Bundan daha önemli haber olur mu işin için şey girince?
1 sayfadaki 1 sayfası
Bundan daha önemli haber olur mu işin için şey girince?
Bundan daha önemli haber olur mu işin için şey girince?
Almanya`yı bu çok önemli olan haber bir kaç günden beri sarsıyor.
“Sünnet yasaklansın”
Almanya`da yaşayan Türk`lerin dert kamburu üstüne bir de bir sünnet meselesi eklenmiş oldu. Türk çocukları sünnet olsun mu olmasın mı...
Bazı Alman doktorları, sünnetin vücudu yaraladığını ve buu yapanları ceza yasasının 223 maddesine göre cezalandırılmasını savunurlarken, diğer bazı uzmanlar da sünnetin faydalı olduğunu iddia ediyorlar. Diyorlar ki, penis ucundaki deri, penis başını soğuğa, yaralanmalara ve tahrişlere karşı korur. Derinin bu faydaları yanı sıra, sünnet olmayanlarda penis kanserinin görüldüğünü ve rahim kanserine neden olduğu iddia edilmektedir. Ve hatta sünnetsizlerde AİDS daha fazla görülüyormuş.
Din adamları da bu tartışmaya katılarak, sünnetin Tanrı` nın emri olduğunu söylüyorlar.
Gel de şimdi işin içinden çık...
Sünnet olmasan dini açıdan sakıncalı, çünkü Tanrı`nın emrine uymuyorsun, uymayınca da günah işliyorsun. Sünnet olursan, penisin başını koruyacak deri kapağı yok olduğundan penis başı yaralanacak. İki cami arasında beynamaz! Yani sizin anlayacağınız, sünnet olanlar Tanrı`nın emrini yerine getirirken, diğer yandan da penisi korumasız bırakmış oluyorlar!
Gerçekten sünnet, erkekleri AİDS`e karşı % 51 oranda koruyorsa, Türkiye`de ve Müslüman ülkelerde bu tür hastalıkların olmaması gerekir. Basında çıkan haberlere göre Türkiye`de 20 bin bu hastalığa yakalanmış insanlar var. Yoksa bunlar Müslüman değiller mi?
Olaya ister hijyenik ister sağlık açısından bakılırsa bakılsın, bu sünnet olayı bir ülkenin kültürüne yerleşmişse, erkek çocukları sünnet edilsin.
Burada önemli olan, çocuğun belirli bir yaşa gelmesi ve uygun şartlarda sünnetin yapılmasıdır. Sünnet cerrahi bir işlemdir. Uzman kişiler tarafından yapılmadığı durumda geri dönüşümü olmayan problemlere yol açabilir. Örneğin Kanama, enfeksiyon, hematom, ağrı, kötü kozmetik görünüm örnek olarak verilebilir. Penis başında yaralanmalara, derinin lüzumsuz fazla kesilmesi neticesi peniste eğrilmelere neden olmaktadır. Bu tür yaralanmalar, tıp kitaplarının sayfalarında yeteri kadar vardır. Onun için sünnet, doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Sünnetin diğer faydası da, deri ile penis başı arasındaki boşlukta Smegma adı verilen, beyaz sarı renkte bir maddenin oluşmasıdır. Bu madde aynı şekilde kadınlarda da teşekkül edebilir. Hijyenine önem veren erkek ve kadınlarda, bu biriken madde temizlenerek bu bölgeler temiz tutulur, tutulması şarttır. Eğer bir insan, temizliğine dikkat etmezse, sünnet olsa da penis başı etrafındaki kıvrıntılarda maddeler birikir ve mikropların üremesine neden olur. Zaten penis başı kanseri de, hijyene dikkat etmeyen erkeklerde görülmektedir. Demek ki bunun sünnet ile bir ilgisi yok.
Alman doktorları, travma açısından haklıdırlar. Biliyoruz ki, hiç bir çocuk sünnetçinin veya doktorun önüne gönül rahatlığı ile gelmiyor ve ister istemez bir tramva yaşanmaktadır. Onun için sünnet belirli yaşlarda ve genel anestezi ile yapılması daha uygun olur düşüncesindeyim.
Çocukken, sünnet olma zamanım geldiğinde, beni kollarımdan, ayaklarımdan tutup, sünnetçinin önüne getirdikleri ve davulun sesi altında ucundan acıcık gittiğini hatırlayınca, Alman doktorlarına hak verdim...
Dr. Yüksel Cavlak
Almanya`yı bu çok önemli olan haber bir kaç günden beri sarsıyor.
“Sünnet yasaklansın”
Almanya`da yaşayan Türk`lerin dert kamburu üstüne bir de bir sünnet meselesi eklenmiş oldu. Türk çocukları sünnet olsun mu olmasın mı...
Bazı Alman doktorları, sünnetin vücudu yaraladığını ve buu yapanları ceza yasasının 223 maddesine göre cezalandırılmasını savunurlarken, diğer bazı uzmanlar da sünnetin faydalı olduğunu iddia ediyorlar. Diyorlar ki, penis ucundaki deri, penis başını soğuğa, yaralanmalara ve tahrişlere karşı korur. Derinin bu faydaları yanı sıra, sünnet olmayanlarda penis kanserinin görüldüğünü ve rahim kanserine neden olduğu iddia edilmektedir. Ve hatta sünnetsizlerde AİDS daha fazla görülüyormuş.
Din adamları da bu tartışmaya katılarak, sünnetin Tanrı` nın emri olduğunu söylüyorlar.
Gel de şimdi işin içinden çık...
Sünnet olmasan dini açıdan sakıncalı, çünkü Tanrı`nın emrine uymuyorsun, uymayınca da günah işliyorsun. Sünnet olursan, penisin başını koruyacak deri kapağı yok olduğundan penis başı yaralanacak. İki cami arasında beynamaz! Yani sizin anlayacağınız, sünnet olanlar Tanrı`nın emrini yerine getirirken, diğer yandan da penisi korumasız bırakmış oluyorlar!
Gerçekten sünnet, erkekleri AİDS`e karşı % 51 oranda koruyorsa, Türkiye`de ve Müslüman ülkelerde bu tür hastalıkların olmaması gerekir. Basında çıkan haberlere göre Türkiye`de 20 bin bu hastalığa yakalanmış insanlar var. Yoksa bunlar Müslüman değiller mi?
Olaya ister hijyenik ister sağlık açısından bakılırsa bakılsın, bu sünnet olayı bir ülkenin kültürüne yerleşmişse, erkek çocukları sünnet edilsin.
Burada önemli olan, çocuğun belirli bir yaşa gelmesi ve uygun şartlarda sünnetin yapılmasıdır. Sünnet cerrahi bir işlemdir. Uzman kişiler tarafından yapılmadığı durumda geri dönüşümü olmayan problemlere yol açabilir. Örneğin Kanama, enfeksiyon, hematom, ağrı, kötü kozmetik görünüm örnek olarak verilebilir. Penis başında yaralanmalara, derinin lüzumsuz fazla kesilmesi neticesi peniste eğrilmelere neden olmaktadır. Bu tür yaralanmalar, tıp kitaplarının sayfalarında yeteri kadar vardır. Onun için sünnet, doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Sünnetin diğer faydası da, deri ile penis başı arasındaki boşlukta Smegma adı verilen, beyaz sarı renkte bir maddenin oluşmasıdır. Bu madde aynı şekilde kadınlarda da teşekkül edebilir. Hijyenine önem veren erkek ve kadınlarda, bu biriken madde temizlenerek bu bölgeler temiz tutulur, tutulması şarttır. Eğer bir insan, temizliğine dikkat etmezse, sünnet olsa da penis başı etrafındaki kıvrıntılarda maddeler birikir ve mikropların üremesine neden olur. Zaten penis başı kanseri de, hijyene dikkat etmeyen erkeklerde görülmektedir. Demek ki bunun sünnet ile bir ilgisi yok.
Alman doktorları, travma açısından haklıdırlar. Biliyoruz ki, hiç bir çocuk sünnetçinin veya doktorun önüne gönül rahatlığı ile gelmiyor ve ister istemez bir tramva yaşanmaktadır. Onun için sünnet belirli yaşlarda ve genel anestezi ile yapılması daha uygun olur düşüncesindeyim.
Çocukken, sünnet olma zamanım geldiğinde, beni kollarımdan, ayaklarımdan tutup, sünnetçinin önüne getirdikleri ve davulun sesi altında ucundan acıcık gittiğini hatırlayınca, Alman doktorlarına hak verdim...
Dr. Yüksel Cavlak
Yüksel Cavlak- YAKUT ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 89
ŞEHİR : Recklinghausen
Meslek : doktor
Öğrenim Durumu : üniversite
Aldığı Teşekkür : 485
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz