Gündem karartması!
1 sayfadaki 1 sayfası
Gündem karartması!
Gündem karartması!
Ergenekon’un 10. dalga gözaltıları, tıpkı birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü...
Kısacası bütün dalgaları gibi Türkiye’nin gündemini değiştirdi...
Nasıl
değiştirmesin; yine isimlerini asla bir terör örgütüyle birlikte yan
yana koyamayacağımız üst düzey devlet adamları gözaltına alındı...
Daha onlar savcılığa çıkıp ifade bile vermeden, Ankara’da arka arkaya cephanelikler bulunmaya başlandı!
Cephanelikler
bitti (belki de bitmedi); bu kez, bizim korkak ve saf Ergenekoncular,
ellerindeki bombaları, mermileri poşetlere doldurup Ankara’daki
alışveriş merkezinin önüne ve bir parka bıraktılar!
Tüm bunlar,
en gizli kalması gereken ifadeleri ve belgeleri büyük bir gazetecilik
başarısıyla ele geçiren (!) “yandaş medya” tarafından allanıp, pullanıp
manşete taşınınca...
Kim takar ekonomik krizi? (Zaten teğet geçiyor!)
Ya da kim uğraşır, Deniz Feneri’yle?
Kim ilgi gösterir AKP’li belediyeler hakkında neredeyse her gün arka arkaya ortaya atılan yolsuzluk iddialarıyla?
***
Hep böyle oldu:
AKP hakkında kapatma davası açıldı: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Anayasa Mahkemesi, türbanla ilgili Anayasa değişikliğini bozdu: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
YÖK hallaç pamuğu gibi atıldı; üniversitelere yandaş rektörler yerleştirildi: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Şaban Dişli’yle ilgili yolsuzluk belgesi ortaya çıktı: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Dengir
Mir Mehmet Fırat, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği inanılmaz
iddialar karşısında bocaladı ve istifa etti: Ergenekon tutuklamaları
yapıldı!
Almanya’daki Deniz Feneri Davası, Türkiye’yi de
kapsayan ağır bir kararla sonuçlandı ve iktidar yanlısı bazı isimlere
ağır suçlamalar yöneltildi: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Son olarak Başbakan,
Gazze’de
yaşanan insanlık dışı olaylarda Filistin halkından yana tavır
koyacağına dinci Hamas’ın sözcülüğüne soyunup, bütün dünya tarafından
dışlandı... Tam bunun siyasi faturasını ödeyecekti ki... Ergenekon
tutuklamaları yapıldı!
***
Sakın yanlış anlaşılmasın; elbette mahkemeler özgürdür ve bu operasyonların hepsi savcıların özgür iradeleriyle yapılmıştır...
Da...
İnsan, yine de tesadüfün (!) bu kadarı karşısında ister istemez şaşırıyor!
***
HARİTA
İki gün önce, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki garip Türkiye haritasından söz etmiştim.
Suç aletlerinin basına gösterildiği panoda yer alan bu harita, haritacılık bilimi adına tam bir utanç belgesiydi!
İstanbul
Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı aradı ve eleştirilerimin haklı
olduğunu, haritayı en kısa zamanda düzelteceklerini söyledi.
“Haritamızı
değiştirmek” isteyenlerle mücadele ederken, elbette ki o haritanın
doğru çizilmesini de tüm resmi kurumlardan bekleyeceğiz.
Sayın Cerrah’a ve Sayın Hanlı’ya teşekkür ediyorum.
***
GÜNÜN SORUSU
Haham
bozuntusu Tuncay Güney’in sekiz yıl önce verdiği ve bugünkü Ergenekon
davasının açılmasına kaynak oluşturan ifadenin kasetlerini izledikten
sonra aşağıdaki soruyu sormak kaçınılmaz oldu:
Adamın biri çıkıp
Başbakan’ı ve yakın çevresini de böyle ipe sapa gelmez iddialarla
suçlasa, sırf onun sözlerine dayanarak bugünkü iktidar hakkında da
Ergenekon benzeri bir dava açılabilir mi?
***
Akarcalı neden ilçe belediye başkanlığına ‘Evet’ dedi?
ANAP’tan dört dönem üst üste İstanbul Milletvekili seçilen...
Önce Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, daha sonra da Turizm Bakanlığı yapan...
Altmış altı yaşındaki Bülent Akarcalı, AKP’nin Çankaya Belediye Başkanı adayı olmuş!
Bu tür “attan inip eşeğe binme” örnekleri benim kafamı hep karıştırır...
Akarcalı; isteseydi geçen yılki seçimlerden önce AKP’ye girip bir milletvekilliği kapamaz mıydı?
Sonra da tıpkı Ertuğrul Günay gibi bakan olamaz mıydı?
Ama o, bir ilçenin belediye başkanı olmayı, hem de Melih
Gökçek gibi bir ismin alt kadrosunda kalmak pahasına tercih etti...
Peki neden?
Çocukluk hayali miydi
Çankaya’ya Belediye Başkanı olmak?
Yoksa bilmediğimiz “tamamen duygusal” gerekçeleri mi var?
Açıklasa da öğrensek!
Ergenekon’un 10. dalga gözaltıları, tıpkı birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü...
Kısacası bütün dalgaları gibi Türkiye’nin gündemini değiştirdi...
Nasıl
değiştirmesin; yine isimlerini asla bir terör örgütüyle birlikte yan
yana koyamayacağımız üst düzey devlet adamları gözaltına alındı...
Daha onlar savcılığa çıkıp ifade bile vermeden, Ankara’da arka arkaya cephanelikler bulunmaya başlandı!
Cephanelikler
bitti (belki de bitmedi); bu kez, bizim korkak ve saf Ergenekoncular,
ellerindeki bombaları, mermileri poşetlere doldurup Ankara’daki
alışveriş merkezinin önüne ve bir parka bıraktılar!
Tüm bunlar,
en gizli kalması gereken ifadeleri ve belgeleri büyük bir gazetecilik
başarısıyla ele geçiren (!) “yandaş medya” tarafından allanıp, pullanıp
manşete taşınınca...
Kim takar ekonomik krizi? (Zaten teğet geçiyor!)
Ya da kim uğraşır, Deniz Feneri’yle?
Kim ilgi gösterir AKP’li belediyeler hakkında neredeyse her gün arka arkaya ortaya atılan yolsuzluk iddialarıyla?
***
Hep böyle oldu:
AKP hakkında kapatma davası açıldı: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Anayasa Mahkemesi, türbanla ilgili Anayasa değişikliğini bozdu: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
YÖK hallaç pamuğu gibi atıldı; üniversitelere yandaş rektörler yerleştirildi: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Şaban Dişli’yle ilgili yolsuzluk belgesi ortaya çıktı: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Dengir
Mir Mehmet Fırat, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği inanılmaz
iddialar karşısında bocaladı ve istifa etti: Ergenekon tutuklamaları
yapıldı!
Almanya’daki Deniz Feneri Davası, Türkiye’yi de
kapsayan ağır bir kararla sonuçlandı ve iktidar yanlısı bazı isimlere
ağır suçlamalar yöneltildi: Ergenekon tutuklamaları yapıldı!
Son olarak Başbakan,
Gazze’de
yaşanan insanlık dışı olaylarda Filistin halkından yana tavır
koyacağına dinci Hamas’ın sözcülüğüne soyunup, bütün dünya tarafından
dışlandı... Tam bunun siyasi faturasını ödeyecekti ki... Ergenekon
tutuklamaları yapıldı!
***
Sakın yanlış anlaşılmasın; elbette mahkemeler özgürdür ve bu operasyonların hepsi savcıların özgür iradeleriyle yapılmıştır...
Da...
İnsan, yine de tesadüfün (!) bu kadarı karşısında ister istemez şaşırıyor!
***
HARİTA
İki gün önce, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki garip Türkiye haritasından söz etmiştim.
Suç aletlerinin basına gösterildiği panoda yer alan bu harita, haritacılık bilimi adına tam bir utanç belgesiydi!
İstanbul
Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı aradı ve eleştirilerimin haklı
olduğunu, haritayı en kısa zamanda düzelteceklerini söyledi.
“Haritamızı
değiştirmek” isteyenlerle mücadele ederken, elbette ki o haritanın
doğru çizilmesini de tüm resmi kurumlardan bekleyeceğiz.
Sayın Cerrah’a ve Sayın Hanlı’ya teşekkür ediyorum.
***
GÜNÜN SORUSU
Haham
bozuntusu Tuncay Güney’in sekiz yıl önce verdiği ve bugünkü Ergenekon
davasının açılmasına kaynak oluşturan ifadenin kasetlerini izledikten
sonra aşağıdaki soruyu sormak kaçınılmaz oldu:
Adamın biri çıkıp
Başbakan’ı ve yakın çevresini de böyle ipe sapa gelmez iddialarla
suçlasa, sırf onun sözlerine dayanarak bugünkü iktidar hakkında da
Ergenekon benzeri bir dava açılabilir mi?
***
Akarcalı neden ilçe belediye başkanlığına ‘Evet’ dedi?
ANAP’tan dört dönem üst üste İstanbul Milletvekili seçilen...
Önce Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, daha sonra da Turizm Bakanlığı yapan...
Altmış altı yaşındaki Bülent Akarcalı, AKP’nin Çankaya Belediye Başkanı adayı olmuş!
Bu tür “attan inip eşeğe binme” örnekleri benim kafamı hep karıştırır...
Akarcalı; isteseydi geçen yılki seçimlerden önce AKP’ye girip bir milletvekilliği kapamaz mıydı?
Sonra da tıpkı Ertuğrul Günay gibi bakan olamaz mıydı?
Ama o, bir ilçenin belediye başkanı olmayı, hem de Melih
Gökçek gibi bir ismin alt kadrosunda kalmak pahasına tercih etti...
Peki neden?
Çocukluk hayali miydi
Çankaya’ya Belediye Başkanı olmak?
Yoksa bilmediğimiz “tamamen duygusal” gerekçeleri mi var?
Açıklasa da öğrensek!
Mustafa MUTLU- ALTIN ÜYE
-
Mesaj Sayısı : 170
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : mmutlu@gazetevatan.com
Aldığı Teşekkür : 25
Kayıt tarihi : 27/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz