DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İşte Başbakan'ın Doğan'ı hedef alma gerekçeleri

Aşağa gitmek

İşte Başbakan'ın Doğan'ı hedef alma gerekçeleri Empty İşte Başbakan'ın Doğan'ı hedef alma gerekçeleri

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2008-09-15, 13:29

Tayyip bey önceki gün partisinin Beyoğlu ilçe kongresinde Aydın Doğan konusunu kastederek; “Bu bahsi artık burada kapatıyorum” dedi, ama dün gördük ki kapatmamış.
AKP’nin Şişli ilçe kongresinde Erdoğan’ın temel gündemi yine Aydın Doğan’dı.
Peki ama neden?
Erdoğan kapattım dediği bahsi dün tekrar niçin açtı?
Yazacaklarım tahmin değil, bilgidir.
Önceki akşam (cumartesi) Tayyip Erdoğan için araştırma yapan iki şirket Başbakan’a Aydın Doğan’la yaptıkları kavganın halka yansımalarını ve oradaki algılamaları gösteren araştırmaları iletti.
Sonuç Tayyip beyi bayağı bir sevindiriyor, zira bize anlatıldığına göre halkın yarıdan biraz fazlası kavgada Tayyip beyi haklı görüyor. İşte bunun içindir ki Erdoğan “Bahsi kapattım” demesine rağmen dün konuyu tekrar gündemine aldı.
Diyeceksiniz ki bu bir kavga ve her kavgada olduğu gibi herkes az ya da çok yumruk alır. Dolayısıyla Tayyip bey az yumruk alsa bile böyle bir kavgayı neden sürdürsün?
Hadise şudur efendim:
Tayyip Erdoğan esmeye başlayan yolsuzluk rüzgârıyla yiyeceği silleyi birkaç yumruğa indirdi de ondan.
Hatırlayın Şaban Dişli olayında yolsuzluk belgelenmemiş miydi? Belgelenmişti.
Keza Deniz Feneri soygunculuğu bombasıyla AKP tıpkı 90’lı yılların başında SHP’nin başına gelen İSKİ ya da Ergün Göknel olayı benzeri bir hadiseyle yüz yüze gelmeyecek miydi? Gelecekti.
İşte Tayyip Erdoğan bunu gördü ve fırtınadan kasırgaya dönüşmesi kesin olan yolsuzluk rüzgârına, gündemi değiştirerek set olmaya çalıştı.
Birden bir düşman yarattı ve konuyu o mecraya taşıdı, yani hadiseyi AKP dünyasının yaptığı yolsuzluklardan Erdoğan-Aydın Doğan kavgasına dönüştürdü. Bu şekilde de AKP’nin yolsuzlukları ikinci plana ve kavgada kullanılan argümana dönüştü.
Evet Başbakan’ın Aydın Doğan’a hücumu gerçekte yolsuzlukları örtme teşebbüsüdür.
Öyle, çünkü yolsuzluk söylentileri ve buna karşı oluşan tepkiler artık Başbakan’ın kapısına kadar dayanmıştı.
Bülent Arınç gibi bir isim bile parti toplantısında iddialara açıktan isyan ediyordu.
İşte Tayyip bey hem partisinde başlayan sorgulamaları hem da toplumda oluşan algılamaları ters yüz etmek için ahali tarafından çok sempatik görülmeyen Aydın Doğan’ı hedefe oturtarak ve ondan bir düşman yaratarak partisinde birliği sağlamayı ve de hedef şaşırtmacası yaparak iddiaları bertaraf etmeyi tasarladı ve doğrusunu söylemek gerekirse bunu bir ölçüde de başardı.
Yani basit anlatımla Erdoğan’ın Aydın Doğan taarruzu gündem saptırma teşebbüsüdür.
Öyle, çünkü Deniz Feneri’nde dini-imanı kullanarak yapılan rezilliklerin vereceği tahribat Erdoğan tarafından hemen görüldü. O kadar ki üç gün öncesine kadar Deniz Feneri’ne kalkan olan Tayyip bey, birden suçu olan cezasını çeker noktasına geldi.
Bütün bunlara ilaveten Erdoğan’ın Aydın Doğan’a yaptığı hücumun bir başka sebebi de toplumu kuşatan ekonomik buhrandır. Tayyip bey ekonomide derinleşen reel sektör krizini kamufle için yapay gündemler inşa ediyor.
Düne kadar ama müesses nizam karşıtlığıyla, ama hor görülme ve siyah olma istismarlarıyla mağdurları oynayıp parsa toplayan Tayyip Erdoğan artık bunları yapamayacağını ve etkili olamayacağını görüp hakikatler ortaya çıkınca hemen bir düşman yaratıp onu topluma sunmuştur ki o da malum Aydın Doğan’dır.
Peki bu işin galibi Erdoğan mıdır?
Hayır değildir.
Erdoğan doğal bir halin sonucu olarak esmeye başlayan yolsuzluk rüzgârını bu şekilde atlattığını düşünse de artık mevsim dönmüş, yani yaz geçilmiş ve sonbahara yelken açılmıştır.
Malum sonbahar rüzgâr ayıdır ve esintinin şiddeti her gün yükselecektir...
Sonbahardan sonra ise kıştır.
AKP yolsuzlukları istismar ederek iktidar oldu ve zerre kuşkunuz olmasın yolsuzlukla geldiği gibi yolsuzlukla gidecektir.
Süreç başlamıştır.
Ülkeyi AKP’den kurtarmak isteyenlere bir kez daha söylüyoruz, bırakın şu laikliği, içki serbestisini, kadeh tokuşturma gibi şeyleri, bunlar AKP’yi büyütüyor. AKP’yi göndermek için iki konu olmazsa olmazdır: 1) Ekonomik buhranı dillendirme, 2) Din-iman kamuflajıyla yapılan soygunları halka anlatma.


FOTOĞRAF NEGATİF...
Sarıgül, Tayyip beyin teşrifatçısı mı?

Birisi söylese ve gözümle görmesem inanmam mümkündeğil. Geçtiğimiz hafta akşam haberlerini izlerken Başbakan’ın cuma namazı için gittiği camide Mustafa Sarıgül tarafından bir karşılanışı vardı ki dehşete kapıldım. Başbakan’ın arabası cami kapısında duruyor, Başbakan arabasından iner inmez gülücükler saçan biri başkalarına fırsat vermeden hemen öne atılıp hoş geldiniz efendim diyor, yani Erdoğan’ı arabasının kapısında karşılıyor. Şahsı tanımasak yağcı biri der gülüp geçeriz, ama onu yapan adam Mustafa Sarıgül iyi mi!.. Diyeceksiniz adam camide karşılaştı, somurtsa mıydı? Hayır öyle değil. Sarıgül merasim mangası misali dizilen karşılama heyetinin başı gibi... Olmadı Mustafa, hiç olmadı...
Bu görüntünle sen Tayyip Erdoğan’a nasıl alternatif olabilirsin?Kim niçin sana AKP’ye alternatif diye oy versin? Yeni oluşum bağlamında hesabı Mustafa Sarıgül üzerinden yapan bazı lordlara bu fotoğrafı iyi okumalarını öneriyoruz.

NASIL YANİ...
Beşir Atalay eski ortak, şimdi denetleyici!
Milliyet’ten Serpil Yılmaz’ın yazdığına göre Deniz Feneri hortumunda adı geçen Beyaz Holding’in ortaklarından biri de şimdi İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Beşir Atalay imiş. Serpil’in yazısı Atalay tarafından tekzip yemediğine göre demek ki haber yalan değil... Bu tespiti yaptıktan sonra gelelim Başbakan’ın ettiği şu söze: “Deniz Feneri’nde eğer bir yanlış varsa İçişleri Bakanımız Sayın Atalay onu denetler”... Hoppalaaa... Yahu Beşir bey Deniz Feneri ile ilintili olduğu Alman yargısı tarafından tescillenen Beyaz Holding’in hissedarıysa sorarım size nasıl olacak bu iş? Ne yani, Beşir bey; pardon ben geçmişte şunları şunları yaptım diye kendini ihbar mı edecek? Böyle komiklik olur mu? Ayrıca sorarım size, Deniz Feneri bu şekilde nasıl aydınlanır? Bu dernek için yapılacak bir araştırma ya da soruşturmaya hangi Emniyet mensubu bilgi ve belge toplayabilir?.. Başbakan’ın bu beyanıyla da yaklaşımı bile Deniz Feneri olayına nasıl baktığını gözler önüne seriyor... Son notumuz Bakan Atalay’ın Beyaz Holding’le ilişkinin olmaması halidir ki, böyle bir durumda bu değerlendirmeler elbette geçerli olmayacaktır. Beşir bey hissem ve ilişkim yok diyorsa sütunum kendisine açıktır.

KÖŞKTE CÜMBÜŞ...
Sıkıyorsa ramazanda G.Doğu’da kafa çeksenize!
Önce bir hususun altını çizeyim, bu satırların yazarı devletin laik olmasını yürekten savunan ve insanları inançlarıyla asla ve kat’a sorgulamayan biridir. Dolayısıyla yazacaklarım inanç bağnazlığı biçiminde yorumlanmamalıdır. Yazacağım şey halkı kandırma ya da manipüle etme olayıdır. Geçtiğimiz cuma günü öğle sonrasında Florya’da bulunan Atatürk Köşkü’nde -ki malumunuz orası TBMM’ye bağlıdır- bir âlem vardı ki görülmeye değermiş... terör, pardon DTP’nin milletvekilleri Ahmet Türk, Emine Ayna, Akın Birdal ve Diyarbakır Milletvekili Demirtaş ile çok sayıda boyalı-kolalı lümpen tip bir şeyi kutluyormuş... Ama ne kutlama, şampanyalar ardı ardına patlatılmış. Ardından kafalar bulununca halaylar çekilmiş. Tekrar ediyorum özel yaşama ve inanç özgürlüğüne saygılıyız, ama sorarım size bu PKK’lılar pardon -dilim ya da kalemim sürçüyor- DTP milletvekilleri aynı şeyi Güneydoğu’nun bir ilinde yapabilir mi? Hadi yapsınlar da görelim bakalım. Ramazanda şampanyalar patlayacak öyle mi? Güneydoğu’da halkın karşısına elinde Kur’an olan sözde bir imam çıkar, İstanbul’da ramazan ayında şampanya patlatır. Ondan sonra ezilen Kürtler edebiyatı... Merak ediyorum dağa çıkanlar bu sahnelere rağmen hâlâ oradan neden inmezler!
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz