Demirel: Kur'an ile yarışamazsınız

Birkaç gün önceydi.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nden bir grup 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i Güniz Sokak’taki evinde ziyarete gider.
Aralarında eski bir belediye başkanının da bulunduğu heyet Deniz Baykal’ı şikâyet eder.
Gerekçe malum CHP liderinin çarşaflılara rozet takması olayı.
Şikâyetçiler özetle şu hususların altını çizerler:
-Atatürk’ün kıyafet devrimi ayaklar altında.
-CHP çarşafı meşrulaştırıyor.
-CHP’nin AKP’den farkı kalmadı!
-Baykal madem çarşafa rozet takacaktı, türbana neden karşı çıktı?
-Türkiye dönüşüyor, Baykal buna katkı sağlıyor.
Demirel konuşulanları uzun uzun dinledikten sonra aynen şunları söylüyor:
-
“Beyefendiler, hanımefendiler duygusallığı bırakın lütfen. Seçim
meydanlarında ve televizyon ekranlarında eline Kur’an alanlarla
yarışmak nedir bilir misiniz siz! Ne zaman inanç ya da Kur’an seçime
malzeme oldu o gün eşit şartlarda siyasi mücadele bitmiştir. Hiçbir
fikir, ideoloji veya proje inançla yarışamaz.”
Demirel devam ediyor:
- “Hassasiyetlerinizi anlıyor ve takdir ediyorum, ama işin bu tarafına bakmanızı rica ediyorum.”
9. Cumhurbaşkanı ara vermiyor:
- “Buradan hareketle ben Sayın Deniz Baykal’ın yaptığının doğru olduğu kanaatindeyim.”
Demirel ayrıntıya giriyor:
-Sayın
Baykal’ı savunmak elbette benim işim değil, ama ben yapılanın haksız
rekabetin önüne geçilmesi adımı olduğu düşüncesindeyim. Yani Sayın
Baykal o tavrıyla inanç istismarının sebep olduğu haksız rekabetin
ortadan kalkmasına adım atmıştır diye düşünüyorum.
Tam bu noktada, “Peki bu dönüşüme taviz vermek değil midir” sorusu gelir.
Demirel gülümseyerek:
-
“Hayır değildir. CHP umde ya da ilkelerine çarşafı ilave ediyor değil
ki. Hadise partiye katılmak isteyene rozet takılmak istenmesidir. Bir
an için tersinden düşünün, CHP o katılma talebini geri çevirseydi
nasıl istismar edilirdi bunu hiç düşündünüz mü? Sosyal demokrat bir
parti insanları kategorize ediyor demezler miydi?”
Demirel sözünü şöyle bağlıyor:
- “Bakın sizin samimi hassasiyetlerinize ben de katılıyor ve saygı duyuyorum, ama metodolojiyi artık sorgulamak gerekiyor.”
Sayın Demirel’in bu sözlerine katılmamak mümkün değildir.
Evet AKP ile mücadele etmenin yolu onun istismar argümanlarının elinden alınmasından geçiyor.
Maalesef bugüne kadar AKP ile mücadele edelim denilirken çoğu zaman inanç hükümleri ile karşı karşıya gelinmiştir.
Evet haksız rekabetin önüne geçmek için din artık aradan çıkarılmalıdır.


YANLIŞ...
Türk’üm demek zorunda kalan Cumhurbaşkanı!
Sayın
Abdullah Gül’ün, yüzyıllardır Türk ve Müslüman’ım şeklindeki açıklaması
bana göre bu ülke adına hicrandır. Öyle ya ülkenin Cumhurbaşkanı böyle
bir açıklama yapma gereğini duyuyorsa ortada bir sorun var demektir.
Önce bir hususu açıklığa kavuşturalım. Türk olmanın ölçüsü kafatası ya
da kan bağı değildir. Türklük mensubiyetlik şuurudur. Etnik kökeniniz
ne olursa olsun bu ülkeyle beraber onun adına üzülüyor ya da
seviniyorsanız Türk’sünüz. Mesela Milli Takım dünya üçüncüsü olduğunda
seviniyorsanız Türk’sünüz. Türklük belli bir etnik yapıyı değil, geneli
ifade eder. Öyle olduğu için de Atatürk ne mutlu Türk olana dememiş, ne
mutlu Türk’üm diyene demiştir. Realite bu iken Cumhurbaşkanı’nın secere
açıklaması yanlış olmuştur. Efendim mecbur bırakıldı demeyin,
tartışmanın kaynağına bakın.

TAHTERAVALLİ...
Doğalgaza seçim indirimi için IMF ile pazarlık!
Seçim
sathi mailine girildiği şu günlerde AKP cinliklere hazırlanıyor. Bunun
için bir dizi hamle yapacak. Bunların en önemlisi doğalgazda indirim
yapmak. Malum doğalgaz zammı AKP’yi epey bir olumsuz etkilemişti. Bu
durumu gören AKP seçim öncesinde uluslararası fiyatlar düştü gibi bir
gerekçeyle seçim öncesinde ciddi bir düşüş yapmayı düşünüyor. Engeli
stand-by anlaşması yapmak için görüştüğü IMF’nin direnci. Kulislere
sızan bilgilere göre AKP, IMF’ye seçim öncesinde indirelim, nisanda
hemen çıkaralım teklifinde bulunmuş. IMF bu işe başlangıçta karşı
çıkmış, ama son anda ikna edilmiş. Görüyorsunuz AKP ne numaralar
çeviriyor. IMF ile bir türlü anlaşamaması zaten seçim için bu tür
oyunlar peşinde olduğu içindir.


ÇOK AZ...
Manipüle etmeyen haber siteleri
Daha
önce de yazdık, internet medyası özelliği itibarıyla kapanın elinde:
Birkaç yüz dolar verdin mi site sahibi oluyorsun. Maalesef Türkiye’de
bu sektörün bir bölümü işi gücü olmayan eğitimsiz cahil cühelanın
elinde. Öyle olduğu için de internet haber siteleri manipülasyona açık
bir imaja büründü. Yapılması gereken internet medyasının yayınlarla
kendini istismar edip malı götürene açık bir tutum almasıdır. Açıklıkla
söylemeliyim ki ben internet medyasının bir bölümünü güvenilir bulmuyor
ve onun için de pek çok siteyi tıklamıyorum. Peki her gün ziyaret
ettiğim siteler hangisi mi? Gazetelerin siteleri, Habertürk, Haber
bu,Turktime, Oda TV, Diplomat Haber, cafe siyaset, Yerel Seçim 09,
Gazeteport, Aktif Haber, Haber 3, Haber X, Haber 7, En Son Haber, ilk
kurşun, Korsan Haber ve medya siteleri.