Türkiye bu çıkmazdan nasıl kurtulur?

Mustafa Kemal, in kurmuş olduğu Cumhuriyetimiz, gün geçtikçe itildiği bataklıkta, çırpındıkça daha da doğru yaklaşmaktadır. Yakın tarihimizin milaldını 1938 olarak alırsak, bu tarihten itibaren geçen 69 yılın bizleri nereye sürüklediğini çok iyi anlayabiliriz.
Mustafa Kemal`in başlatmış olduğu devrim rüzgarları bu tarihten itibaren hızını kaybetmeye başladı ve 1950`de hız kazandı ve de 2002`de zirveye tırmandı. Tamamen olmasa da büyük bir bölümü ortadan kaldırıldı. Devrimleri ve mevcut Anayasa`yı bir kenara bırakıp Kemalizm`i unututan zihniyet bütün olumsuz yolların açılmasına neden olmuştur. Çğdaş, ileri fikirler bilinçli bir şekilde susturulmuştur. Susuturulmaya devam edilmektedir. Sırtını dine ve tarikatçılara dayayan sözde politikacılar, “milliyetçilik” i tekrar “mümmetçilik” e çevirdiler. Vatanseverlik yerini yolsuzluğa bıraktı Kurtuluş Savaşı`nın özü olan anti- emperyalist düşünüş bir yana bırakılarak emperyalizme kuçak açıldı. Türk kimliği yerini İslam kimliğine bıraktı.Ulusal birlik oldu bölünme birlik!
Seçimle gelen hükümetler, ondan bir öncekinin tuttuğu yolu takip ettiler “üzüm üzüme baka baka kararır” sözünde olduğu gibi.
İşte 1950`den sonra gelmiş geçmiş hükümet yetikililerin sorumsuzca attıkları adımlar, Atatürk Türkiye`sini bugün karşılaştığımız meselelere doğru iterek ülkeyi bataklığa sürüklemişlerdir. O halde Atatürk Cumhuriyeti`nin sokulmuş olduğu bataklıktan kurtulması ve aydınlığa kavuşması için ne yapmak gerekiyor? Bu suailin tek bir cevabı var; Atatürk`ğn çizdiği yola, ilkelerine tavizsiz dönüş...
Tekrar başa dönüp Kuvay- ı Milliye ruhunu canlandırmak, bize empoze edilmek istenilen ümmetçilikten kurtulmaktır.
Ya bu girmiş olduğumuz bataklıkta kaybolup gideceğiz ya da Atatürk ilkelerine sıkı sıkı sarılarak, kendimizi bu bataklıktan kurtaracağız.
Yeniden Kuvay-ı Milliye gücü ile O`nun arzuladığı saygın, onurlu yere geleceğiz. Başka bir alternatif yok!
Artık karar verme zamanı gelmiştir.

Dr. Yüksel Cavlak