'Tahrik ettiler, vurdum'
1 sayfadaki 1 sayfası
'Tahrik ettiler, vurdum'
Katil, böyle savundu kendisini...
Edirne'de iki öğrenciyi tüfekle vurup öldürdü ya...
Öğrenciler, konuşuyorlarmış. Katil, bu konuşmalardan tahrik olmuş.
'Susun!' demiş; susmamışlar...
O da tüfeği üzerlerine doğrultup kurşun yağdırmış. Katil, haklı olmalı...
***
1993 yılında Aziz Nesin, Sivas'ta bir şenliğe davet edildi.
Pir Sultan Abdal anılacaktı.
Meğer ki Aziz Nesin; yazılarıyla Sivaslıları tahrik etmişmiş.
Sivas'ın ötesine de uzanmış olmalıydı bu tahrik ki dışarıdan otobüslerle şehre doluştular.
Tahrik olanlar; tahrik edenin bulunduğu Madımak Oteli'ni kuşattılar. Saatlerce bağırıp çağırdıktan sonra polisin ve askerin gözleri önünde oteli ateşe verdiler. İçeride insanlar cayır cayır yandılar.
Aradan zaman geçti. bazı tahrik olanlar yargı karşısına çıkartıldılar. 'Tahrik olduk, o yüzden yaptık!' dediler.
Dindar gözüken gazeteler de insan yakan canileri; 'Tahrik edildiler!' diye savundular.
Katiller haklı olmalıydı.
***
Onu üçüncü eş olarak yaşlı bir ağaya verdiler.
Kızcağız buna dayanamadı, kaçtı.
Geldiği İstanbul'da küçük kardeşi onu buldu; üzerine kurşun yağdırdı.Ölen kadın için kimse kılını kıpırdatmamıştı.
Katil kardeş, 'Bizi tahrik etti, o yüzden vurdum!' dedi. Katil, haklı olmalıydı.
***
Siyasetçi salonda gurur içinde konuşuyordu.
Gerilerden bir vatandaş ayağa kalktı.
'Öldük bittik... Perişan olduk!' dedi.
Siyasetçi öfkelendi: 'Kes sesini, bizim zamanımızda kimse perişan olamaz.'
Gerideki direnince, siyasetçi daha da hiddetlendi: 'Çık git buradan. sen partili olamazsın!'
Vatandaş konuştuğuna bin pişman olmuştu. Salondan çıkartılması da cabasıydı. Siyasetçi ağır biçimde tahrik edilmiş olmanın haklılığı içindeydi.
Sonra bu millet azar işitmekten hoşlandığı için siyasetçi ikinci kez haklı olmalıydı.
***
En büyük yönetici kürseden haykırdı: 'Bu gazeteleri sakın evinize sokmayın!'
Gazeteci örgütleri ayağa kalktılar: 'Bu söz, basın özgürlüğüne bir darbedir!'
Dünyadan da benzer sesler geldi.
Vatandaş tartışmaya başladı: 'Başbakan'ı da çok tahrik ettiler.'
Boykotçu Başbakan haklı olmalıydı.
***
Sözcü, esip gürlüyordu: 'İddia et; edemezsen müfterisin; alçaksın; şerefsizsin!'
Birileri dedi ki: 'Böyle bir üslup siyaset tarihimizde görülmüş değil!'
Diğerleri araya girdiler: 'Fakat Dengir Bey'i çok tahrik ettiler!' Dengir Mir Mehmet Fırat haklı olmalıydı.
***
ÖDP'nin Keçiören İlçe Örgütü ne yapmış?
Tutmuş, Deniz Feneri adı altında yapılan yolsuzluğa karşı çıkmış.
Şöyle bir afiş asmışlar: 'Deniz Feneri DİŞLİ çıktı. /Durmadan çalanlardan hesap soracağız'
Bunu haber alan polisimiz hemen harekete geçmiş.
Kuşatmışlar Keçiören'i... İndirmişler afişi... Belli ki ÖDP'lilerden AKP'nin polisi tahrik olmuştu...Hırsızları koruduğuna göre de haklı olmalıydı.
***
Ey vatandaş sakın tahrikçi olma...
Hakkını arama...
Hırsıza, uğursuza, üçkağıtçıya asla karşı çıkma...
Evini yaksalar itiraz etme.
Çünkü, bu devir itin kopuğun devri.
Demokrasiden de hırsızlar, arsızlar, uğursuzlar yararlanıyor.
Kanunlar da onlar için...
Sakın ola ki bu yazılardan da tahrik olma.
Uysal koyun ol...
Çalsınlar bıçağı boynuna...
Hak yolunda kurban oldu, diye anılırsın.
Lakin, arkandan gülenleri görmezden gelmen şartıyla...
FINDIKÇILARA ÇOK PARA VERİLDİ
Fındık üreticileri yine ortalıktalar...
Güya ürünlerinin karşılığını alamamışlarmış. Boykot, olmadı gösteri yapacaklarmış.
Bu fındıkçılar alemi kör, herkesi de sersem sanıyor.
Hükümetten çok memnunlar.
Üç beş ay sonra seçimler var.
Gidecek oyu yine hükümete verecekler.
Yani; şu anki çıkışları yalancıktandır.
Diğer insanların da bunu bilmesi, fındıkçıdan uzak durması gerekiyor.
Varsınlar; davalarını hükümetleri ile halletsinler...
GÜLE GÜLE KåZIM: Değerli gazeteci arkadaşımız Kazım Kanat'ı, öbür aleme yolladık. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İyi insandı; mekanı cennet olsun.
Edirne'de iki öğrenciyi tüfekle vurup öldürdü ya...
Öğrenciler, konuşuyorlarmış. Katil, bu konuşmalardan tahrik olmuş.
'Susun!' demiş; susmamışlar...
O da tüfeği üzerlerine doğrultup kurşun yağdırmış. Katil, haklı olmalı...
***
1993 yılında Aziz Nesin, Sivas'ta bir şenliğe davet edildi.
Pir Sultan Abdal anılacaktı.
Meğer ki Aziz Nesin; yazılarıyla Sivaslıları tahrik etmişmiş.
Sivas'ın ötesine de uzanmış olmalıydı bu tahrik ki dışarıdan otobüslerle şehre doluştular.
Tahrik olanlar; tahrik edenin bulunduğu Madımak Oteli'ni kuşattılar. Saatlerce bağırıp çağırdıktan sonra polisin ve askerin gözleri önünde oteli ateşe verdiler. İçeride insanlar cayır cayır yandılar.
Aradan zaman geçti. bazı tahrik olanlar yargı karşısına çıkartıldılar. 'Tahrik olduk, o yüzden yaptık!' dediler.
Dindar gözüken gazeteler de insan yakan canileri; 'Tahrik edildiler!' diye savundular.
Katiller haklı olmalıydı.
***
Onu üçüncü eş olarak yaşlı bir ağaya verdiler.
Kızcağız buna dayanamadı, kaçtı.
Geldiği İstanbul'da küçük kardeşi onu buldu; üzerine kurşun yağdırdı.Ölen kadın için kimse kılını kıpırdatmamıştı.
Katil kardeş, 'Bizi tahrik etti, o yüzden vurdum!' dedi. Katil, haklı olmalıydı.
***
Siyasetçi salonda gurur içinde konuşuyordu.
Gerilerden bir vatandaş ayağa kalktı.
'Öldük bittik... Perişan olduk!' dedi.
Siyasetçi öfkelendi: 'Kes sesini, bizim zamanımızda kimse perişan olamaz.'
Gerideki direnince, siyasetçi daha da hiddetlendi: 'Çık git buradan. sen partili olamazsın!'
Vatandaş konuştuğuna bin pişman olmuştu. Salondan çıkartılması da cabasıydı. Siyasetçi ağır biçimde tahrik edilmiş olmanın haklılığı içindeydi.
Sonra bu millet azar işitmekten hoşlandığı için siyasetçi ikinci kez haklı olmalıydı.
***
En büyük yönetici kürseden haykırdı: 'Bu gazeteleri sakın evinize sokmayın!'
Gazeteci örgütleri ayağa kalktılar: 'Bu söz, basın özgürlüğüne bir darbedir!'
Dünyadan da benzer sesler geldi.
Vatandaş tartışmaya başladı: 'Başbakan'ı da çok tahrik ettiler.'
Boykotçu Başbakan haklı olmalıydı.
***
Sözcü, esip gürlüyordu: 'İddia et; edemezsen müfterisin; alçaksın; şerefsizsin!'
Birileri dedi ki: 'Böyle bir üslup siyaset tarihimizde görülmüş değil!'
Diğerleri araya girdiler: 'Fakat Dengir Bey'i çok tahrik ettiler!' Dengir Mir Mehmet Fırat haklı olmalıydı.
***
ÖDP'nin Keçiören İlçe Örgütü ne yapmış?
Tutmuş, Deniz Feneri adı altında yapılan yolsuzluğa karşı çıkmış.
Şöyle bir afiş asmışlar: 'Deniz Feneri DİŞLİ çıktı. /Durmadan çalanlardan hesap soracağız'
Bunu haber alan polisimiz hemen harekete geçmiş.
Kuşatmışlar Keçiören'i... İndirmişler afişi... Belli ki ÖDP'lilerden AKP'nin polisi tahrik olmuştu...Hırsızları koruduğuna göre de haklı olmalıydı.
***
Ey vatandaş sakın tahrikçi olma...
Hakkını arama...
Hırsıza, uğursuza, üçkağıtçıya asla karşı çıkma...
Evini yaksalar itiraz etme.
Çünkü, bu devir itin kopuğun devri.
Demokrasiden de hırsızlar, arsızlar, uğursuzlar yararlanıyor.
Kanunlar da onlar için...
Sakın ola ki bu yazılardan da tahrik olma.
Uysal koyun ol...
Çalsınlar bıçağı boynuna...
Hak yolunda kurban oldu, diye anılırsın.
Lakin, arkandan gülenleri görmezden gelmen şartıyla...
FINDIKÇILARA ÇOK PARA VERİLDİ
Fındık üreticileri yine ortalıktalar...
Güya ürünlerinin karşılığını alamamışlarmış. Boykot, olmadı gösteri yapacaklarmış.
Bu fındıkçılar alemi kör, herkesi de sersem sanıyor.
Hükümetten çok memnunlar.
Üç beş ay sonra seçimler var.
Gidecek oyu yine hükümete verecekler.
Yani; şu anki çıkışları yalancıktandır.
Diğer insanların da bunu bilmesi, fındıkçıdan uzak durması gerekiyor.
Varsınlar; davalarını hükümetleri ile halletsinler...
GÜLE GÜLE KåZIM: Değerli gazeteci arkadaşımız Kazım Kanat'ı, öbür aleme yolladık. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İyi insandı; mekanı cennet olsun.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz