7 Temmuz'daki darbe olayı ve Ümraniye bombalarının imha sebebi
1 sayfadaki 1 sayfası
7 Temmuz'daki darbe olayı ve Ümraniye bombalarının imha sebebi
7 Temmuz'daki darbe olayı ve Ümraniye bombalarının imha sebebi
Dinci basının tamamı önceki gün 7 Temmuz’da yapılacak olan darbe planını açıkladı.
Peki neler mi olacakmış 7 Temmuz’da?
40 ilde izinsiz gösteriler yapılıp kalkışmalar organize edilecek ve bu şekilde TSK’nın müdahalesine zemin hazırlanacakmış!
Başka?
30 tetikçi önemli kişilere suikastlar yapacakmış!
Başka ?
Ekonomi batıyor denilip hükümet düşürülecekmiş!.
Eeeee...
Yapılan son operasyonlarla bu engellenmişmiş!
Peki kaç kişi gözaltına alındı son operasyonda?
21 kişi ki bunların bir bölümü de art arda hakim sorgusuyla bırakıldı.
İyi de suikast yapacak olan o 30 kişi nerede peki?
Cevap yok...
Peki iddianamesi bile belli olmayan ve sorgulamaların bile yapılmadığı bir hadisede AKP’li dinci gazetelerin tamamı bütün bunları nereden öğrendi?
Şener Eruygur’un Fenerbahçe Orduevi’ndeki odasında ele geçen belgelerden!
Yani koca eski Jandarma Komutanı bir yıldır Ergenekon kıyameti koparılırken o tür belge ve bilgileri hâlâ odasında sakladı öyle mi? Ve o bilgilere dinci basın ulaştı ha...
Ulan siz bunu din baronlarının önünde iki büklüm olan uyuşmuş biatçı tayfaya anlatırsınız ama zerre aklı ve zekâsı olan birine anlatabilir misiniz?
7 Temmuz’da ihtilal olacakmış da, son gözaltılarla bu önlenmiş öyle mi?
Yaaa Rab aklımı koru ne olur?
Şu komediye bakar mısınız, bu millet bu kadar kör, sersem ve koyun mu?
Belli ki öyle gördükleri için böylesi çocuksu masalları servis ediyorlar. Hatırlayın daha önce da farklı hikâyeleri manşete çıkarmışlardı.
Siz onu bunu bırakın da şu Ümraniye bombasını niye imha ettiniz onu izah edin!
Hatırlayın sevgili okurlar, Ergenekon çetesinin varlığı, hikâyesi Ümraniye’de emekli bir astsubayın evinde bulunan bombalarla ortaya atılmıştı.
Ben hep merak etmişimdir, insan çocukları ve karısının yaşadığı bir evde örgütü adına bombalar saklar mı?
Diyelim ki adam cuntacı ve ihtilalci, ama nasıl oluyorsa aklı da yok ve sakladı ve de yakalandı.
Sorarım size ele geçen bu bombalar davanın en önemli delili değil midir?
Kuşkusuz öyledir?
Peki bu deliller şimdi aynen muhafaza ediliyor mu?
Edilmiyor, imha edilmiş!.. Evet şaşırmayın Ergenekon’un en önemli delili olan bombalar imha edilmiş!
Peki imha eden aparatlar yani Ergenekoncular mı?
Hayır onları cezalandırmak isteyen yargı ve polis!
Hayır, hayır, hayır... Bu fotoğraf büyük delil ve hatta suçüstü halidir.
Şimdi birileri ortaya çıksa ve aslında ortada gerçekten yakalanan bombalar yoktu, sadece o imajı vermek için hazırlanan bir tiyatro vardı dese ne karşılık verilecek?
Öyledir demiyorum, ama birileri bunu seslendirirse bunları imha edenlerin vereceği bir cevap var mı? Soruyorum niçin imha ettiniz en önemli dava delillerini? Bir taraftan bir yılı aşkın bir süre delil ararken en önemli delili karatmanın izahı nedir?
Şuraya not düşüyorum, bırakın diğer uyduruk senaryoları bu bomba imhası olayı bile bu işin zorlama ile gündeme getirildiği kuşkularını desteklemektedir.
Söylenen şudur; AKP kendisine hiçbir zaman rahat verdirmeyeceğine inandığı Müesses Nizam ile hesaplaşmak için bir senaryo yazdırdı ve şimdi bunu uyguluyor. Doğrudur, yanlıştır kanaat budur.
Bir başka şey dün de yazdık, Özden Örnek olayı korkunç bir muammadır.
Herkes bu adamın yazdıklarıyla gözaltında, ama bu beyefendiye tek soru olsun soran yok. Fatih Altaylı’nın dün yazdığı ve belgelediğine göre adamın oğulları AKP’lilerle iş yapıp büyük paralar kazanıyor.
Hem merak ediyorum dünyada hangi asker ve komutan cuntanın günlüklerini her gün bilgisayarına kaydeder ve onu bürosunda muhafaza eder? Hiçbir ima ve isnadımız yok, ancak Özden Örnek için söylenen onun bu işin içinde olduğu ve AKP’ye lojistik destek verdiğidir.
Özden Paşa’ya çağrımızdır, çıkın ortaya ve günlüklerinizin esrarı ile oğullarınızın AKP’li işadamlarıyla ve belediyelerle yaptığı ticaretin boyutunu açıklayınız.. Biz ispatlanıncaya kadar herkesi masum görür ve olumsuz anlamda zerre bir imada bulunmayız, lakin ortada kafa karıştıran şeyler vardır.. Özden Örnek Paşa cevap verin sütunum emrinizdedir.
SKANDAL!
Savcı TSK aleyhine ifade istedi mi?
Dün milyonlar gibi ben de NTV ekranından dinlediklerimle şoke oldum.. Ekranda Erdal Sarızeybek var ve korkunç şeyler söylüyor... Peki kim midir Sarızeybek? Emekli jandarma albayıdır ve terör ile mücadelenin mübalağasız kahramanıdır. Dediği mealen şudur: Ergenekon savcısı beni resmi sorgu olmaksızın çağırdı ve TSK aleyhinde ifade vermemi istedi.. Evet Sarızeybek Albay’a göre Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı TSK’nın ve bazı komutanlarının hedefe oturtulmasını istemiş... Bakın bu iddia sıradan biri tarafından değil, bu ülke için yıllarını dağlarda geçirmiş bir kahraman albay tarafından dillendiriliyor.. Soruyorum böyle bir şey olmamış olsa ve siz ithama konu olan savcı olsanız hemen ortaya çıkıp yalan söylüyor bu adam deyip kıyameti koparmaz mıydınız?.. Bu satırların yazıldığı saate kadar değil böyle bir kıyametin koparılması yalanlama bile yok... İyi ama bu ithamları suskunlukla kabul eden biri böyle bir davada tarafsız olabilir ve iddia makamında bulunabilir mi? Adalet Bakanlığı ve HSYK’nın dikkatine sunarız.
ANLAŞILAN O ki...
Rahmi Koç da dinleniyor!
Başbakan’ın dün Rahmi Koç’u sıradan bir beyanı sebebiyle hedef alması bende onun da dinlendiği kanaatini uyandırdı.. Belli ki Tayyip bey bu dinlemelerden kendini kızdıracak acayip şeyler öğrendi ki Koç’a hücum ediyor. Öyle ya bir işadamının cantilik anlamında sarf ettiği; “Bizim kurumda kahverengi elbise giyilmez ve sakallılarla bıyıklılar çalıştırılmaz” beyanına bu şekilde tepki koymasının başka bir izahı yoktur.. Üstelik o Erdoğan ki aynı Rahmi Koç’un hatırlayın “Tayyip beyin bir milyar doları var, nereden buldu” demecine rağmen suskun kalmış ve onu mahkemeye bile vermemişti... Şimdi soralım, “1 milyar doları var” gibi çok önemli olan bir beyana suskun kalan ve onu içine sindiren Tayyip Erdoğan şimdi ne duydu ya da öğrendi de basit bir bıyık-sakal hikâyesini bahane edip Rahmi Koç’u hedefe oturtup örtülü mesaj gönderiyor... Sevgili okurlar hesaplaşmanın boyutu ve seviyesini görüyor musunuz? Ülkenin geldiği noktaya bakar mısınız?
KUL HAKKI...
Büyükçelebi’ye takılan kelepçenin hesabını kim verecek?
Ergenekon hikâyesi bağlamında saha karşı derdest edilerek alınan Tercüman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ufuk Büyükçelebi hâkim sorgulanması sonrasında serbest kaldı.. Tam bu noktada sormak lazım, Ufuk’u sabahın köründe aşağılayıcı tarzda gözaltına alan ve ellerine kelepçe takanlar bunun hesabını nasıl verecek? Büyükçelebi gibi bir gazetenin genel yayın müdürüne takınılan o tavır belli ki Emniyet’e sızan malum güruhun eseridir. Amaçları Ufuk beye gözdağı vermekti. Soruyorum günlerce yapılan rezil teşhirden sonra ortaya çıkan bu sonuçtan sonra Büyükçelebi’nin imaj mağduriyeti nasıl giderilecek? Kendini gazeteci zanneden AKP yalakası dinci kalemlerin vicdanı zerre olsun sızlayacak mı? Bunların bazıları bir de kul hakkı, kul hakkı demezler mi! Sorarım nereye gitti kul hakkı inancınız... Ufuk Büyükçelebi gözaltına alınmadan önce poliste etkili olan malum güruhun medyasında önce hedef gösterildi, sonra da gözaltına alındı.. Bu ayrıntıya dikkat diyorum..
Dinci basının tamamı önceki gün 7 Temmuz’da yapılacak olan darbe planını açıkladı.
Peki neler mi olacakmış 7 Temmuz’da?
40 ilde izinsiz gösteriler yapılıp kalkışmalar organize edilecek ve bu şekilde TSK’nın müdahalesine zemin hazırlanacakmış!
Başka?
30 tetikçi önemli kişilere suikastlar yapacakmış!
Başka ?
Ekonomi batıyor denilip hükümet düşürülecekmiş!.
Eeeee...
Yapılan son operasyonlarla bu engellenmişmiş!
Peki kaç kişi gözaltına alındı son operasyonda?
21 kişi ki bunların bir bölümü de art arda hakim sorgusuyla bırakıldı.
İyi de suikast yapacak olan o 30 kişi nerede peki?
Cevap yok...
Peki iddianamesi bile belli olmayan ve sorgulamaların bile yapılmadığı bir hadisede AKP’li dinci gazetelerin tamamı bütün bunları nereden öğrendi?
Şener Eruygur’un Fenerbahçe Orduevi’ndeki odasında ele geçen belgelerden!
Yani koca eski Jandarma Komutanı bir yıldır Ergenekon kıyameti koparılırken o tür belge ve bilgileri hâlâ odasında sakladı öyle mi? Ve o bilgilere dinci basın ulaştı ha...
Ulan siz bunu din baronlarının önünde iki büklüm olan uyuşmuş biatçı tayfaya anlatırsınız ama zerre aklı ve zekâsı olan birine anlatabilir misiniz?
7 Temmuz’da ihtilal olacakmış da, son gözaltılarla bu önlenmiş öyle mi?
Yaaa Rab aklımı koru ne olur?
Şu komediye bakar mısınız, bu millet bu kadar kör, sersem ve koyun mu?
Belli ki öyle gördükleri için böylesi çocuksu masalları servis ediyorlar. Hatırlayın daha önce da farklı hikâyeleri manşete çıkarmışlardı.
Siz onu bunu bırakın da şu Ümraniye bombasını niye imha ettiniz onu izah edin!
Hatırlayın sevgili okurlar, Ergenekon çetesinin varlığı, hikâyesi Ümraniye’de emekli bir astsubayın evinde bulunan bombalarla ortaya atılmıştı.
Ben hep merak etmişimdir, insan çocukları ve karısının yaşadığı bir evde örgütü adına bombalar saklar mı?
Diyelim ki adam cuntacı ve ihtilalci, ama nasıl oluyorsa aklı da yok ve sakladı ve de yakalandı.
Sorarım size ele geçen bu bombalar davanın en önemli delili değil midir?
Kuşkusuz öyledir?
Peki bu deliller şimdi aynen muhafaza ediliyor mu?
Edilmiyor, imha edilmiş!.. Evet şaşırmayın Ergenekon’un en önemli delili olan bombalar imha edilmiş!
Peki imha eden aparatlar yani Ergenekoncular mı?
Hayır onları cezalandırmak isteyen yargı ve polis!
Hayır, hayır, hayır... Bu fotoğraf büyük delil ve hatta suçüstü halidir.
Şimdi birileri ortaya çıksa ve aslında ortada gerçekten yakalanan bombalar yoktu, sadece o imajı vermek için hazırlanan bir tiyatro vardı dese ne karşılık verilecek?
Öyledir demiyorum, ama birileri bunu seslendirirse bunları imha edenlerin vereceği bir cevap var mı? Soruyorum niçin imha ettiniz en önemli dava delillerini? Bir taraftan bir yılı aşkın bir süre delil ararken en önemli delili karatmanın izahı nedir?
Şuraya not düşüyorum, bırakın diğer uyduruk senaryoları bu bomba imhası olayı bile bu işin zorlama ile gündeme getirildiği kuşkularını desteklemektedir.
Söylenen şudur; AKP kendisine hiçbir zaman rahat verdirmeyeceğine inandığı Müesses Nizam ile hesaplaşmak için bir senaryo yazdırdı ve şimdi bunu uyguluyor. Doğrudur, yanlıştır kanaat budur.
Bir başka şey dün de yazdık, Özden Örnek olayı korkunç bir muammadır.
Herkes bu adamın yazdıklarıyla gözaltında, ama bu beyefendiye tek soru olsun soran yok. Fatih Altaylı’nın dün yazdığı ve belgelediğine göre adamın oğulları AKP’lilerle iş yapıp büyük paralar kazanıyor.
Hem merak ediyorum dünyada hangi asker ve komutan cuntanın günlüklerini her gün bilgisayarına kaydeder ve onu bürosunda muhafaza eder? Hiçbir ima ve isnadımız yok, ancak Özden Örnek için söylenen onun bu işin içinde olduğu ve AKP’ye lojistik destek verdiğidir.
Özden Paşa’ya çağrımızdır, çıkın ortaya ve günlüklerinizin esrarı ile oğullarınızın AKP’li işadamlarıyla ve belediyelerle yaptığı ticaretin boyutunu açıklayınız.. Biz ispatlanıncaya kadar herkesi masum görür ve olumsuz anlamda zerre bir imada bulunmayız, lakin ortada kafa karıştıran şeyler vardır.. Özden Örnek Paşa cevap verin sütunum emrinizdedir.
SKANDAL!
Savcı TSK aleyhine ifade istedi mi?
Dün milyonlar gibi ben de NTV ekranından dinlediklerimle şoke oldum.. Ekranda Erdal Sarızeybek var ve korkunç şeyler söylüyor... Peki kim midir Sarızeybek? Emekli jandarma albayıdır ve terör ile mücadelenin mübalağasız kahramanıdır. Dediği mealen şudur: Ergenekon savcısı beni resmi sorgu olmaksızın çağırdı ve TSK aleyhinde ifade vermemi istedi.. Evet Sarızeybek Albay’a göre Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı TSK’nın ve bazı komutanlarının hedefe oturtulmasını istemiş... Bakın bu iddia sıradan biri tarafından değil, bu ülke için yıllarını dağlarda geçirmiş bir kahraman albay tarafından dillendiriliyor.. Soruyorum böyle bir şey olmamış olsa ve siz ithama konu olan savcı olsanız hemen ortaya çıkıp yalan söylüyor bu adam deyip kıyameti koparmaz mıydınız?.. Bu satırların yazıldığı saate kadar değil böyle bir kıyametin koparılması yalanlama bile yok... İyi ama bu ithamları suskunlukla kabul eden biri böyle bir davada tarafsız olabilir ve iddia makamında bulunabilir mi? Adalet Bakanlığı ve HSYK’nın dikkatine sunarız.
ANLAŞILAN O ki...
Rahmi Koç da dinleniyor!
Başbakan’ın dün Rahmi Koç’u sıradan bir beyanı sebebiyle hedef alması bende onun da dinlendiği kanaatini uyandırdı.. Belli ki Tayyip bey bu dinlemelerden kendini kızdıracak acayip şeyler öğrendi ki Koç’a hücum ediyor. Öyle ya bir işadamının cantilik anlamında sarf ettiği; “Bizim kurumda kahverengi elbise giyilmez ve sakallılarla bıyıklılar çalıştırılmaz” beyanına bu şekilde tepki koymasının başka bir izahı yoktur.. Üstelik o Erdoğan ki aynı Rahmi Koç’un hatırlayın “Tayyip beyin bir milyar doları var, nereden buldu” demecine rağmen suskun kalmış ve onu mahkemeye bile vermemişti... Şimdi soralım, “1 milyar doları var” gibi çok önemli olan bir beyana suskun kalan ve onu içine sindiren Tayyip Erdoğan şimdi ne duydu ya da öğrendi de basit bir bıyık-sakal hikâyesini bahane edip Rahmi Koç’u hedefe oturtup örtülü mesaj gönderiyor... Sevgili okurlar hesaplaşmanın boyutu ve seviyesini görüyor musunuz? Ülkenin geldiği noktaya bakar mısınız?
KUL HAKKI...
Büyükçelebi’ye takılan kelepçenin hesabını kim verecek?
Ergenekon hikâyesi bağlamında saha karşı derdest edilerek alınan Tercüman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ufuk Büyükçelebi hâkim sorgulanması sonrasında serbest kaldı.. Tam bu noktada sormak lazım, Ufuk’u sabahın köründe aşağılayıcı tarzda gözaltına alan ve ellerine kelepçe takanlar bunun hesabını nasıl verecek? Büyükçelebi gibi bir gazetenin genel yayın müdürüne takınılan o tavır belli ki Emniyet’e sızan malum güruhun eseridir. Amaçları Ufuk beye gözdağı vermekti. Soruyorum günlerce yapılan rezil teşhirden sonra ortaya çıkan bu sonuçtan sonra Büyükçelebi’nin imaj mağduriyeti nasıl giderilecek? Kendini gazeteci zanneden AKP yalakası dinci kalemlerin vicdanı zerre olsun sızlayacak mı? Bunların bazıları bir de kul hakkı, kul hakkı demezler mi! Sorarım nereye gitti kul hakkı inancınız... Ufuk Büyükçelebi gözaltına alınmadan önce poliste etkili olan malum güruhun medyasında önce hedef gösterildi, sonra da gözaltına alındı.. Bu ayrıntıya dikkat diyorum..
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz