Laikleri şişe geçirten adam, Değiştim; deme gereği bile duymuyor!
Mustafa MUTLU1 sayfadaki 1 sayfası
Laikleri şişe geçirten adam, Değiştim; deme gereği bile duymuyor!
tarafından Mustafa MUTLU 2009-01-09, 09:23
Laikleri şişe geçirten adam, ‘Değiştim’ deme gereği bile duymuyor!
Bu köşede bugüne kadar Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ve AKP’nin diğer
kurmaylarının geçmişte laiklik aleyhine söylediği sözleri çok
yayınladık...
Örneğin Recep Tayyip Erdoğan’ın, Refah Partisi’nin
İstanbul İl Başkanı olduğu günlerde söylediği, “10 Kasım’larda sap gibi
dikilmenin ne âlemi var”, “Millet isterse laiklik elbette gidecek”,
“Hem laik, hem Müslüman olunmaz” diye haykırışlarını çok eleştirdik!
Ama Allahları var; hiç değilse onlar bu yazılardan sonra çıkıp, “Biz artık değiştik” deme gereği duydular...
***
Dün
ise Başbakanlık Basın Müşvavirliği’ne atanan Kanal-7 kökenli Kemal
Öztürk’ün 1994 yılında Mir Mahmut Rıza mahlasıyla kaleme aldığı “Bir
Garip Oğlanın Hikâyesi” isimli kitaptan bazı alıntılar yayınladım...
Öztürk
mahkeme tarafından toplatılan ve bir yıl hapis cezası almasına neden
olan bu kitapta kahramanların ağzından, “laikleri şişe geçirmek”ten söz
ediyordu.
Laiklik yanlısı kadınlara “Elin o...pusu”, erkeklere “p...venk” diyordu.
“Ula ben böyle laikliğin...” diye küfürler yağdırıyordu.
Hızını
alamıyor, “Ben bu yüzden bu adamları sallandıralım diyorum. Ayrıcalık
yapanın dinde de katli vaciptir çünkü. Ama dinleyen yok” diye halkı
galeyana getirmeye çalışıyordu.
***
Dün bütün gün Kemal Öztürk’ten ya da Başbakanlık’tan bir açıklama bekledim.
Hayatımda belki de ilk kez “yalanlanmayı” istedim.
Doğruluğuna
inanmayacak olsam bile Öztürk’ün çıkıp, “Ben değiştim. Artık laiklerin
şişe geçirilmesini isteyen, laiklik yanlısı kadınlardan o...pu,
erkeklerden p...venk diye söz eden kahramanlar benim hayatımda yok”
diyeceğini umdum.
Ama ne yazık ki böyle bir açıklama yapılmadı.
Görünen
o ki; bugün devletin en önemli koltuklarından birine oturan ve
“Başbakan’ın sesi” olma görevini üstlenen bu beyefendi, geçmişinden çok
da pişmanlık duymuyor, “Yola devam” diyor!
***
Kemal Öztürk’ü hayatımda bir kez bile görmedim.
Hatta düne kadar böyle birinin varlığından bile haberim yoktu.
Bundan sonra ise o, sadece benim değil; tüm cumhuriyet ve “Laik Türkiye” sevdalıları için çok önemli bir isim...
Gözüm, kulağım, elim, beynim üzerinde olacak, yapacağı işleri büyük bir merakla izleyeceğim.
Çünkü; ülkeyi şeriat rejimine götürmek isteyenlerle, dini ticarete ve siyasete alet edenlerle mücadele yolunda yılmak yok...
Yola devam!
***
GİZLİLİK!
Gerçek
demokrasiyle yönetilen bütün çağdaş ülkelerde, şeffaflık ilkesinden
asla ödün verilmez. Devlet sırları dışında hiçbir şey kamuoyundan
gizlenmez.
Ankara’da dün olağanüstü bir görüşme trafiği vardı ama hiçbir açıklama yapılmadı!
Bu gizlilik, zaten diken üstünde bekleyen toplumdaki gerginliği artırdı.
Şimdi... Herkes kafasına göre senaryo üretecek...
Keşke
dünkü görüşmeleri gerçekleştiren kişiler, iki yıl önceki “Dolmabahçe
Buluşması”nın hâlâ spekülasyon konusu yapıldığını dikkate alsalar ve
kameraların önüne geçip soruları açık açık yanıtlasalardı.
***
GÜNÜN SORUSU
Soru,
komplo teorisi meraklılarına: Ergenekon soruşturmasındaki on ayrı
gözaltı dalgasının yedisi, hep salı günleri gerçekleştirildi...
Teadüf mü; yoksa özel bir nedeni olabilir mi?
***
Ya Tuncay Güney savcıyı da ilişkilendirirse... Ne olacak?
Ergenekon
davasına bakan Savcı Zekeriya Öz, iddialarını kanıtlamak için umudunu
sadece ne olduğu belli olmayan, homoseksüel haham Tuncay Güney’e
bağlamışa benziyor.
Savcı, halen Kanada’da bulunan bu adama 37 soru göndermiş... O sorulardan biri aynen şöyle:
“Ergenekon, lobi, devletin yeniden yapılandırılması gibi belgeler kimler tarafından, ne zaman ve ne amaçla hazırlanmıştır?”
Diyelim ki Güney bu soruya, “Onlardan biri bu soruşturmayı yürüten savcıdır” diye saçma bir yanıt verse...
Sayın Savcı ne yapacak? Zor duruma düşmeyecek mi?
***
Yıllarca
ülkeye hizmet etmiş saygın isimleri, kim ya da kimler tarafından
kullanıldığı bile bilinmeyen bir kişinin ifadelerine dayanarak suçlayan
Savcı Bey’in, yukarıdaki soruma yanıt vermesini o kadar çok isterdim ki!
Bu köşede bugüne kadar Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın ve AKP’nin diğer
kurmaylarının geçmişte laiklik aleyhine söylediği sözleri çok
yayınladık...
Örneğin Recep Tayyip Erdoğan’ın, Refah Partisi’nin
İstanbul İl Başkanı olduğu günlerde söylediği, “10 Kasım’larda sap gibi
dikilmenin ne âlemi var”, “Millet isterse laiklik elbette gidecek”,
“Hem laik, hem Müslüman olunmaz” diye haykırışlarını çok eleştirdik!
Ama Allahları var; hiç değilse onlar bu yazılardan sonra çıkıp, “Biz artık değiştik” deme gereği duydular...
***
Dün
ise Başbakanlık Basın Müşvavirliği’ne atanan Kanal-7 kökenli Kemal
Öztürk’ün 1994 yılında Mir Mahmut Rıza mahlasıyla kaleme aldığı “Bir
Garip Oğlanın Hikâyesi” isimli kitaptan bazı alıntılar yayınladım...
Öztürk
mahkeme tarafından toplatılan ve bir yıl hapis cezası almasına neden
olan bu kitapta kahramanların ağzından, “laikleri şişe geçirmek”ten söz
ediyordu.
Laiklik yanlısı kadınlara “Elin o...pusu”, erkeklere “p...venk” diyordu.
“Ula ben böyle laikliğin...” diye küfürler yağdırıyordu.
Hızını
alamıyor, “Ben bu yüzden bu adamları sallandıralım diyorum. Ayrıcalık
yapanın dinde de katli vaciptir çünkü. Ama dinleyen yok” diye halkı
galeyana getirmeye çalışıyordu.
***
Dün bütün gün Kemal Öztürk’ten ya da Başbakanlık’tan bir açıklama bekledim.
Hayatımda belki de ilk kez “yalanlanmayı” istedim.
Doğruluğuna
inanmayacak olsam bile Öztürk’ün çıkıp, “Ben değiştim. Artık laiklerin
şişe geçirilmesini isteyen, laiklik yanlısı kadınlardan o...pu,
erkeklerden p...venk diye söz eden kahramanlar benim hayatımda yok”
diyeceğini umdum.
Ama ne yazık ki böyle bir açıklama yapılmadı.
Görünen
o ki; bugün devletin en önemli koltuklarından birine oturan ve
“Başbakan’ın sesi” olma görevini üstlenen bu beyefendi, geçmişinden çok
da pişmanlık duymuyor, “Yola devam” diyor!
***
Kemal Öztürk’ü hayatımda bir kez bile görmedim.
Hatta düne kadar böyle birinin varlığından bile haberim yoktu.
Bundan sonra ise o, sadece benim değil; tüm cumhuriyet ve “Laik Türkiye” sevdalıları için çok önemli bir isim...
Gözüm, kulağım, elim, beynim üzerinde olacak, yapacağı işleri büyük bir merakla izleyeceğim.
Çünkü; ülkeyi şeriat rejimine götürmek isteyenlerle, dini ticarete ve siyasete alet edenlerle mücadele yolunda yılmak yok...
Yola devam!
***
GİZLİLİK!
Gerçek
demokrasiyle yönetilen bütün çağdaş ülkelerde, şeffaflık ilkesinden
asla ödün verilmez. Devlet sırları dışında hiçbir şey kamuoyundan
gizlenmez.
Ankara’da dün olağanüstü bir görüşme trafiği vardı ama hiçbir açıklama yapılmadı!
Bu gizlilik, zaten diken üstünde bekleyen toplumdaki gerginliği artırdı.
Şimdi... Herkes kafasına göre senaryo üretecek...
Keşke
dünkü görüşmeleri gerçekleştiren kişiler, iki yıl önceki “Dolmabahçe
Buluşması”nın hâlâ spekülasyon konusu yapıldığını dikkate alsalar ve
kameraların önüne geçip soruları açık açık yanıtlasalardı.
***
GÜNÜN SORUSU
Soru,
komplo teorisi meraklılarına: Ergenekon soruşturmasındaki on ayrı
gözaltı dalgasının yedisi, hep salı günleri gerçekleştirildi...
Teadüf mü; yoksa özel bir nedeni olabilir mi?
***
Ya Tuncay Güney savcıyı da ilişkilendirirse... Ne olacak?
Ergenekon
davasına bakan Savcı Zekeriya Öz, iddialarını kanıtlamak için umudunu
sadece ne olduğu belli olmayan, homoseksüel haham Tuncay Güney’e
bağlamışa benziyor.
Savcı, halen Kanada’da bulunan bu adama 37 soru göndermiş... O sorulardan biri aynen şöyle:
“Ergenekon, lobi, devletin yeniden yapılandırılması gibi belgeler kimler tarafından, ne zaman ve ne amaçla hazırlanmıştır?”
Diyelim ki Güney bu soruya, “Onlardan biri bu soruşturmayı yürüten savcıdır” diye saçma bir yanıt verse...
Sayın Savcı ne yapacak? Zor duruma düşmeyecek mi?
***
Yıllarca
ülkeye hizmet etmiş saygın isimleri, kim ya da kimler tarafından
kullanıldığı bile bilinmeyen bir kişinin ifadelerine dayanarak suçlayan
Savcı Bey’in, yukarıdaki soruma yanıt vermesini o kadar çok isterdim ki!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
Similar topics1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz