Cumhurbaşkanı' na bugünkü yemekle ilgili açık mektup!

tarafından **Mustafa MUTLU** 2009-01-21, 10:07

Cumhurbaşkanı’ na bugünkü yemekle ilgili açık mektup!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...

Köşk’ten
yapılan bir açıklamaya göre; yasama, yürütme ve yargı organlarının
başkanlarıyla bugün “yeni yıl nedeniyle vereceğiniz” bir öğle yemeğinde
buluşacakmışsınız...

Yemeğe, TBMM Başkanı, Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıtay Başkanı, Danıştay Başkanı ve Sayıştay Başkanı davet edilmiş.

***

Sayın Cumhurbaşkanı...

“Fevkalade demokratik” (!) görünenen bu davet konusunda sizi uyarmayı, sade bir vatandaş olarak görev addediyorum.

Çünkü
dün yaptığınız açıklamadan sonra kulisler hareketlendi ve davetinizin
asıl nedeninin, “Ergenekon meselesini konuşmak” olduğu öne sürüldü.

Sakın bana, “Ne konuşacağımızı sen nereden biliyorsun” diye kızmayın...

Ben
sizinle ve Başbakan’la yemek yiyen ya da okul arkadaşlığı olan
gazetecilerden olmadığım için herkes gibi ajans haberinden öğrendim bu
bilgiyi...

Eğer doğruysa...

Yani eğer gerçekten bugünkü buluşmada Ergenekon konusunu da görüşecekseniz...

Bu; “demokrasinin olmazsa olmaz üç gücü”nün, “demokrasiyi katletmesi” anlamına gelir!

***

Evet; gerçek demokrasilerde yasamadan, yürütmeden ve yargıdan oluşan üç temel güç vardır...

Ama bir de güçler ayrılığı ilkesi vardır!

Demokrasinin gerçekten işleyebilmesi için, bu üç gücün birbirlerinin görev ve sorumluluk alanlarına müdahale etmemesi gerekir!

Bugünkü
yemekte yargıya intikal etmiş herhangi bir konuyu ele alırsanız; o
yemeğe katılan herkesle birlikte “anayasayı çiğnemiş” olursunuz!

Bana inanmazsanız; davet ettiğiniz Anayasa Mahkemesi Başkanı’na sorun...

***

Sayın Cumhurbaşkanı...

Umarım bu bilgi doğru değildir ve dilerim ki yemeğiniz güzel geçer!

Ama...

Bu
zirvede, Ergenekon’un “E”si bile konuşulursa... Hele hele yasama ve
yürütme organlarının başkanları, yargıya görüşlerini bildirip, öneride
bulunursa...

O zaman bugün yenecek hurmalar, gelecek nesilleri bile tırmalar!
***

Makamınıza saygıyla arz olunur...

***

ÇEBER!

Gündem o kadar yoğun ki; daha iki aya önce, hapishanede gördüğü işkencede ölen Engin Çeber’i bile neredeyse unutacağız!

Hani
şu Sarıyer’de dergi satarken yakalanıp tutuklanan ve hem karakolda, hem
de cezaevinde işkenceye uğradığı iddia edilen genci...

Engin’i öldürmek suçundan tutuklanan cezaevi görevlilerinın yargılanmasına, bugün saat 10.00’da Bakırköy

Adliyesi’nde başlanıyor...

Bakalım Ergenekon destanı yazan “yandaş medya” bu davaya ne kadar ilgi gösterecek!

***

GÜNÜN SORUSU

Brüksel’de
bir toplantıya katılan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle
ilgili tezlerini anlatırken, başını alaycı bir şekilde sallayıp duran
Rum Milletvekili Marios Matsakis’e, “Başını istediğin kadar salla...
Bizim ülkemizde çok yaygın kullanılan güzel bir laf var da buraya
uymaz” dedi...

O “yaygın kullanılan laf” ne olabilir?

***

Kaleme kan bulaştı!

Kayıtsız
şartsız iktidar yanlısı Star Gazetesi önceki gün, hem de birinci
sayfadan terör itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın iddialarına yer verdi. Bu
eski PKK’lı, Devlet Övünç Madalyası sahibi Emekli Albay Abdülkerim
Kırca’yı üç kişiyi öldürmekle suçluyordu.

Bel kemiğine isabet
eden bir kurşundan sonra yaşamını tekerlekli sandalyede sürdüren Albay
Kırca bu haberi okuduktan sonra intihar etti...

Kimilerine göre intiharın nedeni, “yakalanma” kaygısıydı, kimilerine göre ise böyle bir iddiayı onuruna yedirememesi!

Sebebi
ne olursa olsun; devlete yıllarca hizmet etmiş ve bu uğurda gazi olmuş
bir subay, bir gazetenin sorumsuz haberciliği yüzünden artık
yaşamıyor...

Üzülerek söylüyorum ki; bu olayla yandaş medyanın kalemine artık kan da bulaştı!

Onlar ise oralı bile değil...

Dünkü sayılarında bu intihara bir gün önce verdikleri haberin neden olduğunu bile yazmadılar!
***

İktidar borazanlığı uğruna bir insanın ölümüne neden olan arkadaşlar gazeteciyse... Bundan sonra bana gazeteci falan demeyin.

Çünkü onlarla aynı sıfatı taşımaktan utanıyorum!

Sitemize hoş geldiniz sayın

Misafir

Cumhurbaşkanı' na bugünkü yemekle ilgili açık mektup!

Cumhurbaşkanı' na bugünkü yemekle ilgili açık mektup!