Maraş'ta hedefi şaşırmayalım

tarafından **Rıza ZELYUT** 2008-12-30, 10:29

Maraş'ta hedefi şaşırmayalım

19 Aralık 1978'de Maraş'ta Güneş Ne Zaman Doğacak adlı filmin oynadığı sinemaya bomba atılıyor.
Bu
bombanın solcular tarafından atıldığını iddia eden sağcı güçler
harekete geçiyorlar ve tarihimize Maraş Katliamı diye geçen 111 insanın
vahşice öldürüldüğü olaylar başlıyor.
İnsanlar sokaklarda baltayla parçalanırken polis ortada gözükmüyor.
Sonra devreye asker giriyor ama onlar da etkisiz kalıyor.
Yani; polise de askere de 'Durdurun şu serserileri!' diye emir verilmiyor.
Türkiye, hızla terör dalgasının içine itekleniyor. Polis alarmda, büyük şehirlerde sıkıyönetim var; ordu devrede...
Başta CHP iktidarı var; Bülent Ecevit Başbakan ama gerçek iktidar o değil. Gerçek iktidar Amerika...
Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) ABD'nin emrine girmiş. TSK'nın komuta
kademesi Amerika tarafından elde edilmiş. Orgeneral Kenan Evren; bir
avcı örümcek gibi ağını örüyor. Sosyal demokrat gibi gözükerek Başbakan
Ecevit'i uyutuyor.
Bu süreçte İran tam kargaşa içinde. Bu ülkedeki Amerikan kuklası Şah Rıza iktidarı çöktü çökecek...
Türkiye
ise solcu güçlerin itibar kazandığı ve iktidara yürüdüğü bir yer.
Amerikan karşıtlığı hızla yükseliyor. Öyleyse; Türkiye'yi elde tutmak;
Amerikan karşıtı güçleri ezmek gerekiyor.

DERİN ÇETE İŞBAŞINDA
İşte
bunun için ordunun darbeci kanadı, MİT'in içindeki Amerikancı kanat ile
Ankara'da çöreklenen CIA elemanları; Pentagon imzalı senaryoyu devreye
sokuyorlar.
Solcuların karşısına 'dini-vatanı savunmak' ideali ile şekillendirilen ülkücü (MHP'li) gençlik konuluyor.
Aynı
gemi ile getirilen silahların bir kısmı sağcılara bir kısmı solculara
veriliyor. Ve 1960'larda başlayan fikir tartışmaları sokaklarda kan
dökmeye dönüştürülüyor.
Bunlar yetmiyor... Türkiye'nin o zamanki duyarlı karnından birisi olan Sünni-Alevi zıtlaşması da kışkırtılıyor.
Alevi
kitlenin üzerine; özel yetiştirilmiş militanlar gönderiliyor. Bunlar
Maraş'ta 'Allah, din, iman, vatan-millet' adına hamile kadınların
karınlarındaki bebekleri bile parçalıyorlar.
Ve bunu yaparken de 'Çok iyi bir iş yaptıklarına yürekten inanıyorlar.'
Bu çatışmada polis ortalıktan çekiliyor. Asker; yalancıktan var gibi gözüküyor.
Kapılarına
çarpı konulan Alevi aileler acımasızca yok ediliyor. Bunu duyanlar da
siyasi iktidarlara kızıyorlar ve terörü bitirecek darbeye sevimli
duygular beslemeye başlıyorlar.
Ve sonunda Amerikan Çocuğu Kenan Evren yumruğu vuruyor.
Sıkıyönetim döneminde engel olmadığı terörü darbe yaptıktan sonra kısa sürede durduruyor.

BELGELER ORTADA
Bugün
Maraş katliamını sadece ülkücü militanların bir eylemi gibi görmek veya
göstermek; gerçeği gizlemekten başka bir şey değildir. Onlar; sadece
maşa olarak kullanıldılar. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e sunulan ve
2006 yılında açıklanan gizli belge de katliamın içinde MİT'in olduğunu
gösteriyor. Ne diyordu o belgede hatırlayın:
'CHP iktidarı
devraldıktan sonra vuku bulan büyük olayların (Malatya, Sivas, Maraş)
çıkacağına dair 1-2 ay evvelinden haber verilmediğinden yüzlerce
vatandaşımızın can ve mal kaybına sebebiyet vermişlerdir. Önceden haber
vermek bir tarafa, olayın yaratılmasında en etkin rol oynamışlardır.
Nitekim Kahramanmaraş olayı MİT'ten... müşterek planlamaları ile
çıkarılmıştır. MİT olayın içinde olmasaydı, Maraş'tan her türlü
istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi.'

Bu gerçeğin üstüne Maraş olayları sırasında ABD elçisinin verdiği
demeçleri de ekleyin: Bu elçi; 'Türkiye bizim ilgi alanımızdır;
buradaki her olayla ilgileniriz!' diyerek olayların içinde olduklarını
dolaylı olarak itiraf ediyordu. Zaten 12 Eylül darbesini haber alan
Amerikan tarafının dönemin başkanı Jimmy Carter'a, 'Bizim çocuklar
başardı!' notunu vermesi de darbenin ve buna gerekçe gösterilen
katliamların Amerikan damgalı olduğunu ispat eder.
Bu tarihte; Irak'taki ABD güdümlü Saddam'ın İran'da yeni kurulan Humeyni rejimine savaş başlattığını hatırlatalım.
Dünya
çapındaki kapitalizm-sosyalizm, ABD-Rusya çatışmasının Türkiye'ye
yansıması olan Maraş katliamı; o dönemdeki derin devletçi çetenin
işidir. Bu olay aydınlatılmadan ve sorumlularından hesap sorulmadan
demokrasi dışı yapılanmaların önüne geçmek imkansızdır. Bugün
Ergenekoncu diye içeri alınanların bazıları; bu tür işlerde kullanılan
ve artık iyice eskiyen ayaktakımından öte unsurlar değildir.
Savcı Zekeriya Öz yiğitse; şu Maraş işine bir el atsın; peşinden de Sivas ve Gazi olaylarına...

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Maraş'ta hedefi şaşırmayalım

Maraş'ta hedefi şaşırmayalım