DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dervişin fikri neyse zikri de odur.. Bugün olan da sadece budur!

Aşağa gitmek

Dervişin fikri neyse zikri de odur.. Bugün olan da sadece budur! Empty Dervişin fikri neyse zikri de odur.. Bugün olan da sadece budur!

Mesaj tarafından Mustafa MUTLU 2008-06-25, 08:55

Devletin zirvesindekiler öyle sözler söyleyip, öyle garip davranışlarda bulunuyorlar ki şaşkınlıktan küçük dilimizi yutacak hale geliyoruz...

Oysa başlıktaki atasözü her şeyi anlatıyor:

Bir insan ne düşünüyor, gönlünden ne geçiriyorsa, bunu hareket ve sözleriyle açığa vurur. Gizlemek istese bile beceremez...

Bu beyler de böyle!

Günün yirmi dört saati kapalı kapılar ardında “kafalarındaki Türkiye”yi konuşuyorlar...

Laikliği yerden yere vurup, “dinsizliktir” diyorlar...

Bu ülkenin elbette bir gün anayasa ve yasalar yerine şeriatla yönetileceğine ve bunu kendilerinin sağlayacağına inanıyorlar...

Atatürk’ün “deccal”, yaptığı devrimlerin “ucube” olduğunu söylüyorlar!

Hızlarını alamayıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna “veled-i zina” diye küfrediyorlar!

“Fikirleri” bu...

Doğal olarak şimdilik sadece kendi aralarında yüksek sesle dile getirebildikleri bu fikirler, kimi zaman hiç olmadık yerlerde ağızlarından kaçıyor!

Bu yüzden kızın biri, “Suç değilse, Atatürk’ü sevmiyorum” diyor...

Bakanın biri, “Türkiye’de Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerini yaşayamıyor” diye kendi devletini yabancılara şikâyet ediyor...

Bir diğeri, Atatürk devrimlerinin toplumda “travma” yarattığını iddia ediyor...

Görünürde en demokrat onlar...

En özgürlükçü, en cumhuriyetçi, en eşitlikçi onlar...

Ama fikirleri de zikirleri böyle olmadığından kendilerini ele veriyorlar!

Bir de “iktidarda olma”nın şımarıklığı eklenince, hadlerini aşmaları hiç de zor olmuyor...

***

Eminim ki çok yakında “rol yapmaya” bile gerek duymayacaklar...

“Velev ki” diye başlayan cümleyi bu kez, “...şeriatçıyız, ne var bunda” diye tamamlayacaklar.

“Demokrasilerde şeriatçı olmak yasak mı” diyerek, üzerimize yürüyecekler.

Demokrasiyle, teokrasinin (dine dayalı yönetim biçimi) asla bir araya gelemeyecek iki kavram olmasına aldırmayacaklar.

Nasıl kızlarımızı “örtünme özgürlüğü” adı altında kapanmaya zorluyorlarsa, ülkemizi de “inanç özgürlüğü” dayatmasıyla dünyaya kapatacaklar.

İşte bu yüzden parti kapatma davalarında tavrım net:

Demokrasinin sınırları içinde kalan ve ülkeyi totalitarizme sürüklemeyi hedeflemeyen partiler asla kapatılmamalıdır...

Ama bir parti demokrasiyi ve özgürlükleri kullanarak ülkeyi kapatmaya soyunuyorsa...

O partinin kapatılmaması vatana ihanettir!

*****
ÇAMUR!

Prof. Hüseyin Hatemi, önceki akşam TRT-1’de yayınlanan “Enine-Boyuna” isimli programda, Anayasa Mahkemesi’nin “ABD’nin emrinde olduğunu” ima etti.

“Eğer AKP, ABD’nin İran’a müdahale etmesine yeşil ışık yakmaya razı olmazsa, kapatılacak. Göz yumarsa kurtulacak” dedi... Hüseyin Bey, 40 yıllık hukukçu. Ve ne yazık ki onun mahkemelerimize attığı bu şeytani çamuru atmayı, en azılı hukuk düşmanları bile akıl edememişti!

*****
GÜNÜN SORUSU

Danger Bey dün de, “Eğer beni eleştirenler Devrim Kanunları’nı okudularsa Meclis’in ortasında eşek gibi anırırım” demiş... Sizi eleştirenlerden biri de benim Danger Bey. Bırakın o kanunları okumayı, ezberledim...

Sözünüzü tutacak mısınız?

*****

Düne kadar yargıya ‘darbeci’ diyenler... Utandınız mı?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Fethullah Gülen’in beraatini onayladı, dinci kesimin internet siteleri ve televizyonları bu haberi sevinç çığlıklarıyla okurlarına duyurdu.

Eminim ki o hava bugün de aynı kesimin gazetelerine yansıyacak...

Bu gibi durumlarda herkese düşen görev mahkeme kararlarına saygı duymaktır. O nedenle Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararını sorgulamaya kalkışmayacağım. Sadece bugün bayram yapan din tacirlerine birkaç sorum olacak:

Daha düne kadar Türkiye’de bir “hukuk darbesi”nden söz ediyordunuz...

Hâkim ve savcıları “diktatörlük”le suçluyordunuz...

Halkı “yasalara ve anayasaya uymamaya”, “savaşmaya” kışkırtıyordunuz...

Anayasa Mahkemesi üyelerinin, Meclis tarafından tutuklanmasını öneriyordunuz...

O yargı, bugün Fethullah Gülen’i aklayarak sizi bile şaşırttı...

Daha bir hafta önce söylediğiniz o sözlerden dolayı, azıcık olsun utandınız mı?
Mustafa MUTLU
Mustafa MUTLU
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz