KEMALİZMİ YAŞAMAK YAŞATMAK

tarafından **tuvana** 2008-08-31, 19:05

KEMALİZMİ YAŞAMAK- YAŞATMAK

Toplumu, olumsuz yönde etkilemek amacıyla kullanılan en etkili yöntemlerden biri; "eğer bir kavramın değerini
kaybettirmek istiyorsan, onu öyle sık tekrarla ki, artık klişe haline gelsin" yöntemidir..

Günümüzde, Kemalizm de ne yazık bu değerlerden, en başta gelenidir. Bu, günümüzde, artık tamamen kanıtlanmış durumdadır. Kemalizm den söz etmeyen yok gibi nerdeyse değil mi?

Herkesin dilinde, Kemalizm, Atatürkçülük, ne mutlu türküm diyene, hatta bursa nutku…

Günümüzde, neredeyse, bu sözleri söylemeyenler Atatürkçü olmamakla suçlanır oldu..

Peki, bu sözleri durmaksızın tekrarlayanlar,sorarım size, sizin için bu sözler ne anlam ifade ediyor?
Cevabınızı duyar gibiyim..

Hemen kızmayın lütfen..

Şimdi bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Atatürk, zamanında, halkının ne kadar cahil olduğunu bilmiyor muydu?
Peki neden bunu tek bir sefer dahi dile getirmedi de, tam tersine her fırsatta, halkının değerlerini ön
plana çıkartıp, "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır" diyerek, her zaman milletini büyük değerlere sahip olduğunu söyledi?

Bilmez miydi ki, "yok ya bizim millet adam olmaz" demeyi.
Bilirdi, hem de, bugün, Atatürkçülük adına mangalda kül bırakmayıp, ama yaşamında asla bu yüce insanın
doğruları, önerileri doğrultusunda davranmayanlardan çok daha iyi bilirdi..

Ama demedi.
Neden?
Çünkü O biliyordu ki, bir insanın nasıl olmasını istiyorsan ona öyle hitap edeceksin..

İşte bu da insan psikolojisindeki çok önemli noktalardan biridir..
Buradan da anlaşıldığı gibi, Atatürk hiçbir zaman sadece bir kahraman, bir asker değildi..
O, bir yandan ülke topraklarını, düşmana karşı korumak yolunda planlar yaparken, bir yandan da, halkını, cesaretlendirip, kendilerine güvenmelerini sağlayarak, onları kazanmasını bildi..
Yani bir anlamda, tam bir toplum bilimciydi..

Şimdi, ağzından bu cümleleri eksik etmeyen arkadaşlara bir çift sözüm var..

"Konuşmayın, yapın"

Bebekler, hiçbir şeyi duyarak değil, görerek öğrenirler. İnsanlar büyüdükleri zaman da bu değişmez..
İnsanoğlu duyduğundan değil gördüğünden, birebir, somut olandan etkilenir.
Sözler unutulur, somut gerçekler ise hep vardır, göz önündedir.

Atatürkçüyüm demek, gerçek anlamda bu sözün içini doldurmak, pek çoğumuzun sandığı kadar kolay
değildir. Bunu önce sindirmek, sonra birebir yaşamımıza geçirmek gerek.
Bunu sorgulamanızı kolaylaştırmak için birkaç sorum var;

1)
Günlük yaşamınızı, Atatürk ün ilkeleri doğrultusunda sürdürdüğünüzden emin
misiniz? ( Atatürk ün her zaman ön plana aldığı yerli mallarına ne kadar değer
veriyorsunuz, yoksa siz de global dünyanın markalarının peşinde misiniz)

2) Eğitim düzeyinize göre, halkımızın daha cahil "özellikle cahil bırakılmış" kesimine, bu güne kadar nasıl bir yardımınız oldu? Atatürk ün eğitime verdiği önemi bilirsiniz sanırım)

3) Bireysel olarak, Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak, haklarınızın farkında mısınız?

4) Birey olup, kişisel haklarını bilmeden, kişisel olarak harekete geçecek cesarete sahip olmayan kişilerin oluşturacağı, gurup, dernek, veya herhangi bir oluşumun, sürü mantığının ötesine geçemeyeceğini, tam tersine öncelikle birey olabilmiş kişilerin oluşturdukları her türlü oluşumun, çok daha etkin olduğunun farkında mısınız?

5) Bu haklarınızı, en son hangi ülke sorunumuz için, ne şekilde kullandınız? (bu soru özellikle,sıkılıkla bursa nutkunu anımsatan arkadaşlara)

6) Bu güne kadar, kullandığınız oyların takipçisi oldunuz mu, yoksa seçimden seçime konuşup, sonradan " e ne yapalım bizim millete müstahaktır" mı dediniz? ( başta söylediğim gibi, bu sözü
Atatürk ün ağzından bir kere bile duydunuz mu?)

7) Haraç mezat satılan milli değerlerimiz için görüşünüz, "ee! onlar zaten zarar ediyordu,
satıldığı iyi oldu diye mi düşünüyorsunuz? ( o değerli kuruluşların, neler
pahasına kurulduğunu ve özellikle işe yaramaz hale getirildiği gerçeğini göz
ardı ederek)

Şöyle bir kısa geçmişinize baktığınızda, gerek ekonomik gerek sosyal konularda, ülke sorunlarımıza yaklaşımınız, sözün ötesine geçti mi?

9) Ülkemizi karanlığa sürüklemeyi şiar edinmiş kişilerin yöntemlerini tam olarak biliyor musunuz, incelediniz mi? ( Atatürk ün en çok üzerinde durduğu nokta, her şeyden önce düşmanını çok iyi tanımak, hem de sadece askeri değil, sosyal ve ekonomik yönden de)

10) Bu kişi ve kuruluşların faaliyetlerini ne zaman fark ettiniz ve buna karşı somut olarak bu
güne kadar söz söylemek dışında ne yaptınız?

11) Kısaca, bu güne kadar Atatürkçülük adına ne kadar konuştunuz, ne kadar somut iş yaptınız?

İşte, bu sorulara vereceğiniz samimi yanıtlar, sizin ne kadar gerçek anlamda "Atatürkçüyüm" demeye hakkınız olduğunu gösterir.

Aranızda bazılarınız bana kızacaktır, biliyorum..ama ricam şudur ki, kızarak, hemen kendinizi savunmaya geçmeden önce 10 a kadar sayın ve lütfen soruları, samimi olarak cevaplandırdığınızdan emin olun..

Tüm gerçek Atatürkçülere, yürekten sevgi ve saygılar…

//ÇOK ESKİ TARİHLİ OLAN BU YAZIMI YİNELEMEK ZORUNDA KALMAMAYI NE KADAR ÇOK İSTERDİM...AMA GÖRÜYORUM Kİ GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMİYOR...//

tuvana tunçer

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

KEMALİZMİ YAŞAMAK YAŞATMAK

KEMALİZMİ YAŞAMAK YAŞATMAK