Bu ülkeyi tahmin edebilir misiniz?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu ülkeyi tahmin edebilir misiniz?
Merkezi Washington’da bulunan “Freedom House” (Özgürlük Evi) adlı kuruluş, her yıl düzenli olarak tüm ülkelerdeki basın özgürlüğü konusunda bir rapor hazırlar.
Ülkelere ile 100 arasında değişen puanlar verir...
0-30 arası puan, o ülkelerde basının özgür...
31-60 kısmen özgür olduğunu...
61-100 puan ise özgür olmadığını gösterir!
Yani bir ülke ne kadar yüksek puan almışsa, o ülkenin basını
o kadar baskı altındadır...
Rapor bu yıl da yayınlandı.
Bir ülke var ki o ülkenin iktidarının basına fena halde hoyrat davrandığı ifade edildi!
Çünkü rapora göre bu ülkede:
- Basın yayın kuruluşlarının önemli bir bölümü hükümet denetiminde faaliyet gösteriyor.
- Çoğu gazetenin ve televizyonun yayın politikaları tamamen hükümet tarafından belirleniyor.
- Yandaş basın, muhalefetin iktidara yönelik her eleştirisinde iktidarın avukatlığını yapıyor.
- Bu gazeteler ve televizyonlar iktidar yanlısı olduklarını gizlemeye bile gerek duymuyor.
- Muhalefetin görüşlerini sayfalarına ya da ekranlarına taşımamaya özen gösteriyorlar.
- İktidar aleyhine olan yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet gibi haberleri kesinlikle yayınlamıyorlar.
- Bu sözüm ona “demokratik” ülkede, hâlâ muhalif gazeteler, dergiler toplatılıyor.
- Televizyonlar büyük gözetim altında tutuluyor ve her an bir cezaya uğrayabiliyor.
- İktidar karşıtı gazetelere bomba atılıyor, bu saldırılar daha sonra yandaş gazeteler tarafından yine “muhalefetin işi” olarak sunuluyor.
- Halen çok sayıda gazeteci cezaevinde bulunuyor.
***
Sözünü ettiğim bu ülke 66 puan alarak basını kesinlikle özgür olmayan ülkeler arasına girdi.
Sizin aklınıza neresi geldi bilemem (!) ama bu ülke, geçen cumartesi günü oynanan futbol maçı nedeniyle gündemimizin birinci sırasına oturan Ermenistan...
“Bu araştırmada Türkiye’nin durumu ne” diyorsanız...
Ermenistan’dan çok iyiymişiz ve “basını kısmen özgür ülkeler” arasındaymışız...
Peki böyle bir şey nasıl mı oluyor?
“Soros’un ve ABD Hükümeti’nin desteklediği bu vakıf öyle görmek istemiş herhalde” demekten başka söyleyecek sözüm yok!
Çünkü basın özgürlüğünü katletmede, Ermenistan’dan fazlamız var, eksiğimiz yok...
En azından onların Başbakanı medyayı herkesin gözünün önünde açık açık tehdit etmiyor...
“Olsun Ermenistan’ı geçmişiz ya” diye sevindiyseniz...
Helal olsun bize!
***
KORUVARİ!
Tezcan Büken adlı okurumuz Başbakan’ın, “Bundan sonra gizli saklı yok... Her şeyi açık açık konuşacağız. Bugüne kadar böyle geldiler, kervanı böyle yürüteceklerini zannediyorlar” demesine takılmış... Soruyor:
“Bundan önce her şey gizli saklı mıydı? Bugüne kadar böyle gelmelerine böyle yürütmelerine neden göz yumdunuz?”
Bu sorular Fehmi Koru’nun önüne gelse, Tezcan Bey’e aynen şu yanıtı verirdi:
“Vatandaş soru sormaz, yanıtını bulur. Araştır bul!”
***
GÜNÜN SORUSU
“Cumhurbaşkanları yalan söyler mi” sorumuza yanıt alamamıştık... Bu kez de Başbakan’ın “Kesinlikle tanımıyorum” dediği Almanya Deniz Feneri Derneği’nin tutuklu yöneticisi Mehmet Gürhan’la birlikte çektirdiği bir fotoğraf ortaya çıktı...
Peki Başbakanlar yalan söyler mi?
***
Hâkime, savcıya ne gerek var?
Başbakan, Gaziantep’teki arazi vurgunu haberini incelettirmiş yalanmış!
Kime incelettirmiş?
AKP’li Belediye Başkanı’na ve AKP İl Teşkilatı’na...
Zaten Şaban Dişli olayını da yine partisinin “uzmanlarına” incelettirmişti!
Eminim şimdi Almanya’daki Deniz Feneri davasının dosyası da AKP’liler tarafından “incelenecek” ve çöpe atılacak...
Madem bütün önemli yolsuzluk dosyalarına AKP’li uzmanlar bakacak, o zaman bunca müfettişe, hâkime, savcıya neden boş yere maaş ödüyoruz?
Ve Başbakan nasıl oluyor da adli yılın açılış törenleri için Yargıtay’a gidip, hukukun üstünlüğü konuşmalarını üzerine alınmadan dinleyebiliyor?
***
Bakın, Başbakan’ın açık tehdidine rağmen ne ben geri adım atıyorum, ne diğer yazarlarımız, ne de gazetem!
Bu AKP’li uzmanlar yakında bizim gazeteyi incelemeye (!) de gelir mi acaba?
Ülkelere ile 100 arasında değişen puanlar verir...
0-30 arası puan, o ülkelerde basının özgür...
31-60 kısmen özgür olduğunu...
61-100 puan ise özgür olmadığını gösterir!
Yani bir ülke ne kadar yüksek puan almışsa, o ülkenin basını
o kadar baskı altındadır...
Rapor bu yıl da yayınlandı.
Bir ülke var ki o ülkenin iktidarının basına fena halde hoyrat davrandığı ifade edildi!
Çünkü rapora göre bu ülkede:
- Basın yayın kuruluşlarının önemli bir bölümü hükümet denetiminde faaliyet gösteriyor.
- Çoğu gazetenin ve televizyonun yayın politikaları tamamen hükümet tarafından belirleniyor.
- Yandaş basın, muhalefetin iktidara yönelik her eleştirisinde iktidarın avukatlığını yapıyor.
- Bu gazeteler ve televizyonlar iktidar yanlısı olduklarını gizlemeye bile gerek duymuyor.
- Muhalefetin görüşlerini sayfalarına ya da ekranlarına taşımamaya özen gösteriyorlar.
- İktidar aleyhine olan yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet gibi haberleri kesinlikle yayınlamıyorlar.
- Bu sözüm ona “demokratik” ülkede, hâlâ muhalif gazeteler, dergiler toplatılıyor.
- Televizyonlar büyük gözetim altında tutuluyor ve her an bir cezaya uğrayabiliyor.
- İktidar karşıtı gazetelere bomba atılıyor, bu saldırılar daha sonra yandaş gazeteler tarafından yine “muhalefetin işi” olarak sunuluyor.
- Halen çok sayıda gazeteci cezaevinde bulunuyor.
***
Sözünü ettiğim bu ülke 66 puan alarak basını kesinlikle özgür olmayan ülkeler arasına girdi.
Sizin aklınıza neresi geldi bilemem (!) ama bu ülke, geçen cumartesi günü oynanan futbol maçı nedeniyle gündemimizin birinci sırasına oturan Ermenistan...
“Bu araştırmada Türkiye’nin durumu ne” diyorsanız...
Ermenistan’dan çok iyiymişiz ve “basını kısmen özgür ülkeler” arasındaymışız...
Peki böyle bir şey nasıl mı oluyor?
“Soros’un ve ABD Hükümeti’nin desteklediği bu vakıf öyle görmek istemiş herhalde” demekten başka söyleyecek sözüm yok!
Çünkü basın özgürlüğünü katletmede, Ermenistan’dan fazlamız var, eksiğimiz yok...
En azından onların Başbakanı medyayı herkesin gözünün önünde açık açık tehdit etmiyor...
“Olsun Ermenistan’ı geçmişiz ya” diye sevindiyseniz...
Helal olsun bize!
***
KORUVARİ!
Tezcan Büken adlı okurumuz Başbakan’ın, “Bundan sonra gizli saklı yok... Her şeyi açık açık konuşacağız. Bugüne kadar böyle geldiler, kervanı böyle yürüteceklerini zannediyorlar” demesine takılmış... Soruyor:
“Bundan önce her şey gizli saklı mıydı? Bugüne kadar böyle gelmelerine böyle yürütmelerine neden göz yumdunuz?”
Bu sorular Fehmi Koru’nun önüne gelse, Tezcan Bey’e aynen şu yanıtı verirdi:
“Vatandaş soru sormaz, yanıtını bulur. Araştır bul!”
***
GÜNÜN SORUSU
“Cumhurbaşkanları yalan söyler mi” sorumuza yanıt alamamıştık... Bu kez de Başbakan’ın “Kesinlikle tanımıyorum” dediği Almanya Deniz Feneri Derneği’nin tutuklu yöneticisi Mehmet Gürhan’la birlikte çektirdiği bir fotoğraf ortaya çıktı...
Peki Başbakanlar yalan söyler mi?
***
Hâkime, savcıya ne gerek var?
Başbakan, Gaziantep’teki arazi vurgunu haberini incelettirmiş yalanmış!
Kime incelettirmiş?
AKP’li Belediye Başkanı’na ve AKP İl Teşkilatı’na...
Zaten Şaban Dişli olayını da yine partisinin “uzmanlarına” incelettirmişti!
Eminim şimdi Almanya’daki Deniz Feneri davasının dosyası da AKP’liler tarafından “incelenecek” ve çöpe atılacak...
Madem bütün önemli yolsuzluk dosyalarına AKP’li uzmanlar bakacak, o zaman bunca müfettişe, hâkime, savcıya neden boş yere maaş ödüyoruz?
Ve Başbakan nasıl oluyor da adli yılın açılış törenleri için Yargıtay’a gidip, hukukun üstünlüğü konuşmalarını üzerine alınmadan dinleyebiliyor?
***
Bakın, Başbakan’ın açık tehdidine rağmen ne ben geri adım atıyorum, ne diğer yazarlarımız, ne de gazetem!
Bu AKP’li uzmanlar yakında bizim gazeteyi incelemeye (!) de gelir mi acaba?
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz