Şıracının şahitleri baskıyı keşfedince!
1 sayfadaki 1 sayfası
Şıracının şahitleri baskıyı keşfedince!
Şıracının şahitleri ‘baskı’yı keşfedince!
Bazı aydınlar işi gücü bıraktı, “Laik kesimin üzerinde mahalle baskısı var mı, yok mu” onu tartışıyorlar...
Peki; olay ne?
Dünyaca
ünlü spekülatör Soros’un parasıyla kurulan Açık Toplum Enstitüsü,
araştırmacı Binnaz Toprak ve ekibine bir araştırma yaptırmış;
yukarıdaki soruya yanıt aramış...
Aynı Enstitü’nün, aynı ekibe
daha önce yaptırdığı “İslâmi kesimle ilgili araştırmalar”ı ayakta
alkışlayan dinci basın da ayağa kalkmış!
Neymiş; araştırma
sadece “laik kesim” üzerinde yapılmış. Bu yüzden laikler üzerinde bir
baskı varmış gibi bir sonuç çıkmış... Oysa asla böyle bir baskı yokmuş!
***
Hepsi yalancı!
Çünkü hepsinin kafasının ardındaki hedef aynı:
“Dinî kurallarla yönetilen bir ülke...”
Bu
yüzden kendi işlerine yarayan sözleri söyleyen herkesle kol kola
giriyor; azıcık ters düştüklerinde ise hemen tekmeyi basıyorlar.
Düne kadar baş tacı ettikleri Açık Toplum Enstitüsü’ne, araştırmacı Binnaz Toprak’a ve ekibine yaptıkları da bundan ibaret...
***
Ne
Soros güdümlü Açık Toplum Enstitüsü umurunda; ne de bu tür kuruluşlara
para karşılığı “bilimsel çalışma” yapan sözde bilim insanları...
Ne ilkine güvenirim; ne de ikincilere...
Zaten onların da benim avukatlığıma ihtiyaçları yok; maşallah kendilerini savunacak paraları da var; pabuç gibi dilleri de...
Düne kadar karaladıkları “laiklik yanlısı kesim”i durup dururken öpmeye kalkışmaları ise... Ayrıca sorgulanmalı!
Zaten sizin, benim bilmediğimiz ne bulmuşlar ki son araştırmalarında?
İslâmi kesimin, vatandaşlar üzerinde son yıllarda baskıyı nasıl artırdıklarını sıralamışlar; o kadar...
Birkaç tane de örnek vermişler:
“Anadolu’da içki satışları azaldı.”
“Özellikle esnaflar, yalnızlaşmamak için cuma namazlarına gitmek zorunda kaldı.”
“Oruç tutmayanlarla ilişki kesildi.”
Peki; yalan mı bunlar?
Bırakın “mahalle”yi; bu baskının başkomutanlığını, bizzat bu ülkenin Başbakan’ı üstlenmiyor mu?
Yıllardır
isteyenin istediği isimle kutladığı bayramda bile, sırf Başbakan’ın
fiştiklemesiyle “Ramazan mı, Şeker mi” diye gırtlak gırtlağa girmedik
mi?
Öğrencileri Cumhuriyet Mitingleri’ne gitti diye, öğretmenler mahkemeye verilmedi mi?
Etek boyu diz hizasında olan kızların bacaklarına kezzap atılmadı mı?
Beyefendinin her konuşması bir din adamının vaazına benzemiyor mu?
Kadınlar küçük kentlerimizde başı açık dolaştıklarında, aşağılayıcı bakışlara hedef olmuyor mu?
***
Araştırmayı falan bir kenara koyun; dünkü gazetelere bakın:
Balıkesir,
İstanbul, Muğla ve Gaziantep müftülükleri son cuma namazından sonra
yılbaşı kutlamalarını eleştiren hutbeler okutmuş...
Bu bile; bal gibi “mahalle baskısı” değil mi?
Ya bu yazıdan sonra bana yağacak binlerce hakaret, küfür, tehdit maili?
Yoksa onların hepsi birer “aşk mektubu” da ben mi yanlış anlıyorum?
***
Adına
ister mahalle deyin, ister devlet, isterseniz de cemaat ya da
tarikat... Laiklikten yana tavır alan insanların üzerinde akıl almaz
bir baskı olduğu; bu ülkenin oldukça eski bir gerçeği...
Yeni olan ise...
Bu baskıya direnen “kurum” sayısının; hızla düşüyor, düşürülüyor olması!
Düne
kadar dinci basınla kol kola girip laiklik yanlılarına atıp tutan,
bugün ise birden bire baskıyı keşfeden “Soros çocukları” bakalım bu
gerçeği kaç yıl sonra görebilecek?
***
GÜNÜN SORUSU
İsrail dün sabah Gazze’ye 30 füze fırlattı ve ilk belirlemelere göre en az 155 Filistinli’yi öldürdü...
Acaba;
bir asır önceki gerçekleri saptırıp Ermeniler’den özür dileyen bizim
özürcüler, ‘Sizi yalnız bıraktık’ diyerek, Filistin halkından özür
dilemeyi de düşünür mü?
***
İstifaya gerek yokmuş!
Son
günlerin tartışılan adamı Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç
kendisine yaptığımız istifa çağrılarıyla ilgili olarak, “İstifamı
gerektiren bir durum yok” demiş...
Var Sayın Başkan, var...
Anayasa
Mahkemesi’nin 11’i asil 15 üyeden oluştuğunu unutup, kurumunuzu
bağlayan sözler söylediğiniz ve Anayasa Mahkemesi’ni “böldüğünüz” için
istifanızı gerektiren bir durum var.
Ha; eder misiniz, ayrı mesele!
Bazı aydınlar işi gücü bıraktı, “Laik kesimin üzerinde mahalle baskısı var mı, yok mu” onu tartışıyorlar...
Peki; olay ne?
Dünyaca
ünlü spekülatör Soros’un parasıyla kurulan Açık Toplum Enstitüsü,
araştırmacı Binnaz Toprak ve ekibine bir araştırma yaptırmış;
yukarıdaki soruya yanıt aramış...
Aynı Enstitü’nün, aynı ekibe
daha önce yaptırdığı “İslâmi kesimle ilgili araştırmalar”ı ayakta
alkışlayan dinci basın da ayağa kalkmış!
Neymiş; araştırma
sadece “laik kesim” üzerinde yapılmış. Bu yüzden laikler üzerinde bir
baskı varmış gibi bir sonuç çıkmış... Oysa asla böyle bir baskı yokmuş!
***
Hepsi yalancı!
Çünkü hepsinin kafasının ardındaki hedef aynı:
“Dinî kurallarla yönetilen bir ülke...”
Bu
yüzden kendi işlerine yarayan sözleri söyleyen herkesle kol kola
giriyor; azıcık ters düştüklerinde ise hemen tekmeyi basıyorlar.
Düne kadar baş tacı ettikleri Açık Toplum Enstitüsü’ne, araştırmacı Binnaz Toprak’a ve ekibine yaptıkları da bundan ibaret...
***
Ne
Soros güdümlü Açık Toplum Enstitüsü umurunda; ne de bu tür kuruluşlara
para karşılığı “bilimsel çalışma” yapan sözde bilim insanları...
Ne ilkine güvenirim; ne de ikincilere...
Zaten onların da benim avukatlığıma ihtiyaçları yok; maşallah kendilerini savunacak paraları da var; pabuç gibi dilleri de...
Düne kadar karaladıkları “laiklik yanlısı kesim”i durup dururken öpmeye kalkışmaları ise... Ayrıca sorgulanmalı!
Zaten sizin, benim bilmediğimiz ne bulmuşlar ki son araştırmalarında?
İslâmi kesimin, vatandaşlar üzerinde son yıllarda baskıyı nasıl artırdıklarını sıralamışlar; o kadar...
Birkaç tane de örnek vermişler:
“Anadolu’da içki satışları azaldı.”
“Özellikle esnaflar, yalnızlaşmamak için cuma namazlarına gitmek zorunda kaldı.”
“Oruç tutmayanlarla ilişki kesildi.”
Peki; yalan mı bunlar?
Bırakın “mahalle”yi; bu baskının başkomutanlığını, bizzat bu ülkenin Başbakan’ı üstlenmiyor mu?
Yıllardır
isteyenin istediği isimle kutladığı bayramda bile, sırf Başbakan’ın
fiştiklemesiyle “Ramazan mı, Şeker mi” diye gırtlak gırtlağa girmedik
mi?
Öğrencileri Cumhuriyet Mitingleri’ne gitti diye, öğretmenler mahkemeye verilmedi mi?
Etek boyu diz hizasında olan kızların bacaklarına kezzap atılmadı mı?
Beyefendinin her konuşması bir din adamının vaazına benzemiyor mu?
Kadınlar küçük kentlerimizde başı açık dolaştıklarında, aşağılayıcı bakışlara hedef olmuyor mu?
***
Araştırmayı falan bir kenara koyun; dünkü gazetelere bakın:
Balıkesir,
İstanbul, Muğla ve Gaziantep müftülükleri son cuma namazından sonra
yılbaşı kutlamalarını eleştiren hutbeler okutmuş...
Bu bile; bal gibi “mahalle baskısı” değil mi?
Ya bu yazıdan sonra bana yağacak binlerce hakaret, küfür, tehdit maili?
Yoksa onların hepsi birer “aşk mektubu” da ben mi yanlış anlıyorum?
***
Adına
ister mahalle deyin, ister devlet, isterseniz de cemaat ya da
tarikat... Laiklikten yana tavır alan insanların üzerinde akıl almaz
bir baskı olduğu; bu ülkenin oldukça eski bir gerçeği...
Yeni olan ise...
Bu baskıya direnen “kurum” sayısının; hızla düşüyor, düşürülüyor olması!
Düne
kadar dinci basınla kol kola girip laiklik yanlılarına atıp tutan,
bugün ise birden bire baskıyı keşfeden “Soros çocukları” bakalım bu
gerçeği kaç yıl sonra görebilecek?
***
GÜNÜN SORUSU
İsrail dün sabah Gazze’ye 30 füze fırlattı ve ilk belirlemelere göre en az 155 Filistinli’yi öldürdü...
Acaba;
bir asır önceki gerçekleri saptırıp Ermeniler’den özür dileyen bizim
özürcüler, ‘Sizi yalnız bıraktık’ diyerek, Filistin halkından özür
dilemeyi de düşünür mü?
***
İstifaya gerek yokmuş!
Son
günlerin tartışılan adamı Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç
kendisine yaptığımız istifa çağrılarıyla ilgili olarak, “İstifamı
gerektiren bir durum yok” demiş...
Var Sayın Başkan, var...
Anayasa
Mahkemesi’nin 11’i asil 15 üyeden oluştuğunu unutup, kurumunuzu
bağlayan sözler söylediğiniz ve Anayasa Mahkemesi’ni “böldüğünüz” için
istifanızı gerektiren bir durum var.
Ha; eder misiniz, ayrı mesele!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz