Alevilerin görüntüsü onlara yakışmıyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Alevilerin görüntüsü onlara yakışmıyor
Alevilerin görüntüsü onlara yakışmıyor
Şu sıralar Alevi açılımı tartışılıyor. Hükümet; bu kez daha ciddi
gözüküyor. Geçen yıl Reha Çamuroğlu'nun öncülüğünde başlatılan açılım
hareketi; ne yazık ki yarıda kaldı. Çünkü; Alevi toplumu geleneksel
güvensizliğini göstermişti ve hükümeti bir rakip gibi algılamıştı. Bu
arada da Sayın Çamuroğlu'na hak etmediği biçimde saldıranlar oldu. O;
AKP ile Aleviler arasında kaldı ve Başbakan'ın danışmanlığından
ayrıldığını açıkladı. Lakin; Başbakan Erdoğan'ın hala ondan
faydalandığı anlaşılıyor.
Bugün
geldiğimiz noktada; iki taraf da biraz daha birbirini anlayarak ortak
noktada buluşma atakları yapıyor. Umarım ki bu diyalog çabaları mümkün
olduğunca geniş bir yelpazeyi kapsar. İşin sadece Cem Vakfı ile
götürülemeyeceğini Reha Çamuroğlu da bilmektedir. Bu yüzden yumrukları
yiye yiye de olsa bu açılımı belli noktaya taşımak özellikle onun
omuzları üstündedir.
***
Benim derdim şu sıralar biraz daha
değişik: Demokratik hak talebinde bulunan Alevilerin medyaya yansıyan
görüntülerinden hiç memnun değilim. Soruyorum: Yoksullar, özentisizler,
kasketliler, çaresizler ve başına kırmızı bant bağlamış gençler midir
Alevilerin simgeleri?
Hele cemlerdeki o görüntüler...
Kırsal
alanda bin sene öncesinden gelen uygulamaları; şehirde daha da
laçkalaştırarak modern toplumun önüne çıkarmak, Aleviliğe ne kadar
uyuyor?
Bütün bunları Alevi dergahları, dernekleri, vakıfları yeniden düşünmelidir.
Cem
Vakfı'nın Cem Tv'de naklen verdiği cem törenleri, şehirleşen toplumu
rencide eden görüntüler taşıyor. Vakıf Başkanı Prof. İzzettin Doğan bu
naklen yayınları izlemiyor mu? İzliyorsa; neden dedeleri çağırıp da
biraz tavsiyede bulunmuyor? Kimse alınmasın; gerçeğin fotoğrafını
çekmek benim görevimdir.
Halk Tv'de Ankara'dan yapılan bir cem
töreni naklinden de utandım. Ortaya getirilen kurban; bir süre sonra
orada ihtiyacını giderdi. Daha sonra gelen insanlar koyunun işediği o
kilimin üstünde secdeye vardılar.
Böyle ilkellik olur mu?
Hani çağdaştık, ilericiydik?...
Kurbana karşı değilim... Cem töreninde kurban tığlanmasına da razıyım.
Lakin; kurbanın altına bir naylon örtü serilemez miydi?
Hele
o törenlerdeki beline kuşak bağlayıp özel giysi içinde farklı bir
varlık izlenimi veren post sahiplerine ne demeli? Geleneksel cemlerde
dedenin, zakirin, bekçinin, gözcünün, süpürgecinin vb. özel kıyafeti
olmamıştır. Orası, liyakat ve olgunluk makamıdır. Şimdi bu özel giyim
de nereden çıktı?
Alevi örgütlerinin yöneticilerine sesleniyorum:
Artık kır (köy) Aleviliği geride kaldı. Modern toplumun bir parçası
haline gelen Aleviler, ibadet biçimini de modernize etmek zorundadır.
Bu konu acilen ele alınmalı ve rahatsızlık veren görüntüler sona
erdirilmelidir. Hele hele naklen yayınlarda çevre düzenlemesi
yapılmalı; insanların oturuşları geleneğe uygun biçimde ama disiplin
içinde düzenlenmelidir. Cemi, kahvehane sohbetine çeviren laubali bir
etkinliğin yayını; Alevi kimliğine ve Alevilerin çağdaş imajına zarar
veriyor.
Gazeteler de aynı bakış açısı içinde: Alevileri anlatmak
için mutlaka köylü görüntülü kalabalıkların resmini kullanmak gereğini
duyuyorlar. Alevileri araştırmak için de büyük şehirlerin kenar
semtlerine gidiyorlar.
Eskiden takım elbiseli, kravatlı, fötrlü,
palabıyıklı dedeler Alevi kimliğini gazetelerde temsil ederlerdi. Şimdi
onların bile gerisine düştü bu toplumun görüntüsü.
Acilen bir görüntü temizliğine ihtiyaç var.
Bu görüntü temizliği o mekanların çağdaş yaşam biçimine uygun hale getirilmesi ile sağlanır.
Bayramlarda
olduğu gibi yeni yıl nedeniyle de okurlarımdan, arkadaşlarımdan pek çok
mektup ve mesaj geliyor. Bunlara tek tek cevap veremiyorum. Beni anan
herkesin yeni yılını içten duygularla kutluyorum. İnşallah, kriz teğet
geçer de 2008 yılını arayacak duruma düşmeyiz...
Şu sıralar Alevi açılımı tartışılıyor. Hükümet; bu kez daha ciddi
gözüküyor. Geçen yıl Reha Çamuroğlu'nun öncülüğünde başlatılan açılım
hareketi; ne yazık ki yarıda kaldı. Çünkü; Alevi toplumu geleneksel
güvensizliğini göstermişti ve hükümeti bir rakip gibi algılamıştı. Bu
arada da Sayın Çamuroğlu'na hak etmediği biçimde saldıranlar oldu. O;
AKP ile Aleviler arasında kaldı ve Başbakan'ın danışmanlığından
ayrıldığını açıkladı. Lakin; Başbakan Erdoğan'ın hala ondan
faydalandığı anlaşılıyor.
Bugün
geldiğimiz noktada; iki taraf da biraz daha birbirini anlayarak ortak
noktada buluşma atakları yapıyor. Umarım ki bu diyalog çabaları mümkün
olduğunca geniş bir yelpazeyi kapsar. İşin sadece Cem Vakfı ile
götürülemeyeceğini Reha Çamuroğlu da bilmektedir. Bu yüzden yumrukları
yiye yiye de olsa bu açılımı belli noktaya taşımak özellikle onun
omuzları üstündedir.
***
Benim derdim şu sıralar biraz daha
değişik: Demokratik hak talebinde bulunan Alevilerin medyaya yansıyan
görüntülerinden hiç memnun değilim. Soruyorum: Yoksullar, özentisizler,
kasketliler, çaresizler ve başına kırmızı bant bağlamış gençler midir
Alevilerin simgeleri?
Hele cemlerdeki o görüntüler...
Kırsal
alanda bin sene öncesinden gelen uygulamaları; şehirde daha da
laçkalaştırarak modern toplumun önüne çıkarmak, Aleviliğe ne kadar
uyuyor?
Bütün bunları Alevi dergahları, dernekleri, vakıfları yeniden düşünmelidir.
Cem
Vakfı'nın Cem Tv'de naklen verdiği cem törenleri, şehirleşen toplumu
rencide eden görüntüler taşıyor. Vakıf Başkanı Prof. İzzettin Doğan bu
naklen yayınları izlemiyor mu? İzliyorsa; neden dedeleri çağırıp da
biraz tavsiyede bulunmuyor? Kimse alınmasın; gerçeğin fotoğrafını
çekmek benim görevimdir.
Halk Tv'de Ankara'dan yapılan bir cem
töreni naklinden de utandım. Ortaya getirilen kurban; bir süre sonra
orada ihtiyacını giderdi. Daha sonra gelen insanlar koyunun işediği o
kilimin üstünde secdeye vardılar.
Böyle ilkellik olur mu?
Hani çağdaştık, ilericiydik?...
Kurbana karşı değilim... Cem töreninde kurban tığlanmasına da razıyım.
Lakin; kurbanın altına bir naylon örtü serilemez miydi?
Hele
o törenlerdeki beline kuşak bağlayıp özel giysi içinde farklı bir
varlık izlenimi veren post sahiplerine ne demeli? Geleneksel cemlerde
dedenin, zakirin, bekçinin, gözcünün, süpürgecinin vb. özel kıyafeti
olmamıştır. Orası, liyakat ve olgunluk makamıdır. Şimdi bu özel giyim
de nereden çıktı?
Alevi örgütlerinin yöneticilerine sesleniyorum:
Artık kır (köy) Aleviliği geride kaldı. Modern toplumun bir parçası
haline gelen Aleviler, ibadet biçimini de modernize etmek zorundadır.
Bu konu acilen ele alınmalı ve rahatsızlık veren görüntüler sona
erdirilmelidir. Hele hele naklen yayınlarda çevre düzenlemesi
yapılmalı; insanların oturuşları geleneğe uygun biçimde ama disiplin
içinde düzenlenmelidir. Cemi, kahvehane sohbetine çeviren laubali bir
etkinliğin yayını; Alevi kimliğine ve Alevilerin çağdaş imajına zarar
veriyor.
Gazeteler de aynı bakış açısı içinde: Alevileri anlatmak
için mutlaka köylü görüntülü kalabalıkların resmini kullanmak gereğini
duyuyorlar. Alevileri araştırmak için de büyük şehirlerin kenar
semtlerine gidiyorlar.
Eskiden takım elbiseli, kravatlı, fötrlü,
palabıyıklı dedeler Alevi kimliğini gazetelerde temsil ederlerdi. Şimdi
onların bile gerisine düştü bu toplumun görüntüsü.
Acilen bir görüntü temizliğine ihtiyaç var.
Bu görüntü temizliği o mekanların çağdaş yaşam biçimine uygun hale getirilmesi ile sağlanır.
Bayramlarda
olduğu gibi yeni yıl nedeniyle de okurlarımdan, arkadaşlarımdan pek çok
mektup ve mesaj geliyor. Bunlara tek tek cevap veremiyorum. Beni anan
herkesin yeni yılını içten duygularla kutluyorum. İnşallah, kriz teğet
geçer de 2008 yılını arayacak duruma düşmeyiz...
Rıza ZELYUT- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 164
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : zelyut@gunes.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz