Yüksek Yargı'yı da böldüler
1 sayfadaki 1 sayfası
Yüksek Yargı'yı da böldüler
Yüksek Yargı'yı da böldüler
Türkiye'nin içine sürüklendiği çatışma ortamı; ülkemizin yüksek
yargısını da kuşattı. 40 yıldan bu yana çok yakından izlediğim
Türkiye'de; böylesi bir çatışmayı ilk kez görüyorum. Bu durum; en son
çare olan hukukun çökertilmesidir ki devlete yönelik en büyük tehdit
budur. Yani; bölücü terör; yüksek yargının işlevsiz hale getirilmesinin
yanında çok masum kalmaktadır.
Peki, kim yapıyor bunu?
Evvelden beri cumhuriyet rejimine savaş açan tipler.
Bunların başını da yobaz takımı çekiyor.
Şeriat
devleti özlemi içinde olan bu gerici takımı; Türkiye Cumhuriyeti yerine
din temelli bir devlet kurmanın özlemi içindedirler. Tekkeler,
dargahlar, yurtlar, vakıflar, dernekler kurarak ve kendilerine sivil
toplum örgütü görüntüsü vererek devlete karşı en az 60 yıldır savaş
yürütmektedirler. Bu savaşta silah kullananlar da vardır, ışık evleri
adı altında beyin yıkama odaları kuranlar da vardır.
KOÇBAŞI OLDU
Geçmişte;
cumhuriyete karşı papazlarla yobazların işbirliğini gördük. Siyasetin
alt katmanlara verdiği olanakları iyi değerlendiren yobaz önderleri;
zaman içinde yönetici kesimleri etkilediler ve onları kendi saflarına
çektiler. Merkez sağdaki partilerin bu tavizi ile ülkemiz laik çizgiden
gerici bir çizgiye çekildi. Bu gericileştirme halen devam ediyor.
Yasama (TBMM), yürütme (hükümet) gibi temel güçleri ele geçiren gerici
kesimi sonunda yargıya da el attı.
Ve bu işte birinci olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kullanılıyor.
KİMDİR KILIÇ?
İşçi
Partisi'nden dün yapılan açıklamada; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim
Kılıç hakkında bilgi verildi. Bu bilgiler Aydınlık Dergisi'nde de yer
almıştı. İşte o bilgilerin özeti:
* Şeriatçı İBDA-C Örgütünü kuran
grubun çıkardığı Gölge Dergisinin künyesinde temsilcilikler başlığı
altında, Ankara'nın karşısında Haşim Kılıç adı bulunmaktadır.
* Gölge Dergisinin Eskişehir Temsilcisi Avukat Harun Yüksel, Ankara Temsilcisi Haşim Kılıç'ı tanıtmaktadır.
*
İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu, “Tilki Günlüğü' adlı anı roman
kitabında ve “İşkence' adlı kitabında Sayıştay denetçisi ve Anayasa
Mahkemesi üyesi olan “arkadaşı Haşim Kılıç'ı yazmaktadır.
* Salih
Mirzabeyoğlu'na yakın isimlerin çıkardığı Baran dergisi yazarlarından
Ahmet Arslan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, Gölge
Dergisi'nin Ankara Temsilcisi olduğunu yazmaktadır.
Haşim Kılıç'ın son altı ay içinde gerçekleştirdiği cumhuriyet karşıtı eylemlerini de hatırlatalım:
* Haşim Kılıç, Cumhuriyet yıkıcısı eylemlerin simgesi olduğu gerekçesiyle yasaklanan türban kararına karşı oy kullandı.
*
Anayasa Mahkemesi üyeleri çoğunluğunun 'Cumhuriyet karşıtı eylemlerin
odağı olduğu' gerekçesiyle kapatılması yönünde görüş bildirdiği AKP'yi
savundu.
* Anayasa'nın “Değiştirilemez İlkelerini', 10 -11 Kasım
2008 tarihlerinde Bilkent Üniversitesinde düzenlenen sempozyumda
tartışmaya açanları kutladı.
* Haşim Kılıç, Başbakan Tayyip
Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik eleştirisinin hemen ardından, Yüce
Mahkeme'nin diğer üyelerinin haberi olmadan, Mahkeme adına açıklama
yaparak Danıştay'ı tehdit etti.
Hem de Yüce Mahkeme'nin çoğunluğu kendisine karşı iken bulunduğu makamı da istismar etmiş oldu.
SİSTEMİ YIKIYOR
Üstüne
üstlük Sayın Kılıç; hukukçu olmayan üyedir ve Turgut Özal tarafından
özel kanunla atanmış birisidir. Böyle birisinin Anayasa Mahkemesi'ne
başkanlık etmesi kabul edilebilir mi?
Halbuki Anayasa Mahkemesi ile
Danıştay ve Yargıtay arasında sözlü bir protokol olmalı; böyle
çelişkili durumlarda görüşmeler yapılarak kamuoyu karşısına anlaşabilen
yüksek yargı fotoğrafı ile çıkılmalıdır.
İyice siyasallaşan ve AKP'den daha AKP'ci olan Bay Kılıç'ın artık Anayasa Mahkemesi'ne başkanlık etmesi düşünülemez.
Taraflı başkanın derhal o makamı boşaltmasını bekliyoruz.
Türkiye'nin içine sürüklendiği çatışma ortamı; ülkemizin yüksek
yargısını da kuşattı. 40 yıldan bu yana çok yakından izlediğim
Türkiye'de; böylesi bir çatışmayı ilk kez görüyorum. Bu durum; en son
çare olan hukukun çökertilmesidir ki devlete yönelik en büyük tehdit
budur. Yani; bölücü terör; yüksek yargının işlevsiz hale getirilmesinin
yanında çok masum kalmaktadır.
Peki, kim yapıyor bunu?
Evvelden beri cumhuriyet rejimine savaş açan tipler.
Bunların başını da yobaz takımı çekiyor.
Şeriat
devleti özlemi içinde olan bu gerici takımı; Türkiye Cumhuriyeti yerine
din temelli bir devlet kurmanın özlemi içindedirler. Tekkeler,
dargahlar, yurtlar, vakıflar, dernekler kurarak ve kendilerine sivil
toplum örgütü görüntüsü vererek devlete karşı en az 60 yıldır savaş
yürütmektedirler. Bu savaşta silah kullananlar da vardır, ışık evleri
adı altında beyin yıkama odaları kuranlar da vardır.
KOÇBAŞI OLDU
Geçmişte;
cumhuriyete karşı papazlarla yobazların işbirliğini gördük. Siyasetin
alt katmanlara verdiği olanakları iyi değerlendiren yobaz önderleri;
zaman içinde yönetici kesimleri etkilediler ve onları kendi saflarına
çektiler. Merkez sağdaki partilerin bu tavizi ile ülkemiz laik çizgiden
gerici bir çizgiye çekildi. Bu gericileştirme halen devam ediyor.
Yasama (TBMM), yürütme (hükümet) gibi temel güçleri ele geçiren gerici
kesimi sonunda yargıya da el attı.
Ve bu işte birinci olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç kullanılıyor.
KİMDİR KILIÇ?
İşçi
Partisi'nden dün yapılan açıklamada; Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim
Kılıç hakkında bilgi verildi. Bu bilgiler Aydınlık Dergisi'nde de yer
almıştı. İşte o bilgilerin özeti:
* Şeriatçı İBDA-C Örgütünü kuran
grubun çıkardığı Gölge Dergisinin künyesinde temsilcilikler başlığı
altında, Ankara'nın karşısında Haşim Kılıç adı bulunmaktadır.
* Gölge Dergisinin Eskişehir Temsilcisi Avukat Harun Yüksel, Ankara Temsilcisi Haşim Kılıç'ı tanıtmaktadır.
*
İBDA-C Lideri Salih Mirzabeyoğlu, “Tilki Günlüğü' adlı anı roman
kitabında ve “İşkence' adlı kitabında Sayıştay denetçisi ve Anayasa
Mahkemesi üyesi olan “arkadaşı Haşim Kılıç'ı yazmaktadır.
* Salih
Mirzabeyoğlu'na yakın isimlerin çıkardığı Baran dergisi yazarlarından
Ahmet Arslan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın, Gölge
Dergisi'nin Ankara Temsilcisi olduğunu yazmaktadır.
Haşim Kılıç'ın son altı ay içinde gerçekleştirdiği cumhuriyet karşıtı eylemlerini de hatırlatalım:
* Haşim Kılıç, Cumhuriyet yıkıcısı eylemlerin simgesi olduğu gerekçesiyle yasaklanan türban kararına karşı oy kullandı.
*
Anayasa Mahkemesi üyeleri çoğunluğunun 'Cumhuriyet karşıtı eylemlerin
odağı olduğu' gerekçesiyle kapatılması yönünde görüş bildirdiği AKP'yi
savundu.
* Anayasa'nın “Değiştirilemez İlkelerini', 10 -11 Kasım
2008 tarihlerinde Bilkent Üniversitesinde düzenlenen sempozyumda
tartışmaya açanları kutladı.
* Haşim Kılıç, Başbakan Tayyip
Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik eleştirisinin hemen ardından, Yüce
Mahkeme'nin diğer üyelerinin haberi olmadan, Mahkeme adına açıklama
yaparak Danıştay'ı tehdit etti.
Hem de Yüce Mahkeme'nin çoğunluğu kendisine karşı iken bulunduğu makamı da istismar etmiş oldu.
SİSTEMİ YIKIYOR
Üstüne
üstlük Sayın Kılıç; hukukçu olmayan üyedir ve Turgut Özal tarafından
özel kanunla atanmış birisidir. Böyle birisinin Anayasa Mahkemesi'ne
başkanlık etmesi kabul edilebilir mi?
Halbuki Anayasa Mahkemesi ile
Danıştay ve Yargıtay arasında sözlü bir protokol olmalı; böyle
çelişkili durumlarda görüşmeler yapılarak kamuoyu karşısına anlaşabilen
yüksek yargı fotoğrafı ile çıkılmalıdır.
İyice siyasallaşan ve AKP'den daha AKP'ci olan Bay Kılıç'ın artık Anayasa Mahkemesi'ne başkanlık etmesi düşünülemez.
Taraflı başkanın derhal o makamı boşaltmasını bekliyoruz.
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz