DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dil üstünde kaydırmaca

Aşağa gitmek

Dil üstünde kaydırmaca Empty Dil üstünde kaydırmaca

Mesaj tarafından Zülfü Livaneli 2008-12-28, 13:18

Dil üstünde kaydırmaca


Büyük
bir alışveriş merkezinin asansöründe iki genç kız konuşuyordu. Biri
ötekine dedi ki: “Bu akşam eventler ve supper partileri var.”

Önce,
“Bu akşam Levent’lere gideceğiz, süper olacak” falan gibi bir şey
söylediğini sandım ama anladım ki genç kızımız gerçekten böyle
konuşuyor. Event ve supper diyor.

Giyimleri, halleri,
tavırları pek de öyle bol paralı, yabancı okullarda okumuş bir hava
yansıtmıyordu. Daha çok, küçük işlerde çalışan kızlara benziyorlardı.
Bir iş çıkışı kendilerini “ event”lere , supper partilerine atmak için
planlar yapıyorlardı.

Onları suçlamadım elbette, anlamaya çalıştım.

O yaştaki gençlerin sıkıntılarını, toplumda kendilerine yer bulma çabalarını, bekledikleri aşkı bulma özlemlerini düşündüm.

İstanbul’da
bu dil geçerli olduğu için onlar da sürüden kopmamaya çalışıyor,
kullandıkları yabancı kelimelerle bir statü sahibi olmaya
uğraşıyorlardı.

***

Dil değişiyordu elbette. Bizim gençliğimizde de değişmişti.

Yeni yetmeliğimde “Kafam bozuk” sözünü ilk kez kullandığımda babamın gösterdiği tepkiyi hiç unutmuyorum.

“Ne demek bu oğlum?” diye sormuştu. “Kafa saat mi ki bozulsun? Yanlış bir kullanım.”

Ama
biz bu yanlış deyimleri kullanmaya devam ettik. Çünkü bize ait ayrı bir
dilin oluşması; daha yaşlı kuşaklardan ayrışmamızı ve bu dünyaya damga
vurmaya hazır hale geldiğimizi vurguluyor, bir tatmin duygusu veriyordu.

***

Bugünün gençleri de böyle bir duygu içindeler sanıyorum.

Bir şeyin sahtesine “çakma” diyorlar, yakın dosta “kanka.”

“Ne oluyoruz abi falan oldum” diye konuşuyorlar.

Bir
şeyleri reset ediyorlar, reboot ediyorlar, chat yapıyorlar, SMS
gönderiyorlar, facebook’a giriyorlar, google’da search, internette surf
yapıyorlar, skype kullanıyorlar, in ve out olan trendleri takip
ediyorlar, copy/paste yöntemini kullanıyorlar, post-modern
takılıyorlar, cool görünüyorlar, shopping center’lardaki sale dönemini
bekliyorlar.

***

Oysa her sözcük kendi dilinde, kendi kültüründe bir anlam ifade ediyor.

Ünlü bir boğa örneği geliyor aklıma.

İngilizce’deki
“bull” çayırlarda geviş getiren bir hayvanı, İspanyolca’daki “toro”
kelimesi ise kan, ihtiras, aşk ve gözyaşını akla getiriyor.

Aynı hayvandan söz edilmesine rağmen, dilin kelimelere yüklediği anlam, her şeyi değiştiriyor.

Bizde de durum böyle.

Çocuklarımız Amerikanca konuştukları zaman Amerikalıya dönüşmüyor, bu dilden bazı kelimeleri ödünç alan Türk gençleri oluyorlar.
***

İhan Mimaroğlu, çok kullanılan bir Amerikan diyalogunu Türkçe’ye çevirmişti.

“What’s up man?”

“Cool man cool!”

Çevirisi şöyle oluyordu:

“Yukarıda ne var adam?”

“Serin adam serin!”

Sizce bunun Türkçe’de bir manası var mı?

***

Neyse bu kış gününde biz de ayağımızı sıcak tutalım başımızı serin.

Ve de düşünmeyelim derin.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
GÜMÜŞ ÜYE
GÜMÜŞ ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 81
Yaş : 78
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Aldığı Teşekkür : 10
Kayıt tarihi : 25/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz