AB, Diyarbakır Belediyesi, milyon eurolar...
1 sayfadaki 1 sayfası
AB, Diyarbakır Belediyesi, milyon eurolar...
AB, Diyarbakır Belediyesi, milyon eurolar...
Bu
“kelimeler” nasıl biraraya geldi diyorsanız, aktarmaya çalışayım... Bir
devlet kurumunda görevli bir dostumdan bir dosya geldi. İçinde oldukça
çarpıcı iddialar var... İddialar “çok ciddi” ama bunlara geçmeden “bazı
tespitler” yapmam gerekli... Bildiğiniz gibi son dönemde AKP ile DTP
arasında “yerel seçim” öncesi kıyasıya bir “çekişme” yaşanıyor.
Kimilerine göre AKP-Barzani ile yakınlaşarak “DTP’ye karşı” bir ittifak
oluşturmaya çalışıyor. Ve yine bazı köşe yazarlarına göre “AKP’ye
kapatma davası” açan dinamikler yerel seçimde terör destekli bir siyasi
güce karşı AKP’yi daha doğrusu “Barzani destekli AKP’yi” kendilerine
yakın görüyorlar. Türkiye-Irak çizgisinde durum böyle... İşin bir de
Avrupa tarafı var...
Avrupa Birliği bugüne kadar AKP ile
“özellikle belli bir dönemde” yakın görünse dahi, Diyarbakır merkezli
yürüttüğü politikalarında “AKP’ye karşı” bir tavır takınıyor... Bana
gelen bilgide “yer alan” bazı detaylar bu noktadan sonra önem
kazanıyor. Bu dosyada “iddia” edildiğine göre Avrupa Birliği, AKP
iktidara geldiğinden bugüne kadar Diyarbakır Belediyesi’ne tam olarak
39 milyon euro para gönderdi...
Evet, yanlış okumadınız Osman
Baydemir’in “Diyarbakır Belediyesi’ne”, Avrupa Birliği “proje
finansmanı” adı altında son 6 yılda bugünkü değeriyle 60 milyon dolara
yakın para gönderiyor...
Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin “belediyelere” sorular sorması gereken her kurumuna, makamına biz soralım:
1-
Bir devlet “bir bölgenin” başka devletlerle “bu tip doğrudan maddi”
ilişki kurmasına nasıl bu kadar kayıtsız kalabilir? Parayı verenlerin
“Avrupa yolunuz Diyarbakır’dan geçer” sözünü hazmedebiliyor muyuz?
2-
Bu parayı verenlerin “bastıkları” haritalarda “o bölgeyi” Türkiye’den
kopmuş göstermelerine “Parayı alırken neredeydiniz?” deseler, acaba
bizler “ne cevap” verebiliriz?
3- Bu paranın “belediye”
kasasına girdikten sonra, nasıl kullanıldığı denetlendi mi? O bölgede
ortaya çıkan “devlet karşıtı” hareketlerin “nereden kaynak sağladığını”
sorgularken, elini kolunu sallayarak “bölgeye girip-çıkan” Avrupa
parasını da “denetlememiz” gerekmez mi?
4- Bu para ile hangi
“faaliyetler” finanse edilmiş ve hangi “organizasyonlar” desteklenmiş?
Acaba bunu merak edip “hesap soran bir kurum-makam” var mı?
Sevgili
dostlar, yukarıda yazdıklarımın umarım cavpları vardır ve umarım
birileri çıkıp bu cevapları “kamuoyuna” aktarır! Bu noktada sürekli
“DTP ile mücadele” içinde olduğunu vurgulayan ve 2003 başından itibaren
“Avrupa Birliği ne isterse asla hayır” diyemeyen AKP iktidarına da
soruyorum sorumluluğunuz gereği “Avrupa’dan bölgeye resmi yollarla
gelen parayı ne kadar kontrol ettiniz, ne kadarını biliyorsunuz?”
Sonuç:
Hangi egemen ülke, topraklarında “orayı bölmek istediğini” bildiği dış
güçlerin, bölgeyle “istediği gibi maddi ilişki kurmasına” izin verir?
Uyan Türkiyem uyan! Avrupa içimizi oyuyor!
Not: Son bir soru
ile bitirmek istiyorum sizce PKK’nın “uyuşturucudan elde ettiği para”
Türkiye’ye en kolay nasıl gelir? Türkiye’de “sivil toplum” örgütleri
kurarsınız, sonrasında Avrupa’dan “o parayı hibe” adı altında
gönderirsiniz! Uyuyan güzellere duyurulur!
Bu
“kelimeler” nasıl biraraya geldi diyorsanız, aktarmaya çalışayım... Bir
devlet kurumunda görevli bir dostumdan bir dosya geldi. İçinde oldukça
çarpıcı iddialar var... İddialar “çok ciddi” ama bunlara geçmeden “bazı
tespitler” yapmam gerekli... Bildiğiniz gibi son dönemde AKP ile DTP
arasında “yerel seçim” öncesi kıyasıya bir “çekişme” yaşanıyor.
Kimilerine göre AKP-Barzani ile yakınlaşarak “DTP’ye karşı” bir ittifak
oluşturmaya çalışıyor. Ve yine bazı köşe yazarlarına göre “AKP’ye
kapatma davası” açan dinamikler yerel seçimde terör destekli bir siyasi
güce karşı AKP’yi daha doğrusu “Barzani destekli AKP’yi” kendilerine
yakın görüyorlar. Türkiye-Irak çizgisinde durum böyle... İşin bir de
Avrupa tarafı var...
Avrupa Birliği bugüne kadar AKP ile
“özellikle belli bir dönemde” yakın görünse dahi, Diyarbakır merkezli
yürüttüğü politikalarında “AKP’ye karşı” bir tavır takınıyor... Bana
gelen bilgide “yer alan” bazı detaylar bu noktadan sonra önem
kazanıyor. Bu dosyada “iddia” edildiğine göre Avrupa Birliği, AKP
iktidara geldiğinden bugüne kadar Diyarbakır Belediyesi’ne tam olarak
39 milyon euro para gönderdi...
Evet, yanlış okumadınız Osman
Baydemir’in “Diyarbakır Belediyesi’ne”, Avrupa Birliği “proje
finansmanı” adı altında son 6 yılda bugünkü değeriyle 60 milyon dolara
yakın para gönderiyor...
Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin “belediyelere” sorular sorması gereken her kurumuna, makamına biz soralım:
1-
Bir devlet “bir bölgenin” başka devletlerle “bu tip doğrudan maddi”
ilişki kurmasına nasıl bu kadar kayıtsız kalabilir? Parayı verenlerin
“Avrupa yolunuz Diyarbakır’dan geçer” sözünü hazmedebiliyor muyuz?
2-
Bu parayı verenlerin “bastıkları” haritalarda “o bölgeyi” Türkiye’den
kopmuş göstermelerine “Parayı alırken neredeydiniz?” deseler, acaba
bizler “ne cevap” verebiliriz?
3- Bu paranın “belediye”
kasasına girdikten sonra, nasıl kullanıldığı denetlendi mi? O bölgede
ortaya çıkan “devlet karşıtı” hareketlerin “nereden kaynak sağladığını”
sorgularken, elini kolunu sallayarak “bölgeye girip-çıkan” Avrupa
parasını da “denetlememiz” gerekmez mi?
4- Bu para ile hangi
“faaliyetler” finanse edilmiş ve hangi “organizasyonlar” desteklenmiş?
Acaba bunu merak edip “hesap soran bir kurum-makam” var mı?
Sevgili
dostlar, yukarıda yazdıklarımın umarım cavpları vardır ve umarım
birileri çıkıp bu cevapları “kamuoyuna” aktarır! Bu noktada sürekli
“DTP ile mücadele” içinde olduğunu vurgulayan ve 2003 başından itibaren
“Avrupa Birliği ne isterse asla hayır” diyemeyen AKP iktidarına da
soruyorum sorumluluğunuz gereği “Avrupa’dan bölgeye resmi yollarla
gelen parayı ne kadar kontrol ettiniz, ne kadarını biliyorsunuz?”
Sonuç:
Hangi egemen ülke, topraklarında “orayı bölmek istediğini” bildiği dış
güçlerin, bölgeyle “istediği gibi maddi ilişki kurmasına” izin verir?
Uyan Türkiyem uyan! Avrupa içimizi oyuyor!
Not: Son bir soru
ile bitirmek istiyorum sizce PKK’nın “uyuşturucudan elde ettiği para”
Türkiye’ye en kolay nasıl gelir? Türkiye’de “sivil toplum” örgütleri
kurarsınız, sonrasında Avrupa’dan “o parayı hibe” adı altında
gönderirsiniz! Uyuyan güzellere duyurulur!
Yiğit Bulut- GÜMÜŞ ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 61
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 5
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz