Onbirinci dalgayı pazarlamaya çalışanlar suç işlemiyor mu?
1 sayfadaki 1 sayfası
Onbirinci dalgayı pazarlamaya çalışanlar suç işlemiyor mu?
Onbirinci dalgayı pazarlamaya çalışanlar suç işlemiyor mu?
Ergenekon örgütüne yönelik tutuklamaların 10. dalgası bitti ya; iktidara yakın
gazetelerin yazarları, yorumcuları “11. dalga”dan söz etmeye başladı.
Sadece
yeni bir dalganın olacağını haber verseler, bunu bile anlayışla
karşılarım. Ama dünkü Taraf Gazetesi’nde, bir başka iktidar gazetesinin
yazarıyla yapılan söyleşide, “11. dalga”da gözaltına alınacak kişiler
tek tek tarif ediliyordu!
Neymiş; Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir isim de gözaltına alınacakmış...
“Ergenekon kulisleri”nde konuşulanlara bakılırsa, siyasileri ve medyayı içine alan yeni bir operasyon daha bekleniyormuş.
Bunların bazıları, bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleriymiş!
***
Acaba bu arkadaş, “Ergenekon kulisleri”nden neyi ve kimleri kastediyor?
Tutuklanan ya da tutuklanmayan sanıkları mı, yoksa Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıları, polisleri mi?
Diyelim ki dedikleri olacak; yani “11. dalga” kapsamında bir eski Genelkurmay Başkanı, siyasiler ve gazeteciler tutuklanacak...
İyi
de soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün bu arkadaşı
çağırıp, “Gizli kalması gereken bu bilgileri nereden ve nasıl aldın,
neden açıkladın” diye yakasına yapışmasının...
Soruşturmanın
yönünü değiştirecek ve potansiyel sanıkların kaçmalarını sağlayabilecek
bu bilgileri yaymaktan hakkında işlem başlaması gerekmiyor mu?
Söyledikleri
doğru değilse de; yine bu ve bunun gibi “Ergenekon bülbülleri”
hakkında, “Soruşturmayı kullanarak muhalif kesimler üzerinde baskı
oluşturmaya ve toplumda korku ve panik yaratmaya çalışmak” suçundan
soruşturma açılmasının zamanı gelmedi mi?
***
Ve son soru:
Eğer bu arkadaşların yaptıkları suç değilse, aynı suçu ben de işleyebilir miyim?
Yani
ben de kafama göre isim uydurup, “Çok gizli bilgilere ulaştım, sıra
şuna, şuna, şuna geldi” diye “acar gazeteci” pozları yapabilir miyim?
*****
NE OLDU?
Eski MGK Genel Sekreteri... Emekli Orgeneral... Eski YÖK Başkanı...
Apar topar yakalanıp, eli kanlı katiller gibi başlarına bastırılarak arabalara bindirildiler.
Üç günlük yasal süre dolana kadar da gözaltında tutuldular.
Sonra... Mahkemeye çıkarılmalarına gerek bile duyulmadan salıverildiler.
Çünkü savcıların elinde, bu isimleri suçlamaya yetecek kadar bile belge olmadığı ortaya çıktı!
İyi de; her şey bu kadar basit mi?
Adalet için çalışan bir savcının, suçlayamayacağı insanları lekelememek için daha özenli olması gerekmez mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
Şanlıurfa
Valisi Yusuf Yavaşcan, iddialara göre AKP’nin temayül yoklamasının
yapıldığı salona gitmiş ve mevcut Belediye Başkanı’na oy verilmemesi
için kulis yapmış.
Vali Bey, acaba maaşını AKP’den mi alıyor?
*****
İstanbul Emniyeti’ndeki garip Türkiye haritası!
Ergenekon’a ait olduğu iddia edilen cephane, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gazetecilere gösterildi.
Sergilenen mühimmatın arkasındaki panoda bugüne kadar gördüğüm en kötü çizilmiş “Türkiye haritası” vardı!
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah:
Lütfen o salona gidip, sözünü ettiğim haritaya bir kez daha bakın...
İlkokul öğrencisinin bile ezbere bildiği Türkiye haritası nasıl garip bir şekle sokulmuş...
İzmir
nasıl yok edilmiş, Akdeniz ve Karadeniz kıyıları nasıl talan edilmiş,
Van Gölü ve Tuz Gölü nasıl buharlaşmış, Marmara Denizi nasıl
büzüştürülmüş, Kapıdağı Yarımadası nasıl sulara gömülmüş; gözlerinizle
görün!
Sonra şu basit soruma yanıt verin:
Böylesine kötü
çizilmiş bir Türkiye haritasını, yönettiğiniz kurumda değil de diyelim
ki bir operasyonda yakaladığınız PKK’lı teröristlerin üzerinde ele
geçirseydiniz, nasıl bir tepki verirdiniz?
Ergenekon örgütüne yönelik tutuklamaların 10. dalgası bitti ya; iktidara yakın
gazetelerin yazarları, yorumcuları “11. dalga”dan söz etmeye başladı.
Sadece
yeni bir dalganın olacağını haber verseler, bunu bile anlayışla
karşılarım. Ama dünkü Taraf Gazetesi’nde, bir başka iktidar gazetesinin
yazarıyla yapılan söyleşide, “11. dalga”da gözaltına alınacak kişiler
tek tek tarif ediliyordu!
Neymiş; Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir isim de gözaltına alınacakmış...
“Ergenekon kulisleri”nde konuşulanlara bakılırsa, siyasileri ve medyayı içine alan yeni bir operasyon daha bekleniyormuş.
Bunların bazıları, bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleriymiş!
***
Acaba bu arkadaş, “Ergenekon kulisleri”nden neyi ve kimleri kastediyor?
Tutuklanan ya da tutuklanmayan sanıkları mı, yoksa Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıları, polisleri mi?
Diyelim ki dedikleri olacak; yani “11. dalga” kapsamında bir eski Genelkurmay Başkanı, siyasiler ve gazeteciler tutuklanacak...
İyi
de soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün bu arkadaşı
çağırıp, “Gizli kalması gereken bu bilgileri nereden ve nasıl aldın,
neden açıkladın” diye yakasına yapışmasının...
Soruşturmanın
yönünü değiştirecek ve potansiyel sanıkların kaçmalarını sağlayabilecek
bu bilgileri yaymaktan hakkında işlem başlaması gerekmiyor mu?
Söyledikleri
doğru değilse de; yine bu ve bunun gibi “Ergenekon bülbülleri”
hakkında, “Soruşturmayı kullanarak muhalif kesimler üzerinde baskı
oluşturmaya ve toplumda korku ve panik yaratmaya çalışmak” suçundan
soruşturma açılmasının zamanı gelmedi mi?
***
Ve son soru:
Eğer bu arkadaşların yaptıkları suç değilse, aynı suçu ben de işleyebilir miyim?
Yani
ben de kafama göre isim uydurup, “Çok gizli bilgilere ulaştım, sıra
şuna, şuna, şuna geldi” diye “acar gazeteci” pozları yapabilir miyim?
*****
NE OLDU?
Eski MGK Genel Sekreteri... Emekli Orgeneral... Eski YÖK Başkanı...
Apar topar yakalanıp, eli kanlı katiller gibi başlarına bastırılarak arabalara bindirildiler.
Üç günlük yasal süre dolana kadar da gözaltında tutuldular.
Sonra... Mahkemeye çıkarılmalarına gerek bile duyulmadan salıverildiler.
Çünkü savcıların elinde, bu isimleri suçlamaya yetecek kadar bile belge olmadığı ortaya çıktı!
İyi de; her şey bu kadar basit mi?
Adalet için çalışan bir savcının, suçlayamayacağı insanları lekelememek için daha özenli olması gerekmez mi?
*****
GÜNÜN SORUSU
Şanlıurfa
Valisi Yusuf Yavaşcan, iddialara göre AKP’nin temayül yoklamasının
yapıldığı salona gitmiş ve mevcut Belediye Başkanı’na oy verilmemesi
için kulis yapmış.
Vali Bey, acaba maaşını AKP’den mi alıyor?
*****
İstanbul Emniyeti’ndeki garip Türkiye haritası!
Ergenekon’a ait olduğu iddia edilen cephane, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gazetecilere gösterildi.
Sergilenen mühimmatın arkasındaki panoda bugüne kadar gördüğüm en kötü çizilmiş “Türkiye haritası” vardı!
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah:
Lütfen o salona gidip, sözünü ettiğim haritaya bir kez daha bakın...
İlkokul öğrencisinin bile ezbere bildiği Türkiye haritası nasıl garip bir şekle sokulmuş...
İzmir
nasıl yok edilmiş, Akdeniz ve Karadeniz kıyıları nasıl talan edilmiş,
Van Gölü ve Tuz Gölü nasıl buharlaşmış, Marmara Denizi nasıl
büzüştürülmüş, Kapıdağı Yarımadası nasıl sulara gömülmüş; gözlerinizle
görün!
Sonra şu basit soruma yanıt verin:
Böylesine kötü
çizilmiş bir Türkiye haritasını, yönettiğiniz kurumda değil de diyelim
ki bir operasyonda yakaladığınız PKK’lı teröristlerin üzerinde ele
geçirseydiniz, nasıl bir tepki verirdiniz?
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz