Uçurtmalar 'rüzgara karşı' yükselirler...
1 sayfadaki 1 sayfası
Uçurtmalar 'rüzgara karşı' yükselirler...
Gani Müjde’nin “Osmanlı Cumhuriyeti” filmine gittiniz mi?
Gitmediyseniz, lütfen hem kendiniz gidin, hem de mümkünse çocuklarınızı da götürün.
“Mustafa” adıyla belgeseller yapılıp, Atatürk’ün karalandığı bir ortamda çocuklara “Atatürk olmasaydı neler olurdu” gerçeğini anlatan “mükemmel bir eser”. Pahalı bir “prodüksiyon” değil ama “ana fikir çok net ve vurucu”.
Filmde geçen bir cümle var uçurtmalar “rüzgarla” uçmazlar, rüzgara karşı durdukları için yükselirler.
Bu cümle “toplumsal olaylarda” liderlerin nasıl “ortaya çıktığını” anlattığı gibi “krizlerde kendini olumsuz algılamaya kaptırmayıp” gerektiğinde ters hareket edebilenlerin başarılarını da çok güzel özetliyor...
Örnek mi? Hemen arz edeyim...
Sevgili dostlarım, hatırlarsanız geçtiğimiz hafta bir yazımda çok net bir iddiada bulundum...O yazıdan kısa bir alıntı yapmak istiyorum
“...kısa vadeli olumsuzluğun sonuna geldik, kendinizi bu havaya kaptırmayın... “Kriz çıkacak, dünya çok hızlı bir büzüşme dönemine girecek“ derken nelere bakıyorsam, bugün bu cümleyi ederken de baktığım bazı “kriterler” ve en önemlisi “genel kurallar” var... O günlerde “aşırı genleşmeye sevinmek ve kendinden menkul sayıp” havalarda uçmak ne kadar abes ise, bugün “genleşmenin doğal sonucu olan” büzüşmeye aynı şekilde aşırı şekilde kendini kaptırmak o kadar abes! Bu doğal bir çevrim ve “hiçbir durum” kalıcı değil! Bırakın ekonomiyi “evrende tepede kalabilen bir dinamik” yok! Başlangıcı olan her şeyin bir zirvesi ve bir sonu var. Bu kuralları ekonomiye uygularsak, yaratılan ve anlatılan felaket senaryoları gerçekçi mi?... Soruya dünya “geneli” için cevap ararsak ben büzüşmenin yataylaşarak devam edebileceğini ama “daha da derine doğru” fazla yol alamayacağını düşünüyorum... Kesintisiz “genleşme” nasıl olmadıysa, kesintisiz “büzüşme” de olmayacak!... “İyi ile kötü” daha doğrusu “olumlu ile olumsuz” çok sık yer değiştirecek ve “kısa süreli olumlu tepkiler” göreceğiz... Son olarak asla ama asla “ümidinizi kaybetmeyin!“ Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın andır!”
Ben bu yazıyı yazdığım gün, birçok gazete köşesinde “felaket yazıları” vardı. Bazı arkadaşlara göre her şey çok kötüydü, daha da kötü olacaktı. Dolar kuru 2 YTL’yi geçecekti, faiz piyasamız çökecekti...
Peki ne oldu?
Rüzgara “karşı duramayıp” kendini kaptıranlar, o gün 1,70 üstünde dolar aldılar, felaket bekleyen firma sahipleri 1,70 üstünde dolar kredilerini kapattılar, birçok yatırımcı “daha da dibe gidecek” diyerek hisselerini “yok pahasına 20,000’li endekste” devrettiler...
Kısacası rüzgarla hareket edenler “ciddi zarar” gördüler.
Peki “rüzgara karşı” duranlar?
Onlar farklı davrandılar. Son dalgada “algılamaya” kendilerini kaptırmayıp “objektif” bakabilenler 1,70 üstünde dolar almak yerine sattılar. Diğerleri hisselerini satarken 20,000’li seviyelerden “bu şirketler” bu fiyatlarda “kalamaz” diyerek maliyet yaptılar... Rüzgara “karşı durarak” yükseldiler... Kâr rekoru kıran bankalar adam “çıkarırken” işçilerine sahip çıktılar!
Sonuç: “Asla karamsar olmayın” yazımdan üstünden daha birkaç gün geçti...Bu sabah dolar 1,56, borsamız 25,000 sınırında, Amerika’da “yeni paket” konuşuluyor...O gün “bittik” diyenler, bugün “ne oldu” diyorlar... Şimdi bütün iş dünyasına, bireysel olarak “yatırımlarını” yönlendirmeye çalışanlara, kazanma ümidi taşımak isteyenlere, işsizlere, gençlere sesleniyorum “olumsuz algılamanın” sizi esir almasına ve kararlarınızı etkilemesine izin vermeyin. Algılamanız ile “gerçekler” arasına mesafe sokmayın ve asla ama asla “karamsar” olmayın! Güneşli günler “kamuoyunda iddia edilen karamsarlığa” rağmen çok ama çok yakın!
Gitmediyseniz, lütfen hem kendiniz gidin, hem de mümkünse çocuklarınızı da götürün.
“Mustafa” adıyla belgeseller yapılıp, Atatürk’ün karalandığı bir ortamda çocuklara “Atatürk olmasaydı neler olurdu” gerçeğini anlatan “mükemmel bir eser”. Pahalı bir “prodüksiyon” değil ama “ana fikir çok net ve vurucu”.
Filmde geçen bir cümle var uçurtmalar “rüzgarla” uçmazlar, rüzgara karşı durdukları için yükselirler.
Bu cümle “toplumsal olaylarda” liderlerin nasıl “ortaya çıktığını” anlattığı gibi “krizlerde kendini olumsuz algılamaya kaptırmayıp” gerektiğinde ters hareket edebilenlerin başarılarını da çok güzel özetliyor...
Örnek mi? Hemen arz edeyim...
Sevgili dostlarım, hatırlarsanız geçtiğimiz hafta bir yazımda çok net bir iddiada bulundum...O yazıdan kısa bir alıntı yapmak istiyorum
“...kısa vadeli olumsuzluğun sonuna geldik, kendinizi bu havaya kaptırmayın... “Kriz çıkacak, dünya çok hızlı bir büzüşme dönemine girecek“ derken nelere bakıyorsam, bugün bu cümleyi ederken de baktığım bazı “kriterler” ve en önemlisi “genel kurallar” var... O günlerde “aşırı genleşmeye sevinmek ve kendinden menkul sayıp” havalarda uçmak ne kadar abes ise, bugün “genleşmenin doğal sonucu olan” büzüşmeye aynı şekilde aşırı şekilde kendini kaptırmak o kadar abes! Bu doğal bir çevrim ve “hiçbir durum” kalıcı değil! Bırakın ekonomiyi “evrende tepede kalabilen bir dinamik” yok! Başlangıcı olan her şeyin bir zirvesi ve bir sonu var. Bu kuralları ekonomiye uygularsak, yaratılan ve anlatılan felaket senaryoları gerçekçi mi?... Soruya dünya “geneli” için cevap ararsak ben büzüşmenin yataylaşarak devam edebileceğini ama “daha da derine doğru” fazla yol alamayacağını düşünüyorum... Kesintisiz “genleşme” nasıl olmadıysa, kesintisiz “büzüşme” de olmayacak!... “İyi ile kötü” daha doğrusu “olumlu ile olumsuz” çok sık yer değiştirecek ve “kısa süreli olumlu tepkiler” göreceğiz... Son olarak asla ama asla “ümidinizi kaybetmeyin!“ Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın andır!”
Ben bu yazıyı yazdığım gün, birçok gazete köşesinde “felaket yazıları” vardı. Bazı arkadaşlara göre her şey çok kötüydü, daha da kötü olacaktı. Dolar kuru 2 YTL’yi geçecekti, faiz piyasamız çökecekti...
Peki ne oldu?
Rüzgara “karşı duramayıp” kendini kaptıranlar, o gün 1,70 üstünde dolar aldılar, felaket bekleyen firma sahipleri 1,70 üstünde dolar kredilerini kapattılar, birçok yatırımcı “daha da dibe gidecek” diyerek hisselerini “yok pahasına 20,000’li endekste” devrettiler...
Kısacası rüzgarla hareket edenler “ciddi zarar” gördüler.
Peki “rüzgara karşı” duranlar?
Onlar farklı davrandılar. Son dalgada “algılamaya” kendilerini kaptırmayıp “objektif” bakabilenler 1,70 üstünde dolar almak yerine sattılar. Diğerleri hisselerini satarken 20,000’li seviyelerden “bu şirketler” bu fiyatlarda “kalamaz” diyerek maliyet yaptılar... Rüzgara “karşı durarak” yükseldiler... Kâr rekoru kıran bankalar adam “çıkarırken” işçilerine sahip çıktılar!
Sonuç: “Asla karamsar olmayın” yazımdan üstünden daha birkaç gün geçti...Bu sabah dolar 1,56, borsamız 25,000 sınırında, Amerika’da “yeni paket” konuşuluyor...O gün “bittik” diyenler, bugün “ne oldu” diyorlar... Şimdi bütün iş dünyasına, bireysel olarak “yatırımlarını” yönlendirmeye çalışanlara, kazanma ümidi taşımak isteyenlere, işsizlere, gençlere sesleniyorum “olumsuz algılamanın” sizi esir almasına ve kararlarınızı etkilemesine izin vermeyin. Algılamanız ile “gerçekler” arasına mesafe sokmayın ve asla ama asla “karamsar” olmayın! Güneşli günler “kamuoyunda iddia edilen karamsarlığa” rağmen çok ama çok yakın!
Yiğit Bulut- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 5
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz