Ergenekon davası Sakatlanmıştır

tarafından **Rıza ZELYUT** 2008-12-03, 01:58

Ankara'da Türkiye-Avrupa
Birliği Karma Parlamento Komisyonu 60. toplantısını yapıyor. Bu
toplantıda CHP'li Onur Öymen, Avrupa Parlamentosu'nun hazırladığı
Türkiye raporlarında Ergenekon davasının ele alınış biçimini
eleştiriyor ve diyor ki:
'Daha davanın iddianamesi yayımlanmadan AP
Raporlarında Ergenekon operasyonunu destekleyen ifadelere yer verdiniz;
içinde ne olduğunu bilmeden kesin ifadelerle desteklediniz.'
Joost Lagendijk bu eleştiriye AB tarafı adına şöyle karşılık vermiş: 'Biz, daha dava açılmadan bu işi biliyorduk!'
Görüldüğü
gibi; çok önemli bir davanın içeriği hakkında Türk halkı bilgi sahibi
olmadan Avrupa Birliği'nin yönetici takımı bilgilendirilmiş. Savcılık
ile AB tarafı ortaklaşa bir dosya oluşturmuşlar. Lagendijk
açıklamasından AB raporlarından; Ergenekon çetesi diye suçlananları;
asıl Avrupa Birliği'nin hedef tahtasına koyduğu ortaya çıkıyor.
Buradan
davayı yürüten İstanbul 13. Ağır ceza Mahkemesi'nin başkanı Yargıç
Köksal Şengün'e sesleniyorum: Eğer, baktığınız dava dosyası hakkında
Joost Lagendijk sizden önce bilgi sahibi olmuş ise; bu dava hukuken ölü
doğmuş sayılmaz mı? Baktığınız dava; AB tarafından bile yönlendirilen
bir dava haline gelmiş olmadı mı? Böyle olunca siz sayın yargıçlar da
bir tür kullanılmış duruma düşmüyor musunuz?
Legendijk'in istemeden
itiraf etmesinden anlaşılıyor ki; Ergenekon iddianamesi sakatlanmıştır.
Bu sakat iddianemeye dayanılarak yürütülen yargılama da hem hukuken hem
kamu vicdanı açısından battal hale gelmiştir.
Gerisi ise yargıçların vicdanına kalmıştır.

ZALİME HİZMET EDEN KÖPEKTİR
Büyük
vatan şairimiz Namık Kemal; ünlü kasidesinde; 'Köpektir zevk alan,
sayyad-ı biinsafa hizmetten' diyor. Osmanlıcadan halk diline çevirelim:
'İnsafsız avcıya (zalime/ dönemin güçlü yöneticilerine) hizmetten zevk
alanlar; ancak köpeklerdir.'
Bugün o köpekler gazeteleri,
televizyonları istila etmiş durumdalar. İktidara yaranmak; kendilerine
yol verenleri korumak uğruna mazluma ahlaksızca saldırıyorlar.
Adam tutuklanmış; eli kolu bağlı, kendisini savunacak imkanları elinden alınmış.
Tuncay Özkan'dan söz ediyorum...
Sevin, sevmeyin ama o şimdi mazlum konumundadır. O hapisteyken, Fethullah'ın çocukları arkasından yeni yeni iftiralar atıyorlar.
Bunlarda ne din var ne iman. Allahları ise, efendileri... Namus mu? Namuslu insanlar, onlar için şeytandan bile beter.
Vurun bakalım; çölün zalimleri, vurun... Bilin ki paralı askerlerin hükümleri, efendileri ile birlikte yok olup gidecektir.

ASLAN POLİS
Cumartesi
günü DİSK ile KESK Ankara'da miting düzenlediler. Lakin; miting
yapamadılar. Çünkü; polis; tıpkı 1 Mayıs'ta olduğu gib gücünü işçilere
karşı kullandı. Miting alanına kadar olaysız biçimde gelen insanları,
Ankara polisi kışkırttı. Karşılık veren işçileri copladı; yetmedi
üzerlerine gaz bombaları atıp perişan etti.
İstanbul'dan Hakkari'ye
şehirleri alt üst eden, oluk oluk asker kanı akıtan terör militanlarının
yanağını okşayan bu polis değil mi?...
DİSK Başkanı Süleyman Çelebi,
hata etti. Eğer miting alanına gidenlerin eline üç beş tane iti
posteri verseydi; polis onlara hiç dokunamaz; işçiler de istediklerini
söylerlerdi.
Demokrat AKP; demokratlığını PKK'ya, ceberrutluğunu da işçilere gösteriyor.

TÜSİAD'A SORULAR
Başkalarına da gittiğini sandığım TÜSİAD'ı sorgulayan bir okur mektubunu yayımlıyorum. İşte o düşündüren sorular:
*
Doğan Grubu ve TÜSİAD, AKP’ye muhalefette samimi ise Kanal B, Avrasya
Tv, Ulusal Kanal, Kanal Biz ve Ata Tv gibi kanallara neden reklam
vermiyorlar? Neden Kanal Türk'ün satılmasına; Yeni Çağ televizyonunun
kapanmasına göz yumdular?
* Cumhuriyet Gazetesi, Tercüman, Yeni Çağ'a neden destek olmuyorlar?
* Neden Cumhuriyet mitinglerini yayınlamadılar?
* Neden milliyetçi, ulusalcı akademisyenler, ekonomistler, yazarlar CNN Türk ve NTV gibi televizyon kanallarına çıkarılmıyorlar?

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Ergenekon davası Sakatlanmıştır

Ergenekon davası Sakatlanmıştır