DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Rahşan Hanım’ın gönlündeki aslan Sadettin Tantan’mış

Aşağa gitmek

Rahşan Hanım’ın gönlündeki aslan Sadettin Tantan’mış Empty Rahşan Hanım’ın gönlündeki aslan Sadettin Tantan’mış

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2008-07-01, 08:54

Demokratik Sol Parti’de ilginç gelişmeler oluyor. Genel Başkan Zeki Sezer’le partiyi dışarıdan kontrol etmeye çalışan Rahşan Ecevit’in arası açıldı. Rahşan Hanım, Sezer’i partiyi büyütememekle suçluyor. Hatta başkanlığı bırakmasını istiyor. Sezer de direniyor.
Rahşah Hanım’ın “partiyi büyütememekten” neyi kastettiğini öğrenmeye çalıştım. DSP’ye yakın kişilerle konuştum. Ortaya ilginç bir durum çıktı. Söylenenler doğruysa Rahşan Hanım, “partinin büyütülmesinden” AKP içindeki muhafazakâr ama dinci olmayan kişilerin DSP’ye transfer edilmesini kastediyormuş. Açıkçası Rahşan Hanım partiye özellikle AKP’den transfer yapılmasını istiyormuş.
Şimdi gelelim asıl şaşırtıcı konuya. Rahşan Ecevit partinin başına Sadettin Tantan’ın geçmesini arzuluyormuş. Amaç çok açık ve belli. Sadettin Tantan muhafazakâr görüşlü ama laiklikle ve Atatürk ilkeleriyle barışık. Bu konularda AKP’den ayrılıyor.
Ancak muhafazakâr tarafı AKP içindeki, kendi gibi olanlar için bir çekim merkezi olabilir. Eğer Tantan DSP’ye geçerse, kapatılması halinde AKP’den hatırı sayılır bir milletvekili transferi yapılabilir.
Rahşan Hanım bu konuda Refah, Fazilet ve AKP’den milletvekilli olmuş Azmi Ateş’i aracı olarak kullanmaya çalışıyormuş. Azmi Ateş en son AKP’den milletvekili olmasına rağmen muhalif tavrı yüzünden son seçimlerde aday gösterilmemişti.
Sadettin Tantan’ın DSP’nin başına geçmesi halinde Azmi Ateş’in hemen işe koyulacağı ve AKP’den transferler gerçekleştirebileceği ileri sürülüyor. Eğer Rahşan Hanım’ın planı tutarsa örneğin Ertuğrul Yalçınbayır’ın bile DSP’ye gelmekten çekinmeyeceği söyleniyor.
Tabii bu operasyonun hayata geçmesi halinde DSP’nin seçmen tabanı ne olur, onu bilmek mümkün değil. Gerçi DSP son seçimlere CHP ile birlikte katıldı ve oy oranı belli olmadı ama, CHP’deki artışa bakınca bu oranın yüzde 1’lerde olduğunu söylemek yanlış olmaz.
O halde Rahşan Hanım’ın “Zaten parti tabanı diye bir şey kalmadı, o halde partinin daha muhafazakâr ellere geçmesinde bir sakınca yok” diye düşünmesi şaşırtıcı değil.
AKP’nin kapatılması sürecinde belli ki daha pek çok sürprizle karşılaşacağız.


*****


Latife Tekin olayı

Yazar Latife Tekin Karabük Belediyesi’nin düzenlediği bir panelde AKP iktidarını biraz ağır sözlerle eleştirince Başkan’ın hışmına uğradı. Karabük Belediye Başkanı, “Misafir falan dinlemeden” Latife Tekin’i kürsüden indirdi. Üstelik, “Benim verdiğim parayla buradasın, partime karşı laf söyleyemezsin” dedi.
Konu medyada enine boyuna tartışılıyor. Ben olayın farklı bir noktasına dikkat çekmek istiyorum.
Latife Tekin, yazılarıyla ve konuşmalarıyla bugünkü iktidara karşı olduğu bilinen bir yazar. O halde AKP’li Karabük Belediyesi neden kendisini konuşma yapmak için davet ediyor?
Nedeni basit: AKP zihniyeti kamuoyunu kandırmak için sürekli, “hoşgörüden, birlikte yaşamayı öğrenmekten, farklılıkların da kabul edilmesi gerektiğinden” söz ediyor. Ama bütün bunlar kendilerine yönelik olursa geçerli. Kendine hoşgörü istiyor, kendisiyle birlikte yaşanılmasını bekliyor ve farklı derken de kendini kastediyor.
Bunun dışındaki farklılıklar ise AKP’nin lügatinde yok. Bu nedenle eleştiriye de tahammül edemiyorlar. Eğer Latife Tekin suya sabuna dokunmadan konuşsaydı ya da eleştiri dozunu düşük tutsaydı o olay yaşanmayacaktı. AKP’li Başkan da “muhalifleri bile ağırlayan, hoşgörülü, demokrat” kimliği ile kahraman olacaktı.
Ama Tekin eleştirdi. Oyunu bozdu. AKP’nin tepe zihniyetinin maskesini düşürdü. Olay budur.


*****


Tuhaf bir milli irade

Eşcinsellik dünyada çok tartışılan, özellikle özgür ve demokratik ülkelerde “cinsel özgürlük” adına kabul gören bir olgu. Eşcinselliği çok ayıp gören toplumlar olduğu gibi bunu bir suç olarak kabul edip ağır hapis cezaları veren ülkeler de var. Ama gariptir ki eşcinselliğin suç olduğu ülkelerde de çok sayıda eşcinsel var, bu da ayrı konu.
Eşcinselliğin ağır suç olduğu Malezya müthiş bir iddia ile çalkalanıyor. İktidara yürüyen dinci muhalefet lideri Enver İbrahim bir erkeğe tecavüzle suçlanınca Türkiye Büyükelçiliği’ne sığındı.
Bu olayda gariplik şurada: Enver İbrahim için bir komplo düzenlenmiş olabilir tabii. Ama bu adamın geçmişi de önemli. Çünkü Enver İbrahim bundan 10 yıl önce yine aynı suçtan tutuklanmış ve mahkûm olmuş. Aftan yararlanıp çıkmış. Yani komplo bile olsa olayın geçmişi var. Bu insanın kafasını karıştırıyor. Ama daha da garip olan, eşcinselliğin suç olduğu bir ülkede, dinci kesim, bu yaşananları adeta yok sayarak bu kişiyi ülkenin başına getirmeye çalışıyor. Yarın Enver İbrahim’in Hak ve Adalet Partisi seçimleri kazansa bunun adı “milli irade” olacak. Düşünsenize bir erkeğe tecavüz eden adam ülkesinin milli iradesini temsil ediyor olacak.
Eşcinsellik yasak da olsa “özgürlük” adına hoşgörü ile bakılabilir. Ama tecavüz söz konusu olunca insanın aklı iyice karışıyor. Bir toplum tecavüzcü bir eşcinseli nasıl olur da, üstelik dini özellikleri ağır basan bir önder olarak kabul edebilir?
Demek ki dini siyasete alet ettiğinizde, kandırdığınız insanların gözlerini kör, kulaklarını sağır, beyinlerini de işlemez hale getiriyorsunuz.


*****


Değerli resim

Uluslararası bir şirketin hukuk müşaviri patronunun yanına gelerek, “Karınızın eline müthiş bir resim geçmiş” demiş, “En az 2 milyon dolar eder.”
“Hadi yaa?” demiş patronu, “Matisse veya Renoir falan mı?”
“Alakası yok. Daha değerli” demiş müşavir, “Sizin ve sekreterinizin geçen yaz tatil köyünde dudak dudağa fotoğrafı.”
(Yıldırım Tuna’dan)

*****

Liselerarası kısa film yarışması

Bir süre önce İstanbul Erkek Lisesi’ndeki küçük kardeşlerimin arayıp kısa film yarışması düzenlediklerini haber verdiklerini yazmıştım. Bu yıl beşincisi yapılan yarışmanın ödülleri de belli olmuş ve törenle dağıtılmış. Beni yine aradılar. Bunu da yazmamı istediler. Yazıyorum;
Yarışmaya 24 ilden 110 yarışmacı katılmış. Ödüller şöyle dağılmış:
1’incilik Ödülü: Kan Kokusu- Barış Keskin
2’ncilik Ödülü: Tek Jeton- Derya Evirgen ve Zeynep Tandoğan
3’üncülük Ödülü: Düş-Ferize Çetin ve Hakan Başcı
Yarışmayla ilgili tüm ayrıntıları arzu edenler, www.ielsinema.com internet sitesinde bulabilir.


*****

Bir ömür boyu bedbaht olmak istiyorsanız, politika ile uğraşınız.
Konfüçyus
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz