı gerçekte samimi
bir inanç olmadığı, tersine AB’nin Truva atı gibi kullanıldığı tespiti
var. Pentagonun ilginç raporunda AKP’nin Batı’daki Hıristiyan
Demokratlar misali bir yapı olmadığı, tam tersine radikal İslam’a iklim
ve zemin hazırladığı saptamaları da yer alıyor. Pentagon’un raporunda
ayrıca Türkiye’nin AKP ile cepheleştiği ve laikliğin sorgulanır bir
hale geldiğinin de özellikle altı çiziliyor. Raporda Türkiye’nin şeriat
ve darbe tehditleri ile de yüz yüze olduğu vurgulanıyor. Raporun özeti
Türkiye’nin AKP ile belirsizliğe yelken açması şeklindedir...
Pentagon’un bu raporu fevkalade önemlidir, zira paxamericana gibi bir
küresel gücün silahlı kuvvetleri böyle bir rapor yayımlıyorsa orada
durup düşünmek gerekiyor. Bize göre bu rapor AKP’nin küresel bir
tehdide dönüşmeden durdurulacağının ilanı gibidir.
Orgeneral
İlker Başbuğ'un Ağlama Duvarı’nda çektirdiği fotoğrafların servise
konması bir projedir ve genel amacı da TSK’yı sabote etmedir.
Kıvrıkoğlu
ve Yaşar Büyükanıt paşaların Genelkurmay Başkanlığı’na atanma
süreçlerinde de görülen bu psikolojik harekatta hedeflenense askerin
kurumsal olarak zaafa uğratılmasıdır.
Peki bu işin arkasında kimler mi vardır?
Komplo teorilerini bırakalım ve realitelere bakalım:
Bu rezilliğin arkasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kimler rahatsız ise onlar vardır.
AKP
şaklabanı bazı geri zekalıların söylediği gibi bu sızdırmalar
tayin-terfi mücadelesinin sonucu olarak TSK’nın içinden değil, başka
merkezlerden olmuştur.
Peki o merkezler yine hedef saptırma
bağlamında gündeme getirilen askeri ihaleyle ilgilenen çevreler ya da
uluslararası istihbarat örgütleri midir?
Asla değildir, çünkü ihale
almak isteyenlerin rutin bir biçimde her Genelkurmay başkanının göreve
gelme arifesinde böyle bir manasızlığı yapmasının anlamı yoktur!
Dış istihbarat örgütlerine gelince?
Teorik
olarak bunların olabilmesi TSK’yı zayıflatmak bağlamında belki
muhtemeldir, ama son dönemde art arda yaşananları sadece onlarla izah
etmek gerçekçi olmaz.
Sorunun cevabı yukarıda söylediğimiz gibi nettir:
TSK’dan kim rahatsız ise, kim askeri kendine ve projelerine engel görüyorsa bu dezenformasyonun faili de onlardır.
Soruyorum kimdir Türkiye’de TSK’dan ürkenler?
Kim ya da kimlerdir onlara karşı meşruiyet için AB’ye ve okyanus ötesine koşanlar?
Kimlerdir sızamadıkları TSK’ya karşı devletin ikinci silahlı gücü Emniyet’te örgütlenenler?
Kim ya da kimlerdir YouTube’da o malum dinlemeleri servise koyanlar?
Bu sorunun cevabı kimler ise bu işin failleri de onlardır.
Bazıları da diyor ki efendim bu işi yapanlar Tayyip Erdoğan’ı tasfiye edip Gül’le yoluna devam etmek isteyenlerdir!
Ben
onu bunu bilmem, bu psikolojik harekat TSK’yı imaj olarak vuruyorsa
onun amiri konumunda olan Sayın Başbakan’ın öncelikle ortaya çıkıp bu
rezilliği yapanları kınayıp hedef alması gerekmiyor muydu?
Sahi
Tayyip Bey AKP’li kedilere bile söz ettirmezken kendine bağlı olan
TSK’ya yapılan bu imaj operasyonuna neden sessiz kalıyor?
Hikayeyi bırakın, bütün bunlar devletle devletin içine sızmış çetelerin örtülü savaşıdır.
Ve ne hazindir ki hükümet bütün bunlar karşısında kayıtsız, yani seyirci
konumundadır.
Ancak
devleti temsil eden kurumlar yasalara saygısından ötürü kural dışına
çıkmazken, devlet içine sızan güruh sürekli belden aşağı vuruyor.
Uzun vadede amaçları halkın yüzde 90’lar seviyesinde sevip kucakladığı TSK’yı gözden düşürmek ve komutanlarını yaralamaktır.
Kısa
vadedeki amaçları ise kapatılma davası bağlamında bir imaj
oluşturmaktır... Kapatılma davasında askerin dışarıda görülmesi bunları
memnun etmemiş ve seçim meydanlarında istismar için de askeri işin
içindeymiş gibi gösterme çabasına girmişlerdir.
Neymiş efendim İlker Paşa Ağlama Duvarı’nda resim çektirmişmiş!
Neymiş efendim İlker Paşa Osman Paksüt’le konuşmuşmuş.
Bre
utanmazlar, İlker Paşa Mescid-i Aksa’ya da gitti, onun fotoğrafını niye
saklıyorsunuz! Ağlama Duvarı önünde 40 kişilik kafileyle fotoğraf
çektirmeden anlam aramak, Bursa’da başını örtüp camiye giden ve Kur’an
dinleyen İngiltere kraliçesinin Müslüman olduğunu iddia etmek gibi
değil midir?.. Keza kapatılma davası açılmadan Irak’ta görev yapan
bölgeyi bilen eski bir diplomat olan Osman Paksüt’le bölgeyi ve konuyu
konuşmak nasıl yanlış olabilir?
Farkında mısınız bilmiyorum ama
Türkiye’de birileri adeta iç savaş kışkırtıcılığı yapıyor... Bunları
durdurmak Türkiye için artık beka sorunudur.
NE ZAMAN!
Gül, Erbakan’ı affedecek mi?
Malum
cumhurbaşkanlarının özel af yetkileri var. Bu yetkileri Sezer dahil
bütün cumhurbaşkanları kullandılar. Bu yetkiden hareketle Erbakan
Hoca’nın yakınları Cumhurbaşkanı’na müracaat ederek af talebinde
bulundular... Aslına bakarsanız eski ve yaşı 80’i geçmiş, yürüyemeyecek
düzeyde rahatsız olan bir Başbakan’ın affedilmesi beklenen bir
davranıştır. Erbakan Hoca’nın mahkûmiyet gerekçesi de bizim siyaset
geleneğimiz ve kültürümüzde sık görülen bir husustur ve şahsi çıkarı
kapsamamaktadır. Bana sorulsa ben şahsen Sayın Erbakan derhal
affedilmeli cevabını verirdim... Peki Sayın Gül affedecek mi sorusuna
gelince? Doğrusu bu soruya peşinen, ’evet edecek’karşılığını
veremiyoruz, zira aynı davadan, yani kayıp trilyon hikayesinden Gül de
yargılanmıştı. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nın af kararını bu olgu
sebebiyle kamuoyu tepkisini dikkate alıp önünü görmek için en azından
birkaç ay bekleyeceği kanaatindeyiz.
SIRAYLA
Önce DTP davası sonuçlanmalıdır...
AKP
güruhu bastırıyor... Kapatılma davamız hemen sonuçlansın... Durun bir
dakika... Mahkemeler istek ve arzulara göre değil, hukuk ve kurallara
göre çalışır... Kurallar da önce DTP davası görülür diyor.. Öyle, çünkü
DTP için açılan kapatılma davası çok daha önceden açıldı... Efendim DTP
önemsiz bir parti diyemezsiniz, DTP Parlamento’da grubu olan bir parti,
bu itibarla hukuk ve kurumları ayrımcılık yapıp hiç kimseye öncelik
veremez... Dolayısıyla da önce DTP davası bitmeli, ardından da AKP
dosyası işleme konulmalıdır... Peki AKP’nin bu aceleciliği niye mi? 1)
Kapatılma Sonbahar’a sarkarsa ara ve erken seçim planları bozulacak. 2)
Her an beklenen ekonomik kriz kapatılma davası kararından sonra olsun
isteniyor. 3) ABD İran’ı vurduğunda Tayyip Erdoğan Başbakanlık
koltuğunda olmak
istemiyor.
İLGİNÇ TESPİTLER
Pentagon’un AKP raporu!
Pentagon
AKP için ilginç bir rapor hazırladı. Raporda AKP enine boyuna
sorgulanırken AB ile ilişkileri de masaya yatırıldı. Pentagon’un
hükmünde AKP’nin AB ilkeleri ve normlarına bağlılığı gerçekte samimi
bir inanç olmadığı, tersine AB’nin Truva atı gibi kullanıldığı tespiti
var. Pentagonun ilginç raporunda AKP’nin Batı’daki Hıristiyan
Demokratlar misali bir yapı olmadığı, tam tersine radikal İslam’a iklim
ve zemin hazırladığı saptamaları da yer alıyor. Pentagon’un raporunda
ayrıca Türkiye’nin AKP ile cepheleştiği ve laikliğin sorgulanır bir
hale geldiğinin de özellikle altı çiziliyor. Raporda Türkiye’nin şeriat
ve darbe tehditleri ile de yüz yüze olduğu vurgulanıyor. Raporun özeti
Türkiye’nin AKP ile belirsizliğe yelken açması şeklindedir...
Pentagon’un bu raporu fevkalade önemlidir, zira paxamericana gibi bir
küresel gücün silahlı kuvvetleri böyle bir rapor yayımlıyorsa orada
durup düşünmek gerekiyor. Bize göre bu rapor AKP’nin küresel bir
tehdide dönüşmeden durdurulacağının ilanı gibidir.
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz