DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

"Biz bize benzeriz" ve "Türk, titre ve kendine dön"

Aşağa gitmek

"Biz bize benzeriz" ve "Türk, titre ve kendine dön" Empty "Biz bize benzeriz" ve "Türk, titre ve kendine dön"

Mesaj tarafından Altemur KILIÇ 2008-12-04, 11:08

"Biz bize benzeriz" ve "Türk, titre ve kendine dön"
Liboş takımı, milliyetçilerin bu sözleriyle hep dalga geçerler!
Onların emelleri “yabancılara”, özellikle, Avrupa Birliği’ne benzemek,
daha doğrusu “benzetilmek”, Avrupa mukallidi olmak ve sonunda da
“Türklüğe” veda etmektir!
Osmanlı’nın son dönenlerinde,
kendimizi, hakir görmek - aşağılık kompleksine duçar olunmuştu. Hatta o
zamanlar kendimize “Etrakı bi idrak”, yani “akılsız Türkler” denirdi!
Türk milliyetçiliğinin yükselmesi üzerine, bu kompleksten kurtulduk ve
Atatürk milliyetçiliği, Cumhuriyet’in ilk altın yıllarında, bunun
yerine “Türk, övün, çalış, güven” inancını yerleştirmişti. Bu sadece
bır “slogan” değil, haklı bir iftiharın ve çağdaş uygarlık düzeyine
kendi başımıza, bağımsız olarak ulaşma gayretlerinin parolasıydı!
O
altın yıllarda Atatürk’ün deyişiyle, “az zamanda, çok işler”
yapılmasını devrimleri küçümsedikleri bu “milliyetçilik”
gerçekleştirdi. Ben hamaset palavrası yapmıyorum: Kimsenin inkâr
edemeyeceği bir hakikati söylüyorum. Bu “milliyetçilik” olmasaydı,
şimdi nerede olurduk? Milliyetçilik-ulusalcılık düşmanları, beni
“milliyetçinin teki” diye akıllarınca aşağılamak isteyenler, önce bunun
cevabını versinler! “Nerede olmak isteyecekleri” “malûm”dan ve bugün
yazdıklarından belli: Ya yabancıların uydusu olmak, “ulus-devletin”
yerine “Ilımlı İslam Devletini” kurmak. Bu iki amaç, şu bağlamda
birleşmiş durumda; kozlar sonra paylaşılır, ama Başbakan Erdoğan’a,
liberallerden, 2. Cumhuriyetçilerden ve Amerikan ve Avrupa medyasından
yöneltilen, hatta TSK’nın yörüngesine girdiği iddiasıyla yapılan
eleştiri ve tarizlerden anlaşılıyor ki arada, sonra genişleyecek bir
çatlak var!
Erdoğan da gerçekten bir tavır ve siyaset değişikliği
var mı? Ben buna inanmıyorum: Bu, bence, AP’ye Güneydoğu oylarının
garanti olmadığını son gezilerinde bizzat gördükçe, ülkenin diğer
kesimlerinin oylarını kaybetmemek-kazanmak için, geçici, bir taktik!
Bu
arada düşünmek gerek; Avrupalılar, Amerikalılar, acaba neden
Türkiye’nin içişleri ve gidişatıyla başka hiçbir ülkeyle olmadığı kadar
yakından ilgililer? Güzel gözlerimiz- bizi çok sevdikleri için mi? Bir
bakıma, Türkiye, Afrika ve Güney Amerika hariç, başka hiçbir ülkede
olmadığı kadar karışık ve karmaşık olduğu için ilgi odağı ve de
dalgalanma kaynağı. Ama bundan da ötesi var; dün de yazdığım gibi Türk
milliyetçiliğinin gücünü “önleyici vuruşla” ortadan kaldırmak isterler,
mevcut karmaşaya tuz biber ekerler!
Dünyanın her ülkesinde,
tarihlerinde de, karanlık sayfalar - dolaplarına iskeletler, “faili
meçhul” cinayetler ve “derin” devlet “işleri” vardır. Hatta denebilir
ki bunların çoğu, bize oralardan sirayet etti. Ancak hiçbir kendini
bilen millet-devlet, kendi “kirli çamaşırlarını” böyle herkesin önünde
yıkamaz ve böylelikle kendi devletinin altının oyulmasına müsaade
edemez. Oysa özellikle “Ergenekon sürecinde” bu oluyor: Ustalık,
devletin bütün gelmiş geçmiş sırları, pervasızca ortaya saçılıyor,
dökülüyor! Bu havada, eski memurlar, istihbarat şefleri, hatta emekli
subaylar, bütün sırları ifşa ederek ve birbirlerini suçlayarak kahraman
olmak, hatta para kazanmak istiyorlar! Bırakın başka ülkeleri, Türk
Devleti, hiçbir dönemde, bu kadar, “elek” gibi olmamış ve ülke
böylesine bölünmemişti!
Bizde yerleşik bir devlet anlayışı vardı;
Ben devlette görevliyken vakıf olduğum bazı devlet sırlarını, ne
anılarımda yazdım, ne de prim yapar diye başka yerde, hatta kendi
kendime bile açıklamadım! Bunu da, üzerinde “TC Devleti” yazan, kalem
ve dosya kapaklarını vb. okula gönderdiğim için, bunları burnuma
sokarak “Bak burada ne yazıyor; TC Devleti diyor; babanın malıdır
“demiyor” diye beni dövmekten beter eden rahmetli babamdan öğrendim!
Babam, gazeteci olmamdan sonra, yakın tarihteki bir olayı sorunca,
kızdı ve “Senin üstüne vazife değil. Ben de ölene kadar bunları
kimseye, sana da asla söylemem” dedi! Şimdi ne oldu da, bazıları,
görevleri dolayısıyla yaptıklarını ve vakıf oldukları sırları “yok
pahasına”, “araştırmacı yazarlara” satıyorlar! Bu durumda bunlardan
asıl düşmanlar yararlanıyorlar ve aleyhimizde koz olarak kullanıyorlar!
Evet, nerden nerelere geldik ve kendi kuyumuzu kendimiz kazıyoruz!
Artık “kendimize dönmemizin” sırası gelmedi mi?
Altemur KILIÇ
Altemur KILIÇ
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz