İstanbul Boğazı'nda 310 dönümlük koru ihalesiz kime verildi?
1 sayfadaki 1 sayfası
İstanbul Boğazı'nda 310 dönümlük koru ihalesiz kime verildi?
Birkaç gündür bilgi, belge ve dosya yağıyor.
İki gün önce İstanbul Boğazı’nda bulunan yüzlerce dönüm büyüklüğündeki bir korunun ihalesiz olarak AKP yandaşı olan birilerine peşkeş çekildiğini içeren bir dosya aldık.
Bu süre zarfında haksızlık yapmamak ve iddiaların doğruluğundan emin olmak için araştırma yaptık.
Üzülerek söylemeliyiz ki ne ilgili bakanlıklardan ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden konuyla alakalı olarak zerre bir bilgi alamadık.
Telefonla kime ulaşıp sorduysam aldığım karşılık suskunluk idi.
Evet ortada ihalesiz olarak verilen Türkiye’nin tartışmasız en pahalı korusu var, lakin devleti yönetenler bununla alakalı olarak ser veriyor, sır vermiyor.
Peki bu koru Boğaz’ın neresinde mi?
İlçe Beykoz.
Belde Kavacık.
Korunun adı Mihrabat.
Büyüklüğü: Tamı tamına 310 dönüm.
49 yıllığına kiraya verilmiş.
İhale yok, yani tercihen verilmiş.
Burada bazı projeler gerçekleştirilecekmiş.
Belediye de bu projeler için imar değişikliği hazırlığındaymış!
Miş tabirini kullanıyorum, zira bunlar iddia ve ben teyit için hangi yetkiliyi aradıysam cevap alamıyorum.
Öyle olduğu için de herhangi bir haksızlık yapmamak için olayı tamamen doğrulatana kadar kamuoyunda AKP’liliğiyle yakından bilinen, bu koruyu çok çok ucuza ve 49 yıllığına kiraladığı kaydedilen ismi yazmayacağım, ancak araştırmalarımı sürdüreceğim.
Tam bu noktada muhalefetten, yani CHP ile MHP’den bilgi toplama ve teyit ettirme bağlamında yardım talep ediyoruz.
Maalesef yarım asırlık gazetecilik yaşamımda ilk kez devletin birimlerinden ısrarlı arayışlarıma rağmen bir konu hakkında zerre bir bilgi alamıyorum.
CHP ve MHP’nin büyükşehir belediyesindeki meclis üyeleri pekâlâ hadisenin belediye boyutunu öğrenebilirler.
Keza bize susan Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı da muhalefet partilerinin baskısıyla açıklama yapabilirler.
Kısacası söylemek istediğim bu olayın aydınlanması için siyasi kurumların devreye girmesinin gereğidir.
Düşünün İstanbul’un balkonu diye nitelendirilen bir büyük koru yeni projelerin realize edilmesi için birilerine rekabet olmaksızın adeta hediye edilmiş.
Gönderilen dosyadaki iddialara göre bu iş 10 tane Hilton olayı edermiş!
Evet Hilton bağlamında çevre titizliğini gösterip Aydın Doğan’ı halka şikâyet eden Başbakanımız bakalım bu işe ne diyecek?
YAKALANDI...
Sadaka hortumunda Fehmi Koru hissedar mı?
Milliyet’ten Serpil Yılmaz’ın yazdığına göre Beyaz Holding’in hissedarlarından biri de Fehmi Koru imiş!.. Ne var bunda, adam ticari bir şirkete ortak olamaz mı demeyin sakın, zira bu Beyaz Holding Almanya’da devam eden Deniz Feneri davasında adı en çok geçen şirket. İddianameye göre Almanya’da din adına, Allah (cc) adına yoksullara dağıtmak amacıyla toplanan onlarca milyon euro buraya transfer edilmiş. Bakın bunu ben değil, adaletteki titizliği bilinen Alman yargısı söylüyor. Tevekkeli değilmiş, Fehmi Koru’nun Almanya’yı hedef almasının sebebi hikmeti buymuş! Fehmi deşifre olacağını ve her şeyin ortaya çıkacağını bildiğinden, savunacak durumda da olmadığı için komplolar kurmuş... Vay be şu Fehmi Koru’yu görüyor musunuz... TMSF medyasından bu fakir milletin kasasından aldığı yüzlerce milyar yetmedi, yoldaşlarıyla Beyaz Holding’i kurarak Almanya’ya ve oradan gelecek sadaka paralarının hortumlanmasına kadar bir sürü iddiaya adı karıştı... Tamam dava henüz sonuçlanmadı, dolayısıyla Fehmi’yi peşinen mahkûm etmem, zira biz onun tersine yargıya saygılıyız, ama Fehmi’nin AKP ile beraber her taşın altından çıkması kayda değer değil mi?.. Tam bu noktada Bilderbergci Fehmi’ye seslenmeli; Evet Fehmi kalem elinde ve cevap ver! Ne işin var Beyaz Holding’de?.. Yönetiminde olduğun bu holdinge Almanya’dan kaç para transfer edildi? Bu paralar nereye gitti? Hissedarsın, konuyu senden iyi hiç kimse bilemez. Dolayısıyla en doğru bilgi sende... Susma, susarsan iddiaları kabullenmiş olursun!.. Ensenden yakaladım seni Fehmi efendi, kaçamazsın artık!
TOP BAKANDA...
Yazımız üzerine Zahid Akman için araştırma başlatıldı!
Dün öğle suları Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan arandım.
Adının Hasan İlter olduğunu söyleyen isim şunları söyledi:
“Sabahattin bey malumunuz kooperatif olayı bakanlığımızın yetki alanına giriyor. Dolayısıyla yazınızdaki iddialardan sonra araştırma yapma talimatını aldım. Yazınızda isteyene belgeleri fakslarım demiştiniz, bize elinizdeki belgeleri fakslamanız mümkün mü?”
Keyifle dedim ve asistanım Bilun hanıma bana verilen 0-312-2196328 nolu faks numarasını iletip belgelerin gönderilmesini sağladım. Dahası, iddiaları ve belgeleri bana aktaran Almanya’daki mağdurun da telefon numaralarını verdim.
Dilerim bu araştırma baştan savma ve kamuoyunun gazını almaya matuf olmasın. Eğer ciddi bir araştırma yapılırsa Zahid Akman için hemen soruşturma kararı çıkacaktır.
Diyeceksiniz ki Başbakan kokuyu ya da bilgiyi önceden almış ki iki hafta önce Zahid Akman için açılacak soruşturmayı kendi iznine bağladı.
Evet durum aynen öyle, ama önemli olan Sanayi Bakanlığı’nın soruşturmaya ihtiyaç var demesidir... Tabii AKP’li bakan böyle bir şeye izin verir mi o da şüpheli... İmtihandasın Zafer Çağlayan!
BU DA OLDU...
Türkiye’yi Ermenistan’a muhtaç ettiler!
Haberi okumuşsunuzdur, 70 küsur milyonluk dev Türkiye, birkaç milyonluk cüce ve yoksul Ermenistan’dan elektrik alacakmış!.. Bu tabloyu hazırlayanlara ve onlara yüzde 47 oranda oy bahşedenler yazıklar olsun. Bu nasıl iştir, bölgenin su zengini Türkiye bırakın nükleerle, hidroelektrik santralleriyle bile elektrik elde edebilecekken bunu yapmıyor ve önce doğalgaza endeksleniyor, ardından da onur kıracak şekilde Ermenistan’dan elektrik almak için anlaşma imzalıyor. Şu duruma bakar mısınız, AKP 6 yıldır iktidarda, lakin tek bir barajın temelini atıp üretime geçiremiyor. Üstüne üstlük bu dönemde, yani AKP ile beraber Türkiye 80 yılda borçlandığından daha fazla borçlanıyor ve de ülkenin bütün değerli tesislerini satıyor, ama büyük sayılabilecek tek bir yatırım yapmıyor. 6 yılda yüzlerce milyar dolar uluslararası tefecilere pompalanırken Türkiye adeta karanlığa mahkûm ediliyor. Manzara bu, lakin ilginçtir, aynı AKP hâlâ alternatifi olmayan parti konumunda! Peki bu niçin mi? AKP dini ve kutsalları kullanıyor da ondan? AKP’ye din, inanç, içki ve değerler üzerinden muhalefet edilmemeli, zira AKP bundan yararlanıyor. AKP’yi aşağı çekmek istiyorsanız ekonomik buhranla soygunculuğu öne çıkarmalısınız!
İki gün önce İstanbul Boğazı’nda bulunan yüzlerce dönüm büyüklüğündeki bir korunun ihalesiz olarak AKP yandaşı olan birilerine peşkeş çekildiğini içeren bir dosya aldık.
Bu süre zarfında haksızlık yapmamak ve iddiaların doğruluğundan emin olmak için araştırma yaptık.
Üzülerek söylemeliyiz ki ne ilgili bakanlıklardan ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden konuyla alakalı olarak zerre bir bilgi alamadık.
Telefonla kime ulaşıp sorduysam aldığım karşılık suskunluk idi.
Evet ortada ihalesiz olarak verilen Türkiye’nin tartışmasız en pahalı korusu var, lakin devleti yönetenler bununla alakalı olarak ser veriyor, sır vermiyor.
Peki bu koru Boğaz’ın neresinde mi?
İlçe Beykoz.
Belde Kavacık.
Korunun adı Mihrabat.
Büyüklüğü: Tamı tamına 310 dönüm.
49 yıllığına kiraya verilmiş.
İhale yok, yani tercihen verilmiş.
Burada bazı projeler gerçekleştirilecekmiş.
Belediye de bu projeler için imar değişikliği hazırlığındaymış!
Miş tabirini kullanıyorum, zira bunlar iddia ve ben teyit için hangi yetkiliyi aradıysam cevap alamıyorum.
Öyle olduğu için de herhangi bir haksızlık yapmamak için olayı tamamen doğrulatana kadar kamuoyunda AKP’liliğiyle yakından bilinen, bu koruyu çok çok ucuza ve 49 yıllığına kiraladığı kaydedilen ismi yazmayacağım, ancak araştırmalarımı sürdüreceğim.
Tam bu noktada muhalefetten, yani CHP ile MHP’den bilgi toplama ve teyit ettirme bağlamında yardım talep ediyoruz.
Maalesef yarım asırlık gazetecilik yaşamımda ilk kez devletin birimlerinden ısrarlı arayışlarıma rağmen bir konu hakkında zerre bir bilgi alamıyorum.
CHP ve MHP’nin büyükşehir belediyesindeki meclis üyeleri pekâlâ hadisenin belediye boyutunu öğrenebilirler.
Keza bize susan Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı da muhalefet partilerinin baskısıyla açıklama yapabilirler.
Kısacası söylemek istediğim bu olayın aydınlanması için siyasi kurumların devreye girmesinin gereğidir.
Düşünün İstanbul’un balkonu diye nitelendirilen bir büyük koru yeni projelerin realize edilmesi için birilerine rekabet olmaksızın adeta hediye edilmiş.
Gönderilen dosyadaki iddialara göre bu iş 10 tane Hilton olayı edermiş!
Evet Hilton bağlamında çevre titizliğini gösterip Aydın Doğan’ı halka şikâyet eden Başbakanımız bakalım bu işe ne diyecek?
YAKALANDI...
Sadaka hortumunda Fehmi Koru hissedar mı?
Milliyet’ten Serpil Yılmaz’ın yazdığına göre Beyaz Holding’in hissedarlarından biri de Fehmi Koru imiş!.. Ne var bunda, adam ticari bir şirkete ortak olamaz mı demeyin sakın, zira bu Beyaz Holding Almanya’da devam eden Deniz Feneri davasında adı en çok geçen şirket. İddianameye göre Almanya’da din adına, Allah (cc) adına yoksullara dağıtmak amacıyla toplanan onlarca milyon euro buraya transfer edilmiş. Bakın bunu ben değil, adaletteki titizliği bilinen Alman yargısı söylüyor. Tevekkeli değilmiş, Fehmi Koru’nun Almanya’yı hedef almasının sebebi hikmeti buymuş! Fehmi deşifre olacağını ve her şeyin ortaya çıkacağını bildiğinden, savunacak durumda da olmadığı için komplolar kurmuş... Vay be şu Fehmi Koru’yu görüyor musunuz... TMSF medyasından bu fakir milletin kasasından aldığı yüzlerce milyar yetmedi, yoldaşlarıyla Beyaz Holding’i kurarak Almanya’ya ve oradan gelecek sadaka paralarının hortumlanmasına kadar bir sürü iddiaya adı karıştı... Tamam dava henüz sonuçlanmadı, dolayısıyla Fehmi’yi peşinen mahkûm etmem, zira biz onun tersine yargıya saygılıyız, ama Fehmi’nin AKP ile beraber her taşın altından çıkması kayda değer değil mi?.. Tam bu noktada Bilderbergci Fehmi’ye seslenmeli; Evet Fehmi kalem elinde ve cevap ver! Ne işin var Beyaz Holding’de?.. Yönetiminde olduğun bu holdinge Almanya’dan kaç para transfer edildi? Bu paralar nereye gitti? Hissedarsın, konuyu senden iyi hiç kimse bilemez. Dolayısıyla en doğru bilgi sende... Susma, susarsan iddiaları kabullenmiş olursun!.. Ensenden yakaladım seni Fehmi efendi, kaçamazsın artık!
TOP BAKANDA...
Yazımız üzerine Zahid Akman için araştırma başlatıldı!
Dün öğle suları Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan arandım.
Adının Hasan İlter olduğunu söyleyen isim şunları söyledi:
“Sabahattin bey malumunuz kooperatif olayı bakanlığımızın yetki alanına giriyor. Dolayısıyla yazınızdaki iddialardan sonra araştırma yapma talimatını aldım. Yazınızda isteyene belgeleri fakslarım demiştiniz, bize elinizdeki belgeleri fakslamanız mümkün mü?”
Keyifle dedim ve asistanım Bilun hanıma bana verilen 0-312-2196328 nolu faks numarasını iletip belgelerin gönderilmesini sağladım. Dahası, iddiaları ve belgeleri bana aktaran Almanya’daki mağdurun da telefon numaralarını verdim.
Dilerim bu araştırma baştan savma ve kamuoyunun gazını almaya matuf olmasın. Eğer ciddi bir araştırma yapılırsa Zahid Akman için hemen soruşturma kararı çıkacaktır.
Diyeceksiniz ki Başbakan kokuyu ya da bilgiyi önceden almış ki iki hafta önce Zahid Akman için açılacak soruşturmayı kendi iznine bağladı.
Evet durum aynen öyle, ama önemli olan Sanayi Bakanlığı’nın soruşturmaya ihtiyaç var demesidir... Tabii AKP’li bakan böyle bir şeye izin verir mi o da şüpheli... İmtihandasın Zafer Çağlayan!
BU DA OLDU...
Türkiye’yi Ermenistan’a muhtaç ettiler!
Haberi okumuşsunuzdur, 70 küsur milyonluk dev Türkiye, birkaç milyonluk cüce ve yoksul Ermenistan’dan elektrik alacakmış!.. Bu tabloyu hazırlayanlara ve onlara yüzde 47 oranda oy bahşedenler yazıklar olsun. Bu nasıl iştir, bölgenin su zengini Türkiye bırakın nükleerle, hidroelektrik santralleriyle bile elektrik elde edebilecekken bunu yapmıyor ve önce doğalgaza endeksleniyor, ardından da onur kıracak şekilde Ermenistan’dan elektrik almak için anlaşma imzalıyor. Şu duruma bakar mısınız, AKP 6 yıldır iktidarda, lakin tek bir barajın temelini atıp üretime geçiremiyor. Üstüne üstlük bu dönemde, yani AKP ile beraber Türkiye 80 yılda borçlandığından daha fazla borçlanıyor ve de ülkenin bütün değerli tesislerini satıyor, ama büyük sayılabilecek tek bir yatırım yapmıyor. 6 yılda yüzlerce milyar dolar uluslararası tefecilere pompalanırken Türkiye adeta karanlığa mahkûm ediliyor. Manzara bu, lakin ilginçtir, aynı AKP hâlâ alternatifi olmayan parti konumunda! Peki bu niçin mi? AKP dini ve kutsalları kullanıyor da ondan? AKP’ye din, inanç, içki ve değerler üzerinden muhalefet edilmemeli, zira AKP bundan yararlanıyor. AKP’yi aşağı çekmek istiyorsanız ekonomik buhranla soygunculuğu öne çıkarmalısınız!
Sebahattin ÖNKİBAR- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz