DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Devletten çalmayı cihat gören anlayış Müslümanlık olabilir mi?

Aşağa gitmek

Devletten çalmayı cihat gören anlayış Müslümanlık olabilir mi? Empty Devletten çalmayı cihat gören anlayış Müslümanlık olabilir mi?

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2008-12-16, 10:26

Dar-ül harp ve dar-ül İslam! Birincisi, yani dar-ül harp kâfir ya da mürted devlet demek. Dar-ül İslam ise İslam devleti.
Türkiye’deki gerçek Müslümanlara göre değil ama dincilere göre ülkemiz dar-ül harp, yani kâfir devlettir!
Peki devlet kâfir ya da mürted olursa ne mi olur?
O devlete atılan her türlü kazık mubah ve hatta cihat hükmündedir!
Örneğin devletten çalmak cihat düzeyindedir ki sevabı da şehitlik mertebesindedir.
Evet yanlış okumadınız, bizdeki sözde İslamcılara göre devleti soymak cenge gidip gaza yapmak ve şehadet şerbetini içmekle aynıdır.
Öyle, çünkü onlara göre yapılan soygunlar güya Allah adınadır.
Cühela takımı bunu da nerden çıkardığımı sorabilir, ama bilenler biliyor. Türkiye’deki siyasal İslamcı camiada realite zerre mübalağa etmiyorum aynen budur!
Hayır hayır, dar-ül harbe inananlar da öyle mini bir azınlık değildir.
1970’li yılların başında türetilen İslamcı (!) akımlara mensup olanların tamamına yakını bu bakışa iman eder!
Ben çalıştığım bir İslamcı gazetede cemaat mensuplarının devlete ait belediye otobüsüne bedava binebilmeyi bile domuzdan kıl koparma misali gördüklerinin ve bunu gaza yapmış gibi birbirine heyecanla anlattıklarının şahidiyim!
Türkiye’de siyasal İslam zaten devlet karşıtlığı ile vücut bulmuştur.
Devlet laiklik özelliğinden ötürü putperestlikle özdeşleştirilmiştir.
Siyasal İslam inanç değil ideoloji olduğu için tıpkı diğer ideolojiler gibi öcüler yaratmış ve kendine alan açmıştır.
Hayır, 1970 öncesindeki İslamcı anlayışta bu tür keskinlikler yoktur!
Mesela Büyük Doğucular, yani Necip Fazıl Kısakürek ve talebeleri dar-ül harp masalını hiç terennüm etmemiştir.
70 öncesindeki İslamcı eğilimler milliydi, 70 sonrası ise İslam, emperyalizm tarafından proje aracı yapıldı...
Gelelim bugünkü tabloya?
Sahi AKP iktidarı öncesindeki tabloya dar-ül harp diyenler Tayyip Erdoğan’la Abdullah Gül’ün yönettiği Türkiye için bugün ne diyorlar acaba?
Bu sorunun benzerini 29 yıl önce üniversitede okurken sınıf arkadaşım olan Akıncı militan Ömer Hamzaoğlu’na şöyle sormuştum:
-Dar-ül harp diyorsun, ama MSP 1974 ve 1977’de iki kere koalisyon ortağı oldu, yani devleti yönetti. Bu durumda MSP kâfir devletin bir parçası ya da aktörü müydü?
Aldığım cevap şu olmuştu:
- “Dar-ül harp kavramı rejimin başında kimin olduğu ile ilgili değil bizatihi rejimle ilgili bir bahistir. Bizim laik rejimimiz küfür, yani mürted devletin ifadesidir. Dolayısıyla İslamcılar yönetimde olsa da bu olgu değişmez. Devlet kâfir, onlar mücahittir.”
O gün aldığım cevaba çıldırmıştım!
Öyle ya her şeyiyle güdümünde olan ve her imkânından yararlandığın devlet mürted olacak, ama onu yönetenler mücahit kalacak? Samimi bir Müslüman olarak bu bakışa isyan etmemek mümkün müdür?
Ve bugünle ilgili hüküm?
Tayyip Erdoğan’la Abdullah Gül’ün devlet adına savaş ilan etme yetkileri vardır, ama bu devlet o dincilere göre hâlâ kâfirdir!

HAYIRLI OLSUN...
Tayfun Talipoğlu’nu Şamil’e sorun!

Emin olun tablo gülmekle ağlamak arasıdır. Tıpkı 2004 seçimlerinde olduğu gibi. Tayfun Talipoğlu ismi yine AKP’nin Çankaya Belediye Başkan adayları arasındadır. Yok yok Tayfun benim çok eski arkadaşım, onu kırmak ve üzmek istemem de, yahu geçmişi ve siyasal çizgisi malum olan böyle biri nasıl AKP ile özdeş olur onu anlamakta zorluğum var! AKP güya Tayfun’un Alevilik özelliğini kullanarak Çankaya’da seçim alacak... Tayfun kardeşimi ve onun keskin mi keskin eylemci Marksist geçmişini Şamil Tayyar kardeşime sorsunlar. Dedik ya biz 40 kişiyiz birbirimizi iyi biliriz. Sahi Şamil Ergenekon’daki cesaretini Tayfun noktasında niçin gösteremiyor acaba? Sorun Şamil’e Milliyet’ten ayrılışında Tayfun’un dolaylı etkisi olmuş mudur? Her neyse... Ama helal olsun Tayfun’a... Dinci bir iktidarın gözdesi olabildi ve TRT’den her ay onlarca milyarı cebine indirecek program sözleşmelerini imzalatabildi... Bunlar ortada iken AKP tayfası bana maillerle dava, din iman mugalatası yapıyor iyi mi! Tayfun’unuz mübarek olsun. Yok yok aday yapmasanız da adının adaylıkta geçmesi ve TRT’de ödüllendirmeniz bile yeter Tayfun’a... AKP’nin ölçüsü sadece ve sadece kendi amblemine biat ve hatta imandır. O görüntüyü verebildin mi, milyarlar oluk oluk akıyor!

ŞAŞIRDIM...
Malatya MHP adayı!

Dün baktım MHP’nin Malatya adayı Cumali Ünaldı olmuş. Cumali beyi tam 20 yıl önce İstanbul’dan Ankara’ya geldiğim günden itibaren tanırım. Cumali Ünaldı rahmetli Yalçın Özer’in çok yakın arkadaşı ve onun gibi sıkı bir Özalcıydı. Dahası, ANAP’tan Malatya adayı olmak için birkaç dönem büyük gayretler gösterdiğini ve Yalçın Özer’i bile devreye soktuğunu yakından biliyorum. Hal bu iken MHP’nin Özalcılığı tescilli Ünaldı’yı aday göstermesine doğrusu pek şaşırdım. Oysa beklenen Malatya’ya kazandırdığı eserleri bilinen ve yörede çok sevilen eski başkan Mehmet Yaşar Çerçi’nin yeniden adaylığıydı. Ne oldu da Çerçi gösterilmedi emin olun anlamış değilim. Burada bir parantez açıp Ünaldı’nın Özalcılığının dışında olumsuz bir şeyine şahit olmadığımızı ve birikim sahibi namuslu bir isim olduğunu da söylemezsek haksızlık etmiş oluruz...

MAYA TUTMADI
Soylu Süleyman’ın ideali yüzde 5 oy!

D P Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun hedefi yüzde 5.4 oy oranı imiş... Peki neden mi bu küsürlü oran? DP son genel seçimde bu oyu aldı da ondan. Soylu’ya göre partisi martta bu oranı tutturamazsa genel başkanlıktan ayrılacakmış! Süleyman Soylu yeni ve temiz bir isim ama mayayı tutturamadığı hedeflediği oy oranı ile ortadadır. Yüzde 5’i amaç edinen bir ismin politikada iddialı olması mümkün değildir. Olacak olan ise şudur: Mahalli genel seçim sonrasında önce Tansu Çiller siyasete yeniden dönüş için nabız yoklayacak ve zemin arayacak. Keza DP ile ANAP’ın birleştirip ortak bir merkez sağ proje peşinde olan Mesut Yılmaz gibiler de başka bir taraftan bastıracak. Yani kısacası mart seçimleri sonrasında merkez sağ bayağı bir alabora olacak. Soylu’nun bu süreçte koltuğunu koruması zor, ama kurulacak yeni siyasi yapının nüvesinde olacağı kesin!
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz