Bu nasıl bir haber programıdır?

Diğer televizyon kanallarının haberlerine bakıldığında, insan kulaklarına inanamıyor. Haber değil sanki bir polisiye, bir korku filmi seyrediyorsunuz! Tanrı aşkına, eğer EuroStar`a bakmıyorsanız, iyi ediyorsunuzdur, bir zahmet bakınız. Tam bir saat sürüyor ve üstelik de müzikal. Verilen habere göre arka planda ya duygulu ya da kandaki adrenalini arttırcı bir müzik. Verilen haber şehitlerle ilgili ise, duygusal ya da şiddet içeren bir haber geçiyorsa, ona uygun 007 misali bir müzik. Bütün bunlar yetmemiş gibi, daha haber başlar başlamaz, izleyenin kafasına tokmakla vurulur gibi “Şok, Şok veya flash, flash” sözcükleri ekrana geliyor ve ve altta da “ az sonra” yazısı geçiyor. “az sonra” dediği de bir saat sonra..
Ve her haber verilirken de ordan buradan toplanmış, eskimiş resimler sırayla ekrana getiriliyor. Ve bunun adına haber denilerek sunuluyor. İşin en komiği de, “şimdi Ankara`daki, sonra İstanbul`daki muhabirimize bağlanıyoruz” denilerek, gürültü patırdı içinde kıymeti harbiyesi olmayan haberlere geçiliyor. Aynı resimler defalarca ekranda geçiyor. Bununla da kalınsa iyi! Sunucu hemen devreye girerek, araya girerek geçmişini anlatıyor ve haber bülteni böylelikle tam 1 saat sürüyor. Bu gösterilen haber, haber değil,tam bir çoban salatası na benzeyen bir haber...
Gazeteci ve muhabir olarak karşımıza çıkıp haber sunanların hepsi de eğitim almış, yabancı dil bilen, Avrupa`yı karış karış gezen insanlar. Bunlar hiç mi yabancı kanallardaki haberlere bakmıyorlar. Örneğin Almanya`da haberler, özel olsun, resmi kanal olsun, tam zamanında başlıyor ve 15 dakika içinde sonra eriyor, hem de bütün dünyadan haber vererek. Elbette ki müziksiz...
Haber yerine, sanki kriminal bir film seyreder gibi haber izleyen vatandaş nasıl kendisine sunulan bu haberlerden bir bilgi sahibi olacaktır?
Buradan çıkan tek sonuç; haber vermek, toplumu bilgilendirmek önemli değil, önemli olan rayting`i yakalamak.
Kimin aklına gelirdi ki, 1923`lerin ülkesi bu hale gelecek diye...

Dr. Yüksel Cavlak