AKP'nin zenginleşme mucizesi ve aç insanlar!
1 sayfadaki 1 sayfası
AKP'nin zenginleşme mucizesi ve aç insanlar!
AKP’nin zenginleşme mucizesi ve aç insanlar!
Başbakan geçtiğimiz günlerde ilk işareti verdi bugün yarın bir toplantı düzenleyerek kişi başına düşen milli gelirin 10 bin doları aştığını müjdeleyecek...
Eminim ki o toplantıda yapacağı konuşmada bu üstün başarıyı (!) son altı yılda uyguladıkları politikalara bağlayacak.
Halkı zenginleştirdiklerini...
Satın alma gücünü artırdıklarını...
Yoksul sayısını azalttıklarını anlatacak!
Oysa uzaktan da olsa ekonomiyle ilgilenenler, milli gelir rakamlarındaki artışın, sadece hesaplama yönteminin değiştirilmesinden kaynaklandığını biliyor...
***
Dünkü gazetelerin birinde çok ilginç bir haber vardı:
Biliyorsunuz Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı imaretler yüzlerce yıldır yoksul vatandaşlara “sıcak yemek” dağıtıyor...
Bu yardımlardan AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 10 bin 175 aile yararlanırken, sayı 2008’de 77 bin 680 aileye çıkmış...
Ayrıca imaretler, 2002’de kuru gıda yardımı dağıtmazken bu yıl 71 bin 850 aileye de kuru gıda dağıtılmış...
Önümüzdeki yıl sıcak yemek yardımlarından yararlanmak için bu kurumlara başvuranların sayısı ise şimdiden 100 bin aileyi bulmuş!
***
Unutmayın ki yukarıdaki veriler, sadece Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı imaretlerin yaptığı yemek yardımlarından ibaret...
Buna bir de belediyelerin, vakıf ve derneklerin yardımlarını ekleyin ülkede “yemek bile pişmeyen ev” sayısını siz tahmin edin...
***
Hal böyleyken gelin, Başbakan’ın vereceği “zenginleştik” müjdesine inanın!
Keşke kişi başına düşen milli gelir gerçekten 10 bin doları aşsa...
Keşke gelir dağılımı adil olsa...
Keşke zenginleşmemiz, kâğıt üstündeki hesap oyunlarından değil de üretim gücümüzün artmasından kaynaklansa...
Ve keşke Başbakan’ın verdiği, vereceği müjdelere (!) inanabilsek...
***
VİZE!
Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nün (TED) 16 yaşındaki başarılı tenisçisi Başak Eraydın, Uluslararası Tenis Federasyonu’nun aracılığıyla, İngiltere’de üç hafta sürecek bir tenis kampına davet edildi.
TED yetkilileri, davet yazıları ve tüm evraklarla birlikte İngiltere Başkonsolosluğu’na vize başvurusunda bulundu.
Konsolosluktan haftalarca ne bir ses çıktı, ne de bir seda. Bu arada kamp dönemi sona erdi.
Beklenen yanıt sonunda geldi:
“Vize yok!”
Davet eden onlar, refüze edip vize vermeyen yine onlar!
Bir sömürge ülkesi gibi bu “vize” ayıbına seyirci kalan da Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı...
Bize bu ayıbı yaşatanlara yazıklar olsun!
***
GÜNÜN SORUSU
Tam 32 yıldır sendikacılıktan başka hiçbir iş yapmayan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun 10 milyon YTL’lik gayrimenkulü olduğu ortaya çıkmış...
Sendikacılığın bu kadar bol kazançlı bir iş olduğunu biliyor muydunuz?
***
Atatürk fotoğraflarını ‘aşmak!’
Bazı meslektaşlarımız Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ni ziyaret etmişler... Bakmışlar ki Büyükelçiliğin kabul salonunda birçok resim var ama Atatürk portresi yok... Merak edip sormuşlar: “Neden?”
Büyükelçi Yaşar Halit Çelik de bu soruyu, “Gerek görmedik” diye yanıtlamış ve eklemiş:
“Bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerin bulunur. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil. Başka şeylere bakalım.”
Görünen o ki Büyükelçi Çelik, Atatürk’ün sıradan bir devlet adamı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğunu unutmuş ve “Aşalım bunları” diyor....
Hayır Sayın Büyükelçi:
“Bunu” aşamayacaksınız... Çünkü, “aşmanıza” izin vermeyeceğiz!
Siz siyasi bir partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyükelçisisiniz ve Suriye’deki varlığınızı bile Atatürk’e borçlusunuz...
Eğer Türkiye’deki bütün resmi dairelerde Atatürk portresi asılıysa, Suriye’deki Türkiye Büyükelçiliği’nde asılı olmak zorunda...
Ucuz siyaset yapacağınıza, işinizi yapın ve o resmi, o salona asın!
“Asmazsam ne olur” diyorsanız...
Belki bugün bir şey olmaz... Ama elbette bu saygısızlığın hesabını vereceğiniz gün de gelir!
Başbakan geçtiğimiz günlerde ilk işareti verdi bugün yarın bir toplantı düzenleyerek kişi başına düşen milli gelirin 10 bin doları aştığını müjdeleyecek...
Eminim ki o toplantıda yapacağı konuşmada bu üstün başarıyı (!) son altı yılda uyguladıkları politikalara bağlayacak.
Halkı zenginleştirdiklerini...
Satın alma gücünü artırdıklarını...
Yoksul sayısını azalttıklarını anlatacak!
Oysa uzaktan da olsa ekonomiyle ilgilenenler, milli gelir rakamlarındaki artışın, sadece hesaplama yönteminin değiştirilmesinden kaynaklandığını biliyor...
***
Dünkü gazetelerin birinde çok ilginç bir haber vardı:
Biliyorsunuz Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı imaretler yüzlerce yıldır yoksul vatandaşlara “sıcak yemek” dağıtıyor...
Bu yardımlardan AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 10 bin 175 aile yararlanırken, sayı 2008’de 77 bin 680 aileye çıkmış...
Ayrıca imaretler, 2002’de kuru gıda yardımı dağıtmazken bu yıl 71 bin 850 aileye de kuru gıda dağıtılmış...
Önümüzdeki yıl sıcak yemek yardımlarından yararlanmak için bu kurumlara başvuranların sayısı ise şimdiden 100 bin aileyi bulmuş!
***
Unutmayın ki yukarıdaki veriler, sadece Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı imaretlerin yaptığı yemek yardımlarından ibaret...
Buna bir de belediyelerin, vakıf ve derneklerin yardımlarını ekleyin ülkede “yemek bile pişmeyen ev” sayısını siz tahmin edin...
***
Hal böyleyken gelin, Başbakan’ın vereceği “zenginleştik” müjdesine inanın!
Keşke kişi başına düşen milli gelir gerçekten 10 bin doları aşsa...
Keşke gelir dağılımı adil olsa...
Keşke zenginleşmemiz, kâğıt üstündeki hesap oyunlarından değil de üretim gücümüzün artmasından kaynaklansa...
Ve keşke Başbakan’ın verdiği, vereceği müjdelere (!) inanabilsek...
***
VİZE!
Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nün (TED) 16 yaşındaki başarılı tenisçisi Başak Eraydın, Uluslararası Tenis Federasyonu’nun aracılığıyla, İngiltere’de üç hafta sürecek bir tenis kampına davet edildi.
TED yetkilileri, davet yazıları ve tüm evraklarla birlikte İngiltere Başkonsolosluğu’na vize başvurusunda bulundu.
Konsolosluktan haftalarca ne bir ses çıktı, ne de bir seda. Bu arada kamp dönemi sona erdi.
Beklenen yanıt sonunda geldi:
“Vize yok!”
Davet eden onlar, refüze edip vize vermeyen yine onlar!
Bir sömürge ülkesi gibi bu “vize” ayıbına seyirci kalan da Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı...
Bize bu ayıbı yaşatanlara yazıklar olsun!
***
GÜNÜN SORUSU
Tam 32 yıldır sendikacılıktan başka hiçbir iş yapmayan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun 10 milyon YTL’lik gayrimenkulü olduğu ortaya çıkmış...
Sendikacılığın bu kadar bol kazançlı bir iş olduğunu biliyor muydunuz?
***
Atatürk fotoğraflarını ‘aşmak!’
Bazı meslektaşlarımız Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ni ziyaret etmişler... Bakmışlar ki Büyükelçiliğin kabul salonunda birçok resim var ama Atatürk portresi yok... Merak edip sormuşlar: “Neden?”
Büyükelçi Yaşar Halit Çelik de bu soruyu, “Gerek görmedik” diye yanıtlamış ve eklemiş:
“Bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerin bulunur. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil. Başka şeylere bakalım.”
Görünen o ki Büyükelçi Çelik, Atatürk’ün sıradan bir devlet adamı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğunu unutmuş ve “Aşalım bunları” diyor....
Hayır Sayın Büyükelçi:
“Bunu” aşamayacaksınız... Çünkü, “aşmanıza” izin vermeyeceğiz!
Siz siyasi bir partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyükelçisisiniz ve Suriye’deki varlığınızı bile Atatürk’e borçlusunuz...
Eğer Türkiye’deki bütün resmi dairelerde Atatürk portresi asılıysa, Suriye’deki Türkiye Büyükelçiliği’nde asılı olmak zorunda...
Ucuz siyaset yapacağınıza, işinizi yapın ve o resmi, o salona asın!
“Asmazsam ne olur” diyorsanız...
Belki bugün bir şey olmaz... Ama elbette bu saygısızlığın hesabını vereceğiniz gün de gelir!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz