İnsan neden belediye başkanı olmak ister?
1 sayfadaki 1 sayfası
İnsan neden belediye başkanı olmak ister?
Bugüne kadar üç kez milletvekilliği adaylığı teklifi aldım... Üçünü de reddettim. Çünkü gazeteci olarak hatalarını rahatlıkla dile getirebildiğim parti yöneticilerinin karşısında dut yemiş bülbül misali susup kalacak olmayı onuruma yediremedim.
Ama belediye başkanlığı adaylığı için kapımı çalan bile olmadı! Demek ki bende milletvekilliği potansiyelini (!) görenler, yerel yönetici olacak kapasitede bulunmadığıma karar verdiler...
***
Şaka bir yana partilerin belediye başkan adaylarının netleşmeye başladığı şu günlerde beynimin içinde hep aynı soru yankılanıp duruyor:
İşsiz güçsüzleri, bu makam sayesinde malı götürmeyi planlayanları bir yana bırakırsak... İnsan neden belediye başkanı olmak ister ki?
Aday adaylarına bakın:
Aralarında bakanlık yapmış olanlar, iş adamları, rektörler var...
Yani makam hırsını aşmış, para pul derdi olmayan koca koca adamlar küçük bir ilçenin belediye başkanlığına bile razı.
İyi de neden?
***
“Kent protokoluna girme arzusu” deseniz, olamaz... Çünkü çoğu o protokolun zaten çok üzerinde!
“Milyonlarca YTL’lik bütçeleri yönetme gücünü elde etmek için” bu hırsa kapıldıklarını söyleseniz ona da inanmam!
Adları geçen iş adamlarının, yöneticilerin yine önemli bir bölümü bugün zaten çok daha büyük bütçelere hükmediyor!
“Eğitimlerini yerel yönetim konusunda yaptıklarını ve birikimlerini topluma aktarmak için yanıp tutuştuklarını” varsaysak, aralarında böyle bir birikime sahip olan yok!
Öyleyse nedir bu hırsın nedeni?
Bunca kumpasın, ayak oyununun, el bağlamanın, parti liderini yağlayıp yıkamanın, geçmişte tükürülenleri yalayıp yutmanın gerekçesi nedir?
***
Benim gazeteci mantığıyla bu soruların yanıtını bulmam çok zor...
Keşke içlerinden biri, örneğin Ercan Karakaş çıksa da bu soruların yanıtını verse... Ne iyi olur değil mi?
*****
IMF’Yİ BEKLERKEN!
Küresel ekonomik kriz her geçen gün biraz daha derinleşiyor... Dün de yurt dışındaki sert dalgalanma nedeniyle dolar fırladı, borsa endeksi sadece ilk seansta bin puan düştü.
Krizi önce görmezden gelen, sonra ise “Krizde zirveyi gördük, bundan sonra iyileşme bekliyoruz” diye ağız değiştiren Başbakan ise, (bugüne kadar 40’a yakın ülkede önlem paketinin açıklandığını umursamayarak) IMF’yle yapılan pazarlıkların sonuçlanmasını bekliyor...
İyi de dünyayı sarsan bu kriz ortamında, Türkiye IMF’nin neden umurunda olsun ki?
Böyle bir ortamda “ithal çözümler” beklemektense, çözümü bizzat üretmemiz gerekmez mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
CHP’nin gözü kara Grup Başkanvekili Kemal Kılçdaroğlu, şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i hedef tahtasına oturtmuş televizyon kameralarının önünde düelloya davet ediyor...
Eğer Gökçek kaçmazsa, bu düelloyu size göre kim kazanır?
*****
Eskişehir, AKP’nin sürpriz adayıyla çalkalanıyor!
Anadolu Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği bir konferans için Eskişehir’deyim... Tüm yurtta olduğu gibi burada da gündem yerel seçimlere kilitlenmiş durumda.
İstanbullular hâlâ bilmiyor ama Eskişehirliler AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sürprize hazırlandığı söylentileriyle yatıp kalkıyor...
Bu “sürpriz”in ismi de, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah.
Peki söylentiler doğru çıkarsa AKP, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen efsanesini bitirebilir mi?
İşte bu gerçekten zor görünüyor... Eskişehir’den milletvekili seçilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çabalarının (!) bile bunu sağlamaya yetmeyeceği söyleniyor.
Çünkü Cerrah’ın AKP’ye ekstra bir güç kazandırması olasılığı olduğu kadar, mevcut AKP’lileri partiden uzaklaştırmasının da söz konusu olabileceği belirtiliyor. Böyle bir adaylığın, yıllarını AKP’ye veren ve haklı bir beklenti içinde olan yerel siyasetçileri kızdırabileceği konuşuluyor...
Kısacası Erdoğan’ın mutlaka almak istediği Eskişehir’de, DSP’nin adayı Büyükerşen yine seçimlerin en büyük favorisi...
Bakalım İstanbul’un pala bıyıklı Emniyet Müdürü böyle bir macerayı göze alabilecek mi?
Ama belediye başkanlığı adaylığı için kapımı çalan bile olmadı! Demek ki bende milletvekilliği potansiyelini (!) görenler, yerel yönetici olacak kapasitede bulunmadığıma karar verdiler...
***
Şaka bir yana partilerin belediye başkan adaylarının netleşmeye başladığı şu günlerde beynimin içinde hep aynı soru yankılanıp duruyor:
İşsiz güçsüzleri, bu makam sayesinde malı götürmeyi planlayanları bir yana bırakırsak... İnsan neden belediye başkanı olmak ister ki?
Aday adaylarına bakın:
Aralarında bakanlık yapmış olanlar, iş adamları, rektörler var...
Yani makam hırsını aşmış, para pul derdi olmayan koca koca adamlar küçük bir ilçenin belediye başkanlığına bile razı.
İyi de neden?
***
“Kent protokoluna girme arzusu” deseniz, olamaz... Çünkü çoğu o protokolun zaten çok üzerinde!
“Milyonlarca YTL’lik bütçeleri yönetme gücünü elde etmek için” bu hırsa kapıldıklarını söyleseniz ona da inanmam!
Adları geçen iş adamlarının, yöneticilerin yine önemli bir bölümü bugün zaten çok daha büyük bütçelere hükmediyor!
“Eğitimlerini yerel yönetim konusunda yaptıklarını ve birikimlerini topluma aktarmak için yanıp tutuştuklarını” varsaysak, aralarında böyle bir birikime sahip olan yok!
Öyleyse nedir bu hırsın nedeni?
Bunca kumpasın, ayak oyununun, el bağlamanın, parti liderini yağlayıp yıkamanın, geçmişte tükürülenleri yalayıp yutmanın gerekçesi nedir?
***
Benim gazeteci mantığıyla bu soruların yanıtını bulmam çok zor...
Keşke içlerinden biri, örneğin Ercan Karakaş çıksa da bu soruların yanıtını verse... Ne iyi olur değil mi?
*****
IMF’Yİ BEKLERKEN!
Küresel ekonomik kriz her geçen gün biraz daha derinleşiyor... Dün de yurt dışındaki sert dalgalanma nedeniyle dolar fırladı, borsa endeksi sadece ilk seansta bin puan düştü.
Krizi önce görmezden gelen, sonra ise “Krizde zirveyi gördük, bundan sonra iyileşme bekliyoruz” diye ağız değiştiren Başbakan ise, (bugüne kadar 40’a yakın ülkede önlem paketinin açıklandığını umursamayarak) IMF’yle yapılan pazarlıkların sonuçlanmasını bekliyor...
İyi de dünyayı sarsan bu kriz ortamında, Türkiye IMF’nin neden umurunda olsun ki?
Böyle bir ortamda “ithal çözümler” beklemektense, çözümü bizzat üretmemiz gerekmez mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
CHP’nin gözü kara Grup Başkanvekili Kemal Kılçdaroğlu, şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i hedef tahtasına oturtmuş televizyon kameralarının önünde düelloya davet ediyor...
Eğer Gökçek kaçmazsa, bu düelloyu size göre kim kazanır?
*****
Eskişehir, AKP’nin sürpriz adayıyla çalkalanıyor!
Anadolu Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği bir konferans için Eskişehir’deyim... Tüm yurtta olduğu gibi burada da gündem yerel seçimlere kilitlenmiş durumda.
İstanbullular hâlâ bilmiyor ama Eskişehirliler AKP’nin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sürprize hazırlandığı söylentileriyle yatıp kalkıyor...
Bu “sürpriz”in ismi de, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah.
Peki söylentiler doğru çıkarsa AKP, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen efsanesini bitirebilir mi?
İşte bu gerçekten zor görünüyor... Eskişehir’den milletvekili seçilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çabalarının (!) bile bunu sağlamaya yetmeyeceği söyleniyor.
Çünkü Cerrah’ın AKP’ye ekstra bir güç kazandırması olasılığı olduğu kadar, mevcut AKP’lileri partiden uzaklaştırmasının da söz konusu olabileceği belirtiliyor. Böyle bir adaylığın, yıllarını AKP’ye veren ve haklı bir beklenti içinde olan yerel siyasetçileri kızdırabileceği konuşuluyor...
Kısacası Erdoğan’ın mutlaka almak istediği Eskişehir’de, DSP’nin adayı Büyükerşen yine seçimlerin en büyük favorisi...
Bakalım İstanbul’un pala bıyıklı Emniyet Müdürü böyle bir macerayı göze alabilecek mi?
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz