'Büzük' ağızlı kadın!
1 sayfadaki 1 sayfası
'Büzük' ağızlı kadın!
'Büzük' ağızlı kadın!
Perihan Mağden adındaki bir kadın, “özürcülerin” ihanetlerine tepki
gösterenlere karşı (aynen): “Başladı bilumum İşkilli Büzükler,
dingildemeye dingil dingil” diye, değil bir hanımefendinin her hangi
bir kadının, ağzına yakışmayacak bir üslupla saldırıyor ve aynı
terbiyesizlikle devam ediyor: Sanki ne olmuş? Birkaç haysiyetli
(’haysiyetsiz’diye okuyun) aydın bir araya gelip “Yahu yeter artık bu
maskaralık, maskeli balo ’sözde’palavrasyonları! Aslanlar gibi özrümüzü
dileyelim Ermenilerden de bizi böyle Bakarkörler Uniform(alı)
(askerler) topluluğu sanmasın cümle âlem diye böyle bir metni imzaya
açtılar” diye tepki göstermişler. Ve onlar (hepimiz) “sarılmışız
zehirli kalemlerimize!” Zırvalar...
Ondan sonra da, bir sürü laf
ebeliği, cambazlığı, terbiyesizliği ve “ihanet hamaseti”! Ermenilerin
vahşeti, Halaçoğlu belgeleri Batılıların tahrikleri hep uydurmaymış,
“papağanlıkmış”. Ama bu kadının densizliğinin şahikası, ASALA’nın, son
yirmi yılda, bütün dünyanın gözleri önünde, alçakça öldürdüğü
insanlarımız konusunda! Diyor ki: “Unutturmayalım Koalisyonu var...
Onların kanı bir türlü yıkanamazken yerlerden (yıkamamamız icap
ederken) bize mi kaldı özür dilemek? ASIL onlar bin nedamet/iki milyon
pişmanlık/sekiz yüz bin özürle çıksınlar karşımıza! Biz de ASALA’yı
unutmayalım, unutturmayalım. Temcit pilavı gibi (bilmem kaç on yıldır
esamisi okunmayan) bu örgütün yaptıklarını ısıtıp ısıtıp Irkçılık
Masamıza koyalım”... Yani bu kadına göre ASALA’nın, alçakça katlettiği,
70 küsur kişi (aralarında Mehmet Baydar’dan başlayarak benim de
arkadaşlarım var) “temcit pilavı”. Ya onların, dışarıdan dürtülünce
ateşe attıkları “soykırım” iddiaları, “tehcir” yalanları! Ama insan
olan insan, haydi “şehit” diyemeyecekleri malum, kendi ölülerini,
böylesine hiçe sayar, adeta alaya alır mı?
Bu kadın, mesela 1820’de
Mora’da 20 bin Türkü öldürdüklerini ve 1919-1920’de Batı Anadolu’daki
uluslararası raporlarla belgelenmiş vahşetleri de, “temcit pilavı”
sayıyor ve aynı mahalle ağzıyla “Çarpıtalım Çırpalım Tarihi de; Bir
Menemen Yapıp Yiyelim Kardeş” diyor ve gene ağzını bozuyor ‘Peynir
ekmek yemezler: Ermenilere yaptığımıza, soykırım demezler’ diye, güya
espri yapıyor! Bu deyimin bir de devamı vardır, ama haydi burada
söylemeyeyim!
Kadın kılığında sözde aydın
Aslında bu kadının
yazdıklarına kıymet vermemek ve cevap vermeye bile tenezzül etmemek
gerek. Ama sözde aydınları laubalice de olsa temsil ettiği için öfkem
tepeme çıktı ona ve diğerlerine layık oldukları cevabı, aynı üslupla
vermem gerekti! Bir Türk kadını nasıl böyle yazabilir...
Perihan’a
göre Ermeni konusunda, suçlu olduğumuz için huysuzlaşıyormuşuz! Aksine
Perihan’ın ve onun gibilerin bir yerleri “dingildiyor”!
Perihan
kadın gibi, erkekli, kadınlı sözde “aydınların”, yaraşan sıfatları,
dilimin, kalemimin ucuna geliyor, ama bunu yazmaya, terbiyem müsait
değil.
Sevgili okuyucularım bunları, böylece yazdığım içim
bağışlayın beni! Ama “milliyetçi” , (evet Perihan kadın, iftiharla,
milliyetçi) olarak, kendi milletlerine, vatanlarına ihanetleri olağan
da olsa, bizim vatanımıza, milletimize ve tarihimize ihanet edenlere,
bir yerleri kaşınan, kendi deyimleriyle “dingildeyenlere” kendi beyan
ettikleri aynı üslupla cevap vermeye mecburum!
Milliyet Genel
Yayın Müdürü Sedat Ergin, CHP Milletvekili Canan Arıtman hanımefendiyi
Abdullah Gül’ün, akıl almaz duyarsızlığı karşısında, “acaba” diye tepki
göstermesi üzerine, CHP’den kovulmasını önermişti. Mağden’in
milletimize, şehitlerimize karşı rezilane ihaneti üzerine bu kadını
holdinginin gazetesinden kovdurur mu?
AÇIKLAMA - Pazar
yazımda Ege Cansen’in yazısından alıntı yapmamı bazı okuyucular yanlış
anlamış, Türklük geçmişinden korkanlara ve uydurukçulara karşı bir
“cinas” anlatılır sanmıştım! A.K.
Perihan Mağden adındaki bir kadın, “özürcülerin” ihanetlerine tepki
gösterenlere karşı (aynen): “Başladı bilumum İşkilli Büzükler,
dingildemeye dingil dingil” diye, değil bir hanımefendinin her hangi
bir kadının, ağzına yakışmayacak bir üslupla saldırıyor ve aynı
terbiyesizlikle devam ediyor: Sanki ne olmuş? Birkaç haysiyetli
(’haysiyetsiz’diye okuyun) aydın bir araya gelip “Yahu yeter artık bu
maskaralık, maskeli balo ’sözde’palavrasyonları! Aslanlar gibi özrümüzü
dileyelim Ermenilerden de bizi böyle Bakarkörler Uniform(alı)
(askerler) topluluğu sanmasın cümle âlem diye böyle bir metni imzaya
açtılar” diye tepki göstermişler. Ve onlar (hepimiz) “sarılmışız
zehirli kalemlerimize!” Zırvalar...
Ondan sonra da, bir sürü laf
ebeliği, cambazlığı, terbiyesizliği ve “ihanet hamaseti”! Ermenilerin
vahşeti, Halaçoğlu belgeleri Batılıların tahrikleri hep uydurmaymış,
“papağanlıkmış”. Ama bu kadının densizliğinin şahikası, ASALA’nın, son
yirmi yılda, bütün dünyanın gözleri önünde, alçakça öldürdüğü
insanlarımız konusunda! Diyor ki: “Unutturmayalım Koalisyonu var...
Onların kanı bir türlü yıkanamazken yerlerden (yıkamamamız icap
ederken) bize mi kaldı özür dilemek? ASIL onlar bin nedamet/iki milyon
pişmanlık/sekiz yüz bin özürle çıksınlar karşımıza! Biz de ASALA’yı
unutmayalım, unutturmayalım. Temcit pilavı gibi (bilmem kaç on yıldır
esamisi okunmayan) bu örgütün yaptıklarını ısıtıp ısıtıp Irkçılık
Masamıza koyalım”... Yani bu kadına göre ASALA’nın, alçakça katlettiği,
70 küsur kişi (aralarında Mehmet Baydar’dan başlayarak benim de
arkadaşlarım var) “temcit pilavı”. Ya onların, dışarıdan dürtülünce
ateşe attıkları “soykırım” iddiaları, “tehcir” yalanları! Ama insan
olan insan, haydi “şehit” diyemeyecekleri malum, kendi ölülerini,
böylesine hiçe sayar, adeta alaya alır mı?
Bu kadın, mesela 1820’de
Mora’da 20 bin Türkü öldürdüklerini ve 1919-1920’de Batı Anadolu’daki
uluslararası raporlarla belgelenmiş vahşetleri de, “temcit pilavı”
sayıyor ve aynı mahalle ağzıyla “Çarpıtalım Çırpalım Tarihi de; Bir
Menemen Yapıp Yiyelim Kardeş” diyor ve gene ağzını bozuyor ‘Peynir
ekmek yemezler: Ermenilere yaptığımıza, soykırım demezler’ diye, güya
espri yapıyor! Bu deyimin bir de devamı vardır, ama haydi burada
söylemeyeyim!
Kadın kılığında sözde aydın
Aslında bu kadının
yazdıklarına kıymet vermemek ve cevap vermeye bile tenezzül etmemek
gerek. Ama sözde aydınları laubalice de olsa temsil ettiği için öfkem
tepeme çıktı ona ve diğerlerine layık oldukları cevabı, aynı üslupla
vermem gerekti! Bir Türk kadını nasıl böyle yazabilir...
Perihan’a
göre Ermeni konusunda, suçlu olduğumuz için huysuzlaşıyormuşuz! Aksine
Perihan’ın ve onun gibilerin bir yerleri “dingildiyor”!
Perihan
kadın gibi, erkekli, kadınlı sözde “aydınların”, yaraşan sıfatları,
dilimin, kalemimin ucuna geliyor, ama bunu yazmaya, terbiyem müsait
değil.
Sevgili okuyucularım bunları, böylece yazdığım içim
bağışlayın beni! Ama “milliyetçi” , (evet Perihan kadın, iftiharla,
milliyetçi) olarak, kendi milletlerine, vatanlarına ihanetleri olağan
da olsa, bizim vatanımıza, milletimize ve tarihimize ihanet edenlere,
bir yerleri kaşınan, kendi deyimleriyle “dingildeyenlere” kendi beyan
ettikleri aynı üslupla cevap vermeye mecburum!
Milliyet Genel
Yayın Müdürü Sedat Ergin, CHP Milletvekili Canan Arıtman hanımefendiyi
Abdullah Gül’ün, akıl almaz duyarsızlığı karşısında, “acaba” diye tepki
göstermesi üzerine, CHP’den kovulmasını önermişti. Mağden’in
milletimize, şehitlerimize karşı rezilane ihaneti üzerine bu kadını
holdinginin gazetesinden kovdurur mu?
AÇIKLAMA - Pazar
yazımda Ege Cansen’in yazısından alıntı yapmamı bazı okuyucular yanlış
anlamış, Türklük geçmişinden korkanlara ve uydurukçulara karşı bir
“cinas” anlatılır sanmıştım! A.K.
Altemur KILIÇ- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 139
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz