Baykal'ın soruları
1 sayfadaki 1 sayfası
Baykal'ın soruları
'2 gündür Almanya'da gerçekleşen davanın yeni aşamalarında ortaya çıkan manzara Almanya'nın yaşadığı en büyük bağış yolsuzluğu ortaya konmuştur. Yürüyen dava bu konunun uluslararası bir suç örgütü niteliğinde bir örgüt olarak, Deniz Feneri'nin çalıştığı meydana çıkmıştır.'
CHP Lideri Baykal dün böyle diyordu. Bilindiği üzereAlmanya'daki Deniz Feneri Derneği ile ilgili olarak başlatılan soruşturma, yargılamaya dönüştü ve bu da basına yansıdı. İşin içine Başbakan Erdoğan'ın adı da girdi. Dünkü haberlere göre, suçlanan Deniz Fenerciler de suçlarını kabul ettiler.
CHP; Almanya'da ortaya çıkartılan yolsuzluğun ucunun Türkiye'ye ve AKP'ye uzandığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan; bunun üzerine işi ağır hakaretlere vardıran hücumlara başladı. Ve CHP Lideri Deniz Baykal'ın ve eşi Olcay Baykal'ın mal varlığı hakkında şüphe uyandıracak açıkmalarda bulundu. Bunun üzerine CHP Lideri; eşinin mal varlığını açıkladı. Hem de kaynaklara inerek. Görüldü ki; ortada kuşku uyandıracak hiçbir şey yok. Sayın Baykal; bu malı, 30 yıl içinde ortahalli bir Anadolu insanı gibi yaşayarak biriktirdiklerini açıklayıp; 'Onun içinde haram lokma yoktur; Allah bize haram lokma nasip etmesin!' diye konuştu.
Her siyasetçinin işte bu kadar rahat konuşması ve mal varlığı üzerindeki kuşkuları böyle satır satır cevaplandırması gerekiyor. Biz gazeteciler her zaman siyasetçileri sorgularız; hesap vermesini isteriz. Umarım ki iktidarda olan siyasetçiler de mal varlıklarını böyle açıklarlar. Hem de başka birilerine mal aktarmadan...
AKP İÇİN Mİ KULLANILDI?
CHP Lideri'nin dün Deniz Feneri olayıyla ilgili olarak söyledikleri, gerçekten de düşündürücü. Onun vurgulamasına göre; Almanya'da Allah adı verilerek fakir fukara için toplanan paralar; Türkiye'de siyasi amaçla kullanılıyor. Yani AKP; bu paralarla finanse ediliyor. Alman Savcı'nın iddialarına dayanan CHP Lideri; Deniz Feneri yolsuzluğunun sütü bozuk birisinin zimmetine para geçirdiği bir olaydan daha öte bir durum olduğunu söylüyor. Ve Almanya'daki derneğin Türkiye'den yönlendirildiğini öne sürüyor.
CHP Lideri'nin açıklamalarından; Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği ile bu derneğin ilişki içinde bulunduğu bazı şirketler ve Kanal 7'nin aynı kadrolar tarafından yönetildiği de ortaya çıkıyor. Amaç; hayır yapmak değil; 'Türkiye'de siyasi faaliyetleri götürmektir.' Bunun için Deniz Feneri hükümet tarafından kamuya yararlı dernek yapılmış, vergi kolaylı sağlanmış, rahat bağış toplamasının önü açılmıştır.
'Bu organizasyonda yer alanlar AKP kadrolarıyla içli dışlı olmuştur. Kuryelik yaptığı iddia edilen kişi RTÜK Başkanı'dır. Alman Deniz Feneri'nin başındaki Mehmet Gürhan'ı Başbakan tanımadığını söylemiş ama ikilinin fotoğrafları çıkmıştır. Kanal 7'nin başında bulunan, Almanya'da Deniz Feneri davasında adı geçen kişi Başbakan'ın yakını. Çocuğunun akrabası. Bunlar tesadüf mü? Asrın en büyük yolsuzluğunu yapanlar AKP'yle içli dışlı. AKP iktidarda olmasaydı, Deniz Feneri olayı olabilir miydi?
Bir Başbakan'ın köşeye sıkışınca tanımıyorum bilmiyorum diye kaytarmaya çalışması hüzün vericidir. Zekeriya Karaman'ın nikah şahitlerine bakın. Başbakan Erdoğan vardır.'
***
CHP Lideri Baykal; Almanya adaletinin harekete geçerek yolsuzluk yapanların yakasına yapıştığını, hesap sorduğunu vurguladıktan sonra işin Türkiye ayağına dikkat çekiyor. Türkiye'de bu yolsuzluk olmamış gibi bir hava yaratılmasını eleştiriyor ve adaletin harekete geçmesini istiyor. Bu çağrısında; hükümetin adaleti engellememesi istiği de derinlerde yer alıyor.
Türkiye'nin normalleşmesi açısından bu sürecin yaşanması gerekiyor. Avrupalı olmanın gerçek yolu bu değil midir?
CHP Lideri Baykal dün böyle diyordu. Bilindiği üzereAlmanya'daki Deniz Feneri Derneği ile ilgili olarak başlatılan soruşturma, yargılamaya dönüştü ve bu da basına yansıdı. İşin içine Başbakan Erdoğan'ın adı da girdi. Dünkü haberlere göre, suçlanan Deniz Fenerciler de suçlarını kabul ettiler.
CHP; Almanya'da ortaya çıkartılan yolsuzluğun ucunun Türkiye'ye ve AKP'ye uzandığını dile getirdi. Başbakan Erdoğan; bunun üzerine işi ağır hakaretlere vardıran hücumlara başladı. Ve CHP Lideri Deniz Baykal'ın ve eşi Olcay Baykal'ın mal varlığı hakkında şüphe uyandıracak açıkmalarda bulundu. Bunun üzerine CHP Lideri; eşinin mal varlığını açıkladı. Hem de kaynaklara inerek. Görüldü ki; ortada kuşku uyandıracak hiçbir şey yok. Sayın Baykal; bu malı, 30 yıl içinde ortahalli bir Anadolu insanı gibi yaşayarak biriktirdiklerini açıklayıp; 'Onun içinde haram lokma yoktur; Allah bize haram lokma nasip etmesin!' diye konuştu.
Her siyasetçinin işte bu kadar rahat konuşması ve mal varlığı üzerindeki kuşkuları böyle satır satır cevaplandırması gerekiyor. Biz gazeteciler her zaman siyasetçileri sorgularız; hesap vermesini isteriz. Umarım ki iktidarda olan siyasetçiler de mal varlıklarını böyle açıklarlar. Hem de başka birilerine mal aktarmadan...
AKP İÇİN Mİ KULLANILDI?
CHP Lideri'nin dün Deniz Feneri olayıyla ilgili olarak söyledikleri, gerçekten de düşündürücü. Onun vurgulamasına göre; Almanya'da Allah adı verilerek fakir fukara için toplanan paralar; Türkiye'de siyasi amaçla kullanılıyor. Yani AKP; bu paralarla finanse ediliyor. Alman Savcı'nın iddialarına dayanan CHP Lideri; Deniz Feneri yolsuzluğunun sütü bozuk birisinin zimmetine para geçirdiği bir olaydan daha öte bir durum olduğunu söylüyor. Ve Almanya'daki derneğin Türkiye'den yönlendirildiğini öne sürüyor.
CHP Lideri'nin açıklamalarından; Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği ile bu derneğin ilişki içinde bulunduğu bazı şirketler ve Kanal 7'nin aynı kadrolar tarafından yönetildiği de ortaya çıkıyor. Amaç; hayır yapmak değil; 'Türkiye'de siyasi faaliyetleri götürmektir.' Bunun için Deniz Feneri hükümet tarafından kamuya yararlı dernek yapılmış, vergi kolaylı sağlanmış, rahat bağış toplamasının önü açılmıştır.
'Bu organizasyonda yer alanlar AKP kadrolarıyla içli dışlı olmuştur. Kuryelik yaptığı iddia edilen kişi RTÜK Başkanı'dır. Alman Deniz Feneri'nin başındaki Mehmet Gürhan'ı Başbakan tanımadığını söylemiş ama ikilinin fotoğrafları çıkmıştır. Kanal 7'nin başında bulunan, Almanya'da Deniz Feneri davasında adı geçen kişi Başbakan'ın yakını. Çocuğunun akrabası. Bunlar tesadüf mü? Asrın en büyük yolsuzluğunu yapanlar AKP'yle içli dışlı. AKP iktidarda olmasaydı, Deniz Feneri olayı olabilir miydi?
Bir Başbakan'ın köşeye sıkışınca tanımıyorum bilmiyorum diye kaytarmaya çalışması hüzün vericidir. Zekeriya Karaman'ın nikah şahitlerine bakın. Başbakan Erdoğan vardır.'
***
CHP Lideri Baykal; Almanya adaletinin harekete geçerek yolsuzluk yapanların yakasına yapıştığını, hesap sorduğunu vurguladıktan sonra işin Türkiye ayağına dikkat çekiyor. Türkiye'de bu yolsuzluk olmamış gibi bir hava yaratılmasını eleştiriyor ve adaletin harekete geçmesini istiyor. Bu çağrısında; hükümetin adaleti engellememesi istiği de derinlerde yer alıyor.
Türkiye'nin normalleşmesi açısından bu sürecin yaşanması gerekiyor. Avrupalı olmanın gerçek yolu bu değil midir?
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz