DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Paşaların mahalle baskısı

Aşağa gitmek

Paşaların mahalle baskısı Empty Paşaların mahalle baskısı

Mesaj tarafından Can ATAKLI 2008-12-24, 09:21

Paşaların mahalle baskısı
Ertuğrul Özkök bir yemekte eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’le karşılaşmış. Hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle yargılanan, hapse mahkûm edilen, rütbeleri de sökülen Erdil Paşa çok kırgın olduğunu, hak etmediği bir davranışla karşı karşıya kaldığını anlatmış.

Bunun sorumlusu olarak da dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü göstermiş. Erdil, yemek sohbeti sırasında, paşalarla birlikte katıldığı bir aile yemeğinde yaşadıklarını anlatmış.

Özetle şöyle: Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı, Özkök Kara Kuvvetleri Komutanı. Diğer komutanlarla birlikte bir akşam yemeği yeniyor. Herkes şarap içiyor, ama Özkök’ün önünde kola. Kıvrıkoğlu “Şarap getirin, Hilmi de içsin” diyor.

Ertuğrul Özkök’ün bu yazısı çok yankı yarattı. AKP medyası bu anıyı dile dolayarak “paşaların mahalle baskısı” başlıkları bile attı.

Oysa asıl konuşulması gereken paşaların içki muhabbeti değil, en önemli yıllarda Genelkurmay Başkanı olan Hilmi Özkök’ün bir tarikata yakın olup olmadığı.

Özkök için, görev süresi boyunca Fethullah Gülen Tarikatı’na bağlı olduğu dedikoduları yayılmıştı.

İlhami Erdil ise Fethullah Gülen Tarikatı’nın Türkiye için çok tehlikeli olduğuna inanan ve bu nedenle Milli Güvenlik Kurulu’na ayrıntılı bir rapor getiren komutan.

23 Temmuz 2008’de bu konuda aldığım bilgileri ayrıntıları ile sizlerle aktarmıştım. Ve Erdil Paşa’nın bu olaydan sonra, Hilmi Özkök’ün hışmına uğradığı yolunda ciddi iddialar olduğunu yazmıştım.

Belki işin içinde içki gibi magazinleştirilecek unsur olmadığından kimse üzerinde durmak istememişti. Ama ne olursa olsun işte gerçekler o kadar da uzun süreli saklanamıyor.

Bir içki muhabbeti anısını sözde demokratlar dillerine dolayınca, bir dönemin çok önemli isimlerinin foyaları da ortaya çıkıyor.



***




Kırmızı çizgilerden teröristle pazarlığa

Irak’ın Kürt Devlet Başkanı Talabani Türkiye’nin Güneydoğu sorununu çözmesi için terör teröristlerini affetmesini istedi.

AKP yanlısı medyanın tavrından anlaşıldığı kadarıyla iktidar bu öneriye çok sıcak bakıyor ve “sorunun çözümü” adına kapsamlı bir af çıkarılması gündeme gelebilir.

Böylelikle PKK’lı teröristler dağdan inip yargılanmaya değil, evlerine dönerler. Plan bu.

Talabani’nin böyle bir öneride bulunabilmesi Türkiye yönetiminin bitmiş tükenmiş olduğunun bir göstergesidir. Bölgede, kimilerine göre 10 milyona yakın Kürt vatandaşımız olmasına rağmen bize dayatılan “PKK terörü ile pazarlık ve af” oluyor ne yazık ki.

Oysa bu bölgede gerçek bir barış ve huzurun sağlanması için ekonomik ve sosyal atılımların yapılması gerek. Orada yüz binlerce kişi işsiz, daha fazlası açlık sınırında. Ama bunların hiçbiri konuşulmuyor da PKK’lılara af konuşuluyor.

Elbette önemli adımlar atıldıktan ve bölgede huzur sağlandıktan sonra çeşitli koşullar altında dağa çıkanların durumu da ele alınacaktır. Ki zaten eğer gerçek bir barış ve huzur sağlanırsa o teröristlerin çoğu sessizce evlerine bile dönebileceklerdir.

Ama varsa yoksa önce terör ile pazarlık dayatması yapılıyor. Türkiye’nin tüm kırmızı çizgileri silindi. Bir devlet kendi onurunu ayaklar altına almayı âdet haline getirirse, dış güçlerin dayatmalarda bulunma fırsatı da artar.



***




Bebekler ölmesin

Geçenlerde Fatıman Yücel’e rastladım. “Çoktandır iyi şeylerden söz etmiyorsun köşende” diye takıldı. Ben de “Yok canım olur mu, neler yazıyorum okumuyor musun?” dedim.

Bunun üzerine “O halde sana güzel bir haber vereyim” dedi.

Esentepe Rotary Kulübü “Bebekleri Yaşatalım” başlıklı bir proje sonunda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Merkezi’ne en son teknoloji ürünü bir solunum cihazı bağışlamış.

Piyasa değeri 30 bin euro olan bu cihaz sayesinde sorunlu doğan ya da daha sonra çeşitli sorunlar yaşayan bebekler için bir umut ışığı daha doğmuş.

Fatıman Yücel yılda yaklaşık 130 bin bebeğin erken ya da sorunlu doğduğunu, bunların pek çoğunun maddi ve teknik imkansızlıklar nedeniyle hayata veda ettiğini söyleyerek “Bir cihazla bile çok sayıda bebeği hayata bağlama şansı var” dedi.

Yeni cihazın hizmete girmesi için geçtiğimiz cumartesi günü üniversitede bir tören düzenlenmiş. Esentepe Rotary Kulübü yöneticileri cihazın pek çok kişinin yardımlarıyla alındığını belirtiyor.

Olanağı olan herkesi bu tür organizasyonlarda yer almaya ve elinden geleni yapmaya çağırıyorum.



***




Ödeşme

İki arkadaş her gün mendirekte balık tutarlarmış. Bir gün biri diğerine “Baksana” demiş, “Sen böyle balık tutmaya dalmışken ben senin eve sızsam, senin karınla aşna fişne edip, hamile bıraksam benden çocuğu olsa, senle ne olurduk?” Diğeri gayet sakin yanıtlamış: “Ödeşmiş olurduk...”



***




Kaynağı adalet olan bir dünya, kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür.

Halil Cibran
Can ATAKLI
Can ATAKLI
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 68
ŞEHİR : Türkiye
Meslek : Gazeteci
Öğrenim Durumu : Yüksek
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 05/06/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz