DENiZ YILDIZI


Join the forum, it's quick and easy

DENiZ YILDIZI
DENiZ YILDIZI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Başkomutan'la Başbakan'ın susarak onayladığı cinayet!

Aşağa gitmek

Başkomutan'la Başbakan'ın susarak onayladığı cinayet! Empty Başkomutan'la Başbakan'ın susarak onayladığı cinayet!

Mesaj tarafından Sebahattin ÖNKİBAR 2009-01-21, 10:13

Başkomutan'la Başbakan'ın susarak onayladığı cinayet!
Adı: Abdülkerim Kırca.
terör teröristi ile vuruşurken kurşun yeyip felç olan ve tekerlekli sandalyeye mahkûm kahraman.
10.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından terörle mücadelede
gösterdiği cengaverlik sebebiyle madalya ile ödüllendirilen emekli
albay.
Abdülkerim albay önceki gün abdestini aldı ve kelime-i
şahadeti telavetin ardından şakağına dayadığı silahın tetiğine
dokunarak hakka yürüdü.
Peki ama niye mi?
Bilinen İslamcı gazetelerin yayınlarından!
Hayır sözde İslamcı gazeteler ona hırsız, soysuz, zekât soyguncusu, sapık ya da alçak diyemedi.
Ne mi dedi?
JİTEM’ci
isnadıyla bir terör itirafçısının sözleriyle Kırca albayı hedefe oturtup
güya faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olarak gösterdi.
İyi de böyle bir suçlama için kesin delil ya da mahkeme kararı var mıydı?
Hayır yoktu, sadece kim olduğu meçhul asker katili itirafçı bir terör artığının hezeyanları vardı.
Sözde İslamcı matbuat bunu yeterli gördü ve kahraman albaya hücumlarda bulundu.
Sonuç ortada...
Bu
ülke için kurşun yiyen ve felç olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm olan
bir yiğit adam millet ve devlet adına kendinin yaptığı fedakârlığa
böyle bir karşılık görünce isyan edip çıldırma noktasına geldi.
Peki haksız mı?
Siz bütün gençliğinizi, al bayrağım, vatanım deyip feda edeceksiniz, ama öbür yandan arkadan sinsice hançerleneceksiniz!
Sahi Kırca albayı hedef alanlar hiç düşündüler mi acaba terör kalkışması onun şahsi mes’elesi veya davası mıydı?
Değilse yargı hükmü olmaksızın nedir bu yayınlar, hücumlar, kin ve nefret?
Tamam anladık gün sizin gününüz, balığı umursamazsınız da Halik’ten de mi korkmazsınız?
Kul hakkı nedir bilmez misiniz?
Şimdi birileri çıksa ve ey arkadaş o yayınlardan sonra meydana gelen bu ölümün adı cinayet derse verecek bir cevabınız var mı?
Tam
bu noktada soralım, tartışmasız biçimde cinayet olan bu hadiseye
Anayasa’ya göre Başkomutan olan Sayın Abdullah Gül sözle olsun neden
bir tepki vermez?
Peki ya bu satırların yazıldığı saate kadar tek kelime olsun etmeyen Başbakan Erdoğan’ın suskunluğuna ne demeli?
Yahu
o Tayyip Erdoğan değil miydi Deniz Feneri Davası bağlamında Alman
mahkemesinin muhakemesi devam ederken Hürriyet gazetesinde haber
çıkmasına isyan edip “Mahkeme bitmedi, bu haberler yargısız infazdır”
diye canlı yayınlarda kıyameti koparan?
Deniz Feneri hırsızları,
yani zekât soyguncuları için kendini yırtan ve yargısız infaz yapmayın
diye feveran eden Tayyip bey, terör kurşunuyla felç olup tekerlekli
sandalyeye mahkûm olan bir kahramanın mahkeme hükmü olmaksızın hedefe
oturtulmasına bir söz olsun niçin etmez?
Yoksa yoksa o Fenerciler Başbakan’ın indinde terör ile mücadelenin kahramanı merhum albaydan daha mı kutludurlar?


DAVETSİZ...
Yemek masasına bile oturtmadılar!

Neymiş
efendim Türkiye, İsrail ile Filistin arasında arabuluculuk yapacakmış!
Hatırlayın Tayyip bey kır atına atlayan Osmanlı imparatoru edasıyla
uçağını mahmuzlayıp Mısır, Suriye, Ürdün ve S. Arabistan’a gitmişti...
Peki ne oldu?Gürcistan-Rusya çatışması sürecinde ne olduysa aynısı
oldu. Gürcistan olayında Kafkas Paktı nasıl bir kandırmaca ve masal
idiyse Türkiye’nin İsrail ile Filistin arasında arabulucu olması da
aynıdır... Ankara bırakın arabuluculuk yapmayı, Mısır’daki toplantıya
Abdullah Gül ile katılan bütün devlet başkanlarının çağrıldığı yemeğe
bile davet edilmedi. Görüyorsunuz AKP hükümetinin her hareketi günü
kurtarmaya ve iç kamuoyuna mesaj vermeye endeksli. Sadece bu son
fotoğraf bile AKP’nin Türkiye’yi nasıl yönettiğini ortaya koymaktadır.


DİKKAT...
Fehmi işaret veriyor, savcı dinlettiriyor!

Doğru
ya da yanlış, var olan imaj veya görüntü, Ergenekon’da iddia makamı
ile yandaş AKP medyasının kol kola, omuz omuza ve gönül gönüle olduğu
biçimindedir. Soruşturmayla ilgili hazırlık ifadelerinin herkesten önce
bunlara servis edildiği artık dillerdedir. Dahası bunu kanıtlayacak
veriler, yani yazılan kitaplar da ortadadır. Sevgili Saygı Öztürk
anlattı, Veli Küçük’ün ifadesi bile önce bunlarla paylaşılmış! Tuncay
Güney’in beyanları ortada... İddialara göre savcılık bunlarla sadece
kol kola değil, onlarla iç içe ve ortak hareket ediyor... İşte son
örnek ortada. Fehmi Koru, hatırlayacaksınız bir süre önce işadamı Hüsnü
Özyeğin ile ilgili olarak kanıt olmaksızın soyut ve uçuk bir iddia
ortaya atmıştı. Peki ondan sonra ne mi oldu? Ergenekon savcılığı bu
iddia üzerine Özyeğin’i aylar önceden dinlemeye aldı. Sorarım size,
böyle bir soruşturma dünyanın hangi hukuk ya da kanun devletinde
görülebilir? Düşünebiliyor musunuz, biad medyasında sizi sevmeyen biri
varsa yandınız...


ÇAĞRI...
MİT ve Genelkurmay Betil’i teşhir etmelidir!

Taraf
gazetesine can suyunun, yani trilyonların pompalandığını Ahmet Altan da
itiraf etti. İyi de parayı pompalayan Mehmet Betil kimdir? Bu büyük
parayı nereden bulmuştur? Parayı nereden kazanmıştır? Vergisini vermiş
midir?Taraf gazetesi gibi hiçbir rengi, kokusu olmayan istihbarat
organı imajlı bir gazeteye niçin servet yatırsın? Üstelik o gazete bu
ülkenin Silahlı Kuvvetleri ile de kavgalı. Sorarım size bırakın akıllı
bir işadamını, beş yaşındaki bir çocuk bile dönüşü ve zerre getirisi
olmayan böyle bir yere para yatırır mı? Hayır, söz konusu olan İslami
yayın olsa inancı gereği derim de Taraf’ın dini imanı da yok. O zaman
bu paralar niçin veriliyor? Sahi öküzün altında buzağı arayan sözde
liberal demokratlar bu soruya niçin cevap aramazlar, yani bu karanlık
desteği niçin sorgulamazlar? Onlar öyledir, zira onlar demokrat maskeli
psikolojik harekât görevlileridir. Tam bu noktada Genelkurmay ile MİT’e
yaptığımız çağrıyı tekrarlamak istiyoruz. Mehmet Betil denen meçhulün
ardındaki gücü ve paranın gerçek kaynağını bulup bize bildirin ve biz
de afişe edelim. Hükümete çağrım yok, çünkü böyle bir destek onlara
rağmen yapılamaz. Yalan mı?
Not: Borusan Holding, söz konusu olan Mehmet Betil ile zerre bir alakalarının olmadığını açıkladı.
Sebahattin ÖNKİBAR
Sebahattin ÖNKİBAR
ALTIN ÜYE
ALTIN ÜYE

Erkek
Mesaj Sayısı : 178
Yaş : 58
ŞEHİR : yazar
Meslek : yazar
Öğrenim Durumu : yazar
Kişisel Mesaj : sonkibar@gmail.com
Aldığı Teşekkür : 20
Kayıt tarihi : 27/05/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz