Eşek lisanı
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Eşek lisanı
AKP Sözcüsü Dengir Mir Mehmet Fırat, 'Atatürk devrimleri Türkiye'yi perişan etti!' anlamında konuştuktan sonra şiddetle eleştirildi. Bunun üzerine 'Beni eleştirenler Atatürk devrimlerini okudularsa Meclis'te eşek gibi anırırım!' diye karşılık verdi.
Gazetelerdeki bazı yazar arkadaşlarımız da bu eşek gibi anırmaya taktılar...
Önce şunu belirtelim: Eşek anırması; kesinlikle eşek lisanının bir yansımasıdır. Yani; o bize gürültü gibi gelen sesler; belli bir içerik ve biçimle çıkmaktadır.
Nereden mi biliyorum?
Köylü çocuğuyuz... Küçüklüğümde; hayvanların toplandığı ve eğrek yeri (eğlenilen/durulan) denilen yere, inekler, tosunlar, danalar, kömüşler (camış/camız) toplanır; sığırtmaçlar da bunları alır gün boyu tepe eteklerinde ve boş tarlalarda otlatır; gün batımına yakın köye geri getirirlerdi.
O mal eğreğinde; kenarlarda her zaman üç beş de eşek görülürdü. Eşekler; birbirlerini gördüklerinde başlarlardı anırmaya.
Birinci tür anırma (lisan), 'Oooo, merhaba, merhaba! Kaç gündür göremedim, neredeydin? Hoş geldin, hoş geldin!' türündendir.
İkinci tür anırma: 'Şüküüüür, şükür! Bugünü de gördük. İnşallah karnımız doyar!' biçimindedir.
Üçüncüsü seksidir: 'Kııııız kız! Çok güzel görünüyorsun. Yanına geliyorum.'
Bu hitap kaşsında uyanan başka erkek eşekler önce kulaklarını dikerler; sonra 'Biz de geliyoruz!' diye o kızın bulunduğu yöne doğru bağırırlar.
Anırma fiili, aslında 'işteş' bir içerik taşır. Yani, karşılıklı yapılan bir eylemdir.
Bu ilgi sonucunda eşekler arasında tepişmeler olur... İnsanlar, bu yüzden birbirlerini kesip kurşunladıklarına göre; eşeklerin kız yüzünden tepişmelerinin çok daha doğal olduğunu anlarsınız...
Eşeklerin bundan başka anırma sebepleri de vardır: Örneğin; eşek dışarıdan eve gelmiş, sahibini görmüş ise merhaba dercesine hafiften hafiften iki boğum anırır.
Dişi eşek sıpasını gördüğünde, 'Kuzum, yavrum!' dercesine yine seslenir.
Yani; biz insanların nasıl konuşmaları var ise, eşek milleti de anırarak konuşur.
Bu yüzden, sakın ola ki anırmayı kötü bir şey sanmayın.
Zaten Dengir Bey (Dengir sözcüğünün anlamını başka bir yazımda açıklayacağım) de anırmayı kötü bir şey olarak görmediği için doğal biçimde; 'anırırım' demiştir.
Lakin; Sayın Dengir'in sözünü ettiği anırma; mutlaka karşılıklı olur ve bu yüzden de 'anırma' değil, 'anırışma' demek daha uygun düşer.
EŞEĞE HAKSIZLIK EDİYORUZ
İnsanoğlunin lisanı ikiye ayrılır: birincisi 'lisan-ı ali', ikincisi 'lisan-ı adi'.
Lisan-ı ali; yani yüksek lisan; seçkin (güzel) lisan sahipleri; eşek değil de merkep demişlerdir. Onların ağzından hiç 'eşek sıpası, eşek oğlu eşek' gibi hakaretleri duyamazsınız. Bu sözler daha çok avama mahsus olup bu anlatıma, ali makam sahipleri veya üst okumuşlar lisan-ı adi demişler ve o takımı da güruh-ı cühela olarak adlandırmışlardır.
Dengir Bey; gerçi okumuş ve zengin Kürt (!) vatandaşlarımızdan ise de Devr-i Osmani'de olsa cumhuriyetçilere verdiği o cevapta geçen 'eşek' ve 'anırma' yüzünden, heccavların bir numaralı hedefi haline gelirdi.
Belirtmekte yarar vardır ki; insan-eşek ilişkisinde; eşek büyük haksızlıklara uğramıştır. Çünkü; eşek en vefalı hayvanlardan birisidir. Tam anlamıyla o bir çile hayvanıdır. İnsanoğlunun eşeğe yaptığı zulmün benzeri hiç görülmemiştir dersem; abartmış olmam.
Suyunu, odununu, buğdayını, otunu, üzümünü eşekle taşıyan, üstüne üstlük sırtına semer vurup ona gerine gerine binen insanoğlu bir de en kötü kişiliği anlatmak üzere, 'eşek' kelimesini seçmez mi?
Evet; eşek kelimesi; yüzyıllar boyunca sembol olmuş; olumsuz, işe yaramaz, kötü insanı anlatmıştır. Üstüne üstlük çocuklar için 'eşek sıpası' diye hakaret cümleleri de kullanılmıştır. Lakin hiçbir çocuğun gözü eşek sıpasının gözleri kadar güzel yaratılmamıştır. Ve eşek sıpaları; en sevimli canlılar listesinde ilk beş içinde rahatlıkla yer bulabilirler.
GELELİM MECLİS'TEKİ ANIRMAYA
Sayın Dengir Fırat çok değerli bir politikacı olmasına karşılık; bu anırma işini, Meclis'te hangi lisan üzere yapacaktır; onu da bilmek hakkımızdır. Anırmak, yukarıda açıkladığımız üzere; genellikle karşılıklı olan bir iştir. Yani; Sayın Dengir; anıracağı zaman karşısında da anıracak birisini bulmak zorundadır. Siyasi konular, tartışma nitelikli olduğundan yapacağı işin anırışma olacağını bilmesi, buna göre bir veya birkaç rakip bulması gerekir.
Meclis Başkanı Sayın Toptan'ın TBMM'yi bizim mal eğreğine çevirmeye kalkışanlara izin vereceğini pek sanmıyorum ama...
Gazetelerdeki bazı yazar arkadaşlarımız da bu eşek gibi anırmaya taktılar...
Önce şunu belirtelim: Eşek anırması; kesinlikle eşek lisanının bir yansımasıdır. Yani; o bize gürültü gibi gelen sesler; belli bir içerik ve biçimle çıkmaktadır.
Nereden mi biliyorum?
Köylü çocuğuyuz... Küçüklüğümde; hayvanların toplandığı ve eğrek yeri (eğlenilen/durulan) denilen yere, inekler, tosunlar, danalar, kömüşler (camış/camız) toplanır; sığırtmaçlar da bunları alır gün boyu tepe eteklerinde ve boş tarlalarda otlatır; gün batımına yakın köye geri getirirlerdi.
O mal eğreğinde; kenarlarda her zaman üç beş de eşek görülürdü. Eşekler; birbirlerini gördüklerinde başlarlardı anırmaya.
Birinci tür anırma (lisan), 'Oooo, merhaba, merhaba! Kaç gündür göremedim, neredeydin? Hoş geldin, hoş geldin!' türündendir.
İkinci tür anırma: 'Şüküüüür, şükür! Bugünü de gördük. İnşallah karnımız doyar!' biçimindedir.
Üçüncüsü seksidir: 'Kııııız kız! Çok güzel görünüyorsun. Yanına geliyorum.'
Bu hitap kaşsında uyanan başka erkek eşekler önce kulaklarını dikerler; sonra 'Biz de geliyoruz!' diye o kızın bulunduğu yöne doğru bağırırlar.
Anırma fiili, aslında 'işteş' bir içerik taşır. Yani, karşılıklı yapılan bir eylemdir.
Bu ilgi sonucunda eşekler arasında tepişmeler olur... İnsanlar, bu yüzden birbirlerini kesip kurşunladıklarına göre; eşeklerin kız yüzünden tepişmelerinin çok daha doğal olduğunu anlarsınız...
Eşeklerin bundan başka anırma sebepleri de vardır: Örneğin; eşek dışarıdan eve gelmiş, sahibini görmüş ise merhaba dercesine hafiften hafiften iki boğum anırır.
Dişi eşek sıpasını gördüğünde, 'Kuzum, yavrum!' dercesine yine seslenir.
Yani; biz insanların nasıl konuşmaları var ise, eşek milleti de anırarak konuşur.
Bu yüzden, sakın ola ki anırmayı kötü bir şey sanmayın.
Zaten Dengir Bey (Dengir sözcüğünün anlamını başka bir yazımda açıklayacağım) de anırmayı kötü bir şey olarak görmediği için doğal biçimde; 'anırırım' demiştir.
Lakin; Sayın Dengir'in sözünü ettiği anırma; mutlaka karşılıklı olur ve bu yüzden de 'anırma' değil, 'anırışma' demek daha uygun düşer.
EŞEĞE HAKSIZLIK EDİYORUZ
İnsanoğlunin lisanı ikiye ayrılır: birincisi 'lisan-ı ali', ikincisi 'lisan-ı adi'.
Lisan-ı ali; yani yüksek lisan; seçkin (güzel) lisan sahipleri; eşek değil de merkep demişlerdir. Onların ağzından hiç 'eşek sıpası, eşek oğlu eşek' gibi hakaretleri duyamazsınız. Bu sözler daha çok avama mahsus olup bu anlatıma, ali makam sahipleri veya üst okumuşlar lisan-ı adi demişler ve o takımı da güruh-ı cühela olarak adlandırmışlardır.
Dengir Bey; gerçi okumuş ve zengin Kürt (!) vatandaşlarımızdan ise de Devr-i Osmani'de olsa cumhuriyetçilere verdiği o cevapta geçen 'eşek' ve 'anırma' yüzünden, heccavların bir numaralı hedefi haline gelirdi.
Belirtmekte yarar vardır ki; insan-eşek ilişkisinde; eşek büyük haksızlıklara uğramıştır. Çünkü; eşek en vefalı hayvanlardan birisidir. Tam anlamıyla o bir çile hayvanıdır. İnsanoğlunun eşeğe yaptığı zulmün benzeri hiç görülmemiştir dersem; abartmış olmam.
Suyunu, odununu, buğdayını, otunu, üzümünü eşekle taşıyan, üstüne üstlük sırtına semer vurup ona gerine gerine binen insanoğlu bir de en kötü kişiliği anlatmak üzere, 'eşek' kelimesini seçmez mi?
Evet; eşek kelimesi; yüzyıllar boyunca sembol olmuş; olumsuz, işe yaramaz, kötü insanı anlatmıştır. Üstüne üstlük çocuklar için 'eşek sıpası' diye hakaret cümleleri de kullanılmıştır. Lakin hiçbir çocuğun gözü eşek sıpasının gözleri kadar güzel yaratılmamıştır. Ve eşek sıpaları; en sevimli canlılar listesinde ilk beş içinde rahatlıkla yer bulabilirler.
GELELİM MECLİS'TEKİ ANIRMAYA
Sayın Dengir Fırat çok değerli bir politikacı olmasına karşılık; bu anırma işini, Meclis'te hangi lisan üzere yapacaktır; onu da bilmek hakkımızdır. Anırmak, yukarıda açıkladığımız üzere; genellikle karşılıklı olan bir iştir. Yani; Sayın Dengir; anıracağı zaman karşısında da anıracak birisini bulmak zorundadır. Siyasi konular, tartışma nitelikli olduğundan yapacağı işin anırışma olacağını bilmesi, buna göre bir veya birkaç rakip bulması gerekir.
Meclis Başkanı Sayın Toptan'ın TBMM'yi bizim mal eğreğine çevirmeye kalkışanlara izin vereceğini pek sanmıyorum ama...
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
Geri: Eşek lisanı
Şimdi ben anlamaya çalışıyorum dostlarım. Ben bu "SİR MENGİR DEHMET MIRAT" denen şahsın neredeyse yaptığı her konuşmayı eleştiren bir T.C vatandaşıyım. Zat ne diyor "Beni eleştirenler Atatürk devrimlerini okudularsa Meclis'te eşek gibi anırırım!" (çüşşşş) hemde 70 milyonun gözünün içine bakarak dünyanın gözü önünde. Yaklaşık son 20 yıldır Atatürk ve Devrimleri hakkında ne buldumsa okudum, yetmedi araştırdım, yetmedi bu konularda bilgili olduğunu düşündüğüm herkese sordum soruşturdum, her hangi bir akademik ünvanım olmasada dengirlere, mengirlere Atatürk devrimlerini öğretecek bilgi ve birikime sahip olduğumu naçizane düşünüyorum. Evet "SİR MENGİR DEHMET MIRAT" demem şudur ki ben seni eleştiren sıradan bir vatandaş olarak şu anda senden nasıl bir eylem bekliyor olmam lazım. Bana Atatürk devrimlerini öğrenmeye gelmenimi? yoksa Mecliste Eşek gibi anırmanı mı? Yok yok dünyanın en cefakar canlılarından olan eşeklere böyle bir haksızlık yapamam sen yinede Atatürk devrimlereni öğrenmeye çalış yada en iyisi sen bir daha hiç açmamak üzere o ağzını kapat.
Geri: Eşek lisanı
Bunlar Atatürk Devrimlerini çok iyi biliyorlar ama yıllardır hazmedemedikleri için bunu bir şekilde yok etmeye unutturmaya karalamaya çalışıyorlar.
izmir- ALTIN ÜYE
- KATILIM ÖDÜLÜ :
Mesaj Sayısı : 194
Yaş : 54
ŞEHİR : izmir
Meslek : muhasebe
Öğrenim Durumu : lise
Kişisel Mesaj : BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR, TOPRAK; EĞER UĞRUNA ÖLEN VARSA VATANDIR.
Ruh Halim :
Aldığı Teşekkür : 5
Kayıt tarihi : 10/03/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz