DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Değişen bir şey yok (2)

Aşağa gitmek

Değişen bir şey yok (2) Empty Değişen bir şey yok (2)

Mesaj tarafından Rauf DENKTAŞ 2008-12-25, 10:41

Değişen bir şey yok (2)

Maria Rosidou-Tinos Iasonos ikilisinin “İlk Atilla etek giyiyordu” başlığı altında yazdıkları inceleme yazısına devam edelim:

Kıbrıs Türklerinin küçük bölgelere kapatılmasından sonra Makarios’un verdiği
bir demeç dikkat çekicidir: “Çok kısa bir zamanda ya anlaşmaya
varacağız ya da çıkmaza gireceğiz. Ben şimdiki durumu, kötü bir çözüme
her zaman tercih ederim. Halen adada tamamıyla Rumlardan oluşan bir
hükümetimiz var. Türkler hükümete katılmıyorlar. Onun için acele
etmemiz gerekmediğine inanıyorum.”

Makarios , Şubat 1967’de
aynı dille ve hatta daha sinsi bir dille şöyle diyordu: “Türkler bugün
çok kötü koşullar içinde bulunuyorlar. Kendilerinin yarattıkları
toplama kamplarında yaşıyorlar. Ancak bu durum ne kadar sürecek?
İlelebet sürebilir mi? Zaman kendilerini etkilemeyebilir, ama bu
durumdan usanmış olabilirler. Bizim için yaşam sürüyor. Fakat hiçbir
meslek edinmeyen ve sürekli olarak parmakları tetikte oturanlar için
aynı şey söylenemez. Her şey Rumların eline geçtiği zaman nasıl bir
Türk nesli yetişecek? Ve bu nesil ne kadar zaman dayanacak? Ama
dayanabilirler de. 3, 5 veya 10 ay sonra Türklerin teslim olmak
isteyeceklerini sorumlu şekilde söyleyemem. Ama sonucun böyle de
olabileceğini ihtimal dışı etmiyorum. Türklerin morali çok düşüktür.
Türkiye’ye gittiklerinde geri dönmelerine biz izin vermiyoruz. Şimdiye
kadar Türk öğrencilerin Kıbrıs’a dönmelerine, Türkiye’de bulundukları
süre içinde askeri eğitim gördükleri bahanesiyle izin vermedik”...
Yazarlar, o günün Çalışma Bakanı olan Papadopulos’un da “Bu zorunlu
işsizliğin tam sonuçları, kendini daha sonra gösterecektir, çünkü moral
çöküntüsünün kaynağı işsizliktir ve ekonomik ve psikolojik sorunlar
yaratır” dedikten sonra Sosyal Sigorta projesinden bahsettiğini ve bu
konuda “Kıbrıs’ın Yunanistan Devleti’ne ilhakı gerçekleştiği zaman,
Yunan toplumuna bu alandaki katkısı büyük olacaktır” dediğini de kayda
geçiriyorlar. Yazarlar devamla şunları yazıyorlar:

1964’te
Milli Muhafız Ordusu’nun kurulması ve bir Yunan tümeninin adaya
gelmesiyle Türklere karşı girişilecek yeni askeri harekâtın zemini
hazırlanmış oldu. 1967’de Milli Muhafız Ordusu Geçitkale ve
Boğaziçi’nde, devriyelere engel olunuyor bahanesiyle Kıbrıslı Türkleri
gelişigüzel katlederek bu iki köyü kana boğdular. Dolayısıyla şiddetin
yarattığı oldubittiler olarak nüfusların ayrılması ve göçmenler
1974’ten önce de vardı ve bunun tek sorumlusu da şimdi insan
haklarından söz eden ve “istilânın yarattığı oldubittilerden” acı acı
şikâyet eden Rum burjuvazisinden başkası değildir.

1974’te
Taşkent’te Kıbrıslı Türklerin topluca katledilmesi Rumlar savaşı
kaybettiler diye daha küçük bir kıyım addedilemez. Kıbrıs Rum
propagandası, Türklerin kuzeye kaçışını, “zorla yerlerinden
edilmelerinin sonucu” olarak gösteriyordu. Bu da başka bir yalandır.
Türklerin topluca kuzeye kaçmaları, güvensizlikten bir kaçıştı. Birçok
fırsatçılar, bir bedel karşılığında Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs’ın
kuzeyine taşıdılar. Bu bedel çoğu kez, Türk aileleri “özgür bölgeleri”
terk ederken arkalarında bıraktıkları mallardı.

***

Bu
gerçekler Hristofyas’ın ve destekçisi olan herkesin önüne konmalı ve
1963-74 arasında Türklere yapılanların itiraf edilerek tazminat
konusunun masaya yatırılmasında ısrar edilmelidir.
Rauf DENKTAŞ
Rauf DENKTAŞ
GÜMÜŞ ÜYE
GÜMÜŞ ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 100
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 15
Kayıt tarihi : 25/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz