paşa paşa yatarım diyecek kadar delikanlı olabilmek..Ya da tırsmak!
1 sayfadaki 1 sayfası
paşa paşa yatarım diyecek kadar delikanlı olabilmek..Ya da tırsmak!
Adı Almanya’daki yolsuzluk iddiasıyla gündemden düşmeyen Deniz Feneri Derneği,
Kanal 7 ekranlarında aynı isimle bir yardım programı yapıyordu.
Bu
programın yakışıklı sunucusu Uğur Arslan bir de “Karagümrük Yanıyor” başlıklı
bir şiir albümü çıkarmış, ününe ün katmıştı...
Albümle aynı ismi taşıyan
şiirinde şöye diyordu Uğur Arslan:
“Karagümrük yanıyor polis beni arıyor.
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor.
Ben suçsuzum diyorum
kimse beni duymuyor.
Bunu bir tek sevdiğim, bir de Allah biliyor.”
Şiirin kahramanı olan delikanlı, önce suçunu inkâr ediyor ama sonra
Karagümrük raconu aklına geliyor olmalı ki her şeyi itiraf ediyor:
“Şimdi
hepiniz merak ediyorsunuz di mi Hakim Bey?
Yaptı mı yapmadı mı diye...
Yaptım.
Bayrampaşa’dan kaçtım.
Önce gidip üvey abisinin
Balat’taki kahvesini...
Daha sonra da üvey annesinin yeni aldığı
evi benzin döküp yaktım...
Şimdi Hakim Bey:
Cezam neyse çekerim.
İçerde de iyi hali bozmam, sizi temin ederim.
7 yıl değil 70 yıl
bile olsa paşa paşa yatarım.
Karagümrüğü yakarım, sonra girer paşa paşa
yatarım Hakim Bey...
Paşa paşa yatarım!”
***
Almanya’daki Deniz Feneri’nin yolsuzluk davasıyla ilgili
her haberi okuduğumda aklıma bu şiir geliyor...
Özellikle de RTÜK Başkanı
Zahid Akman!
Günlerdir bu davayla ilgisinin olmadığını
söyledi.
Yasa dışı toplanan yardımların Türkiye’ye getirilmesinde
kuryelik etmediğini...
Almanya’ya girişinin yasaklanmadığını açıkladı...
Bu haberleri yazanları da dava açmakla tehdit etti...
Ama dün
hakkında Alman mahkemelerinin verdiği gözaltı kararının belgesi ortaya
çıktı!
***
Bakalım Zahid Akman ve iddianamede adı geçen diğer
çooook mühim şahsiyetler de şiirdeki Karagümrüklü delikanlı kadar yürekli
çıkacaklar mı?
Bakalım onlar da...
“Girer paşa paşa yatarım Hakim
Bey...
Paşa paşa yatarım!”
Diyebilecekler mi?
Gerçek
hayatla şiir, bakalım bir kez olsun örtüşecek mi?
*****
ADALET!
Alman savcılar diyor ki: “Deniz
Feneri yolsuzluğunun Türkiye uzantıları var... Türkiye’de de dava açılmalı.”
Bizim Adalet Bakanımız ise topu hakimlere ve savcılara bırakacağına,
yargı adına karar veriyor ve “Yapılan denetimlerde suç gelirine rastlanmadığını”
söylüyor!
Gerekçe olarak da sadece “AKP’li olmayan belediye başkanlarını
mahkemeye gönderen” İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin bu dernekte yaptıkları
incelemeyi gösteriyor...
Gerçekleri öğrenebilmemiz ve adaletin yerini
bulması için Türkiye’deki denetimi de Alman makamlarının mı yapması
gerekiyor?
*****
GÜNÜN SORUSU
Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, bir soru önergesi üzerine Çankaya Köşkü’nün yorgun, bakımsız ve ciddi bir
biçimde deforme olduğunun tespit edildiğini söylemiş...
Aynı şeyi biz
söyleyince neden kızıyorlar?
*****
Oy, oy, oyy!
Önceki gün Kadıköy Yeni
Sahra’daki boş bir arazide, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri’nde kullanıldığı
sanılan 3 bine yakın oy pusulası bulunmuş...
Oy, oy, oyy!
Bunların
tamamına yakını, CHP’ye verilmiş oy pusulalarıymış...
Oy, oy,
oyy!
Kimliğini gizleyen bir vatandaş o arazide bu pusulaları bulunca CHP
İstanbul İl Başkanlığı’nı aramış da...
Oy, oy, oyy!
CHP İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil o araziye gidip oyları tek tek tespit
etmiş...
Oy, oy, oyy!
Oysa bu pusulaların o boş arazide değil,
SEKA’da ya da Yüksek Seçim Kurulu’nda bulunması gerekiyormuş...
Oy, oy,
oyy!
Güzel ülkemin, kimbilir daha kaç tarlasında, çöplüğünde, kurumuş
dere yatağında kaç oy pusulası yatıyor?
Oy, oy, oyy!
Ne demişti
seçimden sonra Başbakan?
“Bize oy veren, vermeyen herkesin
Başbakanıyım...”
Acaba bu arazide bulunan oyları kullanan seçmenlerin de
Başbakanı mı?
Eğer öyleyse, o oylar o arazide ne geziyor?
***
Yaşasın demokrasi, yaşasın milletin çöplüklere ve boş
arazilere terk edilen iradesi!
Oy, oy, oyy!
Kanal 7 ekranlarında aynı isimle bir yardım programı yapıyordu.
Bu
programın yakışıklı sunucusu Uğur Arslan bir de “Karagümrük Yanıyor” başlıklı
bir şiir albümü çıkarmış, ününe ün katmıştı...
Albümle aynı ismi taşıyan
şiirinde şöye diyordu Uğur Arslan:
“Karagümrük yanıyor polis beni arıyor.
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor.
Ben suçsuzum diyorum
kimse beni duymuyor.
Bunu bir tek sevdiğim, bir de Allah biliyor.”
Şiirin kahramanı olan delikanlı, önce suçunu inkâr ediyor ama sonra
Karagümrük raconu aklına geliyor olmalı ki her şeyi itiraf ediyor:
“Şimdi
hepiniz merak ediyorsunuz di mi Hakim Bey?
Yaptı mı yapmadı mı diye...
Yaptım.
Bayrampaşa’dan kaçtım.
Önce gidip üvey abisinin
Balat’taki kahvesini...
Daha sonra da üvey annesinin yeni aldığı
evi benzin döküp yaktım...
Şimdi Hakim Bey:
Cezam neyse çekerim.
İçerde de iyi hali bozmam, sizi temin ederim.
7 yıl değil 70 yıl
bile olsa paşa paşa yatarım.
Karagümrüğü yakarım, sonra girer paşa paşa
yatarım Hakim Bey...
Paşa paşa yatarım!”
***
Almanya’daki Deniz Feneri’nin yolsuzluk davasıyla ilgili
her haberi okuduğumda aklıma bu şiir geliyor...
Özellikle de RTÜK Başkanı
Zahid Akman!
Günlerdir bu davayla ilgisinin olmadığını
söyledi.
Yasa dışı toplanan yardımların Türkiye’ye getirilmesinde
kuryelik etmediğini...
Almanya’ya girişinin yasaklanmadığını açıkladı...
Bu haberleri yazanları da dava açmakla tehdit etti...
Ama dün
hakkında Alman mahkemelerinin verdiği gözaltı kararının belgesi ortaya
çıktı!
***
Bakalım Zahid Akman ve iddianamede adı geçen diğer
çooook mühim şahsiyetler de şiirdeki Karagümrüklü delikanlı kadar yürekli
çıkacaklar mı?
Bakalım onlar da...
“Girer paşa paşa yatarım Hakim
Bey...
Paşa paşa yatarım!”
Diyebilecekler mi?
Gerçek
hayatla şiir, bakalım bir kez olsun örtüşecek mi?
*****
ADALET!
Alman savcılar diyor ki: “Deniz
Feneri yolsuzluğunun Türkiye uzantıları var... Türkiye’de de dava açılmalı.”
Bizim Adalet Bakanımız ise topu hakimlere ve savcılara bırakacağına,
yargı adına karar veriyor ve “Yapılan denetimlerde suç gelirine rastlanmadığını”
söylüyor!
Gerekçe olarak da sadece “AKP’li olmayan belediye başkanlarını
mahkemeye gönderen” İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin bu dernekte yaptıkları
incelemeyi gösteriyor...
Gerçekleri öğrenebilmemiz ve adaletin yerini
bulması için Türkiye’deki denetimi de Alman makamlarının mı yapması
gerekiyor?
*****
GÜNÜN SORUSU
Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, bir soru önergesi üzerine Çankaya Köşkü’nün yorgun, bakımsız ve ciddi bir
biçimde deforme olduğunun tespit edildiğini söylemiş...
Aynı şeyi biz
söyleyince neden kızıyorlar?
*****
Oy, oy, oyy!
Önceki gün Kadıköy Yeni
Sahra’daki boş bir arazide, 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri’nde kullanıldığı
sanılan 3 bine yakın oy pusulası bulunmuş...
Oy, oy, oyy!
Bunların
tamamına yakını, CHP’ye verilmiş oy pusulalarıymış...
Oy, oy,
oyy!
Kimliğini gizleyen bir vatandaş o arazide bu pusulaları bulunca CHP
İstanbul İl Başkanlığı’nı aramış da...
Oy, oy, oyy!
CHP İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil o araziye gidip oyları tek tek tespit
etmiş...
Oy, oy, oyy!
Oysa bu pusulaların o boş arazide değil,
SEKA’da ya da Yüksek Seçim Kurulu’nda bulunması gerekiyormuş...
Oy, oy,
oyy!
Güzel ülkemin, kimbilir daha kaç tarlasında, çöplüğünde, kurumuş
dere yatağında kaç oy pusulası yatıyor?
Oy, oy, oyy!
Ne demişti
seçimden sonra Başbakan?
“Bize oy veren, vermeyen herkesin
Başbakanıyım...”
Acaba bu arazide bulunan oyları kullanan seçmenlerin de
Başbakanı mı?
Eğer öyleyse, o oylar o arazide ne geziyor?
***
Yaşasın demokrasi, yaşasın milletin çöplüklere ve boş
arazilere terk edilen iradesi!
Oy, oy, oyy!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz