Milli çözüm ve Zeyteks modeli...
Yiğit Bulut1 sayfadaki 1 sayfası
Milli çözüm ve Zeyteks modeli...
tarafından Yiğit Bulut 2008-12-04, 10:19
Milli çözüm ve ‘Zeyteks’ modeli...
Türkiye’de“her şeyin” kötü algılandığı, “IMF tellallarının” ortalığa döküldüğü
bir dönemde, iyi haberler de geliyor. Yeter ki bakmasını bilelim...
Bugün,
“işçi çıkarma” haberlerinin hergün onlarcasının yer aldığı bir algılama
içinde “krize rağmen işçi alacağını” iddia eden bir firmadan
bahsedeceğim...
Ve özellikle de “fazlasıyla” yer vereceğim... Amacım birilerine örnek olmak!
“Aman
kârımız düşmesin, kâr oranımız kesinlikle yüzde 1 bile azalmasın” diye
daha birinci günden “insan kıyımı” yapanlar bu haberi iyi okusunlar...
Haber, yerel basından alıntı ve Kırklareli kaynaklı bir haber. Aynen aktarıyorum
“...Lüleburgaz’ın
Kırıkköy beldesinde üretimde 4. yılını dolduran Zeyteks Tekstil dünyada
yaşanan küresel ekonomik krize adeta meydan okuyor. Fabrika sahibi ve
Genel Müdürü Zihni Yıldız, “Krizlerde öncelik personel çıkarmak değil,
üretimi artırmaktır düşüncesi ile Kurban Bayramı sonrası 100 personel
daha işe alarak yolumuza devam edeceğiz, bu küresel ekonomik krizde
hiçbir çalışanımın işinden çıkarılmasına gönlüm razı olmuyor“ şeklinde
konuştu... Zeyteks Tekstil, Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde
Truva Tekstil ismiyle 600 kişiyle, İstanbul Yenibosna Merkezde
Truva-Zeyteks’te 200 kişi, Kırıkköy Zeyteks’te yaklaşık 300 kişi ve
toplam 1100 kişi istihdamla hazır giyim sektöründe özellikle 0-14 yaş
grubunda oldukça iddialı bir kuruluş olarak nitelendiriliyor...”
Evet,
Türkiye’de artan kurlara rağmen, düşen dış talep nedeniyle nefes
almakta zorlanan tekstil sektöründen gelen güzel bir haber...
Herkese
örnek olmasını dileyerek, bir de çağrı yapmak istiyorum Anadolu’da
yerleşik “sesinizi duyurmakta zorlanan” bir şirket iseniz ve krize
rağmen “Süyüyeceğim, daha fazla iş vereceğim” diyorsanız, ben sizlerin
“gönüllü olarak” sesi olmaya hazırım. Yeter ki kendinizi “toplumsal
karamsarlığa” ve “Kriz var IMF’ye teslim olalım” lobisinin yarattığı
havaya kaptırmayın...
Sonuç 1: Bir “uzman” konuşuyor IMF ile
anlaşmazsak “duman oluruz”. Bakıyorum bu arkadaş “gazeteci”
algılanmasının haricinde bir bankanın da yönetim kurulu üyesi. IMF’yi
savunması gayet doğal. 1.70 üstünden “sat doları-yat yüksek faizden
bonoya”, IMF gelsin faiz ve kur düşsün, senin bankanın “kârı
katlansın”!
Sonuç 2: Bu hükümetin ekonomi politikalarını
2003-2007 arasında asla savunmadım hatta “Dünya bize avans veriyor ama
yapısal dönüşümü gerçekleştiremiyoruz” tezi altında her zaman
eleştirdim... Geldiğimiz noktada “IMF’ye anahtarı verelim” lobisini
görünce ve karşısında “Hükümetin IMF’siz çıkış” arayışlarını
hissedince, destek olma ihtiyacı duyuyorum...
Sonuç 3: Ne
yapacağız? 2009’da yabancılara “rahat borç ödeyelim” diye daha da
borçlanacağız! Onlardan aldığımız borç paraya bir de faiz ödeyerek daha
fazla “girdaba” girezeğiz. “IMF ile anlaşalım” şiirinin özü bu... Peki
ya “Yeni borçlanma yerine borçları yapılandırırsak”! Daha önce
yapanlar, Malezya, Arjantin, Brezilya, Rusya bizden daha mı kötü
durumdalar ! Türkiye 1980-2008 arasında “1.2 trilyon dolar” anapara ve
borç faizi ödedi, dolar bazında borçlarımız katlandı da katlandı! Biz
“bu dünya üzerinde yabancıya faiz ödemek” için mi varız!
Son
söz: “IMF’siz yola devam-Gerekirse borcu yapılandır” seçeneğinin adını
yukarıdaki haberden de yola çıkarak “Zeyteks modeli” olarak tanımlamak
ve ben “Zeyteks” modelinden yanayım diyerek, bitirmek istiyorum...
Amaç: Tam bağımsız Türkiye...
Türkiye’de“her şeyin” kötü algılandığı, “IMF tellallarının” ortalığa döküldüğü
bir dönemde, iyi haberler de geliyor. Yeter ki bakmasını bilelim...
Bugün,
“işçi çıkarma” haberlerinin hergün onlarcasının yer aldığı bir algılama
içinde “krize rağmen işçi alacağını” iddia eden bir firmadan
bahsedeceğim...
Ve özellikle de “fazlasıyla” yer vereceğim... Amacım birilerine örnek olmak!
“Aman
kârımız düşmesin, kâr oranımız kesinlikle yüzde 1 bile azalmasın” diye
daha birinci günden “insan kıyımı” yapanlar bu haberi iyi okusunlar...
Haber, yerel basından alıntı ve Kırklareli kaynaklı bir haber. Aynen aktarıyorum
“...Lüleburgaz’ın
Kırıkköy beldesinde üretimde 4. yılını dolduran Zeyteks Tekstil dünyada
yaşanan küresel ekonomik krize adeta meydan okuyor. Fabrika sahibi ve
Genel Müdürü Zihni Yıldız, “Krizlerde öncelik personel çıkarmak değil,
üretimi artırmaktır düşüncesi ile Kurban Bayramı sonrası 100 personel
daha işe alarak yolumuza devam edeceğiz, bu küresel ekonomik krizde
hiçbir çalışanımın işinden çıkarılmasına gönlüm razı olmuyor“ şeklinde
konuştu... Zeyteks Tekstil, Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde
Truva Tekstil ismiyle 600 kişiyle, İstanbul Yenibosna Merkezde
Truva-Zeyteks’te 200 kişi, Kırıkköy Zeyteks’te yaklaşık 300 kişi ve
toplam 1100 kişi istihdamla hazır giyim sektöründe özellikle 0-14 yaş
grubunda oldukça iddialı bir kuruluş olarak nitelendiriliyor...”
Evet,
Türkiye’de artan kurlara rağmen, düşen dış talep nedeniyle nefes
almakta zorlanan tekstil sektöründen gelen güzel bir haber...
Herkese
örnek olmasını dileyerek, bir de çağrı yapmak istiyorum Anadolu’da
yerleşik “sesinizi duyurmakta zorlanan” bir şirket iseniz ve krize
rağmen “Süyüyeceğim, daha fazla iş vereceğim” diyorsanız, ben sizlerin
“gönüllü olarak” sesi olmaya hazırım. Yeter ki kendinizi “toplumsal
karamsarlığa” ve “Kriz var IMF’ye teslim olalım” lobisinin yarattığı
havaya kaptırmayın...
Sonuç 1: Bir “uzman” konuşuyor IMF ile
anlaşmazsak “duman oluruz”. Bakıyorum bu arkadaş “gazeteci”
algılanmasının haricinde bir bankanın da yönetim kurulu üyesi. IMF’yi
savunması gayet doğal. 1.70 üstünden “sat doları-yat yüksek faizden
bonoya”, IMF gelsin faiz ve kur düşsün, senin bankanın “kârı
katlansın”!
Sonuç 2: Bu hükümetin ekonomi politikalarını
2003-2007 arasında asla savunmadım hatta “Dünya bize avans veriyor ama
yapısal dönüşümü gerçekleştiremiyoruz” tezi altında her zaman
eleştirdim... Geldiğimiz noktada “IMF’ye anahtarı verelim” lobisini
görünce ve karşısında “Hükümetin IMF’siz çıkış” arayışlarını
hissedince, destek olma ihtiyacı duyuyorum...
Sonuç 3: Ne
yapacağız? 2009’da yabancılara “rahat borç ödeyelim” diye daha da
borçlanacağız! Onlardan aldığımız borç paraya bir de faiz ödeyerek daha
fazla “girdaba” girezeğiz. “IMF ile anlaşalım” şiirinin özü bu... Peki
ya “Yeni borçlanma yerine borçları yapılandırırsak”! Daha önce
yapanlar, Malezya, Arjantin, Brezilya, Rusya bizden daha mı kötü
durumdalar ! Türkiye 1980-2008 arasında “1.2 trilyon dolar” anapara ve
borç faizi ödedi, dolar bazında borçlarımız katlandı da katlandı! Biz
“bu dünya üzerinde yabancıya faiz ödemek” için mi varız!
Son
söz: “IMF’siz yola devam-Gerekirse borcu yapılandır” seçeneğinin adını
yukarıdaki haberden de yola çıkarak “Zeyteks modeli” olarak tanımlamak
ve ben “Zeyteks” modelinden yanayım diyerek, bitirmek istiyorum...
Amaç: Tam bağımsız Türkiye...
Yiğit Bulut- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 5
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz