Türk filmi
1 sayfadaki 1 sayfası
Türk filmi
Türk filmi
Dünyada sadece iki ülke Amerikan filmleriyle rekabet edebiliyormuş: Türkiye ve Hindistan.
Diğer bütün ülkelerde Amerikan filmi egemenliği çok yüksekmiş.
Türkiye ve Hindistan&da ise yerli filmler daha çok iş yapmaya başlamış.
Biliyorsunuz, Amerikalılar Hindistan;daki sinema endüstrisine, Hollywood;dan bozma Bollywood adını taktılar.
Bu durumda Türkiyedeki film sektörüne de Yeşilçam;dan esinlenip Greenwood falan mı diyecekler acaba?
***
Son bir ay içinde gösterime sunulan beş Türk filmi de birer milyonun üstünde giriş sağladı.
Bazıları iki milyonu, hatta daha fazlasını görecek.
Bu çok ilginç bir durum.
Türk sineması yıllar sonra altın çağını tekrar yakalamış gibi görünüyor.
Ve elbette bu durum sadece sinemayla ilgili değil.
Bizim kendi kendimizle meşgul olduğumuzu, kendi hayatımıza ve sanat ürünlerimize eğildiğimizi gösteren birer örnek bu filmler.
Müzikte durum zaten böyleydi.
Dünyayı kasıp kavuran Anglosakson starlar, Türkiye’deki müzisyenlerin onda biri kadar bile albüm satamazlardı.
***
Türkiye ilginç bir ülke.
Bir yandan yabancı popüler kültürün saldırısına sonuna kadar açık, bir yandan da kapalı.
Televizyonlarda, dünyayı sarsan Amerikan dizileri değil de yerli diziler seyrediliyor.
Her yerde Türk müziği dinleniyor.
Ve şimdi de Türk filmleri izleniyor.
Oysa şehirlerimiz yabancı isimli dükkânlarla dolu. Caddelerde gördüğünüz tabelaların yarısından çoğu yabancı dilde.
Hatta inşaat şirketleri bile yabancı adlar kullanıyor.
Acıbadem’e yapılan siteye Almond Hill, Maslak’takine Mashattan gibi isimler veriyorlar.
Acaba bu iki eğilimden hangisi kalıcı, hangisi belirleyici?
Türkiye’nin kendi içine dönmesi eğilimi mi, yoksa yabancı kültürlere sonuna kadar açılma eğilimi mi?
Bence bunların hepsi bir arada yaşanıyor.
Sonunda kaosun bile bir düzeni vardır değil mi?
Şurası kesin ki bu topraklarda çok köklü yaşam gelenekleri var.
Kolay kolay yıkılmıyor.
Bir zamanlar “Türk filmi diye dudak bükülen filmlere gösterilen ilgi de bunun sonucu.
Kendi hayatımıza eğiliyoruz.
Dünyada sadece iki ülke Amerikan filmleriyle rekabet edebiliyormuş: Türkiye ve Hindistan.
Diğer bütün ülkelerde Amerikan filmi egemenliği çok yüksekmiş.
Türkiye ve Hindistan&da ise yerli filmler daha çok iş yapmaya başlamış.
Biliyorsunuz, Amerikalılar Hindistan;daki sinema endüstrisine, Hollywood;dan bozma Bollywood adını taktılar.
Bu durumda Türkiyedeki film sektörüne de Yeşilçam;dan esinlenip Greenwood falan mı diyecekler acaba?
***
Son bir ay içinde gösterime sunulan beş Türk filmi de birer milyonun üstünde giriş sağladı.
Bazıları iki milyonu, hatta daha fazlasını görecek.
Bu çok ilginç bir durum.
Türk sineması yıllar sonra altın çağını tekrar yakalamış gibi görünüyor.
Ve elbette bu durum sadece sinemayla ilgili değil.
Bizim kendi kendimizle meşgul olduğumuzu, kendi hayatımıza ve sanat ürünlerimize eğildiğimizi gösteren birer örnek bu filmler.
Müzikte durum zaten böyleydi.
Dünyayı kasıp kavuran Anglosakson starlar, Türkiye’deki müzisyenlerin onda biri kadar bile albüm satamazlardı.
***
Türkiye ilginç bir ülke.
Bir yandan yabancı popüler kültürün saldırısına sonuna kadar açık, bir yandan da kapalı.
Televizyonlarda, dünyayı sarsan Amerikan dizileri değil de yerli diziler seyrediliyor.
Her yerde Türk müziği dinleniyor.
Ve şimdi de Türk filmleri izleniyor.
Oysa şehirlerimiz yabancı isimli dükkânlarla dolu. Caddelerde gördüğünüz tabelaların yarısından çoğu yabancı dilde.
Hatta inşaat şirketleri bile yabancı adlar kullanıyor.
Acıbadem’e yapılan siteye Almond Hill, Maslak’takine Mashattan gibi isimler veriyorlar.
Acaba bu iki eğilimden hangisi kalıcı, hangisi belirleyici?
Türkiye’nin kendi içine dönmesi eğilimi mi, yoksa yabancı kültürlere sonuna kadar açılma eğilimi mi?
Bence bunların hepsi bir arada yaşanıyor.
Sonunda kaosun bile bir düzeni vardır değil mi?
Şurası kesin ki bu topraklarda çok köklü yaşam gelenekleri var.
Kolay kolay yıkılmıyor.
Bir zamanlar “Türk filmi diye dudak bükülen filmlere gösterilen ilgi de bunun sonucu.
Kendi hayatımıza eğiliyoruz.
Zülfü Livaneli- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 78
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz